Yargıtay Ceza Dairesi Numara 38/1991 Dava No 5/1992 Karar Tarihi 24.06.1992
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 38/1991 Dava No 5/1992 Karar Tarihi 24.06.1992
Numara: 38/1991
Dava No: 5/1992
Taraflar: Abdi Öztürk ile Başsavcılık Arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu – Ceza takdiri – Sanığın polise yardımcı olması
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 24.06.1992

-D.5/92 Yargıtay/Ceza 38/91
(Mağusa Ağır Ceza Dava No: 6652/91)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Taner Erginel, Metin A. Hakkı

İstinaf eden: Abdi Öztür-k, Mağusa
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: İsmail Sağlamer
Aleyhine istinaf edilen namına: İsmet Dağlar



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu istina-fta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Taner Erginel verecektir.

Taner Erginel: Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 20 kilo 524 gram ağırlığında cannabis türü uyuştrucu maddeyi almak ve tasarrufunda buludnurmak suçlarından 6 yıl hapse mahkûm edilen Sanık kendisin-e verilen cezanın fahiş olduğunu iddia ederek önümüzdeki istinafı dosyalamış bulunmaktadır ve verilen cezanın indirilmesini talep etmektedir.

davanın olguları özetle şöyledir. 18.7.1991 tarihinde Polis Müdürlüğü Narkotik Şubesine bağlı bir ekip yapılan b-ir ihbarı değerlendirerek Gazi Mağusa'da 2.5 mil barikatı diye bilinen bir yere gitti. Barikatın yanında ağaçlık bir yerde Sanığı yanında poşetler olduğu halde buldu. Sanığa poşetler içerisinde ne olduğu sorulduğu zaman Sanık "maruanadır." dedi. Bunun üzer-ine tutukla-narak karakola götürülen Sanık orada gönüllü bir ifade verdi. Sanık gönüllü ifadesinde Bulgaristan göçmeni olduğunu, 1976 yılında Kıbrısa gelerek yerleştiğini, çeşitli işlerde çalıştıktan sonra Kebağ Ltd. isimli bir şirkette şoförlük yapmaya ba-şladığını, 4,5 ay kaar önce buzluk tamiri yapan Temel isimli bir arkadaşının para karşılığı esrar taşımasını teklif ettiğini, olay günü Temelle Gazi Mağusada bir bahçeye gittiklerini, otlar altında bir çuval içerisinde saklanmış olan uyuşturucuyu çıkarıp p-oşetlere yerleştirdiklerini, araba ile 2,5 mil barikatı yakınında bulunan ağaçlık yere gittiklerini, Temelin kendisine orada beklemesini, kiralık bir arabanın geleceğini, bu arabayla giderek alıcıya uyuşturucutu teslim etmesini söylediğini anlattı. Sanıkta-n alınan bilgiler ışığında emniyet görevlileri Sanıkla birlikte sözü edilen bahçeye gittiler ve Sanığın bahsettiği çuvalı buldular. Olay yerinde bulunan bir plâstik boru, taş parçası ve naylon parçası üzerinde poşetlerde bulunan türde uyuşturucu kırıntılar-ı da bulundu. Dolayısıyle Sanığın polise verdiği ifadenin doğru olduğu ortaya çıktı. Yapılan analizde poşetler içerisinde bulunan uyuşturucunun katran kıvamında hashis oil diye bilinen 20,524 gram ağırlığında cannabis yani Hint keneviri olduğu saptandı. Ba-hçede bulunan kırıntıların da aynı türde 82 gram 200mgr. ağırlığında uyuşturucu madde olduğu anlaşıldı.

Sanık Ağır Ceza Mahkemesinde aleyhine getirilen davaları kabul etti. Mahkemeye olguları anlatan Savcı, uyuşturucu suçlarını yaygınlığı ve topluma ver-ebileceği zararlar üzeirnde durdu. Diğer taraftan Savcı bu meselede Sanığın polise yardımcı olduğunu, Sanıktan alınan bilgiler ışığında uyuşturucu işiyle uğraşan başka kişilerin de tutuklandığını, Sanığın yardımı olmasaydı olayın aydınlanamayacağını sözler-ine ekledi.

Sanığın savunamsını yapan avukat ise Sanığın bu olaydaki fonksiyo-nunun taşımadan ibaret olduğunu, Sanığın tutuklandığı zaman polise tasarru-funda olanların "maruana" olduğunu söylediğini, bu yanıttan da anlaşıldığı gibi Sanığın taşıdığı alın- ne tür uyuşturucu olduğunu bilmediğini, dolayısıyle Sanığın uyuşturucu ticareti ilee ilgisi olamayacağını, Sanığın polise A'dan Z'ye kadar bildiği herşeyi anlattığını ve Sanığın verdiği bu bilgi sayesinde polisin bir uyuşturucu şebekesini ortaya çıkardığı-nı söyledi.

Ağır Ceza Mahkemesi kararında uyuşturucu suçlarının ciddiyeti üzerinde durdu. Bu suçların gittikçe yaygınlaştığını ve toplum için büyük tehlike oluşturduğunu dikkate aldı. Diğer taraftan Sanığın suçunu ilk andan itiraf ettiğini ve polise yard-ımcı olduğunu göz önünde bulunduran Ağır Ceza Mahkemesi Sanığa 6 yıl hapis cezası vermeyi uygun gördü.

İlk Mahkemenin uyuşturucu suçlarının ciddiyetine ilişkin belirttikleri şüphe yok ki son derece doğrudur. Bu suçlara ceza verilirken kamu yararının ön p-lânda tutulması ve etkin cezalar verilerek toplumun uyuşturucu tehlikesine karşı korunması gerekir. Bu meselede Sanığın şoförlük yapan fakir bir kişi odluğu, sabıkasız olduğu, uyuşturucu taşıyıcı olmanın ötesinde fonksiyon ifa etmediği Sanığın lehine söyle-nebilecek hususlardır. Ancak Sanık lehine söylenebilecek asıl önemli husus Sanığın polise yardımcı olmasıdır. Bu yardım sadece Sanığın suçunu itiraf etmesi ve işlene suçu aydınlanmasında polisin işini kolaylaştırması türünden bir yardım değildir. Savcılığı-n da belirttiği gibi burada Sanığın riskleri göze alarak başka suçluların yakallanmasına yardımcı olması şeklinde bir yardım söz konusudur. Uyuşturucu suçları çok ciddi ve takibi güç suçlar olduğu için bu suçların ortaya çıkarılmasında ve başka suçluların -yakalanmasında polise yararlı olanların gerektiği gibi ödllendirilmeleri gerekir. Kamu yararının doğal gereği budur. kanımızca Ağır Ceza Mahkemesi 6 yıl hapis cezası verirken Sanığın polise yaptığı yardımı ve bu yardımın türünü yeterince dikkate aşmamıştır-. Bu nedenle verilen cezayı 6 yıldan 4 yıla indirmeyi uygun görürüz. Ceza mahkûmiyet tarihinden başlayacaktır.


(N. Ergin Salâhi) (Taner Ergine) (Metin A. Hakkı)
Yargıç Y-atgıç Yargıç

24 Haziran 1992


-


-3-



-


Full & Egal Universal Law Academy