Yargıtay Ceza Dairesi Numara 26/1991 Dava No 9/1991 Karar Tarihi 31.10.1991
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 26/1991 Dava No 9/1991 Karar Tarihi 31.10.1991
Numara: 26/1991
Dava No: 9/1991
Taraflar: Kadir Eray Bullici ile Başsavcılık arasında
Konu: Hırsızlık mal tasrrufu – Ceza takdiri
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 31.10.1991

-D.9/91 Yargıtay/Ceza No: 26/91
(Dava No. 11340/90; Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Niyazi F. Korkut, Aziz Altay, Celâl Karabacak

İstinaf eden: Kadir Eray Bullici, M-erkezi Cezaevi, Lefkoşa.
ile
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Rifat Reis ve İsmet İzer
Aleyhine istinaf edilen namına: Hakkı -Önen



H Ü K Ü M

Niyazi F. Korkut: İstinaf eden Sanık, 27.6.1991 tarihinde Lefkoşa Kaza Mahkemesinde, Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 306(a) maddesine aykırı olarak 24.5.1990 ile 2.6.1990 tarihleri arasında toplam kıymetleri 80.500.00 İngiliz Sterlini olan İ-ngiltere Bankasına ait 64 adet "Treasury Bill", "Halıfax Building Society"ye ait 11 adet tasarruf sertifikası ve "Nationwide Anglia Building Society"ye ait 11 adet tasarruf sertifikasını çalıntı odluklarını bildiği halde tasarruf etmekten suçlu bularak 6 a-y hapse mahkûm edildi.

Sanık bu hükme karşı, gerek mahkûmiyet gerekse ceza aleyhine istinaf dosyaladı.

İstinaf eden, istinaf ihbarnamesinde serdedilen 6 istinaf sebebinden duruşma sırasında üzerinde durduğu istinaf sebepleri aşağıda özetlenen 3 ana baş-lık altında toplanabilir.

(1) Sanığın mahkûm edildiği suçun unsurlarından hırsızlık ile cürmü kast "guilty knowledge" ispatlanmadığı halde Alt Mahkeme sanığı 3. davadan mahkûm etmekle hata etti;
(2) Davaya konu emare evrakların değeri olup olmadığını Alt- Mahkeme araştırmamakla hata etti;

(3) Sanığa verilen 6 ay hapis cezası alenen fahiştir.

Bu istinafı bir karara bağlamak için gerekli olan olgular aşağıdaki gibidir:

Sanık Lefkoşa Kaza Mahkemesinde:

1. Fasıl 154 Ceza Yasasının 306(a) maddesine aykır-ı çalıntı malı muhafaza (Retaining) etme,

2. Fasıl 154 Ceza yasasının 306(a) maddesine aykırı çalıntı malı muhafaza (Retaining) etme,

3. Fasıl 154 Ceza yasasının 306(a) maddesine aykırı çalıntı malı tasarrufuna alma,

ile itham edildi.

Sanığın aleyhi-ndeki ithamları kabul etmemesi üzerine yapılan duruşma sonunda, Alt Mahkeme şahadetleri özetleyerek inandığı şahadete ve sanığın gönüllü ifadesine göre aşağıda özetlenen bulguları yaptı:

Davada konu olan emare evraklar 2.5.1990 tarihinde Londra'da bir so-ygun fiili neticesinde, ağır suç teşkil eden şartlar altında, çalındı. 19.5.1990 tarihinde İngiltere'den gelen Michael Stonekam ve John peters isimli kişiler Ercan Havaalanında sanık ve bir arkadaşı tarafından karşılandılar. 21.5.1990 tarihinde Sanık, Mich-ael Stonekam eşliğinde, Kıbrıs Kredi Bankasının Lefkoşa şubesine giderek davada emare yapılan ve tafsilatı ithamnamede belirtilen kıymetli evrakları bankaya kendi adına yatırmak sureti ile tasarruf ve muhafazasına aldı. Sanık gönüllü ifadesşde vurguladığı -gibi 23.5.1990 tarihinde ""reasury Bill""erden bir tanesini bankadan alıp tekrar bankaya iade etti. 24.5.1990 tarihinde ise bankaya yatırdığı tüm emare evrakları bankadan çekerek arkadaşı olan Ahmet Ruso'nun kasasında muhafaza altına aldı. Bilâhare polis k-onu emare evrakları 2.6.1990 tarihinde Ahmet Ruso'dan emre olarak aldı.

Sanık, gönüllü ifadesine göre, dava konusu emare tahvillerin tümünü bankadan almazdan önce 23.5.1990 tarihinde bankadan aldığı bir tahvilin referansını vererek Amerikada tahvil işler-i ile ilgilenen tanıdığı Pat Maestro Piere'e telefon eçıp, diğer tahvillerden de bahsederek bilgi istedi. İki saat sonra Pat isimli tanıdığı Sanığa telefon açarak "tahviller sıcaktır. Sen karışma" yanıtını verdi. Bu yanıt üzerine Sanık tahvilleri kendine v-eren kişilere iade etmek istedi. Ancak onlar tahvilleri geri almayıp 27.5.1990 tarihinde İngiltere'ye döndüler.

2.6.1990 tarihinde Sanığın polis tarafından tasarrufunda İngiltere'de çalınmış baız tahviller bulunduğuna ilişkin bir itham yapılmadığında San-ık "öyle bir şey yoktur. Onlar geldi ve gideceği yere gitti. şeklinde bir yanıt verdi. Ayni gün polise bir gönüllü ifade vererek gerçekleri anlattı. Al Mahkeme bu olgu ve bulgulara dayanarak Sanığın 23.5.1990 tarihinde tahvillerin çalınmış ve kayıp oldukla-rının, şüpheye mahâl vermeyecek şekilde bilgisine geldiğine ilişkin de bulgu yaparak bu bulgular ışığında Sanığın ithamnamede tafsilâtı verilip emare olan kıymetli evrakların çalınmış olduklarının 23.5.1990 tarihinde bilgisine gelmesine karşın bunları 24.5-.1990 tarihinde yeniden tasarrufuna almak sureti ile itham olunduğu 3. davanın ispatlandığı kanaatına vararak onu aleyhindeki 3. davadan mahkûm etti.

Alt Mahkeme hükmüne devamla, Sanık aleyhine getirilen 1, 2 ve 4. davalar Sanığın ayni fiiline ve aynı ya-sa maddesine dayanıp Sanığa ayni fiil için iki kez cezai sorumluluk yüklenemiyeceğini vurgulayarak onu aleyhindeki 1, 2 ve 4. davalardan beraat ettirdi.

Özetlenen olgulardan da görülebileceği gibi, Sanık emare tahvilleri 21.5.1990 tarihinde almış ve bu o-lgulara göre 2.6.1990 tarihine dek tahviller tasarrufunda kalmıştır. Tahvilleri 21.5.1990 tarihinde bankaya yatırmakla tahviller onun tasarrufundan çıkmıştır. Bu nedenle konu tahviller ithamnamede belirtildiği ve Mahkemenin de bulgu yaptığı gibi 24.5.1990 -tarihinde Sanığın tasarrufuna geçmiş değildir. Mahkemenin inandığı şahadet ve Sanığın gönüllü ifadesine dayanarak yapmış olduğu bulgulara göre de Sanığın konu tahvilleri 21.5.1990 tarihinde tasarrufuna alırken konu tahvillerin çalınmış olduğunu bildiğine i-lişkin şahadet mevcut değildir. Halsbury's Law of England 3. baskı Vol 10 s.813 para. 1574'de de "knowledge at time of receiving" altında çalıntı mal tasarrufu ile ilgili bir ithamnamede Sanığın dava konusu malları tasarrufunda alırken çalıntı olduklarını -ya da bir cürüm teşkil eden şartlar altında alındıklarını bildiğinin ithamnamede ileri sürülerek ispat edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Halbuki bu istinafta konu ithamnamede Sanığın tahvilleri olgularda sabit olan 21.5.1990 tarihinde tasarrufuna aldığ-ı ileri sürülmediği gibi Sanığın ithamnameye konu tahvilleri o tarihte tasarrufuna alırken onların çalıntı mal olduklarını bildiğine ilişkin şahadet de mevcut değildir.

Bu durumda istinaf edenin istinafının kabul edilerek Alt Mahkemenin Sanığı 3. davadan- mahkûm eden kararı ile bu mahkûmiyet için vermiş olduğu hapis cezasının iptâl edilmesi gerekir.

Ne vaar ki Mahkemenin varmış olduğu bulgulardan Sanığın dava konusu tahvillerin çalıntı olduklarını 24.5.1990 tarihinde öğrendikten sonra onları 1 ve 2. dava-da ileri sürüldüğü gibi muhafaza ettiği (retaining) sabittir.

Nitekim bu hususta The Law of crimes Ratanial and Dhırajlal Thakore, 19. baskı, s.1041'de şu görüşe yer verilmektedir:

"Thus a person cannot be convicted of 'receiving' if he had n guilty kn-owledge at the time of receipt. But he is guilty of 'retaining' if he subsequently knows or has reason to believe that the property was stolen."

-Bir sanık aynı olgulardan neşet eden birden fazla suçla itham eilip itham edildiği suçlar şahadetle ispat olunduğunda suçlu bulunduğu suç için ona ceza verilmesi öteki suçlar için sdece mahkumiyetin kaydedilmesi ile yetinilmesi gerektiği, birçok kez Yargı-tayca vurgulanmıştır.
-
Bu istinafta konu meselede de Alt Mahkeme, Sanığı 3. davadan mahûm ettikten sonra aleyhindeki diğer davaların unsurlarının oluşup oluşmadığına değinmeden sadece ayni olgulardan neşet ettikleri gerekçei ile Sanığı bu davlardan beraat ettirmiştir.

Halbu-ki yukarıda değindiğimiz gibi Alt Mahkemenin önünde Sanığı aleyhindeki 1 ve 2. davalardaki suçlardan mahkûm edecek şahadet mevcuttu. Bu nedenle Alt Mahkeme Sanığı 1 ve 2. davalardaki suçlardan mahkûm etmeyip sırf ayni olgulardan neşet ettiği gerekçesi ile -beraat ettirmesi hatalıdır.

C.L.R. Vol XIV'de s.11'de yayınlanan Police v. Agethoolos Savva davasında Yüksek Mahkeme şu görüşe yer verdi:

"Accused was charged before the Magisterial Court with stealing siz bags of cement, and in other counts with recei-ving and being in illegal possession of the same bags. He was convicted and sentenced for stealing, but no finding on either of the other two counts was recorded. Accused appealed, The Supreme Court, in quashing the conviction for larceny,
Held, that it -had power under Law 1 of 1886, section 39, to find the appellant quilty on the charge of illegal possession, even assuming that the non- recording of a finding by the Court below was equivalent to "Not Guilty."

ve kararın 12. sayfasında ise şu görüşe yer -verildi:

"If we held otherwise it would be impossible ever to set right an erroneous decision of the lower Court as between two alternative charges where from the nature of the case the accused can only be quilty of one but has been convicted of the wro-ng one."

-Bu kararda alıntısı yapılan 1886 yılının 1. No'lu Yasasının 39. maddesi ile Fasıl 155 Madde 145 altındaki yetkilere baktığımızda her ikisindeki Yüksek Mahkemeye verilen yetkilerin aynı olduğu ve 1886 yasasından farklı Fasıl 155 altında daha geniş bir takd-ir hakkı bulunduğu da açıklıkla görülmektedir.
-
Bu nedenle yukarıda belirtilenler ışığında Sanığın istinafını kabul ederek onu mahkûm edildiği 3. davadan beraat ettirirken Fasıl 155 Madde 145(c) altındaki yetkilerimizi kullanarak ve mevcut şahadete dayanarak Sanığı Alt Mahkemenin hatalı bir gerekçe il-e beraat ettirdiği 1 ve 2. davalardki suçlardan suçlu bulur ve mahkûm ederiz.

fasıl 155, Madde 306(a) uarınca Sanığın suçlu bulunduğu davada öngörülen cezanın miktarını, Sanığın 27.6.1991 tarihinden beri hapiste bulun-duğunu, emare tahvillerin para değer-inin yüksek olamsına karşın tahvillerin paraya dönüştürülmediğini ve bugün bir değer ifade etmediklerini ve Sanığın ailevi v.s. özel durumlarına ilkin avukatının söylediklerini dikkate alarak Sanığa suçlu bulunduğu 1. dava için bugünden başlamak üzere 3 ay- hapis cezası vermeyi uygun bulduk.

Sanığın suçlu bulunduğu 2. dava aynı olgulardan neşet ettiği için sadece mahkûmiyeti kaydetmekle yetinerek bu davadan da Sanığa ayrı bir ceza vermeyi uygun bulmadık.

Sonuç olarak istinaf kabul edilerek Sanık Alt Mahk-emece suçlu bulunduğu 3. davadan beraat ettirlir. Onun yerine Sanık 1 ve 2. davadan suçlu bulunarak mahkûm edilir.

Sanığa suçlu bulunduğu 1. davadan bugünden başlamak üzere 3 ay hapis cezası verilir. Sanığın suçlu bulunduğu 2 dava için ayrı bir ceza veri-lmez.

Emare tahviller yasal sahiplerine iade edilecektir.


(Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay) (Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç

-31 Ekim 1991



-



-6-






Full & Egal Universal Law Academy