Yargıtay Ceza Dairesi Numara 16,17/1981 Dava No 9/1981 Karar Tarihi 24.04.1981
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 16,17/1981 Dava No 9/1981 Karar Tarihi 24.04.1981
Numara: 16,17/1981
Dava No: 9/1981
Taraflar: Başsavcılık ile Hüseyin Tosun ve diğeri arasında
Konu: Sahte döviz tasarrufu -Sahte dövizi tedavüle koyma -Sahte olduğu bilinen döviz tasarrufu - Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 24.04.1981

-D.9/81 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 16/81 ve 17/81

Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti: Şakir Sıdkı İlkay, Niyazi F. Korkut, Aziz Altay

- Yargıtay/Ceza 16/81
(Dava No.4/81; Mağusa) İstinaf eden: KTFD Başsavcılığı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Hüseyin Tosun, Güvercinlik

- A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: A. Sait
Aleyhine istinaf edilen namına: H. Hasiboğlu ve T. Akif

Yargıtay/Ceza 17/81
(Dava No. 4/81; Mağusa)

İstin-af eden: KTFD Başsavcılığı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Bekir Yavuz

A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: A. Sait
Aleyhine istinaf edilen şahsen hazır.


Sahte döviz tasarrufu - Fasıl 154 Ceza Yas-asının 355. maddesine aykırı sahte döviz tasarrufu.

Sahte dövizi tedavüle koyma - Fasıl 154 Ceza Yasasının 336 ve 339. maddelerine aykırı sahte dövizi tedavüle koyma.

Sahte olduğu bilinen döviz tasarrufu - Fasıl 154 Ceza Yasasının 20 ve 335. maddelerine- aykırı sahte olduğunu bildiği dövizi tasarrufunda bulundurma.

Ceza aleyhine istinaf - Sahte döviz tasarrufu ve tedavüle koyma suçlarında ceza takdiri - İlk Mahkemenin 1. Sanığa 4O.OOOTL., 2. Sanığa l5.OOOTL. para cezası vermesi - İlk Mahkemenin 1. Sanığı-n polise yardımcı olmasını, 2. Sanığın ise sahte Markla ilgili 2 sene hapis yatmakta olduğunu gözönünde bulundurması.



OLAY: Sanık (2) Sanık (1)'e 18 adet 100'lük sahte Alman Markı verdi. Sanık (1) arkadaşı ile bir bara giderek eğlendikten sonra borcun-a karşılık bar sahibine 8 adet 100'lük Alman Markı verdi. Sanık (1) tekrar geri almak üzere arkadaşına da 1000 Mark verdi. Sanıklar sahte döviz tasarrufu ve sahte dövizi tedavüle koyma suçlarıyla itham edildiler.

Ağır Ceza Mahkemesi, suçlarını kabul eden -Sanıklara ceza verirken, Sanıkların ailevi durumlarını, Sanık (1)'in tahkikat sırasında polise yardımcı olduğunu, Sanık (2)'nin ise yine sahte dövizle ilgili olarak 2 sene hapis yatmakta olduğunu dikkate aldı ve Sanık (1)'e 40.000TL, Sanık (2)' ye ise 15.0-00TL. para cezası verdi.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, İlk Mahkemenin hafifletici nedenlere gereğinden fazla ağırlık verdiğini ve kamu menfaatini gözönünde bulundurmadığını belirtti. Toplum ve devlet için vahim neticeler doğurabilen bu tür suçların önlenmesi içi-n hapis cezası verilmesi gerektiğini belirten Yüksek Mahkeme Sanık (1)'e 9 ay, 5anık (2)'ye ise 1 yıl hapis cezası verdi.

-----------------

H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Birleştirilmiş olarak dinlenen bu istinaflarda Başsavcılık, Mağusa Ağır Ceza Mahkeme-sinin aleyhine istinaf edilenlere kestiği cezalardan istinaf etmiştir.

Aleyhine istinaf edilenler, Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda,
aynı ithamname tahtında ve birlikte yargılandılar. Bunlardan Hüseyin Tosun Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda l. sanık, Be-kir Yavuz da 2. sanık olarak bulundular.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda 1. sanık, ithamnamedeki 1. dava tahtında, Fasıl 154 Ceza Yasasının 355. maddesine aykırı olarak, 2.4.1980 tarihinde, Gazi Mağusa kasabasında, sahte olduğunu bildiği 18 adet 100'-lük Alman Markını tasarrufunda bulundurmakla; 2. dava tahtında, yine aynı maddeye aykırı olarak, 2.4.1980 ile 3.4.80 tarihleri arasında, Gazi Mağusa kasabasında, sahte olduğunu bildiği 8 adet 100'lük Alman Markını tasarrufunda bulundurmakla; 3. dava tahtın-da, Fasıl 154 Ceza Yasasının 339 ve 336. maddelerine aykırı olarak, 2. davadaki aynı tarih ve yerde, sahte olduğunu bildiği 8 adet 100'lük Alman Markını kandırmak niyeti ile Hasan Aslaner isminde birine vererek tedavüle koymakla; ve 4. dava tahtında da, Fa-sıl 154 Ceza Yasasının 20 ve 335. maddelerine aykırı olarak, 2. sanık ile birlikte, Mart 1980 ve 3.4.1980 tarihleri arasında, Mağusa'da Güvercinlik köyünde, sahte olduğunu bildiği 376 adet 100'lük Alman Markını tasarruf etmekle itham edildi.

2. sanık ise-, yukarıda belirtildiği gibi, 4. dava tahtında, 1. sanık ile birlikte, 376 adet Alman Markını sahte olduğunu bilerek tasarruf etmekle itham edildi.

-Aleyhine istinaf edilen sanıklar Ağır Ceza Mahkemesi huzurunda suçlu olduklarını kabul ettiler ve bunun üzerine Mahkeme de kendilerini kabahatlı bularak mahkûm etti. Bidayet Mahkemesi 1. sanığa 1. davadan TL 10000, 3. davadan TL 15000 ve 4. davadan da TL 1-5000 para cezası kesti, 2. davadan ise, 1. davanın olguları ile aynı olduğu cihetle, ceza kesmedi. Mahkeme 2. sanığa da, 4. dava üzerinden TL. 15000 para cezası kesti. Başsavcılık kesilen bu cezalar aleyhine istinaf etmiştir.
-
l. sanık 52 yaşında evli ve 6 çocuk babası olup 1975'den beri Kıbrıs'ta ikamet etmektedir. Çocuklarından 3'ü yanında diğerleri ise Türkiye'dedir. 2. sanık 51 yaşında ve 9 çocuk sahibi olup Kıbrıs'a 1979 Aralık ayı içinde turist olarak geldi.

Konu sahte p-aralar 2. sanığın Kıbrıs'a turist olarak gelmesinden sonra ortaya çıktı. Konu sahte paralar toplam olarak 394 adet 100'lük Alman Markından oluşmaktadır.

l. sanık aleyhindeki ilk 3 davanın olguları özetle şöyledir: 1. sanık ile 2. sanık takriben Mart 1980 -ayı içinde Güvercinlik'te tanıştı. Bundan 5-10 gün kadar sonra Mağusa kasabasında tekrar buluştuklarında 2. sanık 1. sanığa 18 adet 100'lük sahte Alman Markı verdi. 1. sanık bunları saklamak üzere Hüseyin Çavuş isimli üçüncü bir şahsa verdi ve daha sonra 2-.4.1981'de geri aldı. Aynı akşam 1. sanık arkadaşı Musa Kılıç'ı alıp Gazi Mağusa'da Hendek bara gitti ve orada yiyip içtikten sonra borçlarına mukabil ve bahşiş olarak bar sahibi Hasan Aslaner'e 8 adet 100'lük sahte mark verdi. Diğer 10 tanesini ise bardan- çıktıktan sonra, arkadaşı Musa Kılıç'a, tekrar almak üzere, verdi. Meselenin tahkikatı sırasında polis, Hasan Aslaner'den 8 adet ve Musa Kılıç'tan da 10 adet 100'lük markı emare olarak aldı.

Her iki sanığın birlikte itham edildiği 4. davanın olguları ise- özetle şöyledir: 2. sanık takriben Mart 1980'de bir gün 1. sanığın Güvercinlik'teki serasına gitti ve orada 1. sanığa saklamak üzere beyaz naylon bir torba içinde, değerinin 1,5-2 milyon Türk Lirası olduğunu söylediği, bir miktar sahte Alman markı verdi. -Daha sonra bunun 100 tanesini geri aldı ve kendi ifadesine göre, bozdurmak için üçüncü bir şahsa verdi fakat üçüncü şahıs sahte olduğu için bozduramayacağını söyleyince geri alıp, üzerinde bulunmasın diye, yaktı. Geriye kalan marklar ise naylon torba içind-e serada gömülü kaldı. 1. sanık tahkikat için polise celbedildiğinde geri kalan markların serada gömülü olduğunu söyledi ve daha sonra seraya giden polisler 1. sanığın gösterdiği yeri kazarak markları bulup emare olarak aldılar. Naylon torba içinde bulunan- paralar 376 adet 100'lük sahte Alman Markından oluşmaktadır.

Mağusa Ağır Ceza Mahkemesi meselenin olgularını, sanıkların şahsi ve ailevi durumlarını, suçların Devlete zarar vermediğini, l. sanığın tahkikat sırasında polise yardımcı olduğunu, 2. sanığın -ise yine sahte markla ilgili bir suçtan 2 sene hapis yatmakta olduğunu göz önünde bulundurdu ve sanıkları, kendi tabirlerince, büyük bir tereddütle hapse göndermeyip, yukarıda belirtildiği şekilde, para cezası ile cezalandırmayı uygun gördü. Başsavcılık ke-silen cezaların alenen az olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

Bidayet Mahkemesi kararını verirken şöyle demiştir:

"Sanık 1'in suçlu bulunup mahkûm edildiği l, 2 ve 4. davalar 7 yıl hapislik öngören davalardır. Tabii ki sanık 2 için de aynı durum var-dır. Sanık 1'in mahkûm edilip de suçlu bulunduğu 3. dava yasamızda müebbet dediğimiz ömür boyu hapislik cezasıyle cezalandırılan bir suçtur. Görülüyor ki kanun bu nevi suçları gerçekten çok ciddi suçlar olarak kabul etmiştir, ve ona göre cezalar tertiplemi-ştir. Çünkü sahte paraların piyasamızda dönüşmesi henüz tam anlamıyle kalkınamamış gelişmekte olan genç KTFD piyasasını hiç şüphe yok ki olumsuz yönden etkileyecek bir unsurdur ve bulunan marklar tamamen cüz'i miktar olduğu kabul edilemez."

Bidayet Mahkem-esi yukarıda iktibas edilen yerinde bir mütalâada bulunmuş olmasına rağmen yine de sanıkları hapse göndermemeğe karar verdi. Kanımızca Bidayet Mahkemesi bu karara varırken doğru olarak göz önünde bulundurduğu hafifletici sebeplere gereğinden fazla ağırlık -verdi ve kamu menfaatını gerektiği şekilde göz önünde bulundurmadı. Kamu menfaatı icabı bu gibi toplum ve Devlet için çok vahim neticeler doğurabilen suçlar için caydırıcı nitelikte cezaların verilmesi uygundur. Bu meselede konu sahte markların adet ve ede-rleri, Bidayet Mahkemesinin de belirttiği gibi, küçümsenmeyecek miktardadır.

Söylenenler ışığında sanıklara kesilen cezaların alenen az olduğu ve müdahale etmemizi gerektirdiği görüşündeyiz. Kanımızca sanıklara para cezası değil de hapis cezası verilmeli -idi. Bu nedenle Mağusa Ağır Ceza Mahkemesinin aleyhine istinaf edilen sanıklara kestiği cezaları iptal ederek sanıklara hapis cezasi vermeği uygun gördük.

2. sanığa verilecek cezayı takdir ederken istinaf konusu suçların işlenmesinde esas müsebbibin onun -olduğunu, l. sanığa ise ceza keserken tasarrufunda bulundurduğu markların adet itibarı ile çok, tedavüle koyduğu markların ise az olduğunu göz önünde bulundurduk.

Sonuç olarak Bidayet Mahkemesinin kestiği cezalar iptal edilir ve aleyhine istinaf edilen sa-nığa 1, 3 ve 4. davaların her birinden, beraber çekilmek üzere, 9'ar ay hapis cezası verilir. 2. davadan kendisine ceza verilmez. Aleyhine istinaf dilen 2. sanığa 4. davadan 1 yıl hapis cezası verilir.

Emare markların müsaderesi hususunda Bidayet Mahkeme-sinin verdiği emir aynen kalır.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Niyazi F. Korkut) (Aziz Altay)
Yargıç Yargıç Yargıç

24 Nisan 1981



Full & Egal Universal Law Academy