Yargıtay Ceza Dairesi Numara 32/1991 Dava No 8/1992 Karar Tarihi 26.06.1992
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 32/1991 Dava No 8/1992 Karar Tarihi 26.06.1992
Numara: 32/1991
Dava No: 8/1992
Taraflar: Selcan Mercan ile Başsavcılık Arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 26.06.1992

-D.8/92 Yargıtay/Ceza No: 32/91
(Ceza Dava No: 851/91; Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Taner Erginel, Metin A. Hakkı

İstinaf eden: Selcan Mercan, Le-fkoşa
ile
Aleyhine istinaf edilen: Başsavcılık
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Süleyman Dolmacı
Aleyhine istinaf edilen namına: Güven Silman



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu istinafın hükmünü Sayın -Yargıç Taner Erginel verecektir.

Taner Erginel: 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasına ykırı olarak tasarrufunda 2 kilo 520 gram Hint Keneviri bulundurma suçundan 4 yıl hapis cezasına mahkUm olan Sanık bu ceanın alenen fahiş olduğunu iddia etmekte ve ce-zanın indirilmesini talep etmektedir.

Davanın olguları özetle şöyledir:

Polis Müdürlüğüne bağlı Harekât ve Narkotik Şube Amirliğinde görev ifa eden PÇ 47 Aygün Maraşlı 20.6.90 tarihinde Sanığın tasarrufunda uyuşturucu madde olduğuna dair aldığı bilgi ü-zerine, Sanığın Lefkoşada çalıştığı taksi yazıhanesine gitti. Aldığı bilgiyi Sanığa izah edip yasal ihtarda bulunan PÇ Aygün Maraşlıya Sanık "haberim yoktur" yanıtını verdi. İleri tahkikat için şubeye celbedip sorgulanan Sanık Ahmet Güvener isimli bir şahs-ın kendisine saklaması için bir çanta verdiğini, bu çantayı Bostancı-Akçay yolu üzerinde bulunan kendisine ait bahçeye sakladığını söyledi. Polis nezaretinde mezkûr bahçeye götürülen Sanık bahçenin hemen gerisinde sağ tarafta bulunan dikenli sık ağaçların -arasına sakladığı yeşil renkli çantayı bularak polise teslim etti. Sanığın huzurunda açılan çanta içerisinde Malboro çantası, küçük parçacıklar halinde uyuşturucu olduğundan şüphe edilen maddeler, bir adet terlik ve siyah renkli bir naylon çanta bulundu. S-iyah naylon çantanın içinde ise uzun kuşak şeklinde dikili vaziyette bez torba ve bu torba içerisinde uyuşturucu olduğundan şüphe edilen maddeler ortaya çıktı. Daha sonra tekrar adli şubeye götürülen Sanık orada gönüllü ifade vererek suçunu itiraf etti.

-Sanık gönüllü ifadesinde Güzelyurtta ikamet eden bir şoför olduğunu, br gün arkadaşı Ahmet Güvenerin gelerek taksi kiralamak istediğini, birlikte Monarga köyü yakınında Ahmet Güvenerin kardeşi Hasanın evine gittiklerini, orada yemek yedikten sonra Lefkoşay-a döndüklerini, lefkoşa'da Ahmet Güvenerin kendisine 40.000TL ücret ödeyerek arabadan indiğini, fakat ayrılırken "arabanın arkasında bir çantam var, götür sende kalsın, ben senden daha sonra alırım" dediğini, gece eve gittiğinde çantayı arabanın bagajından- alıp yatağının altına koyduğunu, fakat içerisine " ne var ne yok" bakmadığını, 10 gün sonra Ahmetin yazıhaneye gelerek "o çantada bulunanlardan 2 sigara paketi doldur da getir" dediğini, Ahmete "nedir bunlar" diye sorduğu zaman "kanunsuz birşey değil kork-ma" yanıtını aldığını, ertesi gün 2 sigara paketine çantanın içerisindekilerden doldurup Ahmete götürdüğünü, daha sonra Ahmetin tutuklanıp hapse girdiğini işittiğini, Ahmeti cezaevinde ziyaret edip ona 20.000TL bıraktığını, birkaç gün sonra Hasan Ilgaz'ın -gelerek Ahmetin çantasını istediğini fakat Sanığın "Ahmetle kouşmadan vermem" diyerek çantayı vermeyi reddettiğini, daha sonra tekrar cezaevine giderek Ahmetle görüştüğünü ve Ahmetin çantayı saklamasını söylemesiüzerine kendisine ait limon bahçesine saklad-ığını, çantanın içerisinde uyuşturucu olduğunu bilmediğini söyledi.

Yazılı dava tebliği okunduğu zaman Sanık "evet kabul ederim". Ama ne olduğunu bilmeden aldım" yanıtını verdi. Sağlık Bakanlığı Devlet Kimya Laboratuvarında çantada bulunanlar analiz edil-erek 2 kilo 520 gram ağırlığında kannabis (Hint Keneviri) reçinesi olduğu saptandı.

Ağır Ceza Mahkemesinde Sanık suçunu kabul etti. İddia Makamı olguları anlattıktan sonra Sanık kendi savunamsını yaparak şöyle dedi:

"37 yaşındayım. Şoför olarak çalışıy-orum ve bakmakla mükellef olduğum yaşlı bir annem vardır. Uyuşturucu hiç kullanmadım. Bu maddeleri gerçekten bilmeyerek aldım ve tasarrufumda bulundurdurm. Bana karşı ceza verirken bunları göz önünde bulundurmanızı rica ederim. Mahkemenizden özür dilerim."-

Daha sonra kararını okuyan Ağır Ceza Mahkemesi olguları değerlendirirken özellikle Sanığın çantada bulunanları bilmediği iddiasını reddetti. Kararın bir bölümü şöyledir:

"Huzurumdaki meselede ise Sanığın dava konusu uyuşturucu maddeleri masumane bir ş-ekilde tasarrufunda bulunduğunu gösterecek makul ve olası bir izahatı yoktur. Nerede kaldı ki Sanık Emare 1 olan gönüllü ifadesinde, başlangıçta kendisine verilen çantanın içerisinde ne olduğunu bilmediğini ancak bilâhare Ahmet Güvener isimli şahsın istemi- üzerine çantayı açarak içerisindeki maddelerden iki sigara paketi doldurarak ismi geçen şahsa götürüp verdiğini ve daha sonra da evinde yatağın altında bulunan çantayı Akçay-Bostancı yolunun kenarında bulunan bahçesine götürerek bahçe içerisindeki dikenli-, sık ağaçlar içerisine sakladığını kabul etmektedir. Böyle bir tutum ve davranış biçimi içerisinde olan Sanığın çantanın içerisinde ne olduğunu bilmediğini veya anlamadığı şeklindeki beyanının hiçbir inandırıcılığı olamdığı gibi çanta içerisindeki maddele-rin ne olduğunu saptamaya fırsatı olup da fırsatı kullanmayan Sanığın hâlâ daha bu maddelerin ne olduğunu bilmediğini iddia etmesi de geçerli bir mazaret olamaz. Bu bakımdan Mahkemeye sunulan olgular ve emareler ışığında Sanık kendi beyanı ile aleyhine get-irilen davadan suçlu bulunarak mahkûm edilir."

Daha sonra cezaya ilişkin görüşlerini açıklayan Ağır Ceza Mahkemesi şöyle dedi:

"Beyaz zehir diye bilinen uyuşturucu maddeler kullanıldığı nisbette bir toplumu dejenere edebilir ve mahvına sebep olabilir. -Yurttaş- ların ve özellikle gençlerin bu gibi zehirlere karşı kesinlikle korunması gerekir. Son zamanlarda huzurumuza gelen meselelerden görüldüğü üzere uyuşturucu maddeler ile ilgili suçlar ülkemizde büyük ölçüde artmıştır ve önlenmeleri için bu gibi suçl-ardan mahkûm edilenlere ağır cezaların verilmesi kamu yararı gereğidir."

İstinafın duruşmasında Sanık avukatı Ağır ceza Mahkemesi kararını çeşitli yönleriyle eleştirmeye gayret etti. Bu eleştiriler arasında nispeten haklı gördüklerimiz şunlardır:

-a) -Ağır Ceza Mahkemesi yukarıdaki alıntıdan görüldüğü gibi Sanığın uyuşturucuyu masumane bir nedenle tasarrufunda bulundurdurğu savunmasını reddetmiştir. Şüphe yok ki Sanığın çantanın içerisinde uyuşturucu olduğunu bilmediği iddiası kabul edilecek bir iddia d-eğildir. Ancak Sanığın Mahkemeye yaptığı beyan dikkatle incelendiği zaman Sanığın savunamsının da bu yönde olmadığı, sadece çantayı alırken içerisinde ne olduğunu bilmediğini iddia ettiği ve daha sonra bilinçli olarak- tasarruf ettiğini kabul ettiği anlaşılmaktadır. Daha doğrusu Sanığın Mhakemeye yaptığı beyanı böyle yorumlamak mümkündür ve böyle yorumlandığı takdirde Sanığı suçunu inkâr edip Mahkemeye bilinçli olarak yalan söyleyen birisi olarak değil, nedamet getiren -birisi olarak kabul etmek mümkündür. Bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığı nedamet getiren bir kişi olarak kabul etmemesinin ve böyle bir kişiye gösterilebilecek hoşgörüden yararlandırmamasının hatalı olduğu söylenebilir.
-
b) Ağır Ceza Mahkemesi kararında beyaz zehir diye bilinen uyuşturucu maddelerin zararından söz etmiştir. Beyaz zehir daha çok eroin için kullanılan bir tabirdir. Halbuki Sanığın tasarrufunda bulunan kahverengi renkli ve eroinden daha az zararlı olan Hint- Keneviri reçinesi idi. Kararda kullanılan sözler Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığın tasarrufundaki uyuşturucunun türü konusunda hata yapmış olabileceği ihtimalini de ortaya çıkarmaktadır.

c) Sanık avukatı Sanığın polise yardımcı olduğu gerçeğinin Ağır Ceza -Mahkemesi tarafından yeterince dikkate elınmadığını iddia etmiştir. Davanın olguları incelendiğinde Sanığın saklı olan hint kenevirini bulup polise vererek ve diğer suçluların yakalanmasına yol açabilecek şekilde gerçekleri anlatarak polise önemli ölçüde y-ardımcı olduğu görülmektedir. Bu yardımın da ceza tespit edilirken yeterince göz önünde bulundurulması gerekir.

Bu nedenlerle Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığa gereğinden daha ağır ceza verdiği kanısındayız. Dolayısıyle 4 yıl hapis cezasını 2 yıla indiririz.- ceza mahkûmiyet tarihinden başlayacaktır.


(N. Ergin Salâhi) (Taner Erginel) (Metin A. Hakkı)
Yargıç Yargıç Yargıç

26 Haziran 1992
-


-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy