Yargıtay Ceza Dairesi Numara 24/1980 Dava No 18/1980 Karar Tarihi 15.08.1980
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 24/1980 Dava No 18/1980 Karar Tarihi 15.08.1980
Numara: 24/1980
Dava No: 18/1980
Taraflar: Mehmet Ünal Serdar ile Başsavcılık arasında
Konu: Motorlu Araçlar Mukayyitliğinin izni olmaksızın bir kamyon kasasını değiştirme - Ceza ve mahknmiyet aleyhine istinaf -İthamname
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 15.08.1980

-D.18/80

Yargıtay/Ceza 24/80
(Dava No. 1501/80;Lefkoşa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, N.Ergin Salâhi.

İstinaf eden: M-ehmet Ünal Serdar.

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: K.T.F.D. Başsavcılığı, Lefkoşa.

A r a s ı n d a.

İstinaf eden şahsen hazır.
Aleyhine istinaf edilen namına: O.T. Enginsoy.



Motorlu Araçlar M-ukayyitliğinin izni olmaksızın bir kamyon kasasını değiştirme - 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin
23(1) maddesi.

Ceza ve mahknmiyet aleyhine istinaf - İzinsiz olarak bir kamyonun hacmini (kasasını) değiştirme suçunda ceza takdiri - İlk Mah-kemenin Sanığa 800TL. para cezası vermesi.

Ceza Usulü - Fasıl 155 Ceza Usulü Yasası - Yasanın 135. maddesi -Suçunu kabul eden Sanığın mahkûmiyet aleyhine istinaf edebileceği haller.

İthamname - İthamnamenin Tüzüğün yanlış maddesi altında dava getirdiği c-ihetle kusurlu olması - Sanık aleyhine 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 23(1) maddesi altında dava getirilmesi - Sanığın Nizamnamenin 54(1) ve 71. maddeleri altında itham edilmesi gerektiği.

OLAY: Muayene sırasında Sanığın muayeneye getir-diği kamyonun kasasının değiştirildiği anlaşıldı. Sanık, kamyonun kaza geçirdiğini ve bu nedenle başka bir kamyon kasasını taktığını söyledi.

İlk Mahkeme Sanığa 8OOTL. para cezası verdi. Sanık,
mahkûmiyet ve ceza aleyhine istinaf etti.

SONUÇ: Mahkûmiy-et aleyhine yapılan istinafı inceleyen çoğunluk kararı, Sanığın 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 23(1) maddesi altında itham edilemeyeceğini, Nizamnamenin 54(1) ve 71. maddeleri altında itham edilmesi gerektiğini belirtti. Sanığın Mahkeme -huzurunda suçunu kabul etmiş olması nedeniyle, Ceza Usulü Yasasının 135. maddesi altında istinaf edemeyeceğini dikkate alan çoğunluk kararı mahkûmiyet aleyhindeki istinafı reddetti.

Çoğunluk kararı, ceza aleyhine yapılan istinafı inceleyerek, verilen ceza-nın fazla değil bilakis az olduğu kanaatine vardı ancak verilen cezaya tüm bu olgular ışığında müdahale etmemeyi uygun gördü.

Azınlık kararı ise, Sanığın kendisine dava okunduğunda kabul ederim yanıtını verdiğini ancak Mahkemeye yapmış olduğu izahatla kab-ul beyanının çeliştiğini belirtti. Sanığın verdiği izahatta kamyonun Sansyi Holding'e ait olduğunu ve kendisinin verilen bir emri yerine getiren bir müstahdem olduğunu beyan etmekle cezai mesuliyeti olmadığını hissettirmeye çalıştığını ve bu sözlerden Sanı-ğın davaya ret cevabı verdiği anlamının çıkarılarak İlk Mahkemenin duruşmaya gitmesi gerektiği görüşünü savundu.

---------------

H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Müstenif, Lefkoşa Kaza Mahkemesinin aleyhine verdiği mahkûmiyet kararından ve kestiği cezadan i-stinaf etmiştir.

Müstenif, 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 23(1) maddesine aykırı olarak 5.10.1977 tarihinde K453 plâkalı kamyonun hacmini Motorlu Araçlar Mukayyitliğinin izni olmaksızın değiştirmekle itham edildi.

Sanık ilkin poliste d-aha sonra da Mahkeme huzurunda itham olunduğu davada suçlu olduğunu kabul etti. Sanığın aleyhine getirilen davayı kabul etmesi üzerine Mahkeme olgular üzerinde söylenenleri dinledi ve sanığa TL.800.- ceza kesti.

Müstenif hem mahkûmiyet hem de ceza aleyhin-e istinaf etmiştir. İthamnamede sözü edilen K.453 plâkalı kamyon Sanayi Holding Plâstik Grubu Müdürlüğüne aittir. Müstenif ise izinsiz değişikliğin orada yapıldığı ve Sanayi Holding'e ait olan Tek-Sen fabrikasının
müdürüdür.

İddia Makamı tarafından Mahkem-eye izah edilen olgulara göre müstenif sözü edilen kamyonun kasasını ve dolayısıyle hacmini değiştirdi ve bu husus kamyonun 1980'de yapılan muayenesinde ortaya çıktı. Mahkemeye kasanın eski ve yeni ölçüleri verildi. Müstenif ise Mahkemeye şu şekilde bir be-yanda bulundu: "Dava konusu kamyon 1977'de kaza geçirip hasar oldu ve başka bir kamyonun kasasını taktık. Kamyon Sanayi Holding'e aittir. Ben Sanayi Holding'de çalışırım."

Bidayet Mahkemesi söylenenleri dinledikten sonra sanığı mahkûm ederek kendisine TL8-00.- ceza kesti.

-İstinaf ihbarnamesinde mahkûmiyet aleyhine ileri sürülen istinaf sebepleri arasında üzerinde durulup tezekkür edilmesi gereken 1 ve 3. sebeplerdir. Esasen müstenif de, istinafın duruşmasında, diğer sebepler üzerinde durmamıştır. 1 ve 3. sebepler aynen şöyl-edir:
-
"l.1'inci davada kabul etmiş olduğum hususlar, itham olduğum gibi 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 23(1) maddesine göre bir suç teşkil etmiyor. Kabul ettiğim hususlar her halûkarda bu madde altında bir suç teşkil etmiyor çünkü bu madde bi-r suç ile ilgili değildir.

3.Ben suçu kabul ederim demekle birlikte, mahkemeye vermiş
olduğum izahatla isnat edilen suçu reddetmiş sayılırım, şöyle ki:

"Sanık: Dava konusu kamyon 1977'de kaza geçirip hasar oldu
ve başka bir kamyonun kasasın-ı taktık. Kamyon
Sanayi Holding'e aittir. Ben Sanayi Holding'de
çalışırım."

İlkin 1. sebebi tezekkür etmeği uygun buldum. Gerçekten 1974 Motorlu Araçlar ve Yol Trafik Nizamnamesinin 23(1) maddesi söz konusu suç gibi bir suç ihdas etmem-ektedir. Müstenif-sanığın Nizamnamenin 54(1) ve 71. maddeleri altında itham edilmesi gerekirdi. Mamafih, sanık Mahkeme huzurunda suçunu kabul etmiş olduğundan ve Mahkemeye zikredilen olgular Nizamname altında bir suç teşkil ettiğine ve yanlışlığın sadece N-izamnamenin maddesine yapılan atıfta bulunduğuna göre sanığın, Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 135. maddesi uyarınca, böyle bir sebebe mebni istinaf etme hakkı mevcut değildir. Ancak sırası gelmişken savcıların dikkat nazarını itham konusu suçu ihdas eden v-e cezayı saptayan maddelere ithamnamelerde doğru olarak atıf yapılması gerekliliğine çekmeyi uygun gördüm.

Şimdi de 3. istinaf sebebinin tezekkür edilmesi gerekir. Müstenif, Bidayet Mahkemesine yaptığı beyanın suçu kabul etmiş olması ile bağdaşmadığını id-dia etmektedir. Halbuki Mahkemeye yaptığı beyan incelendiğinde bu iddianın varit olmadığı görülür. Sanığın Mahkemeye yaptığı beyan suçu kendisinin işlemediğini ve reddettiğini değil de sadece suçu başkaları ile birlikte işlediğini göstermeye matuftur.

Son- olarak da ceza aleyhine yapılan istinafın incelenmesi gerekir. Sanığın işlediği suçun azami cezası bir yıl hapislik cezası ve/veya KL.200.- para cezasıdır. Suçun mahiyeti ve meselenin tüm olguları ışığında sanığa kesilen ceza, kanımca, çok değil bilâkis a-zdır. Mamafih, Savcılık tarafından ithamnamede yapılan yanlışlığı ve Savcılığın ceza aleyhine istinaf etmemiş olduğunu göz önünde tutarak Bidayet Mahkemesinin kestiği cezaya müdahale edilmemesini uygun gördüm.

Sonuç olarak istinafın reddedilmesi gerektiği- görüşündeyim.

Salih S. Dayıoğlu: Bence bu istinafta üzerinde durulacak esas nokta istinaf ihbarnamesinde 3. sebep olarak serdedilen noktadır ki bu da istinaf edenin kendisine dava okunduğunda verdiği "kabul ederim" yanıtı ile Mahkemeye yapmış olduğu izah-atın çelişkili olup olmadığı ve bu izahatta aslında isnat edilen suçu kabul edip etmediğidir.

İstinaf edene 1. dava okunduğu zaman davayı kabul ettiği bir gerçektir. Aynı zamanda onun "dava konusu kamyon 1977'de kaza geçirip hasar oldu ve başka bir kamyon- kasasını taktık. Kamyon Sanayi Holding'e aittir. Ben Sanayi Holding'de çalışırım" dediği de zabıtlarda görülmektedir. Bu kamyonun Sanayi Holding'e ait ve istinaf edenin de Sanayi Holding'in bir müstahdemi olduğu İddia Makamınca (aleyhine istinaf edilen) d-a kabul edilmektedir. Bu durumda istinaf eden bir müstahtem olarak Sanayi Holding tarafından verilen bir emri yerine getirmekten başka birşey yapmamış olduğu ve bu hususu da Mahkemeye vermiş olduğu izahatla belirtmeğe çalıştığı görülmektedir. Bunu yapmakla- da kendisinin herhangi bir cezai mesuliyeti olmadığını en azından ihsas etmiş bulunmaktadır. Bu durumda kanımca Mahkemenin istinaf edenin davaya verdiği cevabı reddeder şekilde telâkki etmesi ve duruşmaya gitmesi gerekirdi. Kanımca istinafın kabul edilmes-i, istinaf edenin davaya verdiği yanıtın "kabul etmem" şeklinde zabıtlara geçmesi ve duruşmanın yapılması için davanın Kaza Mahkemesine iade edilmesi gerekir.

İstinaf edenin statüsü icabı herhangi bir cezai mesuliyeti olup olmadığı hususunu ise tamamen aç-ık tutarım.

N. Ergin Salâhi: Sayın Yargıç Şakir Sıdkı İlkay'ın serdettiği görüşler ve vardığı netice ile hemfikirim.

Şakir Sıdkı İlkay: Sonuç olarak istinaf, oyçokluğu ile, reddolunur.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin Salâhi)-
Yargıç Yargıç Yargıç

15 Ağustos 1980









Full & Egal Universal Law Academy