Yargıtay Ceza Dairesi Numara 36/1987 Dava No 11/1988 Karar Tarihi 15.06.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 36/1987 Dava No 11/1988 Karar Tarihi 15.06.1988
Numara: 36/1987
Dava No: 11/1988
Taraflar: Mehmet Hasip Babili ile Başsavcılık arasında
Konu: Uyuşturucu madde – Tasarrufunda hint keneviri bulundurma – Ceza takdiri – Cezalar arasında nispetsizlik
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 15.06.1988

-D.11/88 Yargıtay/Ceza 36/87
(Ağır Ceza No.1841/87, Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Taner Erginel

İstinaf eden: Mehmet Hasip Babi-li, Yeni Erenköy.
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: K.K.T.C. Başsavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Av. Oktay Bayramoğlu
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman Talât Enginsoy.



H Ü- K Ü M

N.Ergin Salâhi: Bu başvuruda Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Niyazi F. Korkut verecektir.

Niyazi F. Korkut: İstinaf eden sanık 1.4.1986 tarihi ile 23.5.1986 tarihleri arasında bir tarihte Yeni Erenköy - Gazi Mağusa'da bu hususta genel olarak yetki-lendirilmiş veya ilgili Tüzük tahtında ruhsatı olmaksızın cannabis reçinesinden oluşan 5 kilo 807 gram 204 miligram ağırlığındaki uyuşturucu maddeyi tasarrufunda bulunduröak, birinci davada belirtilen aynı tarihler arasında ve mevkide yetkisi olmaksızın Ye-ni Erenköylü Vasıf Köroğlu'na 1 kilo 212 gr. 800 miligram ağırlığında cannabis reçinesinden oluşan uyuşturucu maddeyi vermek ve 23.8.1986 tarihinde Yeni Erenköy - Gazi Mağusa'da yetkisi olmaksızın Gemikonağı sakini Ahmet Köroğlu'na 4 kilo 594 gr. 404 milig-ram ağırlığındaki cannabis reçinesinden oluşan uyuşturucu maddeyi vermekle itham edildi.

Sanık aleyhine getirilen her üç davayı da kabul etti.

İddia makamı tarafından Mahkemeye belirtilen olgulara göre Polis Genel Müdürlüğü Harekât ve Narkotik Şübesinc-e Yeni Erenköy'de yapılan bir operasyon sonucu Ahmet Özkıran isimli bir şahsın tasarrufunda, sonradan yapılan analiz sonucu cannabis reçinesinden oluşan uyuşturucu madde olduğu saptanan, 5 kilo 807 gram 204 miligram ağırlığında madde bularak soruşturma baş-latıldı. Bu maddelerin Ahmet Köroğlu isimli bir şahıstan temin edildiğinin saptanması üzerine Ahmet Köroğlu bulunup sorgulandı ve onun da bu maddelerin bir miktarını aslen Selçuklu'lu olup halen Yeni Erenköy'de ikâmet eden sanıktan alındığının belirlenmesi- üzerine 23.8.1987 tarihinde sanık Yeni Erenköy'de bulunup kanuni ihtar yapılarak aleyhindeki ithamın duyurulması üzerine sanık "yahu denizde bulduk, bir hata yaptık" şeklinde bir yanıt verdi. Emniyete celbedilen sanık kanuni ihtar tahtında bir gönüllü ifa-de verdi ve 1.9.1987 tarihinde sanığa yazılı dava tebliğ edilerek serbest bırakıldı.

Sanık avukatı Mahkemeye hitabında sanığın bu maddeleri deniz kenarında bir lastik içerisinde bulduğunu, sadece 10 parça aldığını, geriye kalan 40 parçanın ise başka kişi-ler tarafından alındığını ve bunların da sanığın verdiği ifade ışığında, bulunarak aleyhlerine dava getirildiğini, sanığın 49 yaşında 4 çocuk babsı olduğunu, 19 yaşında olan bir oğlunın 1974 öncesi yaralandığını ve halen sakat olup bu çocuğa da saanığın b-aktığını, ilk andan polise yardımcı olup gönüllü ifade vererek başka suç ve suçların ortaya çıakrılmasına yardımcı olduğunu ve keza Mahkemede de suçunu kabul ederek Mahkemeye yardımcı olduğunu belirterek sanığa mülayim davranılmasını istedi.

