Yargıtay Ceza Dairesi Numara 3,4/1984 Dava No 7/1984 Karar Tarihi 04.07.1984
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 3,4/1984 Dava No 7/1984 Karar Tarihi 04.07.1984
Numara: 3,4/1984
Dava No: 7/1984
Taraflar: Başsavcılık ile.Ahmet Köroğlu arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu –Ceza takdiri –
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 04.07.1984

-D.7/84 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 3/84 ve 4/84

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâ-hi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.


Yargıtay/Ceza 3/84

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Köroğlu.
- A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Altan Erdağ.
Aleyhine istinaf edilen namına: Gürsel E. Kadri.


Yargıtay/Ceza 4/84

İstinaf eden: Ahm-et Köroğlu.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Gürsel E. Kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ.



Uyuşturucu madde tasarru-fu - Tadil edilmiş 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 24(1)(a)(2) ve (3). maddeleri ile Uyuşturucu Madde Nizamnamesinin 3, 5 ve 25. maddeleri - Yasaya aykırı olarak yetkili makam tarafından yetkilendirilmediği halde 9051.2 gr. ağırlığında uyuşturucu- madde olan Hint Keneviri (Cannabis) reçinesi tasarrufunda bulundurma.

Ceza takdiri - Mahkemelerin uygun cezanın tesbitinde gözönünde bulundurduğu ilkeler - Amme menfaatını koruma - Cezanın işlenen suçun vehameti ile orantılı olması - Cezanın, Sanığın ısl-ahını ve topluma faydalı bir insan olarak iadesini temin eder nitelikte olması - Sanığın karakteri, sosyal şahsiyeti, geçmişteki durumu, kesinleşecek olan cezanın Sanığın himaye ve yardımına muhtaç kimselere yapacağı etki - Verilecek olan cezaya etkisi ola-cak önemli faktörler.



OLAY: Erenköy savaşlarında bölük komutanlığı yapmış olan Sanığın Gemikonağındaki evinde bir polis ekibi araştırma yaptı. Kanuna aykırı birşey bulamayan polis ekibi Sanık ve oğlunu sorgulamak için karakola götürürken Sanık geriye dö-nmelerini onlara aradıkları şeyi vereceğini söyledi. Geriye döndüklerinde Sanık bahçe içerisinde toprak ve kuru dallarla örtülü olan demir bir kutu içerisindeki 9051.2 gr. (Cannabis) Hint keneviri reçinesi ve 6.35mm. çapında bir tabancayı polise teslim ett-i. Sanık Polise verdiği gönüllü ifadede uyuşturucu maddeyi nasıl ele geçirdiğini nerede sakladığını, kimlere ne zaman sattığını detaylı bir şekilde anlattı. Sanık aleyhine uyuşturucu madde tasarrufu, patlayıcı madde ve silâh tasarrufu suçlarından dava geti-rildi.
Patlayıcı madde ve silah tasarrufu suçları 1/84 sayılı Af Yasası kapsamına girdiği için ileriye götürülmedi. Sanık suçunu kabul etti ve uyuşturucu ile ilgili askıda bulunan diğer davalarının da ceza verilirken dikkate alınmasını talep etti. İlk M-ahkeme askıda bulunan davaları da dikkate alarak Sanığa 5 yıl hapis cezası verdi.
Başsavcılık cezanın aşikâr surette az olduğunu, Sanık ise fahis olduğunu öne sürerek istinaf ettiler.

SONUÇ: Her iki istinaf da Yüksek Mahkemede birleştirilerek dinlendi.- Yüksek Mahkeme çoğunluk kararında Sanığın işlediği suçun vahim ve yaygın bir suç olduğunu, alınan birçok önlemlere karşın uyuşturucu alımı ve satımının önlenemediğini belirtti. İlk Mahkemenin Sanığa tüm olguları lâyıkı ile değerlendirerek dengeli bir ceza- verdiği kanaatine varan çoğunluk kararı istinaf ile mukabil istinafı reddetti.

Azınlık kararı ise yaygın suçlarda ibret verici ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini belirtti ve bu nedenle Sanığın cezasının 7 yıla çıkarılması görüşünü savundu.

A-tıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1-Birleştirilmiş Yargıtay/Ceza 8/75 ve 9/75.
2- Yargıtay/Ceza 18/78 sayılı KTFD Başsavcılığı ve Sabahattin Benzer
arasında.



-H Ü K Ü M
-
N. Ergin Salâhi: Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanan sanık aleyhinde üç dava mevcuttu. Bunlardan birincisi uyuşturucu madde tasarrufu ikinci ve üçüncü davalar ise patlayıcı madde ve silâh tasarrufu, ile igili idi. 2. ve 3. davalar 1/84 sayılı Af- Yasası kapsamına girdiğinden bu davalar ileri götürülmemiştir. Sanık, aleyhine getirilen ve istinaf konusu edilen 1. davada 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile aynı Yas-anın 6. ve 16. maddeleri tahtında yapılan 63/73 sayılı nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı uyuşturucu madde nizamnamesinin 3, 5 ve 25. maddelerine aykırı 16.4.1983 tarihinde Gemikonağında yetkili makam tarafından genel olarak yetkilendiri memiş veya ru-hsatı olmadığı halde 9051.2 gr. ağırlığında uyuşturucu madde olan Hint Keneviri (cannabis) reçinesini tasarrufunda bulundurma suçu ile itham edilmiştir. Sanık suçunu kabul etmemiş ancak yapılan duruşmada İddia Makamı davasını kapattıktan sonra sanık ikrar -değiştirmek için Mahkemeye müracaat ederek davasını kabul etme yönüne gitmiştir. Ayrıca sanık aleyhine askıda bulunan 712/83, 713/83 ve 550/83 sayılı uyuşturucu madde bulundurma ve satma davalarının da bu davada ceza verilirken nazarı itibara alınması için- müracaat etmiş ve sanığa ceza verilirken de bu davalar da dikkate alınarak ceza verilmiştir.

