Yargıtay Ceza Dairesi Numara 20,21,22,23,24/1982 Dava No 9/1982 Karar Tarihi 08.06.1982
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 20,21,22,23,24/1982 Dava No 9/1982 Karar Tarihi 08.06.1982
Numara: 20,21,22,23,24/1982
Dava No: 9/1982
Taraflar: Başsavcılık ile Mustafa Gökçe vd arasında
Konu: Tutukluluk emri -Serbest bırakma emri aleyhine istinaf -
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 08.06.1982

-D.9/82

Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 20/82, 21/82, 22/82
23/82 ve 24/82


Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Şakir Sı-dkı İlkay, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay.

Yargıtay/Ceza 20/82
(Tutukluluk Emri No:198/82)

İstinaf eden: KTFD Başsavcısı, Lefkoşa

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Must-afa Gökçe, Kuruçeşme Sok. No.l8, Mağusa

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Akın Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman Dağlı


- Yargıtay/Ceza 21/82
(Tutukluluk Emri No:l98/82 Mağusa)

İstinaf eden: KTFD Başsavcısı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Yusuf Mirillo; İhsan Kılıç Sokak Gazi Mağusa

A r a s- ı n d a

İstinaf eden namına: Akın Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman Dağlı


Yargıtay/Ceza 22/82
(Tutukluluk Emri 198/82 Mağusa)


İstinaf eden: KTFD Başsavcılı-ğı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Hasan Aydınlı Çatalköy Girne

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Akın Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman Dağlı






- Yargıtay/Ceza 23/82
(Tutukluluk Emri: 198/82 Mağusa)


İstinaf eden: KTFD Başsavcılığı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Nizamettin Çelik, Karacaoğlan- Sok. 1/B
Mağusa
A r a s ı n d a


İstinaf eden namına: Akın Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: Orhan Z. Bilgehan

Yargıtay/Ceza 24/82
-(Tutukluluk Emri: 198/82 Mağusa)

İstinaf eden: KTFD Başsavcılığı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Hüseyin Mulla Hasan, Lütfi Biberoğlu Sok.
No.1, Lefkoşa

A r a s ı n d a.

İstinaf eden na-mına: Akın Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: Gürsel Kadri.


Tutukluluk emri - Tutukluluğun uzatılması veya son bulması - Mahkemenin yeterli ve haklı bir neden bulunduğu kanaatine vararak tutukluluk emri vermesi - Mahkemelerin tutukluluk emri verirken- kamu yararını ve kişi özgürlüğünü dikkate alması.

Serbest bırakma emri aleyhine istinaf - Başssavcılığın İlk Mahkemenin huzurundaki şahadeti yeterince değerlendirmeden Sanıkları serbest bırakarak takdir yetkisini hatalı kullandığına ilişkin istinafı.


O-LAY: Ambar açma ve sigara sirkatı suçlarıyla itham edilen Sanıklar tutuklandılar. Mahkeme huzuruna çıkarılan Sanıklar hakkında ilkin 3, daha sonra 5 gün süreli iki tutukluluk emri verildi. Bu emirlerin sona ermesi üzerine polis tahkikatın tamamlanmadığını
- ileri sürerek Sanıkların 8 gün daha tutuklu kalmaları için
Mahkemeden emir talep etti. İlk Mahkeme yapılan müracaatı
reddederek Sanıkları serbest bıraktı. Başsavcılık İlk Mahkemenin
huzurundaki şahadeti yeterince değerlendirmeden tak-dir yetkisini
hatalı kullandığını iddia ederek istinaf etti.


SONUÇ: Yüksek Mahkeme, Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 24. maddesi uyarınca herhangi bir zanlı hakkında tahkikat süresince tutukluluk emri verilebileceğini belirtti.
İstinaf konusu müracaa-tın reddedildiği tarihte sirkat edilen sigaraların bir kısmının henüz bulunmadığını, 10 kadar şahıstan daha ifade alınması gerektiğini dikkate alan Yüksek Mahkeme tutukluluk emri vermemekle İlk Mahkemenin hata ettiği kanaatine vardı. Ancak istinafın dinlen-diği tarihte tahkikatın tamamlandığını ve istinafın pratik bir amaca hizmet etmeyeceğini göz önünde bulundurarak istinafı reddetti.

---------------

H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü sayın Yargıç
Aziz Altay verecektir.

Aziz A-ltay: 20, 21, 22, 23 ve 24/82 sayılı Birleştirilmiş ceza istinaflarında zanlılar 2.4.1982 tarihinde Mağusa'da yer alan ambar açma ve sigara sirkatı olayı ile ilgili olarak 10.4.1982 tarihinde tutuklandılar. Mahkeme huzuruna çıkarılan zanlılar hakkında ilki-n 3 daha sonra da 5 gün süreli olmak üzere iki tutukluluk emri verildi. Bu emirlerin sona ermesi üzerine polis 20.4.1982 günü tekrar Mahkemeye müracaat ederek tahkikatın tamamlanmadığı gerekçesi ile zanlıların 8 gün daha tutuklu kalmaları için emir talep e-tti, ancak Mahkeme yapılan müracaatı reddederek zanlıları serbest bıraktı.


Müstenif alt mahkemenin huzurundaki şahadeti yeterince değerlendirmeyip zanlıları serbest bırakmakla takdir yetkisini hatalı kullandığını ileri sürerek istinaf etti.

Müstenif, is-tinafın dinlenmesine başlamazdan önce tahkikat tamamlanmış olduğu cihetle zanlıların yeniden tutuklanmalarının istenmediğini ve bu nedenle istinafın herhangi bir pratik amaca hizmet etmeyeceğini kabul etti ancak tutuklama emirlerinin hangi hallerde verilip- verilemeyeceği hususunda alt mahkemelere ışık tutmak bakımından yararlı olacağı düşüncesi ile bu istinafı ileri götürmek istediğini belirtti.

Prensip olarak Mahkemeler bir istinafı sadece akademik amaçla tezekkür edip karara bağlamazlar. Bu konuda içtiha-t kararları mevcuttur. Bu meselede ise vatandaşın anayasa ile güvence altına alınan kişi özgürlüğünü kısıtlayan bu gibi tutukluluk emirlerinin önemine binaen, yukarıda özetlenen prensibe bir istisna olarak ve emsal teşkil etmemek kaydıyle, istinafı tezekkü-r ederek alt mahkemelerin, tutukluluk emri verip vermemeyi incelerken, gözönünde bulundurmaları gereken hususlara kısaca değinmeği uygun ve yararlı bulduk.

Bir suçun işlenişinde methaldar olduğu şüphesi ile Fasıl 155 Ceza Usulü Yasasının 24. maddesi altın-da Mahkeme huzuruna çıkarılan bir zanlının meselenin tahkikatı esnasında tutuklu kalması için yargıçlar takdir yetkilerini kullanarak emir verebilirler. Tutukluluk müracaatına zanlının itiraz etmesi halinde daha önce verilen tutukluluk süresinin polis tara-fından nasıl değerlendirildiği, tahkikatın hangi safhada bulunduğu, kaç kişiden daha ifade alınmasının öngörülmekte olduğu ve tahkikatın tamamlanması için ne kadar zamana daha ihtiyaç olduğu hususunda şahadet dinlenir. Kuşkusuz şahadet dinlenirken yargıçla-rın üzerinde büyük bir titizlik ve duyarlılıkla durmaları gereken önemli hususlardan biri de cürümlerin meydana çıkarılmasındaki kamu yararı ile zanlının sahip olduğu kişi özgürlüğü hakkı sırasında bir denge sağlamak olmalıdır. Mahkemelerin, cürümün ciddiy-etini ve mahiyetini de dikkate alarak polise tahkikatını sağlıklı bir şekilde yürütebilmek için, ancak kişi özgürlüğünü de gereksiz yere kısıtlamadan, yeterli zaman ve imkân tanımaları ve talep edilen tutukluluk emrinin verilmesinde yeterli ve haklı bir ne-den bulunduğu kanaatına varmaları halinde tutukluluk emrini vermeleri gerekir.

Önümüzdeki meselede zanlılar bir ambarın açılıp içinden, l4,OOO.OOOTL. kıymetinde sigara sirkat edildiği iddia edilen ciddi bir cürüm ile ilgili olarak tutuklanmışlardı. Zanlıl-arın tutuklanmasından sonra sirkat edilen sigaraların büyük bir kısmı ele geçirilmiş olmasına rağmen bir kısmı bulunamamış, ambarın kırılıp açılmasında kullanılan bir demir çubuk da henüz ele geçirilememişti. Mahkemede şahadet veren Polis memuru henüz bulu-namayan bir kısım sigara ile ambarın nasıl kırılıp açıldığı ve olayda kullanılan demir çubuğun akıbetinin tahkikat konusu olduğunu ve bu hususların henüz aydınlığa kavuşmadığını, son bir iki gün içinde elde edilen bilgilere istinaden 10 kadar şahıstan daha- ifade alması gerektiğini söyledi. Bu polis memuru, zanlıların avukatları tarafından yapılan istintakta sarsılmadığı gibi söylediklerini tekzip edici başka şahadet de Mahkeme huzurunda mevcut değildir.

Alt Mahkeme önündeki şahadetten daha önce verilen 8 g-ünlük tutukluluk emri süresince sirkat edilen l4,OOO.OOOTL değerindeki sigaraların büyük bir kısmının ele geçirildiği, istinaf konusu müracaatın reddedildiği tarihte ise henüz bulunamayan sigaralar ile olayda kullanılan demir çubuğun akıbeti hakkındaki tah-kikatın sürdürüldüğü ve bu konuda 10 kadar şahıstan daha ifade alınmak istendiği görülmektedir. Bu şahadet ışığında alt mahkeme yargıcı talep edilen bu tutukluluk emrini vermemekle, kanımızca, hatalı hareket etmiştir. Ancak daha önce de belirtildiği gibi b-izden alt mahkeme yargıcının ret kararını değiştirerek zanlıların tutuklanmasını emretmemiz istenmemektedir. Bu böyle olduğuna göre de istinafın reddedilmesi gerekir.

Sonuç olarak istinaf reddolunur.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Niyazi F. Korkut) - (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

8 Haziran 1982













Full & Egal Universal Law Academy