Sanığğı kend-i ikrarı ile ve izah edilen olgular ışığında aleyhine getirilen davalardan mahkûm eden Ağır Ceza Mahkemesi bu tür suçların yaygın suçlar olduğunu, sanığın bulduğu bu uyuşturucu maddeleri sadece tasarrufunda bulundurmakla yetinmeyip üüncü kişilere vermek su-retiyle pazarlamasının yapılmasını da sağladığını ve bulunan uyuşturucu maddenin cins ve miktarını da göz önünde tutarak ve keza verielcek cezanın da suçun vehameti ile orantılı ve kamu düzenini koruyucu bir ceza olması gerektiğini de vurguladıktan ve sanı-k avukatı tarafından leyhlerinde söylenenleri de dikkate aldıktan sonra birlikte çekilmek üzere sanığa:

1'inci davadan 2 yıl 6 ay;
2'nci davadan 1 yıl 3 ay; ve
3'üncü davadan 3 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Sanık bu cezalara karşı istinaf dosyaladı.

İst-inaf ihbarnamesinde Bidayet Mahkemesinin sanığa 3. davadan 3 ½ yıl hapis cezası verirken sanık leyhine alınması gereken tüm hafifletici unsurları nazarı dikkate almadığı ya da hafifletici unsurları yeterince sanık leyhine değerlendirmediği ve sanığa 3. dav-ada kesilen 3 ½ yıl hapis cezasının aşikâr surette fahiş olduğu ileri sürüldü.

İstinafın duruşmasında da istinaf eden avukatı anı savları yineleyerek ilâveten, polisin bilgiisnde olmıyan 40 parçanın ve suçlularının ortaya çıakrılmasında sanığın yardımcı -olduğunu, deniz kenarında bulunan 50paketin tümünün de kullanılmadan ele geçtiğini ve kimse zarar görmediğine göre de kamu yararının ağır basmmaması gerektiğini, sanığın 11 yıl Erenköy'de mücahitlik yaptığını, sanığın verdiği ifade ışığında aynı Ağır Ceza -Mahkeemsince, 5 kilo esrar temin ve tasarruf suçundan Ahmet Köroğlu'na 15 ay ve 1 kilo 212 gr. için Vasıf Köroğlu'na 15 ay hapis cezası kesilirken sanığa 3 ½ yıl hapis cezası verilmesinin de adil olmadığını savundu.

İddia makamo adına Mahkemeye hitap ede-n savcı ise, özetle, esas uyuşturucu maddeleri sanığın bulunduğu ve pazarlamak üzere adam aradığını ve Alt Mahkemenin nazarı dikkate alınması gereken tüm faktörleri dikkate aldığını ve verilen cezaya müdahaleyi gerektirecek bir durum olmadığını ileri sürdü-.

Ağır Ceza Mahkemesinin kararına göz attığımızda ceza takdir ederken göz önünde bulundurulması gereken ilkelerin doğru olarak özetlendiği ve doğru olarak uygulandığı görülmektedir. İlk Mahkemenin kararında bu gibi kamu yararının ağır bastığı davalarda -sanıklara caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği de vurgulanmıştır.

İlk Mahkemenin bu görüşerlinde ve üzerinde durduğu ilkelerde hatalı olduğu söylenemez. Birleştirilmiş Yargıtay/Ceza 3/84 ve 4/84 KKTC Başsavcılığı v Ahmet Köroğlu davasında bu gibi kamuyu- tedirgin eden ve kamu yararının ağır abstığı meselelerde caydırıcı cezalar verilmesi gerektiği vurgulanarak sayfa 6'da şu görüşe yer verilmiştir:

-"Uyuşturucu madde kullanımı, alım ve satımı, alınan birçok tedbirlere rağmen maalesef oldukça yaygın olup bir türlü önlenemediği bir gerçek- tir. Bu gibi suçlara verilecek cezalar tezekkür edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı birleştirilmiş ceza istinaflardaki p-rensiplerin ilkine yani amme menfaatının korunması faktörüne ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu gibi durumlarda sanığın lehine ileri sürülen ailevi durumu, sabıkası almayışı ve sair hususların dikkate alınması gerekmekle beraber bunlara gereğinden fazla -ağırlık verilmemesi ilke olarak benimsenmesi gerekir."
-
Yine aynı kararın yedinci sayfasında bu tür suçların önlenebilmesi için caydırıcı ve etkiin cezalar verilmesinin kaçınılmaz olduğu vurgulanmıştır.

Yargıtay/Ceza 10/84 Taylan dersev v Başsavcılık davasında ise bu tür suçlarda kamu yararı dikkate alınara-k ağır ve etkin cezalar verilmesi gerektiği tekrar vurgulanarak ceza takdir ederken tasarruf edilen uyuşturucu madde türünün de nazarı itibara alınması gerektiği görüşüne yer verilmiştir.

Yukarıda alıntı yapılan ilkeler ışığında bu meselede sanık lehine -olabilecek husuları, suçun işleniş şeklini ve tasarrufunda bulunan uyuşturucu türünü dikkate aldığımızda sanığa verilen hapislik cezalarının ilk anzarda alenen çok olamdığını düşünebiliriz. Ancak aynı olaydan ve sanığın yarımları sonucu ortaya çıkan öteki -sanıklar aleyhine aynı Ağır ceza Mahkemesinde getirilen davalarda 15 ay hapis cezası verilmesi, cezalar arasında nisbetsizlik olması (disparity of sentence) nedeni ile ceza verme ilkelerine ters düşüldüğü kanaatindeyiz. Sadece bu sebep dikkate alındığında,- genelde sanığa verilen ceza alenen çok olmasa dahi, sanığa verilen cezayı fahiş durumuna sokmaktadır. Yargıtay Ceza 15/87 Erdoğan Çaplı v Başsavcı davasında serdedildiği gibi sanığa verilen ceza ilk nazarda alenen çok olmasa dahi diğer sanıkalra verilen c-ezalar arasında büyük farklılık olması ve sanık ile normal şahısların zihinlerinde bir adaletsizlik olduğu fikri yaratılabileceği hallerde verilen cezaya müdahale edilerek bu nisbetsiliğin, uygun hallerde, ortadan kaldırılması gerekir.

Önümzüdeki meseled-e konuyu bu açıdan değerlendirdiğimizzde, aybı olaydan neşet eden sanık Ahmet Köroğlu ile Vasfi Köroğlu'na 15'er ay hapis cezası verilip bu cezalara karşı istinaf yapılmamış olması, sanığın sabıkası olmayışı ve Ahmet Köroğlu ile aynı miktarı tasarruf eden -ve aynı hafifletici sebepleri olan sanığa ise benzeri suçlardan 3 1/2 yıl hapis cezası verilmiş olması sanıklar arasında izahı bulunmayan ve adaletsizlik yaratan büyük bir aykırılık olduğu ortadadır ve sanığa verilen cezaya müdahalemizi gerektirmektedir.
-
Sanığın leyhindeki hafifletici sebepler ile uyuşturucu tür ve miktarını dikkate alarak sanığa verilebilecek en uygun cezanın 2 yıl hapislik cezası olduğu kanaatindeyiz.

Sonuç olarak istinaf kabul edilerek İlk Mahkemenin istinaf konusu olan 3'cü davada-n verdiği ceza iptal edilir ve sanığın mahkûmiyet tarihinden başlamak ve suçlu bulunduğu 3'cü davadan, diğer mahkûm olduğu davaşarşa birlikte çekilmek üzere 2 yıl hapse mahkûm edilmesine karar verilir.

(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) - (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç

15 Haziran 1988

-


-5-



-


Full & Egal Universal Law Academy