Olgular özetle şöyledir:-

Sanık aslen Erenköy'lü olup evli ve beş çocuk babasıdır. Çocuklarının en büyüğü 21 ve en küçüğü de 13 yaşındadır. Sanığın sabıkası y-oktur ve TMT mensubu olup Erenköy savaşlarında bölük komutanlığı yapmış bir kişidir. 1974 Barış Harekâtından belirli bir süre sonra Gemikonağında iskân ettirilmiştir. 14.6.1983 tarihinde Polis aldığı bir ihbar üzerine Güzelyurttan takviyeli bir ekiple san-ığın Gemikonağındaki evine bir arama müzekkeresi ile gittiler. Sanık evde idi. Aleyhindeki ithamı kendisine bildirerek ikametgâhını arayacaklarını söylediler. Sanık cevaben "bende böyle birşey yok istediğiniz gibi arayın" demiştir. Aynı gün 12.45 ile 14.10- arasında ikametgâh dahilinde ve haricinde yapılan tüm aramalara rağmen kanuna aykırı birşey bulunamamıştır. Daha sonra sanığı ve oğlunu sorgulamak amacı ile Güzelyurt Emniyet karakoluna götürmek için yola çıktılar. Yolda sanığın Emniyet mensuplarına "dönü-n gidelim ve size vereyim" demesi üzerine aynı ekip tekrar geri sanığın evine döndüler. sanık evde çitlerin bulunduğu bir yeri göstermiş yapılan kazıda burada birşey bulunamamış- tır. Bunun üzerine sanık "buraya gömmüştüm çaldılar" diye cevap vermiştir. Em-niyet ekibi Güzelyurta hareket için tekrar arabalara döndükleri zaman sanık, ekip başkanına "ha şimdi hatırladım oradan çıkarmıştım başka yere gömdüydüm" şeklinde bir beyanda bulunmuş ve bu beyan üzerine, köyün kuzeydoğusu ile Bağlıköy'ün doğu kısmında bul-unan bahçelerin arasındaki toprak yoldan sanıkla ekip beraberce giderek belirli bir mevkide iki bahçeyi birbirine birleştiren yere gelindiğinde sanık "burada gömülüdür" deyip eli ile işaret etmiş ve neticede yapılan kazı ve araştırmada toprak ve kuru dalla-r arasında demir bir kutu içerisinde uyuşturucu maddeler ile 6.35 mm. çapında 193979 seri numaralı bir tabanca ve şarjörün içerisinde 5 adet mermi bulunmuştur. Bulunan emare uyuşturcu madde tahlil için Lefkoşa Kimya Laboratuvarına gönderilmiş ve uyuşturucu- madde ihtiva eden Hint Keneviri (cannabis) reçinesi olduğu tesbit edilmiştir. Sanık bilâhare polise verdiği gönüllü ifadede uyuşturucu maddeyi nasıl ele geçirdiğini, nerede sakladığını ve nazarı itibara alınan davaların konusunu teşkil eden satma işlemler-ini hangi tarihte ve yerlerde yaptığını detaylı surette polise anlatmıştır. Verilen ifadeye göre sanığa Cypfruvex'te kontraktör olarak çalışmakta olan Yusuf Çakaloğlu hadiseden iki ay kadar önce Karpaz bölgesinde deniz sahilinde bir arkadaşının lâstik için-de muhtemelen esrar olan maddeler bulduğunu söyleyerek bu uyuşturucu maddelerin kendisine veya başkalarına satılması için teklifte bulunmuştur. Sanık ise cevaben ben bu işten anlamam ancak Türkiye'ye gidip gelen Kenan diye bir arkadaşım var ona gidip söyl-eyim ondan sonra sana haber veririm şeklinde bir cevap vermiş, neticede sanık daha sonra belirli bir tarihte Kenan, Yusuf Çakaloğlu ve Muhtar isimli birisi ile Yeni İskeleye gitmişler ondan da Mersinlik köyüne giderek orada şirket kâtibi olduğunu öğrendikl-eri bir adam bulmuşlar ve araba ile deniz sahiline giderek naylon içerisindeki uyuşturucu maddeleri Kenanla birlikte alarak Yeni İskele'ye beraber getirmişlerdir. İfadesinden anlaşılacağı kadarıyla Mersinlik bölgesinde bulunan esrarın bir kısmını kendisi a-larak geri Gemikonağına gelmiş, müteakip tarihlerde Kenan'ın gönderdiği şahıslara bu esrarın bir kısmını satma yönüne gitmiştir. Kendi ifadesine göre ilkin Mehmet Gusella'ya kalıplardan birinin bir parçasını keserek 25,000TL'na satmış daha sonra Kenan vası-tası ile 6 kilosunu 600,000TL'na Ferit Gürler isimli bir şahsa satmış, bu miktarın 500,000TL'sını ödenmiş, 100,000TL'sı da veresiye olarak kalmıştır. Almış olduğu 500,000TL'sının 350,000TL'sını Kenana vererek 150,000TL'sını kendisi kâr olarak yanında tutmu-ştur. Daha sonra Yıldıray isimli bir şahsa cüz'i bir miktar esrar satarak 10,000 - 15,000TL almış Gemikonağında Mehtap Gazinosunu çalıştıran Mehmete de her seferinde 2-3 sigaralık esrar vermiş, kendisinin de bu sattığı esrarlardan Gazinocu Mehmetle birlikt-e 1-2 nefes çektiğini ifadesinde kabul etmektedir. Yine ifadesine göre kendi tutuklanmazdan önce Kenan'ın tutuklandığını öğrenmiş ve elinde bulunan esrarları demir bir kutuya koyarak Feritin kendisine getirdiği küçük bir tabanca ve 5 mermi ile birlikte pol-is ekibinin daha sonra bulduğu yere koymuştur.

Nazarı itibara alınan 712/83 sayılı davanın konusunu az önce değindiğimiz Gemikonağındaki Gazino sahibi Mehmet Özcömerte sattığı 1-2 sigaralık hint keneviri teşkil etmektedir. 713/83 sayılı davanın konusunu -ise yine yukarıda değindiğimiz Ferit Gürler ile Kenan Öztürke 6 kilo ağırlığında hint keneviri satıp 600,000TL alma işlemi teşkil etmektedir. 550/83 sayılı davada ise 1 Mart 1983 ile 31 Mart 1983 tarihleri arasında tasarrufunda 300 gr. cannabis reçinesi bu-lundurması ile ilgilidir.

İlk Mahkeme tüm olguları özellikle olayın ceryan ediş şeklini, sanığın lehine olabilecek hususları, sabıkası bulunmayışını, ailevi durumunu, polise yardımcı olduğunu ve sair lehine alınabilecek hususları da dikkate alarak sanığa- 5 sene hapislik cezası vermiştir. 3/84 sayılı istinaf Ağır Ceza Mahkemesinin sanığa verdiği cezanın aşikâr surette az olduğu, 4/84 sayılı istinaf ise sanığa verilen cezanın aşikâr surette fahiş olduğu hususundadır.

İstinafın duruşmasında her iki istinaf- da birleştirilerek ele alınmıştır.

Cezanın aşikâr surette az olduğu hususundaki 3/84 sayılı istinaf 3 sebep içermekle beraber istinaf sebepleri birlikte ele alınmış ve iddia makamı özetle; bu tür suçların yaygın olduğu, verilen cezalara rağmen halen önl-enmediği, sanığın aleyhindeki dava ile birlikte nazarı itibara alınan diğer 3 dava arasındaki 713/83 numaralı davada sanık 6 kilo gibi küçümsenemeyecek miktarda uyuşturucu maddenin satışını yaptığını, nazarı itibara alınan diğer davalardaki olgular da göz -önünde tutulduğunda sanığın tasarruf yanında bu uyuşturucu maddelerin ticaretini de yapmış olduğunun görüldüğünü bu hususun İlk Mahkeme tarafından lâyıkı ile değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. Yine İddia Makamı İlk Mahkemenin polise yardımcı olduğu hus-usunda lûzumundan fazla ağırlık verdiğini, hakikatte polise yardımcı olan sanığın ilk anda polise yardım etmediğini, epeyi tereddütten ve konu gün ışığına çıktıktan sonra ancak ibraz edilen emarelerin bulunup polise teslim edilmesinde yardımcı olduğunu, bu- olgular ışığında polise yardımcı olduğu hususuna lâyıkından fazla ağırlık verilmemesi gerektiğini, sanığın lehine ileri sürülen ailevi durumunun, sabıkası bulunmayışı gibi hafifletici sebeplerin bu denli ciddi davalarda ağırlık taşımaması gerektiğini iler-i sürerek sanığa verilen 5 yıllık hapislik cezasının aşikâr surette az olduğunu iddia etmiştir.

Sanık tarafından bulunan avukat ise geçmişte daha fazla miktarda esrar bulunduran kişilere hapislik cezaları verilmiş olmasına rağmen sanığa verilen 5 sene ha-pislik cezası geçmiş cezalara oranla kıyaslanamayacak derecede fazla olduğunu ileri sürmüştür. Sanık avukatı bu iddiasını teyit bakımından 54/83 sayılı ceza davasında İlk Mahkemenin 22 kilo hint keneviri bulunduran kişiye sadece 3 yıl hapislik cezasının v-erilmesine Yargıtayın müdahale etmediğini göstermiştir. Ayrıca sanık lehine ileri sürülen hafifletici sebepler ve özellikle polise yardımcı olduğu hususlarının İlk Mahkemede lâyıkı ile değerlendiril- mediği ve sanığa verilen 5 yıllık hapislik cezasının aşi-kâr surette fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

İlk Mahkeme kararına göz atıldığında İlk Mahkemenin sanığa ceza verirken sanığın lehine olabilecek tüm hususları göz önünde tuttuğu ve bunları dikkatlice değerlendirdiği görülmektedir. Sanığın lehine olabilecek- hususlar epeyi tereddütten sonra dahi olsa konu uyuşturucu maddelerin bulunmasında yardımcı olduğu hususu ile geçmişte sabıkası bulunmadığı, Teşkilât saflarında bir mücahit komutanı olarak şerefli bir görev yapmış olduğu ve ailevi durumudur. Sanığın bu ha-fifletici durumlarına rağmen İlk mahkeme suçun işleniş şeklini vehametini ve bu tip suçların yaygın olduğunu göz önünde tutarak sanığa 5 sene hapislik cezası vermiştir. Kanımca verilen hapislik cezası aşikâr surette az ve aşikâr surette çok değildir.

Bu -tür ağır suçlara verilecek cezaları tezekkür ederken ilk mahkemelere ışık tutmak bakımından ceza prensipleri açısından bazı görüşler belirtmeyi faydalı buluyorum. Ceza/İstinaf 8/75 ve 9/75'deki prensipler yerleşmiş prensipler olmakla beraber Yargıtay/Ceza -18/78 KTFD Başsavcılığı v. Sabahattin Benzer davasında şu görüşe yer vermiştim. Bu görüşü tekrarlamayı uygun buluyorum.

"Sanıklara verilecek cezalar takdir edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarda belirtilen ilkelerin göz önünde -tutulması gerekmekle beraber bu ilkelerin hangisine ne derece ağırlık verileceği hususu her davanın kendisine has olguları içerisinde değerlendirilmelidir kanaatindeyim. Ağır suçlarda ve halkı huzursuz eden amme, mal ve can güvenliğini etkileyecek hallerde- bu ilkelerden ilkinin, yani amme menfaataının korunması faktörünün ağırlık kazanması gerekir."

Önümüze gelen davalardan müşahade ettiğim kadarı ile uyuşturucu madde kullanımı, alım ve satımı alınan birçok tedbirlere rağmen maalesef oldukça yaygın olup -bir türlü önlenemediği bir gerçektir. Bu gibi suçlara verilecek cezalar tezekkür edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı birleştirilmiş ceza istinaflarındaki prensiplerin ilkine yani amme menfaatının koruması faktörüne ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu gibi duruml-arda sanığın lehine ileri sürülen ailevi durumu, sabıkası olmayışı ve sair hususların dikkate alınması gerekmekle beraber bunlara gereğinden fazla ağırlık verilmemesi ilke olarak benimsenmesi gerekir. Sanıkların polise yardımcı olmaları hususu daima hafif -suçlarda olduğu gibi ağır suçlarda da lâyıkı ile değerlendirilip lehlerine alınabilecek en esaslı hafifletici bir sebeptir. Bilhassa ortaya çıkarılması zor suçlarda polise yardımcı olan sanıklara verilecek cezalar takdir edilirken bu hususa ağırlık verilme-si gerekir. Ayrıca bulunan uyuşturucunun türü de ceza verilirken göz önünde bulundurulması gereken bir husustur.

Önümüzdeki meselede sanığın polise direkt olarak yardımcı olmadığı, inkâr yönüne gittiği ve ancak son anda bir kurtuluş yolu görmedikten sonr-a polise konu uyuşturucu maddelerin bulunmasında yardımcı olduğu görülmektedir. Bu durumu ve tüm olguları lâyıkı ile değerlendiren İlk Mahkemenin sanığa dengeli bir ceza verdiği kanaatındayım. Bu itibarla 3/84 sayılı istinaf ile 4/84 sayılı mukabil istinaf-ın reddedilmesi gerektiği görüşünde- yim.

Niyazi F. Korkut: Sayın Yargıç N. Ergin Salâhi'nin az önce okumuş olduğu hüküm ve vardığı netice ile hemfikirim.

Aziz Altay: 16.4.1983 tarihinde tasarrufunda 9 kilodan fazla cannabis reçinesi bulundurmakla itham -edilen sanık, aleyhine getirilen davayı kabul etti ve ceza verilirken askıda bulunan aleyhindeki 550/83, 712/83 ve 713/83 sayılı ceza davalarının da dikkate alınmasını istedi. 550/83 sayılı davada sanık, 1 Mart 1983 ile 31 Mart 1983 tarihleri arasında tasa-rrufundaki 300 gr. cannabis reçinesini Mehmet Güzelay ve Hüseyin İsmail isimli iki şahsa 10000TL karşılığında satmakla; 712/83 sayılı davada 1 Ocak 1983 ile 16 Mayıs 1983 tarihleri arasında tasarrufunda bir sigaralık cannabis reçinesi bulundurmak ve aynı t-arihlerde Mehmet Özcömert'e bir sigaralık cannabis reçinesi tedarik etmekle; ve yine 713/83 sayılı davada da Mart 1983 ayı içerisinde Ferit Gürler ve Kenan Öztürk isimli şahıslara 600,000TL karşılığında 6 kilo cannabis reçinesi satmakla itham edildi. Sanık-, işlemiş olduğu bu suçlardan dolayı Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savcılık cezanın aşikâr surette az, sanık ise aşikâr surette fazla olduğunu ileri sürerek istinaf ettiler.

Uyuşturucu madde alışkanlığının son z-amanlarda toplumları tehdit eden boyutlara ulaştığı tartışılmaz bir gerçektir. Bu yüzdendir ki tüm uygar ülkelerde, özellikle Avrupa ve Amerika'da uyuşturucu madde ticareti ve tasarrufu aleyhine büyük bir savaşım verilmekte ve suçlulara caydırıcı ve etkin -cezalar uygulanmaktadır. Uyuşturucu madde ticaretinde astronomik kâr söz konusu olduğundan, bu gibi suçların önüne geçebilmek için herkese ibret teşkil edecek şekilde ağır cezalar verilmesi gerektiğine kuşku yoktur. Aksi halde uyuşturucu madde ticaretinden- sağlanacak büyük kazançlar karşısında hafif cezaların caydırıcı hiçbir etkisi olmayacağı açıktır. Bizde de uyuşturucu madde suçlarının son zamanlarda yaygın bir hal aldığı mahkemelere intikal eden davaların artan sayısından açıkça görülmektedir. Bu durumd-a bu tür suçların önüne geçebilmek için, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi, caydırıcı ceza verilmesi kaçınılmazdır.

Toplum sağlığını tehdit eden uyuşturucu madde alışkanlığını önlemek amacıyla, özellikle uyuşturucu madde ticareti yapan suçlulara, ağır ve e-tkin cezalar verilmesinde büyük kamu yararı vardır. Bu itibarla ceza verilirken sanığın ailevi durumu, sabıkası olmadığı, Polise yardımcı olduğu, nedamet getirdiği ve benzeri hususlar, adi suçlardan mahkûm edilen sanıklar lehine hafifletici birer sebep ola-rak kabul edilmekle beraber, uyuşturucu madde tasarrufu ve ticareti suçlarından mahkûm edilen sanıklar için üzerinde fazla önemle durulacak hafifletici sebepler olamaz inancındayım. Yine ceza verilirken uyuşturucu maddenin miktarı dikkate alınacak önemli b-ir husus olmakla beraber, bu yapılırken başka davalarda belli bir miktar uyuşturucu madde tasarrufu veya ticareti için verilen ceza miktarı ile orantı kurulması doğru değildir. Kilo ile ifade edilen miktarların söz konusu olduğu hallerde cezaların, sağlana-cak kazanç uğruna suç işlemeyi göze almayacak kadar ağır ve etkin olması gerekir.

Önümüzdeki meselede sanığın uyuşturucu madde ticareti yapan bir kimse olduğuna kuşku yoktur. Sanığın kısa bir süre içerisinde bir defasında 300 gr., başka bir defasında 6 k-ilo cannabis reçinesi sattığı kendi ikrarı ile sabit olmuştur. Bunun yanında sanığın tasarrufunda bulunan 9 kilodan fazla cannabis reçinesini kendi şahsi ihtiyacı için bulundurduğu söylenemez. Nitekim sanık Mahkemede böyle bir iddia da ileri sürmüş değildi-r. Aksine polise verdiği ve Mahkemeye emare olarak ibraz olunan gönüllü ifadesinde uyuşturucu madde müptelâsı olmadığını söylemiş, tasarrufunda cannabis reçinesini başkalarına para mukabilinde sattığını itiraf etmiştir. Uyuşturucu madde ticaretini meslek e-dinen sanığın toplum için büyük bir tehlike arzettiği inkâr edilemez. Bu nedenle kendisine verilecek cezanın herkese ibret teşkil edecek etkinlikte olması gerekir. İlk Mahkeme sanığın ailevi durumunu, polise yardımcı olduğunu, sabıkası bulunmadığını ve avu-katının ileri sürdüğü hafifletici sebepleri dikkate aldıktan sonra sanığa 5 yıl hapis cezası vermiştir. Kanımca toplum sağlığını böylesine ciddi bir şekilde tehdit eden ve toplumdaki tahripkâr etkileri büyük olan bu gibi ciddi suçlar için, yukarıda belirtt-iğim gibi, sanığın ailevi durumu, polise yardımcı olması ve sabıkası bulunmaması gibi nedenler fazla dikkate alınamaz. Bundan dolayı Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu 5 yıl hapislik cezasının aşikâr surette az olduğu kanısındayım. Sanığın tasarr-ufunda 9 kilo gibi küçüm- senmiyecek miktarda uyuşturucu madde bulunduğu ve muhtelif tarihlerde para karşılığında başkalarına sattığı dikkate alındığında sanığa verilecek en uygun cezanın 7 yıl hapislik cezası olması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle 3/84- sayılı istinafın kabul edilerek Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu 5 yıl hapislik cezasının kaldırılarak yerine 7 yıl hapislik cezası konmasının uygun olduğu, 4/84 sayılı istinafın da reddedilmesi gerektiği görüşündeyim.

N. Ergin Salâhi: Netice olarak -3/84 sayılı istinaf oy çokluğu ile reddedilir 4/84 sayılı istinaf ise Sayın Aziz Altay'ın 3/84 sayılı istinafta vardığı sonuç ışığında değişik gerekçe vererek oybirliği ile reddedilir.



(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) - (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

4 Temmuz 1984
D.7/84 Birleştirilmiş
- Yargıtay/Ceza 3/84 ve 4/84

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.


- Yargıtay/Ceza 3/84

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Ahmet Köroğlu.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Altan Erdağ.
Aleyhine istinaf edilen namına:- Gürsel E. Kadri.


Yargıtay/Ceza 4/84

İstinaf eden: Ahmet Köroğlu.
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
- A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Gürsel E. Kadri.
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ.



Uyuşturucu madde tasarrufu - Tadil edilmiş 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 24(1)(a)(2) ve (3). maddeleri ile Uyuşturucu Madde N-izamnamesinin 3, 5 ve 25. maddeleri - Yasaya aykırı olarak yetkili makam tarafından yetkilendirilmediği halde 9051.2 gr. ağırlığında uyuşturucu madde olan Hint Keneviri (Cannabis) reçinesi tasarrufunda bulundurma.

Ceza takdiri - Mahkemelerin uygun cezanın- tesbitinde gözönünde bulundurduğu ilkeler - Amme menfaatını koruma - Cezanın işlenen suçun vehameti ile orantılı olması - Cezanın, Sanığın ıslahını ve topluma faydalı bir insan olarak iadesini temin eder nitelikte olması - Sanığın karakteri, sosyal şahsiy-eti, geçmişteki durumu, kesinleşecek olan cezanın Sanığın himaye ve yardımına muhtaç kimselere yapacağı etki - Verilecek olan cezaya etkisi olacak önemli faktörler.



OLAY: Erenköy savaşlarında bölük komutanlığı yapmış olan Sanığın Gemikonağındaki evinde -bir polis ekibi araştırma yaptı. Kanuna aykırı birşey bulamayan polis ekibi Sanık ve oğlunu sorgulamak için karakola götürürken Sanık geriye dönmelerini onlara aradıkları şeyi vereceğini söyledi. Geriye döndüklerinde Sanık bahçe içerisinde toprak ve kuru d-allarla örtülü olan demir bir kutu içerisindeki 9051.2 gr. (Cannabis) Hint keneviri reçinesi ve 6.35mm. çapında bir tabancayı polise teslim etti. Sanık Polise verdiği gönüllü ifadede uyuşturucu maddeyi nasıl ele geçirdiğini nerede sakladığını, kimlere ne z-aman sattığını detaylı bir şekilde anlattı. Sanık aleyhine uyuşturucu madde tasarrufu, patlayıcı madde ve silâh tasarrufu suçlarından dava getirildi.
Patlayıcı madde ve silah tasarrufu suçları 1/84 sayılı Af Yasası kapsamına girdiği için ileriye götürül-medi. Sanık suçunu kabul etti ve uyuşturucu ile ilgili askıda bulunan diğer davalarının da ceza verilirken dikkate alınmasını talep etti. İlk Mahkeme askıda bulunan davaları da dikkate alarak Sanığa 5 yıl hapis cezası verdi.
Başsavcılık cezanın aşikâr s-urette az olduğunu, Sanık ise fahis olduğunu öne sürerek istinaf ettiler.

SONUÇ: Her iki istinaf da Yüksek Mahkemede birleştirilerek dinlendi. Yüksek Mahkeme çoğunluk kararında Sanığın işlediği suçun vahim ve yaygın bir suç olduğunu, alınan birçok önlemle-re karşın uyuşturucu alımı ve satımının önlenemediğini belirtti. İlk Mahkemenin Sanığa tüm olguları lâyıkı ile değerlendirerek dengeli bir ceza verdiği kanaatine varan çoğunluk kararı istinaf ile mukabil istinafı reddetti.

Azınlık kararı ise yaygın suç-larda ibret verici ve caydırıcı cezalar verilmesi gerektiğini belirtti ve bu nedenle Sanığın cezasının 7 yıla çıkarılması görüşünü savundu.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1-Birleştirilmiş Yargıtay/Ceza 8/75 ve 9/75.
2- Yargıtay/Ceza 18/78 sayılı -KTFD Başsavcılığı ve Sabahattin Benzer
arasında.



-H Ü K Ü M
-
N. Ergin Salâhi: Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanan sanık aleyhinde üç dava mevcuttu. Bunlardan birincisi uyuşturucu madde tasarrufu ikinci ve üçüncü davalar ise patlayıcı madde ve silâh tasarrufu, ile igili idi. 2. ve 3. davalar 1/84 sayılı Af- Yasası kapsamına girdiğinden bu davalar ileri götürülmemiştir. Sanık, aleyhine getirilen ve istinaf konusu edilen 1. davada 16/77, 54/77 ve 36/82 sayılı yasalarla tadil edilen 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 24(1)(a)(2)(3) maddeleri ile aynı Yas-anın 6. ve 16. maddeleri tahtında yapılan 63/73 sayılı nizamname ile tadil edilen 21/73 sayılı uyuşturucu madde nizamnamesinin 3, 5 ve 25. maddelerine aykırı 16.4.1983 tarihinde Gemikonağında yetkili makam tarafından genel olarak yetkilendiri memiş veya ru-hsatı olmadığı halde 9051.2 gr. ağırlığında uyuşturucu madde olan Hint Keneviri (cannabis) reçinesini tasarrufunda bulundurma suçu ile itham edilmiştir. Sanık suçunu kabul etmemiş ancak yapılan duruşmada İddia Makamı davasını kapattıktan sonra sanık ikrar -değiştirmek için Mahkemeye müracaat ederek davasını kabul etme yönüne gitmiştir. Ayrıca sanık aleyhine askıda bulunan 712/83, 713/83 ve 550/83 sayılı uyuşturucu madde bulundurma ve satma davalarının da bu davada ceza verilirken nazarı itibara alınması için- müracaat etmiş ve sanığa ceza verilirken de bu davalar da dikkate alınarak ceza verilmiştir.

Olgular özetle şöyledir:-

Sanık aslen Erenköy'lü olup evli ve beş çocuk babasıdır. Çocuklarının en büyüğü 21 ve en küçüğü de 13 yaşındadır. Sanığın sabıkası y-oktur ve TMT mensubu olup Erenköy savaşlarında bölük komutanlığı yapmış bir kişidir. 1974 Barış Harekâtından belirli bir süre sonra Gemikonağında iskân ettirilmiştir. 14.6.1983 tarihinde Polis aldığı bir ihbar üzerine Güzelyurttan takviyeli bir ekiple san-ığın Gemikonağındaki evine bir arama müzekkeresi ile gittiler. Sanık evde idi. Aleyhindeki ithamı kendisine bildirerek ikametgâhını arayacaklarını söylediler. Sanık cevaben "bende böyle birşey yok istediğiniz gibi arayın" demiştir. Aynı gün 12.45 ile 14.10- arasında ikametgâh dahilinde ve haricinde yapılan tüm aramalara rağmen kanuna aykırı birşey bulunamamıştır. Daha sonra sanığı ve oğlunu sorgulamak amacı ile Güzelyurt Emniyet karakoluna götürmek için yola çıktılar. Yolda sanığın Emniyet mensuplarına "dönü-n gidelim ve size vereyim" demesi üzerine aynı ekip tekrar geri sanığın evine döndüler. sanık evde çitlerin bulunduğu bir yeri göstermiş yapılan kazıda burada birşey bulunamamış- tır. Bunun üzerine sanık "buraya gömmüştüm çaldılar" diye cevap vermiştir. Em-niyet ekibi Güzelyurta hareket için tekrar arabalara döndükleri zaman sanık, ekip başkanına "ha şimdi hatırladım oradan çıkarmıştım başka yere gömdüydüm" şeklinde bir beyanda bulunmuş ve bu beyan üzerine, köyün kuzeydoğusu ile Bağlıköy'ün doğu kısmında bul-unan bahçelerin arasındaki toprak yoldan sanıkla ekip beraberce giderek belirli bir mevkide iki bahçeyi birbirine birleştiren yere gelindiğinde sanık "burada gömülüdür" deyip eli ile işaret etmiş ve neticede yapılan kazı ve araştırmada toprak ve kuru dalla-r arasında demir bir kutu içerisinde uyuşturucu maddeler ile 6.35 mm. çapında 193979 seri numaralı bir tabanca ve şarjörün içerisinde 5 adet mermi bulunmuştur. Bulunan emare uyuşturcu madde tahlil için Lefkoşa Kimya Laboratuvarına gönderilmiş ve uyuşturucu- madde ihtiva eden Hint Keneviri (cannabis) reçinesi olduğu tesbit edilmiştir. Sanık bilâhare polise verdiği gönüllü ifadede uyuşturucu maddeyi nasıl ele geçirdiğini, nerede sakladığını ve nazarı itibara alınan davaların konusunu teşkil eden satma işlemler-ini hangi tarihte ve yerlerde yaptığını detaylı surette polise anlatmıştır. Verilen ifadeye göre sanığa Cypfruvex'te kontraktör olarak çalışmakta olan Yusuf Çakaloğlu hadiseden iki ay kadar önce Karpaz bölgesinde deniz sahilinde bir arkadaşının lâstik için-de muhtemelen esrar olan maddeler bulduğunu söyleyerek bu uyuşturucu maddelerin kendisine veya başkalarına satılması için teklifte bulunmuştur. Sanık ise cevaben ben bu işten anlamam ancak Türkiye'ye gidip gelen Kenan diye bir arkadaşım var ona gidip söyl-eyim ondan sonra sana haber veririm şeklinde bir cevap vermiş, neticede sanık daha sonra belirli bir tarihte Kenan, Yusuf Çakaloğlu ve Muhtar isimli birisi ile Yeni İskeleye gitmişler ondan da Mersinlik köyüne giderek orada şirket kâtibi olduğunu öğrendikl-eri bir adam bulmuşlar ve araba ile deniz sahiline giderek naylon içerisindeki uyuşturucu maddeleri Kenanla birlikte alarak Yeni İskele'ye beraber getirmişlerdir. İfadesinden anlaşılacağı kadarıyla Mersinlik bölgesinde bulunan esrarın bir kısmını kendisi a-larak geri Gemikonağına gelmiş, müteakip tarihlerde Kenan'ın gönderdiği şahıslara bu esrarın bir kısmını satma yönüne gitmiştir. Kendi ifadesine göre ilkin Mehmet Gusella'ya kalıplardan birinin bir parçasını keserek 25,000TL'na satmış daha sonra Kenan vası-tası ile 6 kilosunu 600,000TL'na Ferit Gürler isimli bir şahsa satmış, bu miktarın 500,000TL'sını ödenmiş, 100,000TL'sı da veresiye olarak kalmıştır. Almış olduğu 500,000TL'sının 350,000TL'sını Kenana vererek 150,000TL'sını kendisi kâr olarak yanında tutmu-ştur. Daha sonra Yıldıray isimli bir şahsa cüz'i bir miktar esrar satarak 10,000 - 15,000TL almış Gemikonağında Mehtap Gazinosunu çalıştıran Mehmete de her seferinde 2-3 sigaralık esrar vermiş, kendisinin de bu sattığı esrarlardan Gazinocu Mehmetle birlikt-e 1-2 nefes çektiğini ifadesinde kabul etmektedir. Yine ifadesine göre kendi tutuklanmazdan önce Kenan'ın tutuklandığını öğrenmiş ve elinde bulunan esrarları demir bir kutuya koyarak Feritin kendisine getirdiği küçük bir tabanca ve 5 mermi ile birlikte pol-is ekibinin daha sonra bulduğu yere koymuştur.

Nazarı itibara alınan 712/83 sayılı davanın konusunu az önce değindiğimiz Gemikonağındaki Gazino sahibi Mehmet Özcömerte sattığı 1-2 sigaralık hint keneviri teşkil etmektedir. 713/83 sayılı davanın konusunu -ise yine yukarıda değindiğimiz Ferit Gürler ile Kenan Öztürke 6 kilo ağırlığında hint keneviri satıp 600,000TL alma işlemi teşkil etmektedir. 550/83 sayılı davada ise 1 Mart 1983 ile 31 Mart 1983 tarihleri arasında tasarrufunda 300 gr. cannabis reçinesi bu-lundurması ile ilgilidir.

İlk Mahkeme tüm olguları özellikle olayın ceryan ediş şeklini, sanığın lehine olabilecek hususları, sabıkası bulunmayışını, ailevi durumunu, polise yardımcı olduğunu ve sair lehine alınabilecek hususları da dikkate alarak sanığa- 5 sene hapislik cezası vermiştir. 3/84 sayılı istinaf Ağır Ceza Mahkemesinin sanığa verdiği cezanın aşikâr surette az olduğu, 4/84 sayılı istinaf ise sanığa verilen cezanın aşikâr surette fahiş olduğu hususundadır.

İstinafın duruşmasında her iki istinaf- da birleştirilerek ele alınmıştır.

Cezanın aşikâr surette az olduğu hususundaki 3/84 sayılı istinaf 3 sebep içermekle beraber istinaf sebepleri birlikte ele alınmış ve iddia makamı özetle; bu tür suçların yaygın olduğu, verilen cezalara rağmen halen önl-enmediği, sanığın aleyhindeki dava ile birlikte nazarı itibara alınan diğer 3 dava arasındaki 713/83 numaralı davada sanık 6 kilo gibi küçümsenemeyecek miktarda uyuşturucu maddenin satışını yaptığını, nazarı itibara alınan diğer davalardaki olgular da göz -önünde tutulduğunda sanığın tasarruf yanında bu uyuşturucu maddelerin ticaretini de yapmış olduğunun görüldüğünü bu hususun İlk Mahkeme tarafından lâyıkı ile değerlendirilmediğini ileri sürmüştür. Yine İddia Makamı İlk Mahkemenin polise yardımcı olduğu hus-usunda lûzumundan fazla ağırlık verdiğini, hakikatte polise yardımcı olan sanığın ilk anda polise yardım etmediğini, epeyi tereddütten ve konu gün ışığına çıktıktan sonra ancak ibraz edilen emarelerin bulunup polise teslim edilmesinde yardımcı olduğunu, bu- olgular ışığında polise yardımcı olduğu hususuna lâyıkından fazla ağırlık verilmemesi gerektiğini, sanığın lehine ileri sürülen ailevi durumunun, sabıkası bulunmayışı gibi hafifletici sebeplerin bu denli ciddi davalarda ağırlık taşımaması gerektiğini iler-i sürerek sanığa verilen 5 yıllık hapislik cezasının aşikâr surette az olduğunu iddia etmiştir.

Sanık tarafından bulunan avukat ise geçmişte daha fazla miktarda esrar bulunduran kişilere hapislik cezaları verilmiş olmasına rağmen sanığa verilen 5 sene ha-pislik cezası geçmiş cezalara oranla kıyaslanamayacak derecede fazla olduğunu ileri sürmüştür. Sanık avukatı bu iddiasını teyit bakımından 54/83 sayılı ceza davasında İlk Mahkemenin 22 kilo hint keneviri bulunduran kişiye sadece 3 yıl hapislik cezasının v-erilmesine Yargıtayın müdahale etmediğini göstermiştir. Ayrıca sanık lehine ileri sürülen hafifletici sebepler ve özellikle polise yardımcı olduğu hususlarının İlk Mahkemede lâyıkı ile değerlendiril- mediği ve sanığa verilen 5 yıllık hapislik cezasının aşi-kâr surette fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

İlk Mahkeme kararına göz atıldığında İlk Mahkemenin sanığa ceza verirken sanığın lehine olabilecek tüm hususları göz önünde tuttuğu ve bunları dikkatlice değerlendirdiği görülmektedir. Sanığın lehine olabilecek- hususlar epeyi tereddütten sonra dahi olsa konu uyuşturucu maddelerin bulunmasında yardımcı olduğu hususu ile geçmişte sabıkası bulunmadığı, Teşkilât saflarında bir mücahit komutanı olarak şerefli bir görev yapmış olduğu ve ailevi durumudur. Sanığın bu ha-fifletici durumlarına rağmen İlk mahkeme suçun işleniş şeklini vehametini ve bu tip suçların yaygın olduğunu göz önünde tutarak sanığa 5 sene hapislik cezası vermiştir. Kanımca verilen hapislik cezası aşikâr surette az ve aşikâr surette çok değildir.

Bu -tür ağır suçlara verilecek cezaları tezekkür ederken ilk mahkemelere ışık tutmak bakımından ceza prensipleri açısından bazı görüşler belirtmeyi faydalı buluyorum. Ceza/İstinaf 8/75 ve 9/75'deki prensipler yerleşmiş prensipler olmakla beraber Yargıtay/Ceza -18/78 KTFD Başsavcılığı v. Sabahattin Benzer davasında şu görüşe yer vermiştim. Bu görüşü tekrarlamayı uygun buluyorum.

"Sanıklara verilecek cezalar takdir edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı konsolide edilmiş ceza istinaflarda belirtilen ilkelerin göz önünde -tutulması gerekmekle beraber bu ilkelerin hangisine ne derece ağırlık verileceği hususu her davanın kendisine has olguları içerisinde değerlendirilmelidir kanaatindeyim. Ağır suçlarda ve halkı huzursuz eden amme, mal ve can güvenliğini etkileyecek hallerde- bu ilkelerden ilkinin, yani amme menfaataının korunması faktörünün ağırlık kazanması gerekir."

Önümüze gelen davalardan müşahade ettiğim kadarı ile uyuşturucu madde kullanımı, alım ve satımı alınan birçok tedbirlere rağmen maalesef oldukça yaygın olup -bir türlü önlenemediği bir gerçektir. Bu gibi suçlara verilecek cezalar tezekkür edilirken 8/75 ve 9/75 sayılı birleştirilmiş ceza istinaflarındaki prensiplerin ilkine yani amme menfaatının koruması faktörüne ağırlık verilmesi gerekmektedir. Bu gibi duruml-arda sanığın lehine ileri sürülen ailevi durumu, sabıkası olmayışı ve sair hususların dikkate alınması gerekmekle beraber bunlara gereğinden fazla ağırlık verilmemesi ilke olarak benimsenmesi gerekir. Sanıkların polise yardımcı olmaları hususu daima hafif -suçlarda olduğu gibi ağır suçlarda da lâyıkı ile değerlendirilip lehlerine alınabilecek en esaslı hafifletici bir sebeptir. Bilhassa ortaya çıkarılması zor suçlarda polise yardımcı olan sanıklara verilecek cezalar takdir edilirken bu hususa ağırlık verilme-si gerekir. Ayrıca bulunan uyuşturucunun türü de ceza verilirken göz önünde bulundurulması gereken bir husustur.

Önümüzdeki meselede sanığın polise direkt olarak yardımcı olmadığı, inkâr yönüne gittiği ve ancak son anda bir kurtuluş yolu görmedikten sonr-a polise konu uyuşturucu maddelerin bulunmasında yardımcı olduğu görülmektedir. Bu durumu ve tüm olguları lâyıkı ile değerlendiren İlk Mahkemenin sanığa dengeli bir ceza verdiği kanaatındayım. Bu itibarla 3/84 sayılı istinaf ile 4/84 sayılı mukabil istinaf-ın reddedilmesi gerektiği görüşünde- yim.

Niyazi F. Korkut: Sayın Yargıç N. Ergin Salâhi'nin az önce okumuş olduğu hüküm ve vardığı netice ile hemfikirim.

Aziz Altay: 16.4.1983 tarihinde tasarrufunda 9 kilodan fazla cannabis reçinesi bulundurmakla itham -edilen sanık, aleyhine getirilen davayı kabul etti ve ceza verilirken askıda bulunan aleyhindeki 550/83, 712/83 ve 713/83 sayılı ceza davalarının da dikkate alınmasını istedi. 550/83 sayılı davada sanık, 1 Mart 1983 ile 31 Mart 1983 tarihleri arasında tasa-rrufundaki 300 gr. cannabis reçinesini Mehmet Güzelay ve Hüseyin İsmail isimli iki şahsa 10000TL karşılığında satmakla; 712/83 sayılı davada 1 Ocak 1983 ile 16 Mayıs 1983 tarihleri arasında tasarrufunda bir sigaralık cannabis reçinesi bulundurmak ve aynı t-arihlerde Mehmet Özcömert'e bir sigaralık cannabis reçinesi tedarik etmekle; ve yine 713/83 sayılı davada da Mart 1983 ayı içerisinde Ferit Gürler ve Kenan Öztürk isimli şahıslara 600,000TL karşılığında 6 kilo cannabis reçinesi satmakla itham edildi. Sanık-, işlemiş olduğu bu suçlardan dolayı Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savcılık cezanın aşikâr surette az, sanık ise aşikâr surette fazla olduğunu ileri sürerek istinaf ettiler.

Uyuşturucu madde alışkanlığının son z-amanlarda toplumları tehdit eden boyutlara ulaştığı tartışılmaz bir gerçektir. Bu yüzdendir ki tüm uygar ülkelerde, özellikle Avrupa ve Amerika'da uyuşturucu madde ticareti ve tasarrufu aleyhine büyük bir savaşım verilmekte ve suçlulara caydırıcı ve etkin -cezalar uygulanmaktadır. Uyuşturucu madde ticaretinde astronomik kâr söz konusu olduğundan, bu gibi suçların önüne geçebilmek için herkese ibret teşkil edecek şekilde ağır cezalar verilmesi gerektiğine kuşku yoktur. Aksi halde uyuşturucu madde ticaretinden- sağlanacak büyük kazançlar karşısında hafif cezaların caydırıcı hiçbir etkisi olmayacağı açıktır. Bizde de uyuşturucu madde suçlarının son zamanlarda yaygın bir hal aldığı mahkemelere intikal eden davaların artan sayısından açıkça görülmektedir. Bu durumd-a bu tür suçların önüne geçebilmek için, tüm uygar ülkelerde olduğu gibi, caydırıcı ceza verilmesi kaçınılmazdır.

Toplum sağlığını tehdit eden uyuşturucu madde alışkanlığını önlemek amacıyla, özellikle uyuşturucu madde ticareti yapan suçlulara, ağır ve e-tkin cezalar verilmesinde büyük kamu yararı vardır. Bu itibarla ceza verilirken sanığın ailevi durumu, sabıkası olmadığı, Polise yardımcı olduğu, nedamet getirdiği ve benzeri hususlar, adi suçlardan mahkûm edilen sanıklar lehine hafifletici birer sebep ola-rak kabul edilmekle beraber, uyuşturucu madde tasarrufu ve ticareti suçlarından mahkûm edilen sanıklar için üzerinde fazla önemle durulacak hafifletici sebepler olamaz inancındayım. Yine ceza verilirken uyuşturucu maddenin miktarı dikkate alınacak önemli b-ir husus olmakla beraber, bu yapılırken başka davalarda belli bir miktar uyuşturucu madde tasarrufu veya ticareti için verilen ceza miktarı ile orantı kurulması doğru değildir. Kilo ile ifade edilen miktarların söz konusu olduğu hallerde cezaların, sağlana-cak kazanç uğruna suç işlemeyi göze almayacak kadar ağır ve etkin olması gerekir.

Önümüzdeki meselede sanığın uyuşturucu madde ticareti yapan bir kimse olduğuna kuşku yoktur. Sanığın kısa bir süre içerisinde bir defasında 300 gr., başka bir defasında 6 k-ilo cannabis reçinesi sattığı kendi ikrarı ile sabit olmuştur. Bunun yanında sanığın tasarrufunda bulunan 9 kilodan fazla cannabis reçinesini kendi şahsi ihtiyacı için bulundurduğu söylenemez. Nitekim sanık Mahkemede böyle bir iddia da ileri sürmüş değildi-r. Aksine polise verdiği ve Mahkemeye emare olarak ibraz olunan gönüllü ifadesinde uyuşturucu madde müptelâsı olmadığını söylemiş, tasarrufunda cannabis reçinesini başkalarına para mukabilinde sattığını itiraf etmiştir. Uyuşturucu madde ticaretini meslek e-dinen sanığın toplum için büyük bir tehlike arzettiği inkâr edilemez. Bu nedenle kendisine verilecek cezanın herkese ibret teşkil edecek etkinlikte olması gerekir. İlk Mahkeme sanığın ailevi durumunu, polise yardımcı olduğunu, sabıkası bulunmadığını ve avu-katının ileri sürdüğü hafifletici sebepleri dikkate aldıktan sonra sanığa 5 yıl hapis cezası vermiştir. Kanımca toplum sağlığını böylesine ciddi bir şekilde tehdit eden ve toplumdaki tahripkâr etkileri büyük olan bu gibi ciddi suçlar için, yukarıda belirtt-iğim gibi, sanığın ailevi durumu, polise yardımcı olması ve sabıkası bulunmaması gibi nedenler fazla dikkate alınamaz. Bundan dolayı Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu 5 yıl hapislik cezasının aşikâr surette az olduğu kanısındayım. Sanığın tasarr-ufunda 9 kilo gibi küçüm- senmiyecek miktarda uyuşturucu madde bulunduğu ve muhtelif tarihlerde para karşılığında başkalarına sattığı dikkate alındığında sanığa verilecek en uygun cezanın 7 yıl hapislik cezası olması gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle 3/84- sayılı istinafın kabul edilerek Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu 5 yıl hapislik cezasının kaldırılarak yerine 7 yıl hapislik cezası konmasının uygun olduğu, 4/84 sayılı istinafın da reddedilmesi gerektiği görüşündeyim.

N. Ergin Salâhi: Netice olarak -3/84 sayılı istinaf oy çokluğu ile reddedilir 4/84 sayılı istinaf ise Sayın Aziz Altay'ın 3/84 sayılı istinafta vardığı sonuç ışığında değişik gerekçe vererek oybirliği ile reddedilir.



(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) - (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

4 Temmuz 1984



Full & Egal Universal Law Academy