Yargıtay Ceza Dairesi Numara 30/1987 Dava No 6/1988 Karar Tarihi 05.04.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 30/1987 Dava No 6/1988 Karar Tarihi 05.04.1988
Numara: 30/1987
Dava No: 6/1988
Taraflar: Mustafa Sönmez ile Başsavcılık arasında
Konu: Dükkân açma ve hırsızlık – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 05.04.1988

-D.6/88 Yargıtay/Cezaa 30/87
(L/şa Dava No: 3696/87)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N.Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Taner Erginel

İstinaf eden: Mustafa Sönmez, L/Şa.
--ile-
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı L/şa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Mustafa Sönmez
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ.



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu isti-nafta Mahkemenin hükmünü yargıç sayın Taner Erginel verecektir.

Taner Erginel: 20 yaşında bir işçi olan Sanık ambar açma ve hırsızlık suçlarından 6 ay ve 2 ay hapis cezalarına mahkûm oldu. Kendisine verilen cezayı fazla bulan Sanık ceza aleyhine istinaf e-tti. İstinaf ihbarnamesini şahsen kendisi hazırlayan ve istinafın duruşmasında da avukatsız gelen Sanık cezasının indirilmesi için İstinaf Mahkemesini ikna etmeye çalıştı.

Davanın olgularına göre Sanık çeşitli yerlerde işçi veya hammal olarak çalışan bir- şahıstır ve bir süre de şikâyetçiye ait kereste ambarında çalışmıştı. Şikâyetçinin ambarında tavana doğru uzanan bir merdiven vardı. Ambarın durumunu çokiyi bilen Sanık işsiz ve parasız kaldığı bir devrede 1.8.1986 ile 12.10.1986 tarihleri arasında geceya-rısı ambarın damına çıkarak kiremitleri kaldırıp merdivene geçti. Daha sonra ambarın yazıhane bölümüne gelen Sanık oradan 10,000TL alıp tekrar geldiği yerden dışarı çıktı. Sanık ambarda iz bırakmadığı ve tavandaki kiremitleri de yerine koyduğu için şikâyet-çinin bu hırsızlıktan haberi olmadı. Daha sonra Sanık iki kez daha aynı şekilde ambarın tavanından girerek yazıhanede bulduğu 6.000TL ve 15.000TL'yi aldı. Bir süre sonra başka bir ambar açma suçu ile ilgili olarak Yenişehir Karakolunda soru- lanan Sanık di-ğer suçlarının yanısra bu üç suçu işlediğini de itiraz etti. Böylece Sanığın aleyhine şikâyetçiye ait ambarı kesin olarak bilinmeyen üç ayrı tarihte açıp para çaldığı için üç ayrı dava getirildi. Sanık bu davalardan birini kabul ederken diğerlerinin de bir-likte ele alınmasını ve kendisine müşterek bir ceza verilmesini talep etti. Sanığın bu talebine Savcı da katıldı ve Ağır Ceza Mahkemesinin uygun görmesiyle Sanığa üç dava dikkate alınarak bir ceza verildi.

Sanığın yaşının küçük olması nedeniyle Sanıkla i-lgili olarak bir Sosyal Tahkikat Raporu hazırlanarak Mahkemeye sunuldu. Ağır Ceza Mahkemesi kararında bu rapora şöyle yer verdi.

"İddia makamı 17.9.1987 tarihinde sanığın durumu ile ilgili olarak Sosyal Hizmet memuru Şule Ulunay tarafından tanzim olunan -bir raporu sunmuştur. Bu şahsın raporundan da açıkça görülebileceği gibi sanığın annesinin 30,000TL'lik ayda yoksul yardımı aldığını, sanığın ise asgari ücret karşılığında işçi oalrak çalıştığını, sanığın fakir ve kalabalık bir ailenin en küçük çocuğu odl-uğunu, 7 yaşında babasını kaybettiğini ve bu yüzden de küçük yaştan atılarak çalışmak zorunda kaldığını, ailenin en küçük çocuğu olmasına rağmen ve büyük kardeşlerinin suça yöelmelerine rağmen sanığın ilk kez suç işlediğini, bundan da çocuğun geldiği düzen-siz ortamdan kaynaklandığını belirterek bunları ihtiva eden Sosyal Tahkikat Raporunu Mahkemye emare olarak sunmuştur."

-Daha sonra Sanığa verilecek cezayı tesbit etmeye çalışan Ağır Ceza Mahkemesi kararında şunları belirtti.
-
"Sanığın işlediği birinci suçun cezası 7 yıla, ikinci suçun cezası ise 3 yıla kadar hapislikti. İşlenen suçun ciddi ve önemli suçlardan odluğu kamu düzenini bozucu ve yıkıcı suçlardan olduğu ortadadır. Keza bu gibi suçların yaygınlığını da günden güne ar-tış gösteren suçlardan olduğu da bir gerçektir. Bu durumlar karşısında bu gibi suçlara Mahkemelerinde caydırıcı cezalar vermmemizin gerektiği her türlü şüpheden uzak olarak duran bir başka gerçektir."

"Tümü sanık aleyhine olan olumsuzlukalrına rağmen san-ığın 20 yaşında çok genç bir kişi oluşunu Mahkemeden özür dileyerek bir kere daha böyle bir harekette bulunmayacağını ve Sosyal Tahkikat raporunda da belirtildiği gibi çok kalabalık ve yoksul bir ailenin en küçük çocuğu olmasını ana ve baba sevgi ve şefkat-inden yoksun olarak büyüdüğünü çok genç yaşta hayata atılıp çalışmak zorunda kalışını suça yönelen büyük kardeşleriyle ayni çatı altında kalarak onlardan etkilendiğini, ilk kez suç işlediğini ve sabıkasız oluşunu nazarı itibara leyhine alınması gerekli çok- önemli hususlar olduğuna kanaat getirdik. Meselenin ahval ve şeraitini ve ceza prensiplerini ve sanık aleyhine ikame edilmiş olan 3697/87 ve 3707/87 sayılı davaları da nazarı itibare aldıktan sonra sanığa verilecek en uygun cezanın kısa süreli hapislik c-ezası olması gerektiğinde hemfikir olduk. Netice olarak sanık suçluu bulunarak mahkum edildiği birinci davadan 6 ay, ikinci davada 2 ay hapislik cezaları ile cezalandırı- lır. Bugünden itibaren cezalar birlikte çekilecektir."

-Görüleceği gibi Ağır Ceza Mahkemesi kararında işlenen suçların kamu yararı açısından önemini ve sanığın özel durumunu iyi bir şekilde değerlendirmiştir. Bu nedenle Ağır ceza Mahkemesinin kararına müdahale etmek için herhangi bir neden görmüyoruz.
-
Sanık istinaftaki savunmasında Ağır ceza Mahkemesinin, işlediği tüm suçları dikkate alarak bir ceza vereceğini zannettiği için aleyhine getirilen davayı kabul ettiğini, halbuki hapse mahkûm olduktan sonra diğer kapanmamış davaları odluğunu öğrendiğini ve- bu nedenle kendisine haksızlık olduğunu iddia etti. Sanığın bu iddiası züerine savcılıktan Sanığın aleyhine getirilmiş diğer davalarla ilgili bilgi alındı. Savcılıktan alınan bilgi ve dosyanın incelenmesinden anlaşıldığına göre anığın yargılandığı Ağır C-eza Mahkemesi gündeminde Sanık aleyhine getirilmiş üç ayrı dava vardı ve Sanığın talep ettiği gibi bir davanın cezası verilirken diğer iki dava da dikkate alınarak davaların üçü de sonuçlandırılmış oldu. Ancak o tarihte Ağır Ceza Mahkemesi gündeminde olmay-an tahkikatı henüz tamamlanmamış başka suçlar vardı ve Sanık aleyhine ileride başka davaların daha açılması sözkonusu idi. Ağır Ceza Mahkemesinin henüz açılmamış bu davaları dikkate alarak sonuçlandırılması mümkün değildi. Bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesinin- Sanığa herhangi bir haksızlık yapmadığı görüşündeyiz.

Bu nedenle istinaf reddedilir.


(N. Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç - Yargıç

5 Nisan 1988


-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy