Yargıtay Ceza Dairesi Numara 33/1980 Dava No 24/1980 Karar Tarihi 29.09.1980
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 33/1980 Dava No 24/1980 Karar Tarihi 29.09.1980
Numara: 33/1980
Dava No: 24/1980
Taraflar: Başsavcılık ile Meriç Gürpınar arasında
Konu: Tebliğ - Tanık celpnamesinin tebliği -Tanık celpnamesi
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 29.09.1980

-D.24/80

Yargıtay/Ceza 33/80
(Dava No. 677/80;Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.


Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korku-t, Aziz Altay.

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcılığı.

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Meriç Gürpınar, Lefkoşa.

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen namına:- Şefika Durduran.



Tebliğ - Tanık celpnamesinin tebliği - Tebliğlerin polis ve Mukayyitlikce yapılan bir görev olması - Bir sonraki tehir tanıklara Mahkemece sözlü söylenmek suretiyle tebliğden sarfı nazar edilebilmesi.

Tanık celpnamesi - Tanık celpname-sinin tebliği - Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 46. maddesi - Tanık celpnamesinin Emniyet Mensupları veya mahkeme memuru tarafından tebliğ edilmesi Tanıkların Mahkemeye gelmemesi nedeniyle İddia Makamının tanıklara yeniden celpname çıkarılması için tehir ta-lebi - İlk Mahkemenin tehir talebini reddederek davayı iptal etmesi - Beraat kararı aleyhine Başsavcılığın istinafı.

OLAY: Sanık aleyhine ikame edilen dava birkaç kez tehire uğradıktan sonra duruşma günü İddia Makamı şahitlerinin hazır olmadığını, şahitle-re şahit celpnamesi çıkarıldığını ancak tebliğ yapılıp yapılmadığını bilmediğini belirterek tehir talebinde bulundu. İlk Mahkeme tehir talebini reddederek davayı iptal etti ve Sanığı beraat ettirdi.

Başsavcılık, tehir talebini reddetmekle İlk Mahkemenin h-ata -
-ettiğini öne sürerek beraat kararını istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, şahit celpnamelerinin tebliğ görevinin
-polise ve mukayyitliğe ait olduğunu, bu meselede celpnameyi polisin tebliğ etmediğini ve bu yüzden İddia Makamına sorumluluk yükletilemeyeceğini belirtti. Şahitlerin gelmediği veya celpnamelerin çıkarılıp da tebliğ edilmediği hallerde İddia Makamının tehir- talebinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Yüksek Mahkeme, davayı yeniden dinlenmek üzere İlk Mahkemeye iade etti.
-
Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
Yargıtay/Ceza 42/78.
Yargıtay/Ceza 7/79.
Yargıtay/Ceza 13/80 - D.7/80.

--------------

H Ü K Ü M

N.Ergin Salâhi: Sanık aleyhine Bidayet Mahkemesinde 677/80 numaralı ceza davası ikame edilmiş, sanık 28.3.1980 tarihin-de Mahkeme huzurunda zaptı dava için hazır bulunmuş ve dava 5.5.1980 tarihine duruşma maksadı ile tehir edilerek sanık 2000TL. şahsi kefaletle serbest bırakılmıştır. 5.5.1980 tarihinde Mahkeme huzurunda sanık ve iddia makamı hazırdılar. Mahkeme 228/80 numa-ralı davası olduğu gerekçesi ile davanın duruşmasını 2.7.1980 tarihine ertelemiştir. 2.7.80 tarihinde ise yine iddia makamı, sanık ve şahitler hazır idi ancak savcı şahitlerinin hazır olmadığını ileri sürerek bunlar için şahit celpnamesi çıkarıldığını anca-k tebliğ yapılıp yapılmadığını bilmediğini bildirerek tehir talebinde bulunmuştur. Mahkeme de bu tehir talebini olumsuz karşılayarak çıkarılan şahit celpnamelerinin polise verildiğini ancak tebliğ yapılıp yapılmadığını tesbit etmediğini ileri sürerek bu te-hir talebini reddetmiş ve daha da ileri giderak dava iddia makamınca takip edilmediğinden davayı iptal yönüne gitmiştir.

Başsavcılık tehir talebinin reddedilerek davanın iptal edilmesinden istinaf etmiş ve aşağıdaki iki istinaf sebebini ileri sürmüştür.

-"l. Muhterem Bidayet Mahkemesi, iddia makamının tanıklara yeniden celpname çıkarılması için tehir talebini reddetmekle ve davayı şahadet ibraz edilmediği nedeniyle iptal edip sanığı beraat ettirmekle hata etmiştir.

2. Muhterem Bidayet Mahkemesi, önünde şa-hadet olmayan bir konuda yani 5.5.1980 tarihinde tanıklara tebliğ yapılması için Emniyete celpnamelerin tebliğ edilmesi için verildiği hususunda bulgu yapmakla hata etmiştir."

İstinafta esas itibarıyle birinci istinaf sebebi üzerinde ağırlıkla durulmuş ve- iddia makamının uhdesine düşenleri yaptığını şahitlere celpname çıkardığını, celpnamelerin tebliğ edilmesi Mahkemelerin görevi dahilinde olduğunu ve bunu da ya Mahkeme Personeli direkt veya polis vasıtası ile bu tebliğlerin yapıldığını, iddia makamının he-rhangi bir suçu bulunmadığını ileri sürerek buna benzer içtihat kararlarına atıfta bulunmuş ve istinafın kabul edilmesi gerektiği görüşü savcılıkca ileri sürülmüştür.

İkinci istinaf sebebina gelince Bidayet Mahkemesinin ibraz edilmeyen evrakları resen te-tkik etmesi ve bulgu yapmasının hatalı olduğu üzerinde durulmuştur.

Karşı taraf ise geçmişte benzer içtihat kararları olduğunu ancak buradaki olguların farklı olduğunu her halûkârda istinaf eden istinafta muaffak olsa dahi bundan sonra ceza davalarının se-ri şekilde yürütülmesi için şahit celpnamelerinin çıkarılıp çıkarılmadığı hususunda iddia makamının ve tarafların ilgilenmesi hususunda gerekli tedbirlerin alınarak savcıların ikaz edilmesi gerektiğine işaret etmiştir.

Yukarıda değindiğimiz olguları tetki-k ettiğimizde bu davada iddia makamı, belirlenen bütün tehirlerde hazır bulunmuş, hiçbir ahvalde tehir talep etmemiş, 5.5.1980 tarihinde yapılan tehirin ise Mahkemenin meşgul olması nedeniyle yapıldığı görülür. Bu tehir yapılırken Mahkeme huzurunda bulunan- şahitler şayet hazır idi iseler şahit celpnamesi çıkarmadan kendilerine duruşma gününü söylemek suretiye tebliğden sarfınazar edebilir ve onların bu şekilde duruşma gününde bulunmalarını sağlayabilirlerdi. Bu yapılmamıştır. Duruşma günü olan 2.7.1980 tari-hinden önce ise iddia makamı uhdesine düşeni yaparak yeniden şahit celpnamesi çıkarılması yönüne gitmiştir. Öyle anlaşılıyor ki Fasıl 155 madde 46 altındaki yöntemlere ve teamüle uygun olarak bu celpnameler şahitlere tebliğ için polise verilmiştir. Bunları- tebliğ etme görevi mukayyitliğe ve polise düşen bir görevdir. İddia makamının yapması gereken ve yapmadığı veya ihmal ettiği herhangi bir görev yoktur. Buna benzer Yargıtay/Ceza 42/78, Yargıtay/Ceza 7/79, Yargıtay/Ceza 13/80 numaralı davalarda durum layık-ı ile incelenmiş ve ilke olarak iddia makamının uhdesine düşen görevi yapıp şahitlere celbname tebliği için gerekli tedbirleri almış ise, gerek şahitlerin gelmemesi veya celbnamelerin çıkarılıp da tebliğ edilmemesi halinde tehir talep ettiği ahvalde bu teh-irin mahkemelerce verilmesi gerektiği defaten tekrarlanmıştır. Önümüzdeki dava da bunlardan farklı bir dava değildir. Bilhassa Yargıtay/ Ceza 13/80 numaralı dava ile mukayese edildiğinde bu davanın iddia makamı yönünden daha da haklı bir nedeni olduğu kend-iliğinden ortaya çıkmaktadır. 13/80 sayılı davada tebligat için celbnameler polise verilmemişti. Bu davada ise polise verilmiş ve tebliğ edilip edilmediğine dair polisten herhangi bir haber alınmamıştır. Polisin bu hususta herhangi bir ihmali var ise sorum-luluk iddia makamında değildir. Polisin tebliğler yönünden sorumluluğu mukayyidliğe karşıdır. İddia makamına bir sorumluluk yüklenemez. Söylenenlerden anlaşılacağı gibi istinaf kabul edilir verilen beraat emri iptal edilir ve tekrar duruşması yapılmak üzer-e davanın Bidayet Mahkemesine iadesi emrolunur.

(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

29 Eylül 1980




Full & Egal Universal Law Academy