Yargıtay Ceza Dairesi Numara 34/1981 Dava No 13/1981 Karar Tarihi 22.07.1981
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 34/1981 Dava No 13/1981 Karar Tarihi 22.07.1981
Numara: 34/1981
Dava No: 13/1981
Taraflar: Memişağa Öztürk ile Başsavcılık arasında
Konu: Adam öldürmeğe teşebbüs -Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 22.07.1981

-D.13/81 Yargıtay/Ceza 34/81
(Dava No. 879/81; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda


Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.

İstinaf eden:- Memişağa Öztürk, Merkezi Cezaevi.

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: KTFD Başsavcılığı, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

İstinaf eden şahsen hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına: H. Önen.


Adam öldürmeğe teşebbüs -- Fasıl 154 Ceza Yasasının 214(a) maddesine aykırı olarak adam öldürmeğe teşebbüs.

Ceza aleyhine istinaf - Adam öldürmeğe teşebbüs suçunda ceza takdiri - İlk Mahkemenin Sanığa 9 yıl hapis cezası vermesi - Ceza tespit edilirken Sanık aleyhine neticelenmemi-ş 11 davanın dikkate alınması - Sanığın aynı olayda bir şahsın ölmesi nedeniyle 10 yıl hapis cezasına mahkûm edilmesi - Sanığın 62 yaşında olması ve 2 karısı ile 16 çocuğunun bulunması - Yargıtayın İlk Mahkemenin hükmünü onaylayarak mahkûmiyetin istinafın -karara bağlandığı tarihten başlamasını emretmesi.

OLAY: Müşteki ve beraberindeki 4 kişi traktörle ovadan köye gidiyorlardı. Traktör Sanığın evinin önüne geldiğinde Sanık dur işareti yaptı ve akabinde elindeki tabanca ile traktörün üzerine ateş etti. Trakt-ör, sanığın tabanca atışları arasında yoluna devam etti. Açılan ateş sonucu Müşteki ve diğer bazı şahıslar yaralandı. Olayı öğrenen Müştekinin ailesine mensup kişiler Sanığın evinin yanında toplandılar. Sanık evinin etrafında toplanan kalabalığa tüfekle at-eş etti. Evin etrafındaki şahıslar tüfeğin menzili içinde ve yaralanabilecek mesafede olmalarına rağmen olayda yaralanan olmadı.

Sanık adam öldürmeğe teşebbüs suçuyla itham edildi. Suçunu kabul eden Sanık ceza tespit edilirken aleyhine neticelenmemiş bulu-nan diğer 11 davanın da dikkate alınmasını istedi. Ağır Ceza Mahkemesi Sanığın işlediği suçların vehametini dikkate alarak sanığa 9, yıl hapis cezası verdi.

Sanık verilen cezanın fahiş olduğunu iddia ederek istinaf
etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme çoğunluk k-ararında, Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığa ceza verirken gerekli tüm hususları gözönünde bulundurduğunu belirtti. Meselenin tüm ahval ve şeraiti ışığında verilen cezanın çok değil bilakis az olduğunu vurgulayan çoğunluk kararı, İlk Mahkeme kararını onayladı v-e cezanın istinafın karar tarihinde başlamasını emretti.

Azınlık kararı ise Sanığın haklı bir neden olmaksızın 2,5 yıl gibi uzun bir ertelemeden sonra mahkûm edildiğini ve Sanığa verilecek cezanın, Sanığın mahkûm olduğu diğer adam öldürme davasında verile-n cezayı geçmeyecek şekilde azaltılması gerektiğini belirtti.

-----------------


H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Müstenif, Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 214(a) maddesine aykırı olarak 16.8.1978 tarihinde Yedikonuk'lu Mehmet Gökbük isimli şahsı öldürmeğe teşebb-üs suçundan Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabahatlı bulunarak 9 yıl hapse gönderildi. Müstenif kendisine kesilen cezanın fazla olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

Gerek müstenif sanık gerekse müşteki Mağusa kazasına bağlı Yedikonuk'a yerleşti-rilmiş Kuzey göçmenidirler. Sanık 59 yaşlarında evli ve 6'sı küçük çocuktan oluşan kalabalık bir aile sahibidir.

İstinafa konu olaya tekabül eden devrede sanık ve müştekinin aileleri arasında Mahkemeye kadar intikal etmiş huzursuzluklar mevcuttu.

16.8.19-78 tarihinde Mustafa Köse'nin kullandığı bir traktör ovadan köye gitmekte idi. Traktör üzerinde sürücüye ilâveten müşteki ve sair 4 kişi bulunmakta idi. Traktör sanığın evinin önündeki yoldan geçerken sanık önüne çıkıp dur işrareti verdi ve akabinde de eli-ndeki bir tabanca ile traktörün üzerine ateş etmeğe başladı. Traktör, sanığın tabanca atışları arasında, yolun devam etti. Açılan ateş neticesi müşteki ve diğer bazı şahıslar yaralandı.

Olayın izah edildiği şekilde ceryan etmesi üzerine müştekinin ailesin-e mensup bir kalabalık sanığın evi yanında toplandı. Sanık, evinin etrafında toplanan şahıslara karşı tek namlulu bir av tüfeği ile ateş etti. Av tüfeği ile açılan ateş neticesi yaralanan bulunmamakla beraber evin etrafındaki şahıslar tüfeğin menzili içind-e ve yaralanabilecek bir mesafede idiler.

Olay sırasında yaralanan müşteki Mağusa Devlet Hastahanesine götürüldüğünde sağ omuzunda bir kurşun giriş deliği tesbit edildiği halde çıkış deliği tesbit edilemedi. Müşteki hastahanede 2 hafta kadar tedavi gördük-ten sonra 1.9.1978 tarihinde alçılı bir vaziyette
taburcu edildi. Müşteki, taburcu edildikten sonra, 5-6 ay daha tıbbi kontrol altında tutuldu.

Sanık, Mahkeme huzurunda, suçlu olduğunu kabul etti ve aleyhindeki benzeri diğer 11 davanın da, kendisine ceza -kesilirken, nazarı itibara alınmasını istedi. Sanığın nazarı itibara alınmasını istediği 11 davaya konu adam öldürmeğe teşebbüs suçları aynı gün sanığın etrafına toplanan kalabalığa av tüfeği ile ateş etmesi olayından neşet eden suçlardır. Mahkeme olay ile- ilgili olgular ve hafifletici sebepler hakkında savcı ve sanık tarafından söylenenleri dinledikten ve sözü edilen diğer 11 davayı da nazarı itibara aldıktan sonra sanığı, o günden itibaren başlamak üzere, 9 yıl hapse gönderdi.

Sanık, daha önce de belirti-ldiği gibi, kendisine kesilen 9 yıl hapis cezasının alenen fazla olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

Ağır Ceza Mahkemesi sanığa ceza keserken sanığın işlediği suçların vehametini ve sanığa verilecek cezanın caydırıcı nitelikte olması gerektiği hususu-nu ve bunlar yanında da sanığın yaşını, sabıkası bulunmadığını ve ailevi durumunu göz önünde bulundurdu.

Ağır Ceza Mahkemesi, yukarıda belirtilen hususlara ilâveten, aynı olayda bir şahsın ölmesi neticesi sanığın 18.5.1979 tarihinde 3553/78 sayılı dava ta-htında yargılanıp 10 yıl hapse gönderildiği halde konu dava ve nazarı itibara alınan diğer davaların sanık aleyhine ancak 1981'de getirilmiş olduğunu göz önünde bulundurdu. Sırası gelmişken işaret etmek yerinde olur ki 16.8.1978'de yer alan olaylardan neşe-t eden suçlar ile ilgili olarak sanık aleyhine gerekli davaların getirilmesi için bu kadar uzun bir gecikmenin nedenini anlayamadık.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi Ağır Ceza Mahkemesi, sanığa ceza keserken, gerekti tüm hususları göz önünde bulu-ndurdu. Sanığa kesilen ceza ise, mesele ile ilgili tüm ahval ve şerait ışığında, çok değil bilâkis, cezanın başlama tarihi ve sanığın başka bir suç için hapiste bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda, azdır. Mamafih, arttırılması için önümüzde istinaf bulu-nmadığı cihetle Ağır Ceza Mahkemesinin kestiği cezaya müdahale etmemeği uygun görmekteyim.

Sonuç olarak istinafın reddolunması ve müstenif sanığa kesilen hapis cezasının bugünden itibaren başlaması gerektiği görüşündeyim.

N. Ergin Salâhi: Sayın Yargıç Şa-kir Sıdkı İlkay'ın verdiği hükümle tamamen hemfikirim. Başka birşey eklemek istemiyorum.

Niyazi F. Korkut: İstinafa konu davanın alguları Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın belirtmiş olduğu gibidir. Bu nedenle olgular hususunda ek birşey söylemek istemiyor-um. Olgulardan görüleceği gibi mahkûm 16.8.1978 tarihinde yer alan bir adam öldürme olayı ile ilgili olarak 10 yıla mahkûm olmuştur. Bu istinafa konu davalar da aynı gün ve aynı olaydan neşet etmişlerdir. Nitekim bugünkü davanın tutanaklarında da görüleceğ-i gibi bu yaralama ve sair davalarla ilgili olarak mahkûm aleyhine mahkûm olduğu tarihte mevcut davalar bulunmakla beraber bunlar savcılık tarafından geri çekilmiş, mahkûm olduktan sonra uzun bir süre askıda bırakılarak ancak 18.5.1981 tarihinde mahkûm ale-yhine Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde 879/81 sayılı dava dosyalanarak aynı tarihte vukuu bulan yaralama hadisesi için tekrar Mahkemeye getirilmiş ve bu dava sırasında diğer nazarı itibara alınan davalar da birlikte görülerek mahkûm 9 yıla mahkûm edilmiştir.
-
Kanımca bir olaydan neşet eden bütün davaların aynı Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanması ve neticelendirilmesi en uygunudur. Herhangi bir nedenle bir erteleme olacaksa bunların da en erken Ağır Ceza'da sonuçlandırılması en adil yoldur. Savcılık bunun niçin- böyle yapılmadığının izahını tatmin edici bir şekilde bize verememiştir. 16.8.1978 tarihinde vukuu bulan bir olay için 18.5.1981'e kadar bekletmelerinin izahını ben şahsen anlamadım ve yalnız bu husus mahkûm lehine çok büyük bir hafifletici nedendir. Bu b-ir yana mahkûm Mahkemeye hitabında 62 yaşında olduğunu belirtmiştir. Halbuki ithamna-mede sanığın yaşı 59 görülmekte, ifadesinde 50 olarak geçmekte, daha sonra dava tebliğinde yine 59 olarak görülmektedir. Bence bunların en doğrusu yaşını bilen mahkûmun sö-ylediğidir. Mahkûm 62 yaşındadır ve olgularda görülmemekle beraber bugün Mahkemede karısı olduğunu ve 16 çocuk sahibi olduğunu belirtmiştir. Bunu İlk Mahkemede belirtmemiştir. Bu kendi kabahatidir. Böyle olmakla beraber bugün Mahkemede 16 çocuğu olduğunu b-elirtmiştir ve bunu aksine savcılık tarafından bir iddia yapılmamıştır. Yargıtay/ Ccza 44/80'de bu hususta şöyle denmektedir:

"Bir sanığa hapis cezası verilirken sanığın tüm durumunu, evli olup olmadığını, çocukları olup olmadığını ve sanığın yardımına mu-htaç kişilerin mevcut olup olmadığını da nazarı itibara alınması gerekir. Zabıtlarda gördüğümüz kadarı ile sanığın evli ve en büyüğü, 4 en küçüğü 2 l/2 yaşında iki çocuğu olduğuna dair şahadet yoktur. Sanığın İlk Mahkemede de avukatsız olduğunu nazarı itib-ara alarak bu hususu Mahkemenin bilgisine getirmemesi kendi kabahatı olmakla beraber bu Mahkemede bu hususu nazarı itibara almağı uygun gürdük."

Bu davada da mahkûm avukatsızdı ve bunları İlk Mahkemenin dikkatine getirmemiştir. Böyle olmakla beraber bugün- bize 16 çocuğu olduğunu ve bunların 6'sının bakıma muhtaç olduğunu belirttiğine göre bu hususu da mahkûm lehine değerlendirmenin uygun olacağı görüşündeyim.

-Meselenin olgularını, mahkûmun 62 yaşında olup bakıma muhtaç en az 6 çocuğu ve 2 karısı olduğunu, sosyal yardım dışında bir geliri olmayışı ve sanığın herhangi bir haklı neden gösterilmeksizin 2.5 yıla yakın ertelemeden sonra Mahkeme huzuruna getirilişini -mahkûmun lehine kullanarak mahkûma verilecek cezanın 16.8.1978'de işlediği adam öldürme suçu ile ilgili davada kesilen cezayı geçmiyecek bir şekilde bir ceza ile cezalandırılması gerektiği görüşündeyim.
-

Sonuç olarak istinafın kabul edilmesi ve istinafa konu dava için kesilecek cezanın adam öldürmeden mahkûm olduğu 10 yılı geçmiyecek şekilde azaltılması gerektiği görüşündeyim.

Şakir Sıdkı İlkay: Sonuç olarak istinaf oy çokluğu ile, reddedilir.

Müsten-if sanığa kesilen hapis cezası bugünden itibaren
başlayacaktır.



(Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut)Yargıç Yargıç Yargıç


22 Temmuz 1981


























Full & Egal Universal Law Academy