Yargıtay Ceza Dairesi Numara 18,20/1980 Dava No 8/1980 Karar Tarihi 09.06.1980
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 18,20/1980 Dava No 8/1980 Karar Tarihi 09.06.1980
Numara: 18,20/1980
Dava No: 8/1980
Taraflar: Başsavcılık ile Orhan Oğuzca arasında
Konu: Tabanca tasarrufu- Mermi tasarrufu -Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 09.06.1980

-
D.8/80
Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 18/80 ve 20/80
Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti: Salih. S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut.

- Yargıtay/Ceza 18/80
(Ceza Dava No. 705/80;Lefkoşa)

İstinaf eden: K.T.F.D. Başsavcılığı.

-ile-

Aleyhine istinaf eden: Orhan Oğuzca.
- A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Akın Sait.
Aleyhine istinaf edilen namına: Gürsel Kadri adına Mustafa Menteş.

Yargıtay/Ceza 2O/80
(Ceza Dava No. 705/80; Lefko-şa)

İstinaf eden: Orhan Oğuzca.

ile -

Aleyhine istinaf edilen: K.T.F.D. Başsavcılığı.

A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: Gürsel Kadri adına. Mustafa Menteş.
Aleyhine istinaf edile-n namına: Akın Sait.


Tabanca tasarrufu 11/59 ve 12/70 sayэlэ Yasalarla tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silahlar Yasası - Yasanın 4(1)(2)(a), 26 ve 27. maddelerine aykırı tabanca tasarrufu ve taşınması.


Mermi tasarrufu - 12/70 sayılı Yasayla tadil edilen F-asıl 54 Patlayıcı maddeler Yasası - Yasanın l, 4(1)(e), 4(4)(d) maddelerine aykırı mermi tasarrufu.


Ceza aleyhine istinaf - Tabanca ve mermi tasarrufu suçlarında ceza takdiri - 4/77 sayılı Yargıtay/Ceza içtihat kararında belirtildiği gibi meselede istisn-ai haller dışında tabanca tasarrufu suçlarına hapis cezası verilmesi - İlk Mahkemenin Sanığa 5 ay hapis cezası vermesi - Ceza takdir edilirken Sanığın ıslah edilip cemiyete kazandırılmasının dikkate alınması - Sanığın geceleyin içki satılan ve içilen bir y-erde tabancayı tasarrufunda bulundurması - Sanığın T.M.T.'ye hizmet etmiş ve sevilen sayılan birisi olması - Sanık aleyhindeki faktörlerin daha ağır basması - Bu meselede istisnai bir durumun bulunmaması.


OLAY: Lefkoşa'da bir gece kulübünde geceleyin iki- emniyet mensubu şüphe üzerine Sanığın üstünü aradılar ve üzerinde tabanca ve mermi buldular. Sanık tabanca ve mermi tasarrufu suçlarıyla itham edildi. İstisnai haller dışında tabanca tasarrufu suçlarının hapis cezası ile cezalandırılması ile ilgili 4/77 s-ayılı Yargıtay/ Ceza kararına atıfta bulunan İlk Mahkeme, Sanığın lehine ve aleyhine olan tüm faktörler gözönüne alındığında bu meselede istisnai bir durum olmadığı kanısına vardı ve Sanığa 5 ay hapis cezası verdi.
Sanık ve Başsavcılık ceza aleyhine istina-f ettiler.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, Sanığın lehine söylenenler ile aleyhine söylenenler dikkate alındığında, aleyhine söylenenlerin daha ağır bastığını vurguladı ve Sanığın hapse gönderilmesinin kaçınılmaz olduğunu belirtti.

Sanığa verilecek cezanın tesbit-inde dikkate alınacak en önemli unsurlardan birinin Sanığın ıslah edilip topluma kazandırılması olduğunu vurgulayan Yüksek Mahkeme, davaya direkt olarak bakmış olsaydı daha uzun süreli hapislik cezası verme temayülünde olmasına rağmen Sanığın evli ve dört -çocuk babası olmasını dikkate aldı ve Sanığa verilen cezayı artırma yönüne gitmedi.

Atıfta Bulunulan Yargısal İçtihatlar:
1- 4/77 sayılı Yargıtay/Ceza.

----------------

H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu: Hükümlü 9.1.1980 tarihinde Lefkoşa'da ilgili makamdan- özel izni olmaksızın 1541964 fabrika kayıt numaralı Remington marka Amerikan yapısı 11.43 mm. çapında yarı otomatik bir tabanca taşıdığı ve ayrıca tasarrufunda sözü edilen tabancaya ait 7 adet canlı mermi bulundurduğu davaları getirilmiş ve 5.5.1980 tarih-inde Ağır Ceza Mahkemesinde bu davaları kabul etmiştir. İddia Makamına göre olay şu şekilde ceryan etmiştir:

9 Ocak 1980 tarihinde saat 01.10 raddelerinde Lefkoşa'da Harem Gece Kulübünde iki emniyet mensubunun hükümlüden şüphelenmeleri üzerine üstünü aram-ış ve üzerinde daha evvel anılan tabanca ve mermileri bulmuştur. Hükümlü tutuklanmış ve 9.1.1980 tarihinde saat 02.00'de kendisinden bir ifade alınmıştır. Hükümlü ifadesinde özetle
sözü edilen tabancayı 1974'den önce bir Rum'dan satın aldığını bu tabancayı- o zamandan beri devamlı olarak tasarrufunda bulundurduğunu ve geceleri bu tabancayı taşıdığını söylemiştir.

6.5.1980 tarihinde hükmünü veren Ağır Ceza Mahkemesi hükümlüyü tabanca taşımak suçundan 5 ay ve mermi tasarrufu suçundan da 2 ay hapis cezasına ça-rptırmıştır. Ağır Ceza Mahkemesi hükmünü verirken hükümlü ile ilgili olarak şunlara yer vermiştir.

"Bu davada sanık 38 yaşında evli, 2, 8, 10 ve 12 yaşlarında 4 çocuk sahibidir. Sanığın benzeri sabıkası yoktur. Sanık ilk anda polise yardımcı olmuş ve suçu- kabul etmiştir. Sanık işlemiş olduğu bu suçlardan dolayı nadim olmuş ve avukatı vasэtası ile Mahkemeden özür dilemiştir. Sanık 1959-1974 yılları arasında T.M.T.'ye hizmeti geçen sevilip sayılan bir şahıstır. Kamyon şöförü olarak çalışmaktadır. Bu hususlar-ı hafifletici sebep olarak sanık lehine almış bulunuyoruz. Sanığın lehine olan hususları lehine aleyhine olan hususları aleyhine aldıktan olayın cereyan tarzı ile meselenin tüm ahval ve şeraitini göz önünde bulundurduktan sonra bu meselede istisnai herhang-i bir durum olmadığı dolayısıyle sanığa verilebilecek en uygun cezanın hapislik cezası olması gerektiği kanısındayız."

Savcılık hükümlüye kesilen cezanın aşikâr surette az ve hükümlü ise aşikâr surette çok olduğunu iddia ederek istinaf ettiler. Her iki is-tinaf birleştirilerek dinlendi.

Ağır Ceza Mahkemesinin Yargıtay/Ceza 4/77 sayılı içtihat kararında belirtildiği gibi bu meselede hükümlünün hapse gönderilmemesi için istisnai herhangi bir durum yoktur.

Hükümlünün sözü edilen tabancayı uzun bir süreden be-ri yani 1974'den önce tasarruf edip bu tabancayı taşıması, ilgili mercilerin müteaddit defalar yapmış oldukları çağrılara uymayarak ilgili mercilere bu tabancayı teslim etmemesi, olay gecesi tabancayı geceleyin üzerinde taşıması, tabanca ve mermileri alkol-lü içki satılan ve içilen bir gece kulübüne götürmesi ve namluya bir merminin sürülmüş bulunması hükümlünün aleyhine söylenebilecek önemli faktörlerdir. Lehine söylenenler ile aleyhine olan hususlar dikkate alındığında, hükümlü aleyhine olan faktörlerin ço-k daha ağır bastığı bir gerçektir ve bunların tümü gözönünde bulundurulduğunda hükümlünün hapse gönderilmesi doğrudur ve esasen kaçınılmazdır.

Modern Ceza infaz sisteminde hükümlüye ceza verilirken cezanın tesbitinde dikkate alınacak unsurlardan birisi sa-nığın ıslah edilip cemiyete onun tekrar ıslah edilmiş bir şekilde dönmesini sağlamaktır. Ceza tesbiti ilk etapta ilk mahkemelerin vazifesidir. İstinaf Mahkemesi bu gibi cezalara kolaylıkla müdahale etmez. Yüksek Mahkemenin, Yargıtay olarak ilk mahkemelerce- verilen cezalara hangi durumlarda müdahale edileceği hususu geçmişte birçok kararlarımızda belirtildiği cihetle bunlara betekrar değinmeyi lûzumsuz buluruz. Direkt olarak bu davaya biz bakmış olsaydık hükümlüye verilen 5 ay hapis cezasından suçun işleniş -tarzını da dikkate alarak, muhtemelen daha fazla süreli bir hapis cezası verme temayülünde olmamıza rağmen hükümlünün sabıkası bulunmadığı, evli ve dört çocuk babası olduğu da dikkate alınarak kesilen 5 ay hapis cezasının müdahalemizi gerektirecek kadar az- olmadığı kanısına vardık.

Söylenenler ışığında hükümlü tarafından da yapılan istinafın reddedilmesi gerekir.

Sonuç olarak yapılan her iki istinaf reddolunur. Hapis cezası mahkûmiyet tarihinden itibaren başlayacaktır.


(Salih S. Dayıoğlu) (N. Ergin- Salâhi) (Niyazi F. Korkut)
Yargıç Yargıç Yargıç

9 Haziran 1980



Full & Egal Universal Law Academy