Yargıtay Ceza Dairesi Numara 36,37,38,40,41,42/1995 Dava No 2/1996 Karar Tarihi 26.01.1996
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 36,37,38,40,41,42/1995 Dava No 2/1996 Karar Tarihi 26.01.1996
Numara: 36,37,38,40,41,42/1995
Dava No: 2/1996
Taraflar: Ahmet Birsöz vd ile Başsavcılık Arasında.
Konu: Eski eser kaçakçılığına teşebbüs – Ceza takdiri – Eski eser ticareti yapmak için gizlice anlaşma yapmak – Cezalar arasında nisbetsizlik
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 26.01.1996

-D.2/96 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 36/95, 37/95, 38/95,
40/95, 41/95, 42/95
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Celâl Karabacak, Mustafa H. Özk-ök, Gönül Erönen.


Yargıtay/Ceza 36/95
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

İstinaf eden: Ahmet Birsöz, Lefkoşa.
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avuk-at Gürsel E. Kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Başsavcı Yard. Muvaini Osman Talat Enginsoy.


Yargıtay/Ceza 37/75
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

İstinaf eden: Mehmet Irmakoğlu, Girne.
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı.
- A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Gürsel E. kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Başsavcı Yard. Muavini Osman Talat Enginsoy.

Yargıtay/Ceza 38/95
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

İstinaf eden: Ahmet Usanmaz,- Şirinevler, Girne.
ile
Aleyhine istinaf eden: KKTC Başsavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Avukat Gürsel E. Kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Başsavcı Yard. Muavini Osman Talat- Enginsoy.


Yargıtay/Ceza 40/95
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

İstinaf eden: KKTC Başsavcılığı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Mehmet Irmakoğlu, Akçiçek, Girne.
A r a s ı n d a.

İst-inaf eden namına: Basşavcı Yardımcısı Muavini Osman Talat Enginsoy.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Gürsel E. Kadri.


Yargıtay/Ceza 41/95
(Dava No: 2353/95, Mağusa)

İstinaf eden. KKTC Başsavcılığı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Birsöz, Lef-koşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Başsavcı Yardımcısı Muavii Osman Talat Enginsoy.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Gürsel E. Kadri.


Yargıtay/Ceza 42/95
(Dava No: 2353/95-, Mağusa)

İstinaf eden: KKTC Başsavcılığı.
ile
Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Usanmaz, Şirinevler, Girne.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Başsavcısı Yardımcısı Muavini Osm-an Talat Enginsoy.
Aleyhine istinaf edilen namına: Avukat Gürsel E. Kadri.



H Ü K Ü M

Gönül Erönen: Huzurumuzda birleştirilmiş olan istinaflar Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesince 6.11.1995 tarihinde istinaf eden Sanıklara verilen cezalar aleyhine, Sanıkl-ar ve Başsavcılık tarafından karşılıklı oalrk dosyalanmıştır.

Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde sanıkalr aleyhine 3 dava getirilmiş olup birinci dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 371 ve 35/77 sayılı yasa ile tadil edilen 35/77 sayılı Eski Eserler Yasası-nın 54(6) maddelerine aykırı olarak Haziran 1994 ile 13.7.94 tarihleri arasında G/Mağusa'da G/mağusa Limanından İngiltere'ye, 108 parçadan oluşan çeşitli devirlere ait, çeşitli cinste ve toplam değerleri 1,441,000,000TL'sı olan eski eseri gizlice ve kanuns-uz yolalran kaçırmak için gizlicce anlaşmak, ikinci davada yine bahsi geçen 35/75 sayılı Yasanın 2, 3, 52(1), 54(6) ve 22/89 sayılı Yasa ile tadil edilen Fasıl 154 Ceza Yasaının 366,367 ve 35. maddelerine aykırı olarak eski eser kaçakcılığına teşebbüs etem-k ve üçüncü davada yukarıda bahsi geçen Eski Eserler Yasasının 2, 3, 23(1), 5(1) ve 54(6) maddeleri ile 33/89 sayılı Yasa ile tadil edilen Fasıl 154 Ceza Yasasının 20, 366, 367 ve 35. maddelerine aykırı olarak yurt içindeki eski eserleri Bakanlar Kurulu ka-rarı olmaksızın yurt dışına çıkarmaya teşebbüs etmekle itham edildiler.
Sanıklar, 27.1.95 tarihinde kendilerine okunan ve yukarıda tarifi yapılan suçları işlediklerini kabul ettiler.

Bunun üzerine İddia Makamı davanın olgularını Mahkemeye şu şekilde öze-tlemiştir:-

Arif Niyazi Kabit İngiltere'den 1991 yılında ailesi ile birlikte dönüş yaparak Gönyeli'ye yerleşti. 1992 yılında ise işlerinin iyi gitmemesi nedeniyle İngiltere'ye geri döndü. Ancak burada bıraktığı eşyaları almak üzere 1994 de KKTC'ye geri g-eldi. Sanık 1 (1. istinaf eden) ile temasa geçen Kabit, eşyalarını İngiltere'ye götürmesi hususunda yardım istedi. Kabit, Sanık 1 vasıtasıyle Şirinevler köyünde bulunan Sanık 2 (3. istinaf eden) ve Sanık 3 (2. istinaf eden) ile tanıştı. Sanık 1, Sanık 2'ni-n evinde bulunan ve daha sorna eski eser olmadığı tesbit edilen bir çin işi tabağı Kabit'e göstererek, bu tabağa benzer eşyaları İngiltere'ye kendi ev eşyaları arasında götürmesi için teklifte bulundu ve Kabit teklifi ilk etapta reddetti. Kabit, çıkışların-ın yasak olmadıklarına dair kendisine güvence veren Sanık 1'in ısrarları üzerine daha sonra bu teklifi kabul etti.

4.7.94 tarihinde kendisi tarafından Kabit'in evinin önüne bırakılan Konteyner hakkında Sanık 2 ve Sanık 3 ile 8.7.94 tarihinde Şirinevlerde- görüşen Sanık 1, Sanık 2 ve Sanık 3'e 11.7.94 tarihinde Konteynerin yükleneceğini söyledi ve Sanık 2 ve 3'den kaçırmayı tasarladıkları eskie serleri Kabit'in evine getirmelerini istedi. Bu esnada Sanıklar,e ski eserlerin konteynere nasıl yerleştiri- lecek-lerini planladırlar. 11.7.94 tarihinde Kabit'in eşyaları konteynere yüklenmekte iken hazır bulunan iki Gümrük memuru içeri kahve içmeye çağırdıkları bir sırada, Sanık 2 ve Sanık 3 Sanık 2'ye ait CZ800 plakalı van ile yurt dışına çıkarılması tasarlanan esi -eser dolusu 8 adet kasayı Kabit'in konteyner içerisindeki eşyaları arasına sakaldılar. Yükleme işinin tamamlanma-sından sonra konteyner Gümrük memurlarınca gümrüklendi ve Sanık 3 tarafından TAG500 plakalı kamyonun içinde Magosa Limanına götürüldü. Sanık 1 -ve 2 onu takip etmişti. Kamyonun gümrüğe girdiği bir sırada arızalnması ve gümrükleme işlemlerinde bazı mühür eksikliklerin tesbit edilmesiyle, Sanıklar kamyonu bırakarak Gazi Mağusaya dönmek zorunda kaldılar. Daha sonra Şirinevlere döndüler. Sanık 1 Mağus-a Gümrüğünden ayrılmazdan önce, Kabit'e konteynere 8 kasa tabak koyduğunu söyledi. Bunun üzerine Kabit kaçak eşya olabileceklerinden şüphelenerek, bu şüphesini Lefkoşa Gümrük Dairesine bildirdi. Kabit 12.7.94 tarihinde sabahleyin Sanık 1'in oto galerisine -giderek ona konteyneri göndermekten vazgeçtiğini bildirdi. Ancak Sanık 1'in ısrar etmesi üzerine kabit eski eserlerin çıakrılamsına razı oldu. Sanık 1 ile Kabit birlikte Gazi Mağusa Gümrüğünde mühürleme işlemlerini yaparak konteyneri teslim ettiler. Ayni g-ün alınan bir ihbarı değerlendiren polis ekibi Gümrüğe gelerek Kabit ve Sanık 1'in hazır bulunduığu bir sırada konteynerin aranmasına ilişkin emri göstererek kanunsuz birşey olup olmadığı Kabit'e soruldu. Kabit cevaben "Benim kanunsuz birşeyim yok ancak Ah-met Birsoy'un (Sanık 1) 8 kasası vardır ve içinde zannedersem eser var ben görmedim ama" demiştir. Bunun üzerine Sanık 1 yapılan kanuni ihtara cevaben, "konteynerde 8 kasa var bunlar benim Şirinevlerde sakin Ahmet Usanmaz'ın (anık 2) Akovada sakin Mehmet I-rmaklıoğlunun'dur" (Sanık 3) dedi.

Konteyner içerisinde bulunan ilgili kasalar Sanık 1'in huzurunda açıldığı zaman her birinin içinde gazete kağıtlarına ve beyaz torbalara sarılı 108 adet sonradan eski eser oldukları Eski Eserler ve Mzüeler Dairesince te-sbit edilen eşyalar bulundu ve el konuldu. Kendisinden izahat istenmesi üzerine Sanık 1 "olan oldu ne deyim" şeklinde cevap verdi.

Aynı gün karakola celp edilen Sanık 2 suçunu kabul etmedi. Sanık 3 ise "Kabul ederim hepsi benimdir. Ahmet Usanmaz ve Ahmet- Birsöz dışarı göndermek için araştırıyorlardı" demiştir. Sanık 3 eşyalar gösterilip yapılan kanuni ihtar'a "benimkilerdir", Sanık 2 ise 1ne deyim" demiştir. Sanık 1 ve Sanık 2 aynı gün, Sanık 3 ise 13.7.94 tarihinde, Mahkemeye ibraz edilen birer gönüllü i-fade verdiler.

Eski Eserler ve Mzüeler Dairesi yetkililerince çeşitli cins ve devirlere ait eski eser olarak tesbit edilen konu 108 parça eşyaalrın toplamı 1milyar 441 milyon TL değer taşıdıkları belirlenmiş olup bu konuda rapor hazırlanmıştır. Sanık 1 t-arafından Kabit'e gösterilen ve İngiltere'ye gönderilmek istenen ancak eskie ser olamdığı tesbit edilen bir adet tabak da Mahkemeye ibraz edilmiştir. Sanıklara 15.7.94 tarihinde dava tebliğ edildi. Sanık 1 ceavben "kabul ederim. Özür dilerim", Sanık 2 ceva-ben "Bu konu yalnız benim bilgimde idi tasarrufuma geçmedi", Sanık 3 cevaben "Ben ikinci davayı kabul etmem çünkü ben ihraç etmeye teşebbüs etmedim, Ahmet Birsöz ve Ahmet Usanmaz ihraç edecekti. Yüce Mahkemeden özür dilerim" demiştir.

Konteyner ve eski e-serlerle ilgili fotoğraflar ve 108 adet eski eser Mahkemeye ibraz edilmiştir. Ada haricinde olduğu için aleyhine cezad avası bulunan Kabit'e takipsizlik kararı dosyalanmıştır.

Olayı bu şekilde özetleyen İddia Makamı Sanık 1'in benzeri sabıkası olmadığını-, Sanık 2'nin Girne Kaza Mahkemesine ait 878/85 sayılı davada eski eserleri polise veya en yakın müzeye teslim etmeme suçundan 29.5.85 tarihinde 36,000TL para cezası ödenmemesi halinde 6 ay hapislik cezasına çarptırıldığı, Sanık 3'ün ise Girne Kaza Mahkeme-sinde 4109/90 sayılı antika bulmak için kazı yapmak suçundan 14.12.90 tarihinde 36000TL para cezasına çarptırıldığını ve benzeri sabıkalarını belirtmiştir.

Sanıklar Avukatı ise, Sanıklar lehindeki hafifletici sebepleri detaylı oalrak izah edip Sanıklara -mülâyım davranılmasını talep etmiştir. Keza Sanık 3 aleyhine askıda bulunan ve kendisi tarafından kabul edilen Girne 3834/94 sayılı davanın da ceza takdirinde dikakte alınamsını istemiştir. tarafları dinleyen Ağır Ceza Mahkemesi, Sanıklara işledikleri bu s-uçlardan ceza takdir ederken suçların işleniş tarzını, dava konsuu eski eserlerin miktar ve değerini, yasalarda verilmesi öngörülen ceza hadlerii, sanıkların şahsi ve ailevi durumlarını ve cezalandırma prensiplerini göz önünde bulundurmuştur. Ağır Ceza Mah-kemesi kararında;

"bir turizm ülkesi olma özelliğini büyük ölçüde yüzyıllara dayanan tarihi geçmişinden alan ve yüzyıllarca önce gelmiş geçmiş kavimlerin kimliklerini ve kültürlerini yansıtan, bizleri geçmişten bugüne bağlayan ve sadece o ülkede yaşayan i-nsanların değil bütün insanlığın malı sayılabilecek şekilde uluslararası boyutta bir zenginliği olan eski eserleri korumamız ve onalra ulus olarak ulus oalrak sahip çıkmamız gerekir ..."

özellikle yukarıdaki hususları da dikkate alarak Mahkemenin macerape-rest ve sırf maddi menfaat temin etmek amacı ile sanıklar tarafından işlenen bu suçların hafife alınamayaağı gibi amme menfaatinin ön planda tutularak sanıkalra etkin, caydırıcı, ibaret evrici cezalar verilmesi gerektiğine kanaat getirdi. Yasa koyucnun bu -tür suçlara öngördüğü azami cezaları da göz önünde tutan Ağır Ceza Mahkemesi verilecek olan cezanın hürriyeti bağlayıcı ceza olamsı gerektiğini, suçun işleniş tarzı, sanıkalrın özel durumları ev Sanık 3'e ceza takdir ederken 3834/94 sayılı davayı da dikkat-e alarak sanıklara birlikte çekilmek üzere 1. davadan 2 şer yıl, 2. davadan 1'er yıl ve 3. davdan 1'er yıl hapis cezası vermeyi uygun görmüştür.

Sanıkalr Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu yuakrıdaki cezaları fahiş bulduğu cihetle istinaf etmiştir.

B-aşsavcılık ise verilen hapislik cezalarının vehameti ile bağdaşmadığını ve aşikâr surette az olduğu cihetle yukarıdaki cezalar aleyhine istinaf etmiştir. Yukarıdaki istinaflar birleştirilerek dinlenmiştir.

Sanıkların istinaf ihbarnamesi 4 istinaf sebebi -içermektedir.

Savcılık dosyaladığı istinaflarda, Ağır Ceza Mahkeemsinin sanıkalra ceza verirken suçun türü, işleniş tarzını, olguları ve Sanıkların sabıka durumlarını ve tüm diğer koşulların gerekli şekilde dikkate alınamdığı ve verilen cezaların suçları-n vehameti ile bağdaşmadığı cihetle aşikar surette az olduğun, bir başlık altında ifade etmiştir.

Sanıkların istinaf ihbarnamesi 4 ayrı istinaf sebebi içermekle birlikte Sanıklar Avukatının Mahkemeye yaptığı hitabın içeriğinden bu 4 istinaf sebebi esasta- iki ana başlık altında toplanabilir.

-1. Sanıkların şahsi ve ailevi durumlarını, suçun işleniş tarzını, geçmişte bu tip suçlara kesilen para cezalrını nazarı itibare almadan nisbetsizlik meydana getirrerek eşitlik ilkesini aykırı oalrak Sanıklara kesilmiş olan cezalar aşikaz surette fahiş ve ı-slah etmek yerine mahvedici nitelikte cezalardırlar.
-
2. teşebbüs derecesinde kalan ve tamamlanmayan bir suç için amme menfaatının aşırı derecede ön planda tutulması, meşveret ve teşebbüste kalan suçlar için verilen hapislik cezalarının esas suçtan çok daha ağır bir şekilde cezalandırılması adaletsizlik teş-kil etmektedir.

Keza Sanıklar avukatı Sanık 3'ün çocuğunun durumu ve Sanık 2'nin muzdarip olduğu kalp rahatsızlığına ilişkin ve bugünkü durumunu gösteren Doktor raporlarını Emare 1, 2 ve 3 olarak Mahkemeye ibraz etmiştir.

Başsavcılığı temsilen konuşan -Savcı, Sanıklar avukatına cevaben ve mukabil istinafı desteklemek için ilgili yasalar altında bir suçu işlemek için meşverette bulunan kişilerin esas suçu işlemiş sayıldıklarını, keza suçun teşebbüs halinde kalamsı durumunda da aynı syçu işlemiş oldukalrın-ı, her meselenin kendi olguları çerçevesinde değerlendirilerek ceza takdir edildiğini, sanıkalrın işledikleri suçların oluş şekillerine bakıldığında hafife alınamayacağını, yedi yıl hapislik cezası taşıyan suçlara tüm sanıkalrın şahsi ve ailevi durumalrını- dikkate alarak Mahkemenin 2 yıl hapislik cezaı vermiş olamsının aşikâr surette fahiş olamdığını, suçların işleniş tarzı, eski eserlerin miktar ve değerleri dikkate alındığında aşikar surette az odluğu iddiasında bulunmuştur.

Gazi Mağusa Ağır ceza Mahkem-esinin de değindiği gibi KKTC ve Kıbrıs adasının değerli kültür mirasına yönelik bu tür suçları önlemek ve eski eserlerimizi korumak herkezin görevidir. Günümüzde gittikçe kültürel hazinemizin değerine karşı gösterilmiş olan bilinçsizlik ve umursamazlık aş-ınmış olan kültürel mirasımızı yavaş yavaş yok etmeye başlamıştır. Kültürel mirasımızın küçümsenmesi nedeniyle meydana gelen erozyon; izinsiz çıkış ve kayıpların verdiği zarar yüksek boyutlara ulaşmaya başlamış ve sahip çıkılmaması halinde, geçmişimizi gün-ümüze bağlayan bu tür değerlerin varlığı kişileri sadece maddi menfaat temin etmeye yönelteceği gibi onların kısa yoldan zengin olma hırsını da kamçılaycaktır. Yurdumuzdan kaçırılıp Amerika Birleşik Devletleri de dahil birçok ülkede izinsiz olarak eski ese-rlerin satışa çıkarılamsı nedeniyle bunu fırsat bilen Hristiyan din adamları ve Rumlar bir çok ülkede "TürklerKıbrıs tarihini ve kültürünü katlediyorlar" şekilnde dünyanın dört bir yanında aşağılayıcı bildirier yayınlayarak tanıtmaya çalıştığımız genç devl-etimize büyük yaralar vermişlerdir. Eski eserlerle ilgili suçların KKTC'ye ve Kıbrıs Türk Toplumuna özellikle uluslararası alanda verdiği zararlar dikkate alındığında, bu tür suçlara etkin ve caydırıcı cezalar verme gereği getirmiştir.

Hakiattır ki geçmi-şte bu konuda hassasiyet gösterilmiştir ve hürriyeti kısıtlayıcı cezalar dışında cezalar verilmekte idi. Buna bir örnek vermek gerkirse 4488/93 sayılı dava getirilebilir. Ancak Mahkemelerce evrilmi olan para cezaları bu tür suçların yaygınlaşmasını önleyem-emiştir.

Yasakoyucu tüm bu hususalrı farkederek 35/75 sayılı yasayı yürülükten kaldırarak 16/8/94 tarihinde 60/94 sayılı Eski Eserler Yasasını yürülüğe koymuş ve bu yasa tahtında eski eserleri ilgilendiren suçlara öngörülen cezalar artırılmıştır.

Bu ya-sa- "tarih öncesi ve tarih devirleri ile yakın geçmişten günümüze kadar gelen taşınır ve taşınmaz eski eserler ile doğa varlıklarının korunup yaşatılması.." - amcı ile bu tür yasaya aykırı suçlara daha ağır cezalar verilemsini öngörmüştür. Hatta sanıkların- işlemiş odlukalrı suçlara ilişkin yani cezai müeyyideyi öngören 50(1)(a) maddesi 10 yıla kadar hapislik veya 400 milyon para cezası veya her iki cezaya birden çarptırılmasını öngörmektedir.

Yukarıda değindiklerimiz çerçeve ve netciesinde modern cezalan-dırma prensipleri ile cezaların kişiselliğini gözönünde bulundurarak bu tür suçları işleyen kişilere bundan öyle daha ağır ve ibret verici cezalar uygulanmasının gerekliliğini benimsenmekteyiz.

Eski yasa altında yargılanmış ve hüküm giymş olmalarına rağm-en bu düşünce ve yaklaşımla suçun işleniş tarzına baktığımızda Ağır Ceza Mahke-mesinin sanıkalra hapis cezası vermekle hata ettiği söylenemez.
Bu görüşe vardıktan sonra Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği hapislik sürelerini incelerken 1. istinaf edenin (sanık- 1) 38 yaşında evli ve 4 çocuk babası odluğunu, çocuklarından birinin üniversiteye gitmekte ve sol kolundan rahatsız olduğunu, maddi akzancının iyi gitmediğini, 2. istinaf edenin (sanık 3) ise yağdeğirmeni çalıştırmakta olup zihinsel özürlü bir çocuüu old-uğunu, bu çocuğunun kendisi tarafından okula götütülüp getirildiğini, sara nöbetlerine maruz kaldığını, 3. istinaf eden (sanık 2) ise iki defa kalp ameliyatı geçirerek şu anda kalbinde metal protez bulunan bir kişi olarak özel bakıma muhtaç olduğu gibi aci-len üçüncü bir ameliyata gitmesi gerektiğini, tüm sanıkalrın sabıka durumlarını, sanık 3 aleyhine ceza takdirinde dikkate alınan 3834/94 sayılı dava olduğu, sanıkalrın nadim olduğunu, polise ve Mahkemeye suçlarını kabul etmekle yardımcı odlukalrını, dava k-onusu eski eserlerin miktarı ve değerinin çok olamsına rağmen hepsinin bulunmuş olmasının devleti maddi zarara sokmadığını, bu oalyın işleniş tarzını, meselenin tüm ahval ve şeraiti ile hafifletici sebepleri de göz önünde bulunduktan sonra, verilen cezala-rın aşırı surette fahiş olduğu görüşüne vararak bu sanıkalra suçların vehameti ve ciddiyeti ile orantılı kısa süreli hapislik cezaı verilmesi gerektiği kanaatine vardık.

Bu kanaate vardıktan sonra ikinci istinaf sebebi akademik kalacağından bu konuda gör-üş beyan etmeyi gereksiz görüyoruz.

Sonuç olarak 36/95, 37/95 ve 38/95 sayılı istinafların kabul edilmesi, 40/95, 41/95, 42/95 sayılı istinafların reddedilmesi ve Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu hapislik sürelerinin mahkumiyet tarihinden- başlamak ve birlikte çekilmek üzere;

Sanık 1'in mahkum edildiği 1. davadan dört ay, 2 davadan dört ay, 3. davadan dört ay, Sanık 2'nin mahkum edildiği 1. davadan dört ay, 2. davadan dört ay, 3. davadan dört ay, Sanık 3'ün mahkum edildiği 1. davadan dört- ay, 2. davadan dört ay, 3. davadan dört ay, hapislik cezalarının verilmesine karar verilir.

Emare olarak bulunan 108 adet eski eserin müsadere edilip Eski Eserler ve Müzeler Dairesi yetkililerine teslm edilecektir.


(Celâl Karabacak) (-Mustafa H. Özkök) (Gönül Erönen)
Yargıç Yargıç Yargıç

26 Ocak 1996









-


1



-


Full & Egal Universal Law Academy