Yargıtay Ceza Dairesi Numara 18,19,20,21,22,23,29,30,31,32,33,34/2002 Dava No 2/2002 Karar Tarihi 31.05.2002
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 18,19,20,21,22,23,29,30,31,32,33,34/2002 Dava No 2/2002 Karar Tarihi 31.05.2002
Numara: 18,19,20,21,22,23,29,30,31,32,33,34/2002
Dava No: 2/2002
Taraflar: Altan Başaran ve diğ. ile Başsavcılık
Konu: Doğa dışı şehvet için kullanılmak – Vahim zarar – Namus ve ahlaka aykırı saldırıda bulunma – Hakiki bedensel incinmeye sebebiyet verme – Ceza takdir yetkisi – Ceza takdir edilirken kamu yararının korunması, suçluların ıslahı ve topluma kazandırılması arasında denge sağlanması – hapis cezasının istinafın Yargıtayada karar bağlandığ tarihten başlayacağı.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 31.05.2002

-D.2/2002 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 18-19-20-21-22-23/02
29-30-31-32-33-34/02
(Ağır Ceza Dava No:4363/01; Magosa)
YÜKSEK MAHKEME- HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Necmettin Bostancı.

Yargıtay/Ceza 18/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Altan -Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. Başsavcısı

A r a s ı n d a.

Yargıtay/Ceza 19/02
- (Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Yeliz Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. Başsavcısı

A r a s ı n d a.

Yargıt-ay/Ceza 20/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Halûk Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. Başsavcısı

A r a s ı n d a.

- Yargıtay/Ceza 21/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Orhan Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. Başsavcısı

- A r a s ı n d a.

Yargıtay/Ceza 22/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Mithat Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. Başsavcıs-ı
A r a s ı n d a.

Yargıtay/Ceza 23/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: Erol Başaran, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC. B-aşsavcısı

A r a s ı n d a.

İstinaf edenler namına: Avukat Menteş Aziz
Aleyhine istinaf edilenler namına: Savcı Özkul Özdevim.

Yargıtay/Ceza 2-9/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Altan Başaran, Magosa

A r a s ı n d a.

- Yargıtay/Ceza 30/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Yeliz Başaran, Magosa

- A r a s ı n d a.

Yargıtay/Ceza 31/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Halûk Başara-n, Magosa

A r a s ı n d a.

Yargıtay/Ceza 32/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lef-koşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Orhan Başaran, Magosa

A r a s ı n d a.



Yargıtay/Ceza 33/02
(-Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Mithat Başaran, Magosa

A r a s ı n d a.

- Yargıtay/Ceza 34/02
(Ceza Dava No:4363/01; Magosa)

İstinaf eden: KKTC. Başsavcısı, Lefkoşa
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Erol Başaran, Magosa

- A r a s ı n d a.


İstinaf edenler namına: Savcı Özkul Özdevim
Aleyhine istinaf edilenler namına: Avukat Menteş Aziz.


Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Talat Derviş Refiker, Kıdemli Yargıç Ahmet Kalkan, Yargıç Bahar Sane-r'in 4363/2001 sayılı davada 12.3.2002 tarihinde verdiği karara karşı Savcılık ve Sanıklar tarafından yapılan istinaflardır.


--------------

H Ü K Ü M


Nevvar Nolan: Gazi Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinde 4363/01 sayılı davada aşağıda verilen dört suçla ith-am edilen Sanıklar, suçlarını kabul ettiler ve mahkûm oldukları birinci suçtan yine aşağıda verilen hapis cezalarına çarptırıldılar.

Sanıkların itham edildikleri ve neticede mahkûm oldukları suçlar şunlardır:
1- Bölüm 154 Ceza Yasasının 20, 247 ve 251. m-addelerine aykırı doğa dışı şehvet için kullanılmak yani, anüsüne kola şişesi sokmak kastı ile zorla insan kaçırma,
2- Bölüm 154 Ceza Yasasının 4, 20 ve 231. maddelerine aykırı anüse kola şişesi sokmak suretiyle vahim zarar verme,
3- Bölüm 154 Ceza Yasasın-ın 20 ve 152. maddelerine aykırı anüsüne zorla kola şişesi solmak suretiyle bir erkeğe karşı namus ve ahlâka aykırı saldırıda bulunma,
4- Bölüm 154 Ceza Yasasının 20 ve 243. maddelerine aykırı anüse kola şişesi sokmak suretiyle darp edip hakiki bedensel in-cinmeye sebebiyet verme.

4363/01 sayılı davada Halûk Başaran Sanık 1, Orhan Başaran Sanık 2, Mithat Başaran Sanık 3, Yeliz Başaran Sanık 4, Erol Başaran Sanık 5 ve Altan Başaran Sanık 6 olarak yargılandılar. Sanıklar itham edildikleri tüm suçları kabul et-tiler ve tüm suçlardan mahkûm edildiler. Ağır Ceza Mahkemesi mahkûm oldukları birinci suçtan Sanık 1, Sanık 2 ve Sanık 4'e 18 ay, Sanık 3, Sanık 5 ve Sanık 6'ya 6 ay hapis cezası takdir etti. Tüm Sanıklar cezanın fahiş olduğu iddiası ile cezaya karşı istin-af ettiler. Başsavcılık da cezaların yetersiz olduğu iddiası ile cezalara karşı istinaf etti. Tüm istinaflar Yargıtayda birleştirilerek dinlendi.

Tüm Sanıklar Yarköy'de ikâmet ederler ve Sanık 4 dışındaki tüm Sanıklar kardeştirler; Sanık 4 de Sanık 3'ün e-şidir. Sanık 4 Sanık 3 ile evli olmasına rağmen Yarköy'de, değişik tarihlerde, birçok erkekle kendi iradesi ve isteği ile cinsel ilişkiye girer. Zamanla Yarköy'de kaynağını Sanık 4'ün cinsel ilişkilerinden alan bir söylenti yayılır ve sonuçta Sanık 4'ün c-insel ilişkilerini diğer Sanıklar öğrenirler. Bir aile toplantısı yapan Sanıklar Sanık 4'ten cinsel ilişkiye girdiği kişilerin isimlerini öğrenirler ve bu kişilerin ıssız yerlerekaçırılıp anüslerine kola şişesi sokulmasına karar alırlar. Sanık 4 ile cinsel- ilişkiye girenler arasında yer alan şikâyetçi sahte bir beyanla kandırılarak araba ile köy dışında ıssız bir yere götürülür. Şikayetçinin elleri ve ayakları kablo ile bağlanır, yüzüstü yere yatırılır ve Sanık 4 arabada getirdikleri bir kola şişesini alıp -şikâyetçinin anüsüne sokar; Sanık 3 de beraberlerinde getirdikleri fotoğraf makinesi ile Sanık 4'ün bu eylemini görüntüler.

Ağır Ceza Mahkemesi Sanıklara ceza takdir etmeden, Sanıkların müracaatı üzerine, benzer davalar olan 4360/01, 4361/01 ve 4362/01 -sayılı davaları da dikkate alır. 4361/01 sayılı dava tüm Sanıklar aleyhine, 4362/01 sayılı dava Sanık 1,2,3,4 ve 5 aleyhine, 4360/01 sayılı dava ise sadece Sanık 1,2,3 ve 4 aleyhinedir. Dikkate alınan bu davalar Sanık 4'ün cinsel ilişkiye girdiği bazı kişi-lerin aldatılarak kaçırılmaları ve anüslerine kola şişesi sokulmasından kaynaklanan benzer davalardır.

Ağır Ceza Mahkemesi tüm olguları dikkatle değerlendirdikten sonra, kamu yararının korunması ile suçluların ıslahı ve topluma kazandırılması arasında bir- denge sağlanarak uygun bir cezanın saptanması gereğini kararında işlemiş ve sonuçta yukarıda verilen hapis cezalarını takdir etmiştir.

Anüslerine kola şişesi sokmak amacı ile, şikâyetçilerin yalan beyanlarla aldatılarak kaçırılmaları ve anüslerine kola ş-işesi sokulması iğrenç bir eylem olup bu eylemin suçlularının şiddetle cezalandırılması kamu yararı gereğidir. Sanık 4'ün, Sanık 3 ile evli iken, şikâyetçiler ile ve daha başkaları ile cinsel ilişkiye girmesi Sanık 3'ü ve Sanık 3'ün kardeşleri olan diğer S-anıkları ciddi surette rahatsız edebilir; ancak bu rahatsızlık, Sanıklara, hukukun dışına çıkmaları, başkalarına karşı şiddet uygulamaları ve böyle iğrenç bir eylemde bulunmaları için bir mazeret oluşturamaz. Suçların Sanıklar tarafından önceden plânlanara-k işlenmesi ve şikâyetçilerin anüsüne kola şişesi sokma eylemlerinin fotoğraf makinesi ile görüntülenmesi Sanıklara takdir edilecek cezayı ağırlaştırıcı etkenlerdir. Ağır Ceza Mahkemesi de Sanıklara ceza takdir ederken tüm bunları dikkate aldığını benzer i-fadelerle kararında belirtmiştir.

Davanın olguları ve cezalandırma ilkeleri ışığında cezayı saptamak öncelikle davayı dinleyen alt mahkemenin görev ve sorumluluk alanındadır. Sanığa mahkûm olduğu suçtan ne ceza verileceği, cezanın ölçüsü, davayı dinleyen -alt mahkemenin takdirindedir. Birçok kararda ifade edildiği gibi, Yargıtay, alt mahkemenin ceza takdirine, cezayı saptarken hatalı değerlendirme yaptığı, dikkate almaması gereken bir hususu dikkate aldığı veya dikkate alması gereken bir hususu dikkate alma-dığı açıkça görülmedikçe, ceza aşikâr surette fahiş veya aşikar surette yetersiz olmadıkça müdahale etmekten kaçınır.

Ağır Ceza Mahkemesi ceza takdir ettiği suçun ciddi bir suç olduğunu, suçun plânlanarak işlendiğini, Sanıkların çağ dışı bir düşünce ile h-ukuk dışına çıktıklarını, Sanıkların eylemlerinin iğrenç olduğunu ve iğrenç eylemlerini görüntülemelerinin cezayı ağırlaştırıcı bir etken olduğunu belirttikten sonra, Sanıklar lehine ileri sürülen işlerini kaybettikleri, kendilerine muhtaç küçük çocukları -olduğu, sabıkasız oldukları gibi hafifletici nedenleri de dikkate alarak Sanık 1,2 ve 4'e 18 ay, Sanık 3,5 ve 6'ya 6 ay hapis cezası takdir etmiştir. Sanıkların, cezaların aşikar surette fahiş oldukları iddiası ile cezaya karşı dosyalamış oldukları Yargıta-y/Ceza 18/02, 19/02, 20/02, 21/02, 22/02 ve 23/02 sayılı istinafları hiç tereddüt etmeden reddederiz. Suçun ciddiyetini, planlanarak işlendiğini, şikâyetçilerin anüsüne kola şişesi sokulduğunu, bu eylemin iğrençliğini ve bu iğrenç eylemin görüntülendiğini -dikkate aldığımızda, takdir edilecek cezanın gerek bu Sanıkları, gerekse başkalarını, böyle iğrenç bir suç işlemekten caydırıcı, ibret verici nitelikte olması kamu yararı gereğidir. Mahkemeler işlenen suçların ağırlığı ile orantılı, toplumu, ahlâka aykırı -iğrenç suçlardan, toplum bireylerine şiddet içeren suçlardan, toplum bireyleri arasında tedirginlik yaratan suçlardan koruyan cezalar vererek, toplumun hukuka ve adalete olan saygı ve güvenini sağlamak ve korumakla yükümlüdür. Sanıklara Ağır Ceza Mahkemesi-nin takdir ettiği cezaların fahiş olmadıklarını belirtir ve Başsavcılığın bu cezalara karşı dosyalamış olduğu istinafları ele alarak, bu cezaların yetersiz olup olmadıklarının incelenmesine geçeriz.

Sanık 1,2 ve 4'e takdir edilen 18 ay hapis cezası aşikâr- surette yetersiz midir? 4363/01 sayılı davadaki suçların, keza Sanıklara ceza saptanırken dikkate alınan 4360/01, 4361/01 ve 4362/01 sayılı davalardaki benzer suçların bir tahrik sonucu anında, öfke ile sıcağı sıcağına işlenmiş suçlar olmadıklarını, yukar-ıda belirttiğimiz gibi önceden plânlanarak işlendiklerini, şişe sokma eylemlerinin fotoğraf makinesi ile görüntülendiğini göz önüne aldığımızda 18 ay hapis cezasını tartışmaya açık buluruz. Yukarıda verilen olgular ışığında 18 ay hapis cezası yeterli midir-? Rahatlıkla söyleyebiliriz ki, Ağır Ceza Mahkemesinde Sanıkları biz yargılamış olsaydık, 18 ayın oldukça üzerinde bir hapis cezası takdir edecektik; ancak cezaya müdahale etmenin kriteri bu değildir. 18 ay hapis cezası Yargıtayın müdahalesini gerekli kıla-cak kadar aşikâr surette yetersiz midir? Ağır Ceza Mahkemesinin Sanık 1,2 ve 4'e takdir ettiği 18 ay hapis cezası, olgular ışığında, nerede ise Yargıtayın müdahalesine davetiye çıkaracak kadar az, müdahale sınırında bir cezadır. Hayli tereddütten sonra Ağı-r Ceza Mahkemesinin Sanık 1,2 ve 4'e takdir ettiği 18 ay hapis cezasına müdahale etmekten kaçınma kararına vardık.

Sanık 3,5 ve 6'ya Ağır Ceza Mahkemesi, yukarıda da belirttiğimiz gibi, 6 ay hapis cezası takdir etmiştir. Bu Sanıklara takdir edilen 6 ay ha-pis cezası aşikâr surette yetersiz midir? Ağır Ceza Mahkemesi her sanığa suçun işlenmesinde oynadığı rol dikkate alınarak ceza verilmesi gerektiğini belirtmiştir; bu yaklaşım doğrudur. Ağır Ceza Mahkemesi devamla, kendi ifadesi ile, "ailevi durumu tamamen -bozulan, en zor durumda olan Sanık 3" ile, bazı suçlarda yer almayan genç yaştaki Sanıklar 5 ve 6'ya diğer Sanıklara oranla daha kısa süreli hapis cezası verilmesi gerektiği kanaatine vardı. Şişe sokma eylemlerinin fotoğraf makinesi ile görüntülenmesini Ağ-ır Ceza Mahkemesinin kararında ağırlaştırıcı bir etken olarak değerlendirdiğini görürüz. Bu çirkin eylemleri fotoğraf makinesi ile görüntüleyen de Sanık 3'tür, bu durumda Sanık 3'e Sanık 1,2 ve 4'e takdir edilen 18 ay hapis cezasının altında bir ceza takdi-r edilmesini uygun görmeyiz. Sanık 3'e takdir edilen 6 ay hapis cezası aşikâr surette yetersiz olup sanık 3'ün cezası da artırılarak 18 aya yükseltilmelidir.

Sanık 5 dikkate alınan 4360/01 sayılı dava altındaki suçlarda Sanık 6 ise 4360/01 ve 4362/01 say-ılı davalar altındaki suçlarda yer almadılar. Sanık 5, 22 yaşında, Sanık 6 ise 24 yaşındadır. Bu Sanıkların diğer Sanıklardan daha genç olmaları ve dikkate alınan bazı benzer davalarda yer almamaları muhakkak ki mahkûm oldukları suçtan ceza takdir edilirke-n lehlerine değerlendirilmelidir. Ağır Ceza Mahkemesi yukarıdakileri dikkate alarak Sanık 5 ve 6'ya 6 ay hapis cezası takdir etmiştir. Suçun ciddiyeti ve davanın olguları dikkate alındığında takdir edilen bu cezanın aşikâr surette yetersiz olduğu çarpıcı b-ir şekilde görülmektedir. Bu Sanıkların gerek mahkûm oldukları gerekse dikkate alınan suçların işlenmesinde çok pasif bir rol oynadıkları da söylenemez; özellikle 22 yaşındaki Sanık 5, şikayetçilerin aldatılarak araba ile ıssız yerlere götürülmelerinde akt-if rol oynamıştır. Sanık 5 ve 6'ya diğer Sanıklara kıyasla daha kısa süreli hapis cezası takdir edilmesini doğru buluruz, ancak 6 ay hapis cezasını aşikâr surette yetersiz bulur ve diğer Sanıklara 18 ay takdir edildiğini göz önüne aldıktan sonra bu Sanıkla-rın hapis cezalarını da artırarak 10 aya yükseltiriz.

Yukarıdakiler ışığında, sonuç olarak,
a) Sanıklar tarafından dosyalanan Yargıtay/Ceza 18/02, 19/02, 20/02, 21/02, 22/02 ve 23/02 sayılı istinaflar reddedilir,
b) Başsavcılık tarafından dosyalanan Yarg-ıtay/Ceza 30/02, 31/02 ve 32/02 sayılı istinaflar reddedilir,
c) Başsavcılık tarafından dosyalanan
(1) Yargıtay/Ceza 29/02 sayılı istinaf kabul edilerek Sanık 6'nın hapis cezası 6 aydan 10 aya,
(2) Yargıtay/Ceza 33/02 sayılı istinaf kabul edilerek S-anık 3'ün hapis cezası 6 aydan 18 aya,
(3) Yargıtay/Ceza 34/02 sayılı istinaf kabul edilerek Sanık 5'in hapis cezası 6 aydan 10 aya yükseltilir.

Bölüm 155 Ceza Usul Yasasının 147(1) maddesine göre, Yargıtay başka türlü emretmedikçe, bir hapis cezası is-tinafın Yargıtayda karara bağlandığı tarihten başlar. Yukarıda ifade ettiklerimizin tümü ışığında hapis cezalarının bügünden başlamalarını uygun görür bu nedenle madde 147(1) altında başka türlü bir emir vermeyiz.


Nevvar Nolan Gönül Erönen - Necmettin Bostancı
Yargıç Yargıç Yargıç


31 Mayıs, 2002




9






Full & Egal Universal Law Academy