Yargıtay Ceza Dairesi Numara 29,30,31,32/1984 Dava No 13/1984 Karar Tarihi 06.12.1984
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 29,30,31,32/1984 Dava No 13/1984 Karar Tarihi 06.12.1984
Numara: 29,30,31,32/1984
Dava No: 13/1984
Taraflar: Başsavcılık ile Hasan Osman Zort vd arasında
Konu: Suç ortağı –Kaçakçılık –Usul – Yargıcın olay yerini ziyaret etmesi –
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 06.12.1984

-D.13/84 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 29/84, 30/84, 31/84 ve 32/84

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Başkan, N-. Ergin Salâhi, Aziz Altay.


Yargıtay/Ceza 29/84
(Dava No. 4352/83)

İstinaf e-den: K.K.T.C. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Hasan Osman Zort, Beyarmudu.
A r a s ı n d a.


- Yargıtay/Ceza 30/84
(Dava No. 4352/83)

İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Talât Cemal, Dilekkaya.
- A r a s ı n d a.


Yargıtay/Ceza 31/84
- (Dava No. 4352/83)

İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Güner Şevketoğlu, Erdemli.
A r a s ı n d a.



- Yargıtay/Ceza 32/84
(Dava No. 4352/83)

İstinaf eden: K.K.T.C. Başsavcısı, Lefkoşa.
-- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Ali Salih Lord, Beyarmudu.
A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Altan Erdağ.
Aleyhine istinaf edilenler namına: Gürsel Kadri ve İbrahim Özgür.



-Suç ortağı - Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi - Suç ortağının polise çelişkili ifadeler vermesi - Suç ortağının şahadetinin güvenilir bulunma- ması.

Kaçakçılık - Fasıl 315 Gümrük İdare yasasının 208(1)(a) maddesi ve 231/80 sayılı Emirnameye aykırı ola-rak kaçakçılık - 114 keçiyi kaçırmaya teşebbüs eden kişinin pusu kurulduğunu öğrenmesi üzerine geri mandraya götürmesi.

Usul - Yargıcın olay yerini ziyaret etmesi - Yargıcın dinlediği davada tanık olamaması - Yargıcın şahadeti değerlendirebilmek için olay- yerini ziyaret edebilmesi.



OLAY: Sanıklar 114 adet keçiyi Dikelya İngiliz Üsler bölgesine kaçırmakla veya kaçırmak niyeti ile tasarruflarında bulundurmakla itham edildiler. İddia Makamının öne sürdüğü olgulara göre Sanıklar İngiliz Üsler bölgesine geçm-e izni olan Orbay Hüsnü ile kaçakçılık hususunda anlaştılar. Orbay Hüsnü keçilerle sınıra 100-150 m. kadar yaklaştı ancak Sanık 1 traktör ile oraya gelerek ona askerin onları yakalamak için pusu kurduğunu söyledi. Bunun üzerine Orbay Hüsnü keçileri geri ma-ndıraya götürdü. Sanıklar ise keçileri kesim için yekün miktarda satın aldıklarını ve Orbay Hüsnü'nün onları üsler bölgesine kaçırmak için değil otlatmak için mandıradan dışarıya çıkardıklarını iddia ettiler. İlk Mahkeme Sanıklar aleyhine ibraz edilmiş şah-adeti şüpheli bularak Sanıkları beraat ettirdi. İddia Makamı beraat kararını istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, İddia Makamı tanığı Orbay Hüsnü'nün Sanıklarla suç ortağı olduğunu ve polise çelişkili ifadeler verdiğini dikkate aldı. İlk Mahkemenin böyle -bir tanığın şahadetini güvenilir bulmamakla hata etmediği kanısına varan Yüksek Mahkeme beraat kararını onayladı. Yüksek Mahkeme İlk Mahkeme Yargıcının olay yerini ziyaret etmesi ve orada müşahade ettiklerini hükmüne geçirmesi üzerinde durdu. Yüksek Mahkem-e bir Yargıcın yargıladığı bir davada tanıklık yapamıyacağını ancak herhangi bir yeri, ibraz edilen ve edilecek olan şahadeti daha iyi takip edebilmek için ziyaret edebileceğini belirtti.



-H Ü K Ü M
-
Şakir Sıdkı İlkay, Başkan: Birleştirilmiş olan bu istinafların duruşması yapıldığı 26.11.1984 tarihinde Mahkeme, gerekçeleri ileride verilmek üzere, istinafları reddetmiş ve şöyle demişti:

"Birleştirilmiş olarak dinlenen bu ceza istinaflarındaki sanıklar-, Mağusa Kaza Mahkemesi huzurunda, (1) Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi, Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 208(1)(a) maddesi ve aynı Yasanın 105. maddesi altında isdar edilen 231/80 sayılı Emirnameye aykırı olark, 11.7.1983 tarihinde, Beyarmudu bölgesin-den Dikelya İngiliz Üsler Bölgesine yetkili makamdan izin almaksızın 114 ader keçi kaçırmakla, (2) Ceza Yasasının 20. maddesi ile Gümrük İdare Yasasının 208(1)(c) maddesi ve 231/80 sayılı Emirnameye aykırı olarak, aynı tarihte, Beyarmudu Bölgesinden Dikely-a İngiliz Üsler Bölgesine kaçırmak niyeti ile tasarruflarında 114 adet keçi bulundurmakla ve (3) Ceza Yasasının 20. maddesi ile Gümrük İdare Yasasının 208(1)(a) maddesi ve 231/80 sayılı Emirnameye aykırı olarak Beyarmudu bölgesinden Dikelya İngiliz Üsler -Bölgesine yetkili makamlardan izin almaksızın 114 adet keçiyi kaçırmaya teşebbüs etmekle itham edildiler.


Davayı dinleyen Kaza Mahkemesi sanıkların her üç davadan beraat ettirdi. Başsavcılık Kaza Mahkemesinin beraat kararından istinaf etmiştir.

İstina-fları iyice tezekkür ettikten sonra, gerekçelerimizi ileride vermek üzere, reddetmeyi doğru ve uygun gördük.

Sonuç olarak istinaflar, oybirliği ile, reddolunur.

İstinaf masrafları ile ilgili herhangi bir emir verilmez."

Şimdi de istinafları niçin red-dettiğimizin gerekçelerini veriyoruz.

Yukarıda da belirtildiği gibi sanıklar, Kaza Mahkemesi huzurunda, İngiliz Üs Bölgesine 114 adet keçi kaçırmakla, bu keçileri kaçırmak niyeti ile tasarruf etmekle ve bu keçileri kaçırmaya teşebbüs etmekle itham edildi-ler.

İddia Makamına göre sanıkların aleyhindeki ithamlara yol açan olay kısaca şöyle ceryan etmiştir. Tezkereleri sanık (1)'in isminde olmakla beraber sanık (1) ile sanık (2)'ye ait olan 114 adet keçiyi sanıklar Dikelya Üs Bölgesine kaçırmak istemişler v-e bunu gerçekleştirmek üzere Üsler Bölgesine geçek için izni olan İddia Makamı tanığı Orbay Hüsnü ile anlaşmışlardır. Orbay Hüsnü, olay gününden bir gün önce, diğer bazı kişilerle birlikte hayvanları Tremeşe'deki mandradan alıp Pergamaya götürürken sanık (-4)'ün ihbar olduğuna dair ikazı üzerine geri dönüp keçileri tekrar mandraya koydu. Ertesi gün Orbay Hüsnü kaçırdığı davar ile birlikte Pergamada Havuzlar mevkiinde huduttaki tellere 100-150 metre kadar yanaştığı bir sırada müdafaa şahidi Veli Onayın kullan-dığı traktörle ortaya varan sanık (1) kendisine askerin kendilerini yakalamak üzere pusu kurmuş olduğunu söyledi. Bunun üzerine Orbay Hüsnü davarı geri çevirerek süratle mandraya götürdü. Gerçekten İddia Makamı şahidi Üsteğmen Engin Naşidin başkanlığındaki- bir askeri ekip o civarda pusu kurmuş beklemekte idi. Davarın daha doğudan geçebileceğini tahmin eden ekip mensupları, bir müddet sonra, pusuyu doğuya kaydırdılar. Daha sonra ise davarın geri götürül- düğünü anladılar ve oraya gelen Bölük Komutanı ile bir-likte mandraya gittiler ve hayvanların terli olduğunu müşahade ettiler.


Müdafaaya göre ise kasap olan sanık (1) ve (2) kesim için yekün miktarda satın aldıkları hayvanları beklemek üzere Orbay Hüsnü ile anlaşmışlar, 11.7.1983 tarihinde Orbay Hüsnü Havuz-lar mahalline davarı Üsler Bölgesine kaçırmak için değil de otlatmak için gitmiş ve vakit geç olunca da mandraya geri dönmüştür.

İddia Makamı, sanıklar aleyhindeki davayı ispat için Orbay Hüsnü dahil 11 tanık çağırdı. Sanıklar ise oldukları yerden yemins-iz beyanda bulunarak kabahatlı olmadıklarını iddia ettiler ve bir de şahit çağırdılar.

Hemen belirtmek yerinde olur ki İddia Makamı keçilerin Dikelya Üs Bölgesine geçirildiğini iddia etmemiş, ne de çağırdığı tanıklardan herhangi biri bu yönde şahadet ver-miştir. Durum bu merkezde olduğuna göre, 1. davanın ithamnameye niçin ithal edilmiş olduğunu anlayamadık. Yapılan istinafın bu dava üzerinden verilen beraat kararına da şamil tutulmuş olmasının nedenini anlamak daha da güçtür. Aynı şekilde anlayamadığımız -diğer bir husus, 11 tanık çağırılacak bir davada ithamnamede niçin ve neden 33 tanık gösterilmiştir. Bu hususlara işaret etmeyi ve ithamname ve istinaf ihbarnamelerinin daha dikkatli bir şekilde hazırlanmaları gerektiğini vurgulamayı uygun gördük.

Sanıkl-arın 2 ve 3. davalarda konu edilen suçları işlediğini göstermeye yönelik esas şahadet Kaza Mahkemesi tarafından suç ortağı olarak kabul edilen Orbay Hüsnünün şahadettidir. Mahkeme huzurundaki tüm şahadet ışığında Orbay Hüsnünün bir suç ortağı olduğu açıktı-r ve Kaza Mahkemesinin bu husustaki bulgusu hatalı değildir.

Orbay Hüsnü, mesele ile ilgili tutuklu bulunduğu süre zarfında polise üç ayrı ifade vermiştir. 1. ve 3. ifadesinde davarı Güneye kaçırmak için sanıklarla anlaştığını, 2. ifadesinde ise sanıklar-ın kendisini davara sadece çoban olarak tutmuş olduğunu söylemiştir. Daha önce de bir defa kaçakçılıkla ilgili olarak tutuklanmış olan bu sanık mahkeme huzurunda da çelişkili şahadet vermiştir. Bu durumda Kaza Mahkemesinin bu tanığı güvenilir bir tanık ola-rak kabul etmemek hususundaki takdir yetkisine istinafen müdahale edilebilmesi için geçerli sebep mevcut değildir.

Kaza Mahkemesi, önündeki diğer şahadetin bir kısmını da güvenilir bulmamıştır. Orbay Hüsnünün şahadeti dışındaki diğer şahadet, doğru olara-k kabul edilse dahi, sanıkların sözü edilen suçları işlediğini göstermeye yeterli değildir. Bu böyle olduğuna göre Kaza Mahkemesinin bu şahadet hususundaki bulgularını incelememize gerek yoktur.



Yukarıda söylenenlerden anlaşıldığı gibi Kaza Mahkemesi s-anıklara şüphenin menfaatını vererek onları beraat ettirmekle, tüm ahval ve şerait ışığında, hatalı hareket etmiş değildir.

Son olarak bir hususa daha değinmek istiyoruz. Olay yerini ziyaret etmiş olan Kaza Mahkemesi yargıcı hükmünde orada kendisinin şah-sen müşahade ettiklerine de yer vermiştir. Diğer bir deyimle olay yerinde müşahade ettiklerini şahadet olarak hükmüne geçirmiştir. Halbuki bir yargıç kendisinin yargıladığı bir davada tanıklık edemez. Yargıç herhangi bir yeri, o yer hakkında ibraz edilen v-eya edilecek olan şahadeti daha iyi takip edip anlayabilmek veya değerlendire- bilmek için ziyaret edebilir yoksa kendisinin o yeri görüp onun hakkında tanıklık edebilmesi için değil. Şu da var ki bir yargıç herhangi bir yeri ziyaret veya teftiş ettiğinde -bu hususta yapılan müracaatı, verilen kararı ve yerin ziyaret edilmiş olduğunu sırası ile zabıtlara geçirmesi gerekir. Şunu da belirtmek yerinde olur ki yargıç, yeri ziyaret ettikten sonra, yer ile ilgili şahadeti tamamlamak veya bu şahadetin hatalı veya m-uğlâk kısımlarını düzeltmek veya açıklığa kavuşturmak için, uygun ve gerekli gördüğü hallerde, tanıklara sorular tevcih edebilir. Yargıç bu gibi soruları önüne gelen veya kendisi tarafından çağrılan tanıklara olduğu gibi önceden şahadet veren ve tekrar şah-adet makamına çağrılmasını uygun gördüğü şahitlere de tevcih edebilir.


(Şakir Sıdkı İlkay) (N. Ergin Salâhi) (Aziz Altay)
Başkan Yargıç - Yargıç

6 Aralık 1984



Full & Egal Universal Law Academy