Yargıtay Ceza Dairesi Numara 28/1987 Dava No 5/1988 Karar Tarihi 22.02.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 28/1987 Dava No 5/1988 Karar Tarihi 22.02.1988
Numara: 28/1987
Dava No: 5/1988
Taraflar: Başsavcılık ile Sinan Çelik arasında
Konu: İzinsiz piyade tüfeği tasarrufu – İzinsiz mermi tasarrufu – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 22.02.1988

-D.5/88 Yargıtay/Ceza 28/87
(Ceza Dava No. 4209/87 L/şa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Taner Erginel

İstinaf eden: KKTC Başsavcısı-, Lefkoşa
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: Sinan Çelik, Kalavaç
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Osman Naim T. Enginsoy
Aleyhine istinaf edilen namına: Güneş Menteş



H Ü K Ü M

N. Ergin Sal-âhi: Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi önünde yargılanan sanık, 11/59 sayılı Yasa ile tadil olunan Fasıl 57 Ateşli Silâhlaar Yasası'nın 3(1)(a)(2)(b), 26 ve 27. maddelerine aykırı 10.10.1986 tarihinde Kalavaç köyünde ilgili makamdan izinsiz olarak tasarrufunda 7-.7.mm çapında 3310787 numaralı piyde tüfeği bulundurma, yine Fasıl 54 Patlayıcı Maddeler Yasası'nın 2, 4(1)(e)(4)(d) maddelerine aykırı aynı tarih ve mahalde ilgili makamdan izni olmaksızın tasarrufunda 9 at 7.62 mm çapında piyade tüfeği mermisi, 1 adet 7.-65 mm çapında canlı mermi, 20 gr. ağırlığında barut, 36 adet av tüfeği fişeği bulundurma ve yine 37/83 sayılı Gümrük ve İstihsal Yasasının 38(7), 190(1)(a) maddelerine istinaden isdar olunan 150/84 sayılı tüzüğün 5. maddesine aykırı aynı tarih ve mahalde G-üneyden ithali yasaklanmış bulunan 23 adet Mirage marka av tüfeği fişeğini tasarrufunda buludnurma suçları ile itham edilmiştir.

Sanık, aleyhine getirilen her üç davayı da kabul etmişir.

Olgulara göre 10.10.1986 tarihinde, alınan bir ihbar üzerine, mah-kemeden tedarik edilenbir arama müzekkeresiyle 474 yaka numaralı polis mensubu Ahmet Şafaklı idaresindeki bir polis ekibi Kalavaç köyüne giderek sanığın ikametgâhında bir arama yapmışlar ve ilkin 9 adet piyade mermisi, bir adet tabanca mermisi, 23 adet Mir-age marka fişenk, bir miktar barut, 23 adet bilye ve 726 adet fişenkte kullanılan kesme metal, bir adet tabanca kapsulü bularak, emare olarak zaptetmişlerdir. Sanığın evinin güneyinde bulunan samanlıkta yapılan aramada ise yeşil bir naylon sarılı vaziyette- 3310787 numaralı piyade tügeği bulunmuş ve sanığa gösterilip kanuni ihtar yapıldıktan sonra sanık cevaben "size söyleyecektim unuttum" şeklinde cevap vermiştir. Sanık daha sonra emarelerle birlikte polis karakoluna götürülmüş ve orada verdiği gönüllü ifad-ede bu bulunan emareleri nasıl ve ne şekilde tasarrufuna geçridiğinin detaylı olarak izahını yapmıştır. İfadesinde ve daha sonra mahkemeye sunulan şahadetten anlaşıldığı kadarıyla sanık uzun seneler mücahitlik yapmış ve özellikle 1974 Barış Harekatından ön-ce teşkilât mutemeti olarak, teşkilâta ait silâhların muhafazasından sorumlu olarak görev yapmıştır. Yine öyle anlaşılıyor ki konu piyade ve mermiler, kendi ifadesine göre, 1974 Barış Harekâtından sonra çobanlık yaptığı Değirmenlik bölgesi civarında, çocuk-lar tarafından atılı vaziyette, bulunup kendisine verilmiş ve o da eski görevinin verdiği sorumluluk duygusu ile bu piyade tüfeğini evinin bir bölümünü teşkil eden samanlık içerisine saklamıştır. Yine öyle anlaşılıyor ki mermileri de buluntu olarak alıp ay-nı şekilde saklama yönüne gitmiştir. Sanığın ifadesine göre, 1974 Barış Harakâtından belirli bir süre sonra emniyet mensupları bu gibi atıl vaziyette bulunan silâhların teslim edilmesi yönünde yaptıkları çağrıyı duymuş ancak bu konu üzerine bir türlü ciddi-yetle eğilmeyerek emniyet mensuplarına teslim etme niyeti mevcut olmasına rağmen, aradan geçen zaman zarfında teslim etmeği ihmal etmiştir. Güneyden ithal edilmiş işenkleri ise karga başı vererek Arastada bazı tüccarlardan satın aldığını ifade etmiş ve han-gi dükkânlardan satın aldığını polise açıklıkla tarif etmiştir.

Sanığın sabıkası yoktur ve iddia makamınca kabul edildiği gibi uzun seneler Teşkilât saflarında görev yapmış, 57 yaşında, dürüst, milliyeçi bir kişidir.

Muhterem Ağır Ceza Mahkemesi sanığı-, itham edildiği her üç suçtan da kabahatlı bulduktan sonra suçların vehametini, sanığın lehine olabilecek hafifletici sebepleri iyice değerlendirmiş ve neticede sanığa bu suçlardan hapisik cezasının verilmesinin uygun olamıyacağı kararına varmış ve sanığı- 1. davdan 18,888.-TL, 2. ddavadan 10,800.-TL ve 3. davadan ise 9,000.-TL para cezasına çarptırılmıştır.

İstinaf ceza aleyhine yapılmış olup, 3 istinaf sebebi içermekle beraber esas itibarıyle üzerinde durulan husus bu tip suçların vahim ve yaygın olduğu- ve muhterem Ağır Ceza Mahkemesinin sanığa vermiş olduğu para cezasının sanığın mahkûm olduğu suçların vehametiyle orantılı olmayıp aşikâr surette az olduğu yönündedir.
İstinafın duruşmasında iddia makamı tarafından bulunan savcı, sanığın lehine birçok ha-fifletici sebeplerin mevcudiyetine rağmen sanığın emniyet ensupları tarafından müteaddit defalar yapılan çağrılara uymadığı ve son derece tehlikeli olan bu silâh ve mermileri emniyet mensuplarına iade etmediği hususları ile suçun vehametini lâyıkı ile değe-rlendirmediğini ve neticede sanığaa verilen cezanın aşikâr surette az olduğunu ileri sürmüştür. Keza geçmiş içtihat kararlarında bu gibi suçlara istisnai haller dışında hapis cezaları verilmesi gerektiğinin bir ilke olarak vurgulandığına da değinmiştir.

-1974 Barış Harekâtını müteakip belirlenen hudutlarımız içerisinde toplumuzun güvencede olduğu ve yurt savunmasının silâhlı kuvvetlerle emniyet mensupları tarafından yerine getirildiği, buluntu silâların emniyet mensupalrına teslim edilmesi yönündeki çağrıl-ara uyulması gerektiği ve bunlara uyulmaması halinde, istisnai haller dışında, bu gibi suçlara hapislik cezalarının verilmesi gerektiği yönündeki görüş ve ilkeler doğrudur ve biz de bu görüş ve ilkeleri benimsediğimizi betekrar belirtmek isteriz.

Olgular-a göz attığımızda sanığın bu piyade tüfeği ile mermileri tasarrufuna geçirdikten sonra yapılan birçok çağrılara rağmen emniyet mensup- larına teslim hususundaki mazaret ve izahını pek de tatminkâr bulmadık. Ancak durumu sanığın bakış açısından değerlendird-iğimizde, toplumumuzun geçirdiği en kötü dönemlerde T.M.T.'ye ait silâjların muhafazası için görevlendirilen bir kişinin bu silâhı ve mermileri kötü niyetle tasarruf ettiğini ve art niyeti olduğunu da kabul etmiyoruz. Olayı, sanığın bu silâh ve mermileri a-rt niyetle ve kasıtlı olarak sakladığı şeklinde değil de, eski bir teşkilât mutemeti olarak edindiği alışkanlıkların tesiri ile sakladığı ve bu gibi silâhların teslim edilmesi yönünde yapılan çağrılara uygun olarak emniyet mensuplarına zamanında teslim etm-ekte ihmalkâr davrandığı yönünde değerlendirmekteyiz.

Muhterem Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın, bunca temiz geçmişi ile topluma yapmış olduğu hizmetleri dikkate alarak sanığın özel durumunu, hapis cezası verilmemesi için bir istşsna olabileceği şeklinde d-eğerlendirip, ona bir fırsat daha tanınmasının hatalı olmadığı kanaatindeyiz.

Sanığa, yukarıdaki nedenlerle, itham edilip suçlu buludnuğu davalardann hapis cezası verilmesi uygun olmadığına göre Muhterem Ağır Ceza Mahkemesine, suçların vehameti ile oran-tılı bir para cezası verme alternatifi kalıyordu. Muhterem Ağır Ceza Mahkemesi de bu yönü seçmiştir. Ancak Ceza Yasasında KL olarak yer alan para ceaları Türk parsına tehvil edildiğinde günün kuşullarına göre çok gülünçtür ve birçok kararlarda bunların değ-iştirilmesi gerektiğine değinilmiş olmasına rağmen, halen değiştirilmemiştir. Muhterem Ağır Ceza Mahkemesi sanığa hapislik cezası vermeyi haklı olarak uygun bulmadığına göre özellikle 1. ve 2. davalardan yasanın öngördüğü azami para cezalarını takdir etmiş- olması hatalı depildir. Halen birçok uyarılara rağmen Ceza Yasasında günün koşullarına uygun olacak şekilde değiştirilmeyen para cezaları yetersiz kaldığı düşüncesi ile bir sanığa hak etmediği hapislik cezası verilmesi de doğru değildir. Bu durumda sanığa- 1. 2. ve 3. davalardan verilen cezaların aşikâr surette az olduğuna ikna edilmedik ve istinafın reddedilemsine karar verilmesi gerekir.

Netice olarak istinafın reddedilmesine ve sanığa verilen cezaların aynen tasvibine karar verilir.


(N. Ergin Salâhi)- (Niyazi F. Korkut) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç

22 Şubat 1988

-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy