Yargıtay Ceza Dairesi Numara 15/1988 Dava No 9/1988 Karar Tarihi 16.05.1988
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 15/1988 Dava No 9/1988 Karar Tarihi 16.05.1988
Numara: 15/1988
Dava No: 9/1988
Taraflar: Turgut Efendi ile Başsavcılık A r a s ı n d a
Konu: Kumar oynatma – Cezalar arasında dengesizlik
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 16.05.1988

-D.9/88 Yargıtay/Ceza 15/88

Yüksek Mahkeme Huzurunda.
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Niyazi F. Korkut, Taner Erginel

İstinaf eden: Turgut Efendi
-ile-
Aleyhine istinaf edil-en: KKTC Başsavcılığı
A r a s ı n d a

İstinaf eden namına: Gürsel Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Altan Erdağ.



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Lefkoşa Kaza Mahkemesinde yargılanan sanık, Fas-ıl 151 Bahse Tutuşma Evleri ve Kumarhaneler Yasasının 3(1)(a) maddesine aykırı olarak Minareliköyde çalışmakta olduğu 'Minareliköy Spor Kulübü' diye bilinen lokali kumarahane olarak kullanmak veya çalıştırmakla itham edilmişti.

Olgular özetle şöyledir: 3-1 Aralık 1987 tarihinde saat 11.00 raddelerinde sanığın çalıştırmakta olduğu Minareliköy Spor Kulübüne gelen ve daha sonra yine sanıkla birlikte kumar oynamak suçu ile yargılanan sanık 1, 2, 3, 4, 5 ve 6, sanıktan 'Şeme' başka bir deyişle 8 ve 9 Oyunu diye- bilinen oyunu aralarında para karşılığı oynamak için kâğıt istemişler ve sanık da büfede bulundruduğu kâğıtları vermiştir. Oyun tip itibarı ile kumar olup en büyük sayıyı bulan tüm parayı kazanmakta ve her top kâğıdın bitiminde kahveciye 500TL.- para verm-ekte idiler. Saat 12.05 raddelerinde tanık 1 polis çavuşu tanık 2 ve 3 ile birlikte almış oldukları bir ihbar üzerine köy kulübüne gittiler ve orada masanın etrafında 6 kişiyi 'Şeme' diye bilinen oyunu para karşılığında oynarken suç üstü yakaladılar. Oyun -oynayanlara aleyhlerindeki itham bildirildiğinde bunlar kumar aynadıklarını kabul ettiler ve üzerleri araştırıldığında 4.000TL'den 51.000TL.-'ye kadar değişen miktarlarda para bulunmuştur. Ancak masa üzerinde her top bitiminde kahveci müstenif için çıkarıl-an ve biriktirilen 5.000TL.- bulunmakta başka kumar parassı bulunmamakta idi. Polis mensupları bu para ile diğer sanıkalrın ceplerinden çıakrılan paraları emare olarak zaptetmişlerdir. Bu arada kulübü büfeci olarak çalıştıran sanık numara 7'ye ise bu oyunu- oynattığı veya oynatılmasına müsaade ettiği nedeni ile yukarıda görülen dava okunmuştur. Neticede müstenif diğer oyunu oynayan sanıkla birlikte Lefkoşa Kaza Mahkemesinde yargılanmış ve oyunu oynayan sanıkların her biri 1.800TL.- para cezasına çarptırılmış-lar ve ilâveten 1 yıl süre ile hüsnü ahlâk sahibi olmak ve sulh ve sukûnu muhfaza için 500.000TL.- şahsi kefalete bağlanmışlardır. Bu arada emare olarak zaptedilen masa üzerindeki para ve kâğıtların müsaderesine, sanıkların ceplerinden alınan paraların ise- geri kendilerine iade edilmesine karar verilmiştir. 7. sanık olarak yargılanan işbu istinaftaki müstenifin ise 1 ay hapse mahkûm edilmesine karar verilmiştir.

İsinaf ceza aleyhine yapılmış olup özetle; Suçun işleniş şekli ve tarihi ve diğer sanıklara ve-rilen cezalar dikkate alındığında müstenife verilen 1 ay hapis cezasının aşikâr surette fahiş olduğu hususundadır.

İstinafın duruşmasında müstenif avukatı özetle; Sanık tarafından çalıştırılmakta olan 'Minareliköy Spor Kulübü'nün hakikaten kahvehane ola-rak kullanılmakta olduğunu ve yılbaşı münasebeti ile müstenif ile birlikte ilk mahkeme önünde yargılanan diğer sanıkların bu oyuna tevessül ettiklerini, sanığın onları oyun oynamaya teşvik etmediğini, bilâkis onların ısrarla yılbaşı münasebeti ile, oyun oy-namak için sanıktan kâğıt istediklerini ve onun da bu kişilerin ısrarlı taleplerini kırmayarak onlara hem kâğıt verdiğini ve hem de bu kumarı oynamalarına müsaade ettiğini ileri sürerek, genelde sanığın dürüst ve hatırı sayılır bir kişi olduğunu, bu gibi s-uçlara kimseyi teşvik etmediğini ancak ağlence dönemi olan yılbaşı gecesinde diğer sanıkların ısrarlı taleplerini kırmayarak bu yola itildiğini ileri sürmüştür. Müstenif avukatı ayrıca ilk mahkemenin diğer sanıklar arasında kumardan sabıkası bulunan kişile-re dahi ilk mahkeme para cezası verme yönünü tercih ettikten sonra bu sanığa para cezası vermeyip hapse mahkûm etme yönünü seçmesinin hatalı lduğunu ve diğer sanıkalra verilen cezalarla müstenife verilen ceza arasında nevi itibarı ile büyük dengesizlik ve -adaletsizlik olduğunu ileri sürmüş ve her halükârda bu olgular ışığında müstenife verilen 1 ay hapis cezasının aşikâr surette fahiş olduğunu ileri sürmüştür.

İddia makamı tarafından bulunan savcı ise ilk mahkemenin konuya sosyal açıdan baktığını, bu yeri-n spor kulübü olduğunu ve bu gibi yerlerde kumar oynatılmasının gençleri kumara teşvik ettiğini ve bu gibi suçların kötü neticeler doğurduğunu dikkate alarak sanığa hapis cezası vermiş olduğunu, verilen hapis cezasının ise uzun süreli olmadığını ve bu olgu-lar ışığında müstenife verilen cezanın aşikâr surette fahiş bir ceza olmadığını ileri sürmüştür.
Olgulara göz atıldığında suçun işlendiği yer bir spor kulübüdür ve bu gibi spor kulüplerinde kumar oynatılmasının sakıncaları büyük olduğu gibi gençleri de kö-tü alışkanlıklara itebileceği düşünüldüğündde, ilk nazarda, bu gibi yerlerde kumar oynatan kişilere caydırıcı cezalar verilmesinin uygun olabileceği kanaatındayız. Ancak konu yer bir spor kulübü olmakla beraber kahvehane olarak da kullanılmakta olduğu yine- olgulardan görülmektedir. Bunun yanında suçun işlendiği tarih 1.1.1988 saat 12.00 civarında olup bir yılbaşı gecesi olduğunu ve gerek olgulardan ve gerekse müstenif avukatının iddialarından görülebileceği gibi sanığın kumar oynayan bu 6 kişiyi kumar oynam-aya teşvik etmediği bilâkis onların yılbaşı münasebeti ile bu oyunu oynamak için ısrarla müsteniften kâğıt istedikleri ve onun da bu kişileri kıramayarak oynamaları için kâğıt verdiği, diğer bir ifade ile müstenifin diğer sanıklar tarafından bu suça iilmiş- olduğu görülmektedir. Bu olgular ışığında sanığa verilen cezanın nevi itibarı ile aşikâr surette fahiş olduğu kanısındayız. Keza ilk mahkeme diğer kumar oynayan ve müstenif ile birlikte yargılanan sanıkların bazılarının kumardan sabıkası bulunmuş olmasına- rağmen onlara para cezası vermeği uygyn gördükten sonra sanık numara 7 olarak yargılanan müstenife hapis cezası verilmesi sanıklar arasında ceza bakımından büyük dengesizlik yaratmaktadır. Tabiatıyle kumar oynayanla oynatan arasında gerek suçun ağırlığı g-erekse takdir edilmesi gereken cezanın ağırlığı bakımından farklılıklar olması gerekebilir. Ancak bu olgular ışığında müstenifin söz konusu yerde kumar oyantılmasına katkısı son derece azdır ve olayın cereyan ediş şekli müstenifin lehinedir. Öyle görülüyor- ki ilk mahkeme bu hususları lâyıkı ile değerlendirmemiştir. Keza müstenife ceza takdir ederken sanıklar arasındaki dengeyi de ilk mahkeme korumuş değildir ve müstenifle beraber yargılanan sanıklara verilen cezalarla müstenife verilen cezanın nevi dikkate- alındığında büyük bir dengesizlik bulunmaktadır. Sadece bu dengesizlik bile, müstenife verilen ceza kendiliğinden aşikâr surette fahiş olmasa dahi istinafın kabul edilmesi için esaslı bir sebep teşkil etmektedir. Yargıtay/Ceza 15/87 Erdoğan Çaplı ile KKT-C Başsavcısı arasındaki davada sayfa 3'de (R.v. Stroud (1977), 65 Criminal Appeal Reports 150 ve Georghios Yiasoumis Nicalaou v. The Police (1969) 2 C.L.R. s.120'deki davalara atıfta bulunarak ve bu davalardan alıntı yapılarak sayfa 4'de şu görüşlere yer v-ermektedir:

"Yukarıda iktibası yapılan davalarda serdedilen prensiplerden görüleceği gibi sanığa verilen ceza ilk nazarda aşikâr surette fahiş olmasa dai diğer sanıklara verilen cezalar arasında büyük farklılık olması ve sanık ile normal şahısların zihin-lerdinde bir adaletsizlik olduğu fikri yaratılabileceği hallerde verilen cezaya müdahale edilerek bu nisbetsizliğin, uygun hallerde ortadan kaldırılması bir ilke olarak benimsenip uygulanmıştır."

-Önümüzdeki meselede de bu prensip geçerlidir ve yukarıda söylenenlere ilâveten bu neden de dikkate alınarak sanığa ilk mahkeme tarafından verilen 1 ay hapis cezasının aşikâr surette fahiş olduğu ve müdahale edilmesi gerektiği kanaatındayız. Tür itibarıyle- diğer sanıklara para cezası verilmesi ilk mahkemece uygun görüldüğüne göre bu sanığa benzeri para cezası verilmesi daha doğru ve adildi ancak müstenife ilk mahkemece verilmiş olan hapis cezasının kısmen çektiğini dikkate alarak bu cezayı para cezasına tah-vik etmeği uygun bulmuyoruz. Bugüne kadar çekmiş olduğu cezanın kâfi olduğu ve sanığın derhal serbest bırakılmasına karar verilmesinin uygun olacağı kanaatındayız.
-
Netice olarak, yukarıdaki nedenlerle, istinaf kabul edilir ve sanığın cezasının 1 aydan 17 güne indirilmesine ve derhal serbest bırakılmasına karar verilir.


(N.Ergin Salâhi) (Niyazi F. Korkut) (Taner Erginel)
- Yargıç Yargıç Yargıç

16 Mayıs 1988

-


4



-


Full & Egal Universal Law Academy