Yargıtay Ceza Dairesi Numara 22/1986 Dava No 5/1986 Karar Tarihi 09.07.1986
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 22/1986 Dava No 5/1986 Karar Tarihi 09.07.1986
Numara: 22/1986
Dava No: 5/1986
Taraflar: Yaşar Nuri ile Başsavcılık arasında.
Konu: Dikkatsiz araç sürme –Ceza takdiri –
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 09.07.1986

-
D.5/86 Yargıtay/Ceza 22/86

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Hamdi Atalay, Cel(l Karabacak.

İstinaf eden: Yaşar Nuri, Lefkoşa. (Sanık)
- ile -
Aley-hine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Önder Gazi.
Aleyhine istinaf edilen namına: Hakkı Önen.



Dikkatsiz araç sürme - Fasıl 332 Motorlu Va-sıtalar ve Yol Trafik Yasasının 6. maddesine aykırı dikkatsiz ve ihmalkarane araç sürme - Yolu kullan- makta olan diğer şahıslara önem vermeden araç sürüp kaza yapma.

Ceza takdiri - Dikkatsiz sürüş davasında genellikle hapis cezası verilmemesi - Kazanın a-ğır olduğu ve başkalarının selametinin hiç dikkate alınmadığı durumlarda hapis cezası verilebilmesi.



OLAY: Araba ile yol kenarındaki bir şahsa çarpan ve onun yaralanmasına neden olan Sanık aleyhine dikkatsiz sürüş ve seyrüsefer ruhsatı olmaksızın araba -kullanma davaları getirildi. Suçlarını kabul etmeyen Sanık Kaza Mahkemesi tarafından mahkum edilerek 14 gün hapis ve 2000TL. para cezasına çarptırıldı. Sanık ceza ve mahkumiyet aleyhine istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, dikkatsiz sürüş davalarında gene-llikle hapis cezası değil para cezası verildiğini, gerekli olan hallerde ise sürüş ehliyetinin iptal edilebileceğini belirtti. Yüksek Mahkeme kazanın ağır olduğu ve başkalarının selametinin hiç dikkate alınmadığı durumlarda hapis cezası verilebileceğini v-urguladı. Bu olayda Sanığın dikkatsiz olduğunu ancak Şikâyetçinin de katkısal kusurları olabileceğini, doktor raporuna göre Şikâyetçinin ciddi şekilde yaralanmadığını ve Sanık lehine olan diğer hususları gözönünde bulunduran Yüksek Mahkeme Sanığa hapis ce-zası verilmemesi gerektiği kanısına vardı. Bu nedenle 14 gün hapis cezasını iptal eden Yüksek Mahkeme Sanığı asayişi muhafaza etmesi ve iyi hareket sahibi olması için 6 ay süre ile 10,000TL. kefalete bağladı.





H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: İşbu istinaf- Lefkoşa Kaza Mahkemesinin bir trafik kazası dolayısıyle aleyhine getirilen bir davada sanığı mahk(m edip onu 14 gün hapse gönderdiği karardan yapılmıştır. Olgular özetle şöyledir:

Bütün ilgili zamanlarda sanık U 253 pl(kalı bir arabanın sürücüsü idi. Sa-nık 1.2.1985 tarihinde saat 20.30 raddelerinde arabasını Lefkoşa'da Atatürk Caddesinde sürerken sürüş istikametine doğru yolun sol tarafında yaya olarak yol kenarında yürümekte olan müştekiye arkadan çarptı ve onu yaraladı. Sanık kaza tarihinde sözü edilen- arabasını geçerli seyrüsefer ruhsatı olmaksızın sürmekte idi. Kazanın tahkikatını yapan trafik polisi 4.2.1985 tarihinde sanığa U 253 pl(kalı arabasını gereken azami dikkat ve ihtimamı göstermeksizin sürüp bir kaza yaptığı ve aynı zamanda sözü edilen ara-basını 1985 seyrüsefer ruhsatı olmaksızın sürdüğü davalarını tebliğ etti. Sanık kendisine tebliğ edilen bu davaları kabul etti.

3.9.1985 tarihinde Mahkemeye celbedilen sanık, aleyhine getirilen dikkatsiz sürüş davasını kabul etmedi ancak arabasını 1985 y-ılı için seyrüsefer ruhsatı olmaksızın sürdüğü davasını kabul etti. 4.7.1986 tarihinde duruşması yapılan davada İlk Mahkeme sanığı dikkatsiz motorlu araç sürmekten ötürü kabahatli buldu ve onu 14 gün hapis cezasına çarptırdı. Ayrıca sanığa 2. davadan 2,000-TL para cezası kesti.

İstinaf işbu karardan yapılmıştır. Dosyalanan istinaf ihbarnamesi 1. dava için olup gerek mahk(miyet gerekse ceza aleyhinedir.

İstinafın duruşmasında sanık avukatı mahk(miyet aleyhine yapılan istinafın üzerinde durmayacağını belir-tti. Aleyhine istinaf edilen tarafından bulunan kıdemli savcı ise İlk Mahkemenin kesmiş olduğu hapis cezası için herhangi bir şey söylemek istemediğini söyledi.

Dikkatsiz ve ihmalk(rane sürüş davalarında sanıkların mahk(m edilmeleri halinde onlara verile-cek cezanın tayininde şu hususlar dikkate alınmalıdır:

a) Sanığın kazadaki dikkatsizlik oranı;

b) Kazanın sonuçları;

c) Kazada methalder olan sair kişi veya kişilerin katkısal kusurları;

d) Özellikle araba kullanmak açısından sicili dikkate alınmak sur-etiyle sanığın kişisel durumu;

Genellikle dikkatsiz sürüş davalarında verilen ceza, hapis cezası olmayıp para cezası ve gerektiği takdirde sürüş ehliyetinin iptalinden ibarettir. Hapis cezası kazanın ağır olduğu ve başkalarının sel(meti hiç dikkate alın-madığı zamanlarda söz konusu edilebilir. Önümüzdeki meselede sanığın, oranı ne olursa olsun, sözü edilen kazada dikkatsiz olduğuna kuşku yoktur. Ancak önümüzdeki zabıtlar tetkik edildiğinde kazada methalder olan müştekinin de katkısal kusuru olabileceği gö-z ardı edilemez. Mamafih müştekinin katkısal kusur oranı bu safhada bizi igilendirmediği cihetle bunun üzerinde daha fazla durmuyoruz. Yine zabıtlarda bulunan doktor raporuna göre müşteki ciddi bir şekilde yaralanmış değildir.

Sanığın kişisel durumuna ge-lince; Sanığın geçmişte trafik suçu işlemediği bir yana herhangi bir vukuatı yoktur. Sanık 52 yaşında olup emekli bir kamu görevlisidir. Kazanın oluşu, kazadan hemen sonra sanığın durup yaralıyı kendi arabası içine koyup onu hastahaneye götürmesi, oradan t-rafik polisine kazayı haber verip polisin meseleyi kolaylıkla tahkikat edebilmesi için göstermiş olduğu gayretin lehinde alınacak önemli faktörler olduğuna kuşku yoktur. Tertemiz bir maziye sahip, evli, üç çocuk babası olan sanığa en azından tüm kusurun ke-ndisinde olmadığı ilk nazarda görülen bir trafik kazasında onu 14 gün hapse göndermekle İlk Mahkemenin hata ettiğine kuşku yoktur. Bu medelede verilecek en uygun ceza para cezası olmalı idi. Sanığın 4.7.1986 tarihinde hapse gönderildiği ve istinafın duruşm-asının yapıldığı 9.7.1986 tarihine kadar hapiste kaldığı ink(r edilemiyecek ve geri alınamıyacak bir olaydır. Bu durumda sanığa hapse girmemiş gözüyle bakıp hapis cezasını iptal edip onun yerine para cezası koymak da ağır gelecek inancındayız.

Bu meseley-e özgü olgular ışığında sanığa, özellikle hapiste geçirdiği günler dikkate alındığında 1. davadan vermeği düşündüğümüz cezanın normalden de hafif bir ceza olmasını gerektirir.

Sonuç olarak mahk(miyet aleyhine yapılan istinaf reddolunur. Ceza aleyhine yap-ılan istinaf kabul edilir ve İlk Mahkemenin sanığa kesmiş olduğu 14 gün hapis cezası iptal edilir. Sanık 1. davadan asayişi muhafaza etmek ve iyi hareket sahibi olmak için 6 ay süre ile 10,000TL şahsi kefalete bağlanır. Sanığın derhal serbest bırakılması e-mrolunur.


(Salih S. Dayıoğlu) (Hamdi Atalay) (Cel(l Karabacak)
Yargıç Yargıç Yargıç

9 Temmuz 1986

1


279






Full & Egal Universal Law Academy