Yargıtay Ceza Dairesi Numara 24/1986 Dava No 4/1987 Karar Tarihi 13.02.1987
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 24/1986 Dava No 4/1987 Karar Tarihi 13.02.1987
Numara: 24/1986
Dava No: 4/1987
Taraflar: Hasan Akarçay ile Başsavcılık Arasında
Konu: Uyuşturucu madde tasarrufu –Cezaya karşı istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 13.02.1987

-D.4/87 Yargıtay/ceza 24/86
(Dava No. 3402/85 Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Sal(hi, Aziz Altay

İstinaf eden: Hasan Akarçay, Merke-zi Cezaevi, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Orhan Zihni Bilgehan
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ-



Uyuşturucu madde tasarrufu - 4/76 sayılı Uyuşturucu Madde Yasası madde- leri ve 4/76 sayılı Yasanın 6 ve 16. maddeleri tahtında yapılan 63/73 sayılı Nizamname ve tadilleri - Sanığın 8 kilo 355 gr. 480 mgr. Hint Keneviri reçinesini hellim bidonları içer-isinde otobüsle İngiltere'ye göndermeye teşebbüs etmesi.

Cezaya karşı istinaf - Uyuşturucu suçlarında ceza takdiri - Uyuşturucu suçlarında kamu menfaatının en önemli faktör olarak dikkate alınması - Uyuşturucunun miktarı ve tasarruf nedeninin dikkate alın-ması - Ticari amaç için uyuşturucuyu tasarruf edenlere, kullanmak için tasarruf edenlerden daha fazla ceza verilmesi.



OLAY: Sanık 8 kilo 355 gr 480 mgr. Hint keneviri reçinesini kavanozlar içerisine yerleştirip kavanozları üç hellim bidonu içine koydu v-e otobüsle İngiltereye göndermeye teşebbüs etti. Alınan ihbar üzerine polis Mağusa limanında uyuşturucuyu ortaya çıkardı. Sanık polise verdiği ifadede uyuşturucunun başkasına ait olduğunu ve İngiltereye göndermesi karşılığında kendisine 2000 sterlin vermey-i vaadettiğini söyledi. Ağır Ceza Mahkemesinde Sanık suçunu kabul etmedi. Mahkeme duruşma sonunda Sanığı suçlu bularak 5 yıl hapis cezası verdi. Sanık mahkumiyet ve ceza aleyhine istinaf etti. İstinafta mahkumiyet aleyhine olan istinaf geri çekildi.

SONUÇ-: Yüksek Mahkeme, uyuşturucu suçlarının istisnai haller dışında hapislikle cezalandırılması gerektiğini belirtti. Uyuşturucu suçlarında gözönünde bulundurulacak en önemli faktörün kamu menfaatı olduğunu tekrarlayan Yüksek Mahkeme emare uyuşturucunun yüzler-ce kişiyi zehirleyebileceğini dikkate aldı. Bu nedenle verilen cezanın çok olmadığı kanısına varan Yüksek Mahkeme istinafı reddetti.



H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: İşbu istinaf Mağusa'da oturum yapan Ağır Ceza Mahkeme- sinin sanığı (istinaf edeni) uyuştu-rucu madde ihracı teşebbüsünden ve tasarru- fundan, birlikte çekilmek üzere, her davadan beşer yıl hapse gönderdiği hükmünden yapılmıştır.

Ağır Ceza Mahkemesinin, huzuruna serdedilen şahadet sonucu, doğru olarak kabul ettiği olgulara göre olay aşağıda öz-etlendiği şekilde ceryan etti:

Yeni Tuzla köyünde ikamet eden sanık İngiltere'ye ihraç etmek üzere 21 adet kavanoz içerisine 8 kilo 355 gr. 480 mg. ağırlığında cannabis reçinesini yerleştirdi. Takriben 10.9.1985 tarihinde Adem Mahmutoğulları isimli bir k-işi ile Akgöl Süt Fabrikasına gitti ve orada bidon ile hellim satın almak istediğini söyledi ise de kendisine bidon satılmadığının söylenmesi üzerine Gazi Mağusa'ya gitti ve orada bir sarı renkte hellim bidonu ile 5 adet Jelatin ve 40-50 adet naylon torba -satın aldı. Sanık başka bir sarı renkte bidon tedarik ettikten sonra tekrar süt fabrikasına gitti ve her birine 7 1/2 okka hellim ve üzerine de hellim suyu koydurduktan sonra bunları alıp evine götürdü ve önceden içine uyuşturucu madde koyduğu 21 adet plas-tik kavanozu su almaması için naylon torba ile sardıktan sonra sözü edilen iki sarı renkteki bidonlara ve ayrıca daha sonra tedarik ettiği yeşil renkli bir bidona yerleştirdi. Bu bidonları Londra'ya gidecek olan Ahmet Kızıl isimli bir kişinin otobüsüne tes-lim etmek üzere Yeni İskele'de bulunan Ahmet Kızıl'ın evine gitti. Burada Ahmet Kızıla hellimleri olduğunu ve Londra'ya göndermek istediğini söylemesi üzerine daha önce bahsi geçen iki sarı ve bir adet yeşil renkte plastik bidonu ona teslim etti. Ahmet Kız-ıl ile beraber yaşamakta olan Münise Barbaros da teslim alınan plastik bidonlar için sanığa bir makbuz verdi ve sanığın istemi üzerine makbuzu Süleyman Ümüt ismine kestirdi ve ayrıca Londra'daki adresi heceleyerek ona yazdırttı. Bidonlar otobüse yükletildi-kten sonra otobüs Mağusa limanına geldi.

Bir ihbarın yapıldığı gerekçesi ile otobüs şöförünün sözü edilen bidonları taşımayı reddetmesi üzerine Mağusa gümrüğünde bulunan ve otobüsten indirilen bu bidonları sanık o gece yolcu kalabalığından da istifade ed-erek yolcu salonundan geçirtti ve tekrar otobüse konmak üzere rıhtıma koydu ve bunları orada bıraktı. Anlaşılan etraftan şüphelenen sanık daha fazla bu bidonlarla ilgilenmedi. İhbarı değerlendiren polis ekibi rıhtımda bulunan 3 bidonu gözetim altında bulun-durduysa da bunları teslim alanın gelmemesi üzerine Süleyman Ümit'i anons ettiler ancak böyle bir kişi meydana çıkmadı. Bunun üzerine bidonlar gümrüğe alındı ve sanık feribottan indirilerek tahkikata başlandı.

16.9.1985 tarihinde polise gönüllü bir ifade- veren sanık suçunu kabul etti ancak bu uyuşturucu maddenin Adem Mahmutoğullarına ait olduğunu ve Mahmutoğullarının uyuşturucuyu İngiltere'ye götürmek için kendisine 2,000 sterlin vermeyi vaddettiğini söyledi.

Yapılan duruşma sonunda Ağır Ceza Mahkemesi,- sanığı, aleyhine getirilen her iki davadan suçlu buldu ve birlikte çekilmek üzere kendisini her davadan beşer yıl hapse gönderdi. Dosyalanan istinaf ihbarnamesi gerek mah- k(miyet aleyhine ve gerekse cezanın alenen çok olduğuna mütedairdir. İstinafın duru-şmasında sanık mahk(miyet aleyhine olan istinaf sebeblerini geri çekti ve istinafı sadece cezanın müdahalemizi gerektirecek kadar çok olduğu üzerinde yürüttü.

Uyuşturucu maddeler ile ilgili suçların ağır olduklarına ve Yargıtay/Ceza 31/82 sayılı istinaf -kararında da söylendiği gibi istisnai durumlar dışında hapis cezasıyle cezalandırılması gerektiğine kuşku yoktur. Birçok kararlarımızda üzerinde ısrarla durduğumuz gibi bu tür suçlarda ceza verilirken gözönünde bulundurulacak en önemli faktör kamu menfaatı-dır. Uyuşturucu maddelerin tür itibarıyle daha etkili olması halinde elbette ki ceza da o nisbette ağır olacaktır. Keza uyuşturucu maddelerin miktarı ve tasarruf nedeni de ceza saptamasında dikkate alınacak önemli faktörlerdendir. Bu cümleden olmak üzere s-ırf kullanmak için üzerinde az miktarda uyuşturucu madde bulunduranın, herhalde, tasarrufunda ticari maksatla çok miktarda bulundurana oranla cezası daha hafif olmalıdır. Önümüzdeki meselede kendi ifadesiyle bile (2000.- sterlin karşılığında yüzlerce kişiy-i zehirleyecek miktarda yani 8 küsur kilo uyuşturucu maddeyi sanık ihraç etmek üzereydi. Tasarladığı pl(nı gerçekleştirmiş olsaydı İngiltere'de yüzlerce kişinin zehirlenmesine vesile olabilecekti. Buna ek olarak, sıkı bir şekilde denetim altında bulundurul-duğuna inandığımız İngiliz gümrüklerinde uyuşturucuların meydana çıkarılması halinde bu hususun yeni Devletimizin tanınma için göstermekte olduğu bunca çabayı son derece olumsuz yönde etkileyeceğinden kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Konuya hangi açıdan bakıl-ırsa bakılsın, sanığın evli ve iki çocuk babası oluşu, benzeri vukuatı bulunma- yışı, uyuşturucu maddelerin esas mal sahibinin bir başkasının olabileceği ihtimalinin ve sair hafifletici nedenlerin varoluşu sanığın işlediği suçların vehametini hafifletemez -ve bundan ötürü ona hafif ceza verilmesine yeterli neden teşkil edemez.

Sanık hakkında tüm söylenenleri dikkatlice inceledik. Ağır Ceza Mahkemesinin ceza saptarken uygulama alanına koyduğu ilkelerde hata ettiğine inanmadığımız gibi verilen cezanın müdaha-lemizi davet edecek kadar çok olduğuna da ikna edilmedik.

Yukarıdaki nedenlerle istinaf reddolunur. Hapis cezaları mahk(miyet tarihinden itibaren başlayacaktır.


(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Sal(hi) (Aziz Altay)
- Yargıç Yargıç Yargıç

13 Şubat 1987

1


336






Full & Egal Universal Law Academy