Yargıtay Ceza Dairesi Numara 37/1980 Dava No 19/1980 Karar Tarihi 18.02.2023
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 37/1980 Dava No 19/1980 Karar Tarihi 18.02.2023
Numara: 37/1980
Dava No: 19/1980
Taraflar: Fahri Çanlı ile Başsavcılık arasında
Konu: Ölüme neden olma -Dikkâtsiz sürüş -Sürüş ehliyeti olmaksızın araç sürme - Ceza aleyhine istinaf -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 18.02.2023

-D.19/80

Yargıtay/Ceza 37/80
(Dava No. 1656/79;Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi.

İstinaf eden: Fa-hri Çanlı, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa.

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: KTFD Başsavcılığı.

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Ö. Adal.
Aleyhine istinaf edilen namına: A. Sait.


Ölüme neden olma - Trafik kazası -- Fasıl 154 Ceza Yasası - Yasanın
210. maddesi - Dikkatsiz ve ihmalkârane araç sürerek 3 kişinin
ölümüne neden olma.

Dikkâtsiz sürüş - Dikkâtsiz ve ihmalkârane araç sürerek 3 kişinin ölümüne neden olma - Sanığın Fasıl 154, madde 210 altında i-hmali ve dikkatsizliğinin çok fazla bulunup mahkûm edildiği davalarda Sanıkların ek olarak süreli veya süresiz ehliyet bulundurmaktan da men edilmesi gereği.

Sürüş ehliyeti olmaksızın araç sürme - 21/1974 sayılı 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasını-n 5(1) maddesi ile 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 25(1) ve 71. maddelerine aykırı sürüş ehliyeti olmaksızın araç sürme.

Ceza aleyhine istinaf - Dikkatsiz sürüş neticesi ölüme sebep olma ve sürüş ehliyeti olmaksızın araç sürme suçlarında- ceza takdiri - İlk Mahkemenin Sanığa 4 ay hapis cezası vermesi.

OLAY: Sanık arabasını geceleyin Lefkoşa-Mağusa anayolunda yolun sağ
tarafında sürdüğü için karşıdan gelen araba ile çarpıştı ve kaza
sonucu 3 kişi hayatını kaybetti.
-
İlk Mahkeme Sanığa ölüme neden olma ve sürüş ehliyeti olmaksızın araç sürme suçlarından 4 ay hapis cezası verdi.
-
Sanık cezanın alenen fazla olduğu iddiasıyla istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme 4 yıldan beri Kıbrıs'ta ikamet eden birisinin
Kıbrıs"ta yürürlükte bulunan trafik kurallarını bilmesi gerektiğini
belirtti. Araba kazalarının son zamanlarda arttı-ğını vurgulayan
Yüksek Mahkeme, ölüme neden olma suçunda verilen 4 ay hapis
cezasının kazada 3 kişinin öldüğünü de dikkate alarak fahiş
olmadığı kanaatine vardı.
-
Yüksek Mahkeme ayrıca çoğunluk kararıyla hapis cezasının istinafın karara bağlandığı tarihten itibaren başlamasını emretti.

-------------------
-
H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Mağusa Kaza Mahkemesi müstenifi, Fasıl 154 Ceza Yasasının 210. maddesine aykırı olarak, 15.12.1978 tarihinde, Lefkoşa - Mağusa yolunun 14-15 milleri arasında, ZV844 plâkalı arabayı dikkatsizce ve ihmalkârane sürüp biri Türkiy-e'li diğer ikisi de Kıbrıs'lı üç kişinin ölümüne sebep olmak ve aynı arabayı, 21/1974 sayılı 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Yasasının 5(1) maddesi ile 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 25(1) ve 71. maddelerine aykırı olarak sürüş ehliye-ti olmadan sürmek suçlarından kabahatlı bulup ithamnamedeki 1 ve 3. davalardan mahkûm etti ve beraber çekilmek üzere, 1. dava üzerinden 4 ay ve 3. dava üzerinden de 3 ay hapse gönderdi. Kaza Mahkemesi sanığı dikkatsiz ve hatalı sürüş ile ilgili olarak itha-mnamedeki diğer üç davadan da mahkûm etti fakat kendisine bunlar üzerinden, 1. davaya alternatif oldukları nedeni ile, herhangi bir ceza kesmedi. Müstenif kendisine kesilen hapis cezalarının fahiş olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

T.C. uyruklu ve 4-8 yaşında olan müstenif sanık 4 yıldan beri Kıbrıs'ta ikamet edip ticaretle meşgul olmakta ve evli olup 19-l1 yaşları arasında 4 çocuk babası bulunmaktadır.

İtham konusu kaza geceleyin 9.30 sıralarında vukubuldu. Sanık arabasını Lefkoşa istikametinde sürm-ekte iken karşıdan gelen ve Hüseyin Özataç isimli bir şahsın sürdüğü G660 plâkalı araba ile çarpıştı. Kaza Mahkemesinin bulgularına göre sanık yolun yanlış tarafında yani Lefkoşa'ya gelirken yolun sağında seyretmekte idi ve karşıdan gelen arabayı gördüğü h-alde büyük ışıkları üzerinde tutup düşürmedi. Vukubulan çarpışma neticesi sanığın arabasında bulunan Remzi Çiçek isimli bir kişi ile karşı arabanın içinde bulunan Seval Özataç ve Özge Güder isimli iki kişi hayatlarını kaybetti. Benzeri sabıkası bulunmayan -sanığın sürüş ehliyeti kazadan önce hitam bulmuş ve yenilenmemiştir.

Bidayet Mahkemesi meselenin olguları ışığında sanığı, daha önce de belirtildiği gibi, sözü edilen davalardan, beraber çekilmek üzere, 4 ve 3 ay hapse göndermeği uygun gördü. Müstenife gö-re Bidayet Mahkemesinin kendisine kestiği cezalar alenen fahiştir.

Müstenif sanık Kıbrıs'ta 4 yıldan beri oturmakta olduğu cihetle bizim mevzuata göre arabasını ne şekilde ve bilhassa karşıdan başka
bir araba geldiği bir sırada yolun hangi tarafından sürm-esi gerektiğini bilmiş olması lâzımdır. Bu husus ve hatalı sürüşü neticesi üç kişinin hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulduğunda sanığa Kaza Mahkemesi tarafından 1. dava üzerinden kesilen 4 ay hapis cezasının çok olmadığı kanısındayım. Diğer taraftan- sanığa hitam bulmuş bir sürüş ehliyeti ile arabasını sürmek suçundan kesilen 3 ay hapis cezası, kanımca, alenen fahiştir. Normal olarak böyle bir suçtan sabıkası bulunmayan bir sanığa hapis cezası yerine para cezası kesilir. Mamafih bu meselede sanığa 1. -davadan 4 ay hapis cezası kesilmiş olduğuna göre kendisine 3. davadan para cezası yerine ufak bir hapislik cezasının verilmesi uygundur. Bu durumda sanığa 3. davadan kesilen cezanın, diğer ceza ile birlikte çekilmek üzere, 3 güne indirilmesinin doğru ve uy-gun olduğu kanısındayım.

Son olarak bu gibi bir meselede verilecek ceza takdir edilirken sanığın araba sürmekten veya sürüş ehliyeti almaktan men edilmesi hususunun da ciddi surette tezekkür edilmesi gerektiğine Bidayet Mahkemelerinin dikkat nazarını çekm-ek istiyorum.

Sonuç olarak istinafın kısmen kabul edilmesi, müstenife l. davadan kesilen 4 ay hapis cezasının aynen kalması, 3. davadan kesilen 3 ay hapis cezasının ise 3 güne indirilmesi ve istinaf kısmen başarılı olduğu cihetle her iki cezanın da, birli-kte çekilmek üzere, mahkûmiyet tarihi olan 30.6.1980 tarihinden itibaren başlaması gerektiği görüşündeyim.

Salih S. Dayıoğlu: Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın biraz önce vermiş olduğu hükümde olguları kâfi derecede serdettiği cihetle bunlara benim de tem-as etmem gerekmemektedir. Sayın Şakir Sıdkı İlkay'ın istinaf edilen 3. dava için söyledikleri ile hemfikirim. Hemfikir olma olanağını bulamadığım husus 1. dava üzerinden kesilen cezanın hangi tarihten başlaması gerektiği hususudur.

İstinaf eden Fasıl 154 -madde 210 tahtında kabahatlı bulunarak 4 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. İstinaf edenin suçu neticesi üç kişi hayatını yitirmiş bulunmaktadır.

İstinaf edenin son 4 yıldan beri Kıbrıs'ta ikamet ettiği zabıtlarda görülmektedir. Bu kadar uzun bir süre geç-tikten sonra istinaf edenin Kıbrıs'ta meriyette bulunan trafik kurallarını bilmesi gerekir. İstinaf edenin olay gecesi İlk Mahkemenin de bulduğu gibi arabasını tamamen sorumsuzca ve yolu kullanan diğer kişileri hiç kaale almadan sürdüğü görülmektedir. Bu t-ür araba kazalarının son zamanlarda maalesef hayli arttığı Mahkemeye intikal eden meselelerden adli ihbar alınmak sureti ile anlaşılmaktadır. Bu gibi suçlarda toplumun selâmetini ön plânda tutmak gereklidir. Çünkü bu tür suçlar gerek maddi ve gerekse manev-i yönden çok ciddi sonuçlar doğurmaktadır.

İlk Mahkemenin istinaf edene l.davadan kestiği 4 ay hapis cezası bu davanın olguları dikkate alındığında aşikâr surette çok değildir,
bilâkis azdır. Doğrudan doğruya bu davaya ilk mahkeme olarak ben bakmış olsayd-ım istinaf edene keseceğim ceza 4 ay hapis cezasından daha fazla olacaktı.

Yukarıda söylenenler ışığında istinafta herhangi bir mesnet görmüyorum. 1. dava üzerinden yapılan istinafın reddolunması ve 4 ay hapis cezasının Yasaya uygun olarak bugünden itibar-en infaz edilmesi gerekir görüşündeyim.

Sırası gelmişken bir hususa da değinmeyi faydalı buldum. Bir trafik suçundan ötürü sanığın Fasıl 154 madde 210 altında suçlu bulunması halinde o sanığın trafik kurallarını üst düzeyde ihmali ve ihmalkârlığı veya san-ığın bunlar üzerinde ciddi bir dikkatsizliği söz konusu olduğu cihetle verilecek cezaya ek olarak sürüş ehliyetinin de süreli veya süresiz olarak alınması üzerinde ciddiyetle durulması gerekir. Bu meselede gerek İlk Mahkemede gerekse Yargıtayda bu konuya h-erhangi bir şekilde değinilmediği cihetle ve 1. dava üzerinden varmış olduğum sonuç dolayısıyle bu konuda daha fazla bir işlemin yapılmamasının uygun olacağı görüşündeyim.

N. Ergin Salâhi: Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın 3. dava üzerinde söyledikleri ve- vardığı netice ile hemfikirim. l. davada ise Sayın Yargıç Salih S. Dayıoğlu'nun serdettiği görüşleri paylaştığım gibi bu davada kesilen 4 aylık hapis cezasının bugünden itibaren başlaması hususunda vardığı netice ile de hemfikirim. Ayrıca bu gibi meselele-rde suçlu bulunan sanıkların kendilerine verilen cezalara ilâveten ruhsatlarının iptali hususunda Sayın Yargıç Salih S. Dayıoğlu'nun ek olarak belirttiği görüşlere de katılmaktayım.

Şakir Sıdkı İlkay: Sonuç olarak istinaf, oybirliği ile, kısmen kabul edil-ir. Müstenife 1. dava üzerinden kesilen 4 ay hapis cezası aynen kalır, 3. dava üzerinden kesilen 3 ay hapis cezası ise, 1. dava üzerinden kesilen ile birlikte çekilmek üzere, 3 güne indirilir.

Cezaların bugünden itibaren başlamasına, oyçokluğu ile, karar -verilir.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi)
Yargıç Yargıç Yargıç


19 Ağustos 1980










Full & Egal Universal Law Academy