Yargıtay Ceza Dairesi Numara 16/1988 Dava No 21/1988 Karar Tarihi 05.10.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 16/1988 Dava No 21/1988 Karar Tarihi 05.10.1988
Numara: 16/1988
Dava No: 21/1988
Taraflar: Bayram İmamoğlu ile Başsavcılık arasında
Konu: Sirkat – Zimmete para geçirme -Ceza takdiri – Cezalar arasında dengesizlik (disparity of sentence) iddiası
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 05.10.1988

-D.21/88 Yargıtay/Ceza 16/88
(Ağır Ceza Dava No: 1029/88 G.M/sa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Niyazi F. Korkut, Celâl Karabacak.

İstinaf eden: Bay-ram İmamoğlu,
-ile-
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı.
A r a s ı n d a.

İstinaf edilen namına: Özkul Özdevim
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ



H Ü K Ü M

Salih S. Dayıoğlu-: Olgular hususunda taraflar arasında görüş ayrılığı yoktur. Olgular şu şekilde özetlenebilir:

Müşteki Mağusada Baysal Şöför Okulunun sahibi ve çalıştırıcısıdır. Sanık (istinaf eden) ise bütün ilgili zamanlarda sözü edilen şoför okulunda sürüş eğiticisi- olarak istihdam edilmekte idi. 26.9.1986-28.11.1986 tarihleri arasında sanık sürş eğiticisi olarak görev yaptığı bir sürede Okulun bazı öğreniclerine sürüş eğitimi taptırdı ve onlardan zaman ve zaman muhtelif tarihlerde çeşitli miktarda para aldı. Sanık a-yrı günlerde aldığı çeşitli miktardaki paranın bir kısmını ödemesi gereken şoför okulu sahibine ödemeyi zimmetine geçirmek sureti ile sirkat etti. Bu süre zarfında sirkat ettiği miktar 185,00TL'dir. Ayrıca çalıştığı müesseseye ait 40,00TL değerinde 4 adet -lastiği satıp bunun parasını da zimmetine geçirdi. Bu durumda sanığın zimmetine geçirdiği paranın toplamı 225,000TL. oldu.

3.12.1986 tarihinde durumu fark eden şoför okulu sahibi meseleyi polise intikal ettirdi. Derdest edilen sanık polise vermiş olduğu -bir ifadde suçunu kabul etti. Neticede sanık aleyhine 3 dava getirldi. Bunlar özetle, müstahdem tarafından sirkat, emanetci tarafından sirkat ve müstahdem tarafından hesaplarda hile yapmak suçlarıdır.

6.5.1986 tarihinde oturum yapan Ağır Ceza Mahkemesi s-anık aleyhine getirilen ve özeti yukarıya çıkarılan suçları kabul etti. 10.5.1988 tarihinde vermiş olduğu bir karar ile Ağır Ceza mahkemesi sanığı 1. davadan 9 ay hapis cezasına çarptırdı. 2. ve 3. davalar için mahkûmiyet kaydetmekle birlikte alternatif ol-dukları gerekçesi ile bu suçlar için sanığa ayrıca ceza kesmedi.

Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararından sanık istinaf etmiş bulunmaktadır. Dosyalanan istinaf ihbarnaamesi sanığa kesilen 9 ay hapis cezasının müdahalemizi gerektirecek kadar çok olduğu doğrul-tusundadır. İstinafın duruşmasında sanığı temsil eden avukat, Ağır Ceza Mahkemesinin sanığın bu suçu işlerken bir plân dahilinde hareket etmediği keyfiyetini ve ayrıca benzeri davalarda kesilen hapis cezaları arasında bir denge kurulması gerektiği ilkesini- yeterince değerlendirmedği için hatalı hareket ettiğini ileri sürdü.

Sanığın bir plân dahilinde hareket etmediği iddiasına itibar etmek olanaksızıdır. Gerek ibraz edilen emarlerden ve gerekse Mahkemeye sunulan olgulardan sanığın 2 aylık bir süre içerisi-nde 15 ayrı kişiden ayrı tarihlerde belirli miktarları alıp zimmetine geçirdiği açıklıkla görülmektedir. Bu süre zarfında bu kadr sayıda kişilerden para alarak aleyhine getirilen ve kendi ikrarı ile kabul ettiği suçları işlemesi onun bir plân dahilinde har-eket etmediği iddiasını desteklemekten uzaktır.

Sanığın 2. iddiası Ağır Ceza Mahkemesinin benzeri durumlard diğer sanıklara kesmiş olduğu cezalar ile sanığa kesmiş olduğu ceza arasında bariz bir dengesizlik (disparity of sentence) olduğuudur. Bir örnek o-larak atıfta bulunduğu davanın olgularının ne olduğu Mahkemeye söylemediği için atıfta bulunulan davadaki olgular ile bu davadaki olgular arsında bir benzerlik olup olmadığını, dolayısıyle cezalar arasında bir dengesizlik bulunduğunu söylememize olanak yok-tur. Bu nedenle Ağır Ceza Mahkemesinin cezalar arasında olması gerekli dengeyi bozmakla hata ettiği iddiasına katılmak mümkün değildir.

Sanığın sabıkasız oluşu, evli ve çoluk çocuk sahibi oluşu ve sair şehine düşünülebilecek hafifletici faktörleri Ağır C-eza Mahkemesinin dikkate aldığı görülmektedir. Sanığa kesilen ceza ilk nazarda ağır olduğu görünümünde ise de ve ayrıca doğrudan doğruya bu davaya İlk Mahkeme olarak biz bakmış olsaydk daha az süreli bir hapislik cezası vermek temayüllünde olmaıza rağmen y-ine de Ağır Ceza Mahkemesinin kesmiş olduğu hapis süresinin müdahalemizi gerektirecek kadar çok olmadığı görüşündeyiz.

Bu nedenle istinaf reddolunur.

Ağır Ceza Mahkemesinin kesmiş olduğu ceza mahkûmiyet tarihinden itibaren başlayacaktır.


(Salih S. Da-yıoğlu) (Niyazi F. Korkut) (Celâl Karabacak)
Yargıç Yargıç yargıç

5 Ekim 1988

-


-3-



-


Full & Egal Universal Law Academy