Yargıtay Ceza Dairesi Numara 3/1989 Dava No 6/1989 Karar Tarihi 28.04.1989
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 3/1989 Dava No 6/1989 Karar Tarihi 28.04.1989
Numara: 3/1989
Dava No: 6/1989
Taraflar: Ramadan Köle ile Başsavcılık A r a s ı n d a.
Konu: Çek sahteleme – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 28.04.1989

-D.6/89 Yargıtay/Ceza No. 3/89
(Ağır Ceza Dava No. 10597/88; L/şa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Celâl Karabacak, Taner Erginel.

İstinaf eden: Ramadan Kö-le, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılık.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Av. Hasan Murat
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Hakkı Önen


H Ü K Ü- M

Salih S. Dayıoğlu: İşbu istinaf Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin 9.1.1989 tarihinde sanığı (istinaf edeni) mahkûm ettiği 1. davadan 9 ay, 3. davadan 9 ay ve 6. davadan da 3 ay hapis cezasına çarptırdığı hükümden yapılmış bulun-maktadır. Olgular hususunda- taraflar arasında ihtilâf yoktur. Olgular şu şekilde özetlenebilir.

Sanık Lefkoşada mukim olup ticaretle iştigal etmektedir. Bütün ilgili zamanlarda İddia Makamıtanığı Ezel Nuri'nin Türk Bankası Ltd'in İplik Pazarı Şubesinde bir hesabı vardı ve ona bu h-esapta kullanılmak üzere yine banka tarafından 145551-135575 sıra numaralı bir çek defteri verilmişti. Müşteki Ezel Nuri sözü edilen çek defterinden (1) yaprağını kullandı ve geriye kalan (15) yaprağını kullanmadan çek defterini kaybetti. Çek defterini kay-bettiği hususunda 16.3.1988 tarihinde Türk Bankasına bildirdi ve sayıları daha önce bildirilen çeklerin ödenmemesi için talimat verdi. 12.4.1988 tarihinde Ezel Nuri polise müracaat ederek daha önce kaybettiği çek defterinden 2 adet çekin Vakıflar Bankasına- ve Endüstri Bankasına bozulmak üzere ibraz edildiğini ve geriye kalan diğer çeklerin de aynı şekilde bilinmeyen kişiler tarafından doldurularak ödenmek üzere bankalara ibraz edilebileceği hususunda endişelerini ve şikâyetlerini dile getirdi. yapılan tahki-kat sonucu sanık derdest edildi. Tahkikat derinleitirildiğinde sanık ilkin birinci daha sonra ikinci bir ifade verdi. Bu ifadelerinde özetle; konu edilen çekleri gerek miktar gerekse tarih yerlerini kendisinin doşdurduğnu ve ayni zamanda imzayı da yetkisiz- olarak kendisinin attığını kabule etti.

Neticede, sanık aleyhine 7 dava getirildi. Ağır Ceza Mahkemesinde sanıka leyhine getirilen 7 davdan 1, 2, 3 ve 6. davaları kabul etti, diğerlerini kabul etmedi. İddia Makamı sanığın kabul etmediği davalar hakkında- şahadet ibraz etmemesi sonucu sanık bu davalardan beraat ettirlidi. Sanığın kabul ettiği 1, 2, 3 ve 6. davalar şunlardır:

16.3.1988 ile 16.4.1988 tarihleri arasında İddia Makamınca bilinme-yen bir günde Lefkşa'da dolandırmak gayesi ile Türk Bankası taraf-ından Ezel Nuri adına isdr olunan 135571 numaralı boş çek yaprağı içerisine hamiline yazı ile 50,000Tl yazmak sureti ile sahte çek düzenlemek.

Yukarıda 1. davada belirtilen tarih ve mahalde dolandırmak niyeti ile 135571 seri numaralı boş çek yaprağındaki -imza yerine yetkisi olmadan Ezel Nuri imzasını atmak sureti ile sahte çek düzenemek.

Yukarıda 1. davada belirtilen tarih ve mahalde bilerek ve hile ile Ezel Nuri adına isdar olunan 135571 numaralı sahtelenmiş çek yaprağını Necmi Civan'a ibraz etmek sureti- ile tedavüle sürmek

Birinci davada belirtilen tarih ve mahalde Necmi Civan'a yazılı sahte beyanda bulunarak yani kendisine ait olmayan çalıntı çeki kendisininmiş gibi göstererek Necmi Civan'dan 50,000Tl temin etmek.

-9.1.1989 tarihinde hükmünü veren Ağır Ceza Mahkemesi suça ilişkin olguları serdettikten ve sanık lehine ve aleyhine söylenenleri dikkate aldıktan ve keza aynı çek defterinde yine sanık tarafından doldurulan diğer 3 çek yaprağı ile ilgii olarak aleyhlerinde- askıda bulunan 3 benzeri davayı da nazarı itibare aldıktan sonra birlikte çekilmek üzere sanığı 1. davadan 9 ay, 3. davadan 9 ay ve 6. dvadan da 3 ay hapis cezasına çarptırdı. İlk mahkeme 2. davada yer alan suçun olgularının diğer suçları oluşturan olgula-rdan neşet ettiği gerekçesi ile ayrı olarak bu dava için sanığa herhangi bir ceza kesmedi. Sanık, hakkında hükmolunan hapis cezalarının aşikâr surette çok olduğu gerekçesi ile istinaf etmiş bulunmaktadır.
Dosyalanan istinaf ihbarnamesi 5 sebep içermekle be-raber bunların tümü hapis sürelerinin aşikâr surette çok odluğu şeklinde özetlenebilir.

Sanığın işlemiş olduğu suçların ciddi olduğuna kuşku yoktur. Bu tür suçların son zamanlarda maalesef yaygın bir hal aldığını, Mahkemelere intikal eden davalardan da a-dli ihbar almak sureti ile söylemek mümkündür. Bu nedenle bu tür suçlar için öngörülen cezanın ibretamiz ve caydırıcı özellikte olması gerekir. Bundan hareketle bu tür suçlara verilecek cezanın türü istisnai durumlar dışında hapis cezası olmalıdır.

geçmi-ş bir çok içtihat kararlarımızda de vurguladığımız gibi İlk Mahke-melerin hükmettikleri cezanın tür ve süresine müdahale etmekte Yargıtay hayli çekingen davranır. Bu çekingenliğin nedenleri ise geçmiş kararlarımızda açıklandığı cihetle bunlar üzerinde bete-krar durmamıza gerek yoktur. Bu meselede sanık 21 yaşındaır ve bu nedenle hakkında sosyal tahkikat raporu düzenlenmiş bulunmaktadır. Emare olarak İlk Mahkeme tarafından kabul edilen sosyal tahkikaat raporunda özetle şunlar yer almaktadır: Sanık çok kalabal-ık bir aileden gelmektedir. babasının eskiden beri içki ve kumara düşkünlüğü nedeni ile ailenin maişetini anne ve çocuklar üstlenmiş bulunmaktadır. Bundan ötürü olacaktır ki bu kadar genç yaşına rağmen sanık belediye pazarında toprancılık işine kardeşleri -ile birlikte atılmış bulunmaktadır. Bunu söylerken sanığın normal bir şekilde baba gözetiminden yoksun bir şekilde hayata atıldığını teberüz etmek isteriz. Yine sanığın avukatının ifade ettiği gibi yaşıtlarının okula gittikleri veya oyuna daldıkları bir ya-şta sanık, el arabası gütmek sureti ile kalabalık ailesinin geçimine yardımcı olma mecburiyetinde kalmıştı. Sanığın geçmişte hiç bir vukuatı yoktur. Ayrıca işlemiş olduğu suçlardan ötürü mağdur olan kişileri de tazmin etmiş durumdadır. İşlediği suçların ci-ddi oldukları gerçek olmakla birlikte sanığın özel durumu İlk Mahkemenin semaptisini de davet etmiş oalcak ki İlk Mahkeme sanığa ceza keserken sürenin "kısa süreli" hapis cezası olması gerekti-ğini vurgulamıştı.

Kanaatımızca sanığın tüm özel durumu, öze-l yaşantısı, geçmişi, sabıkasız oluşu ve sair hususlar dikkate alındığında İlk Mahkemenin ele aldığı yaklaşım doğru olmakla birlikte sanığa 9 ay hapis cezası kesmekle oan "kısa süreli" bir ceza kesmiş değildir. Henüz 21 yaşında ve hayat tecrübesinden yoksu-n olan sanığın ilk defa karşılaşacağı hapis cezasının yukarıda özeti verilen olgular da dikakte alındığında gerçek anlamda "kısa süreli" olması gerktiğine kuşku yoktur. Sanık durumunda bir kişiye kesilmesi gereken "kısa süreli" hapis cezası mevcut durum ve- şartlar muvacehesinde birlikte çekilmek üzere 1. dava için 4 ay, 3. dava için 4 ay ve 6. dava için de 2 ay olması gerekirdi. Bu durumda istinafın kabul edilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak istinaf kabul edilir ve İlk Mahkemenin hükmettiği cezalar 1. dav-a için 4 ay, 3. dava için 4 ay ve 6. dava için de 2 ay oalrak değiştirilir. tabiatıyle hapis cezası mahkûmiyet terihinden başlayacaktır.


(Salih S. Dayıoğlu) (Celal Karabacak) (Taner Erginel)
Yargıç - Yargıç Yargıç

28 Nisan 1989
-




-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy