Yargıtay Ceza Dairesi Numara 14/2012 Dava No 1/2013 Karar Tarihi 31.01.2013
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 14/2012 Dava No 1/2013 Karar Tarihi 31.01.2013
Numara: 14/2012
Dava No: 1/2013
Taraflar: Ayhan Aydın ile KKTC başsavcısı arasında
Konu: Irza geçmeye teşebbüs,cürüm işlemek suçuyla ikametgaha girmek ve darp suçları - Ceza aleyhine istinaf - Sanığa çeşitli hapislik cezası verilmesi - Sanık, adil yargılama yapılmadığını ve cezanın alenen fahiş olduğunu ileri sürerek istinaf dosyaladı - İstinafın kısmen kabul edilmesi.
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 31.01.2013

-D.1/2013 Yargıtay/Ceza: 14/2012
(Girne Ağır Ceza Dava No:631/2011)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti:Narin F. Şefik, Hüseyin Besimoğlu,Ahmet Kalkan.

İstinaf eden: Ayhan Aydın, Merkezi Cezaevi, Lefkoşa
(San-ık)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa
(Davayı ikame eden)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına: Avukat Adnan Ulunay.
Aleyhine istinaf edilen namına: Kıdemli Savcı Erdinç Akyener


Girne Ağır Ceza Mahkeme-si Başkanı Bahar Saner, Kıdemli Yargıç Türkay Saadetoğlu ve Yargıç Musa Avcıoğlu'nun 631/2011 sayılı davada 4.1.2012 tarihinde verdikleri karara karşı Sanık tarafından yapılan istinaftır.


-------------


K A R A R


Narin F. Şefik: İşbu istin-afın kararı Yargıç Hüseyin Besimoğlu tarafından okunacaktır.

Hüseyin Besimoğlu: Bu istinaf, Girne Ağır Ceza Mahkemesinin, 631/2011 sayılı davada, 4.1.2012 tarihinde verdiği karara karşı yapılmıştır.

Girne Ağır Ceza Mahkemesinde dosyalanan 631/2011 sayılı- davada, KKTC Başsavcılığı, Sanık aleyhine aşağıda tafsilatı verilen davaları ikame etmiştir:

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 144,146,366 ve 368. maddelerine aykırı, 5.1.2011 tarihinde Girne'de aynı yerde bulunan Karakız Sokak Ağaoğlu Apartmanı No.2 adresinde s-akin İlona TSAGİKOVA'ya ait ikametgahının yatak odasına, merdiven yardımı ile yatak odasının batıya bakan aralık durumundaki sürme alüminyumdan mamül penceresini açarak içeriye girip yatak odasında bulunan İlona TSAGİKOVA'nın giymekte olduğu pijamanın altı-nı, konu şahsın rızası olmaksızın çıkardıktan sonra, ırzına geçmeye teşebbüs etmek;

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 291 ve 292(a) maddelerine aykırı 1. davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde, Karakız Sokak Ağaoğlu Apartmanı No:2 adresinde sakin İlona TSAGİKOVA-'ya ait ikametgahın, yatak odasına merdiven yardımı ile yatak odasının batıya bakan aralık durumundaki sürme alüminyumdan mamül penceresini içerisinde ağır bir cürüm işlemek kastı ile açıp girmek;

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 4 ve 231. maddelerine aykırı, 1.- davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde, İlona TSAGİKOVA'ya ait ikametgah içerisinde, mezkur şahsın sol kulağına kasten ve kanunsuz olarak yumruk vurmak suretiyle kulak zarının yırtılmasına ve delinmesine sebep olmak;

Fasıl 154 Ceza Yasası'nın 151. madde-sine aykırı 1. davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde İlona TSAGİKOVA'ya ait ikametgah içerisinde mezkur şahsın giymekte olduğu pijamanın altını rızası olmaksızın elleri ile zorla çıkarmak suretiyle namus ve ahlaka aykırı bir şekilde saldırmak;

Fasıl 154- Ceza Yasası'nın 243. maddesine aykırı 1.davada zikrolunan aynı tarih ve mahalde İlona TSAGİKOVA'ya ait ikametgah içerisinde, mezkur şahsın yüzüne kasten ve kanunsuz olarak iki kez yumruk vurmak suretiyle adı edileni darp edip hakiki bedensel incinmesine s-ebep olmak.

Sanık ithamları kabul etmediği için, davanın duruşması yapılmıştır. Sanık, duruşma sırasında ikrar değişikliği yaparak, aleyhindeki ithamları kabul etmiştir.

Bunun üzerine, Alt Mahkeme, Sanığı 1. davadan 4 yıl, 2. davadan 1 yıl, 3. davadan 1 -yıl, 4. davadan 6 ay hapse mahkum etmiştir.

İSTİNAFA KONU OLGULAR

İddia Makamının sunduğu olguları aşağıdaki şekilde özetleriz:

Sanık, 23 yaşında olup, dava ile ilgili tarihlerde Gönyeli/Lefkoşa'da ikamet etmekte ve banka memurluğu yapmaktaydı.

-Sanık, istinaf konusu olayın meydana geldiği tarihte, kendi evinde, arkadaşı ile alkollü içki içtikten sonra, JD 911 plakalı aracı ile dolaşmak için dışarı çıkmış, bir marketten bira almış, biraları içtikten sonra, saat 23.30 sıralarında Lefkoşa'da bir ge-ce kulübüne gitmiş; orada da alkollü içki içip eğlendikten sonra, saat 01.00 sıralarında kendi aracı ile Girne'ye gitmiştir. Sanık, Girne'de bir marketten almış olduğu 2 birayı da içtikten sonra, önceden tanışmış olduğu kız arkadaşının evine gitmek için ar-acı ile hareket etmiştir.

Sanık, alkollü olarak ve motorlu aracı ile kız arkadaşının evinin bulunduğu apartmanın yanına giderek, aracını park etmiştir.

Sanık, aracından inerek, orada bulunan bir merdiven yardımı ile, merdiveni apartmanın duvar-ına dayamak suretiyle, yukarıya çıkmış ve pencereden atlayarak müştekinin bulunduğu dairenin içerisine girmiştir.

Sanık, konu daireye girdikten sonra, istinafa konu suçları işlemiş ve daha sonra aynı şekilde, daireye girdiği pencereden atlayarak ord-an uzaklaşmıştır.
Sanık, şikayet üzerine tespit edilerek tutuklanmış ve yazılı bir ifade vermiştir.

Sanık, 14.10.12 tarihli yazılı dava tebliğine cevaben "kabul ediyorum özür diliyorum" diye yanıt vermiştir. Sanığın benzeri herhangi bir sabıkası yo-ktur.

Sanık, ithamları kabul etmediği için, Davanın duruşmasına başlanmıştır.

Alt Mahkeme, 12.11.2011 tarihinde, Sanığın yazılı ifadesinin gönüllü olduğuna karar vermiştir.

Sanık, 16.12.2011 tarihinde, Mahkemenin izni ile ikrar değişikliği- yaparak yeniden itham edilmiş ve aleyhindeki tüm ithamları kabul etmiştir.

Müdafaa yapılmasına olanak tanımak için duruşma, 23.12.2011 tarihine tehir edilmiştir.

Alt Mahkeme, 23.12.2011 tarihinde, müdafaa avukatının, Sanığın avukatlığından çekilmek iç-in yaptığı müracaatı tezekkür ederek, müdafaa avukatının, Sanığın, avukatlığından çekilmesine izin vermiştir.

Duruşma, Sanığın, avukat tutmasına olanak sağlamak için 27.12.2011 tarihine ertelenmiş ve Sanık 27.12.2011 tarihinde, savunmasını şahsen- yapmıştır.

Alt Mahkeme, dava ile ilgili gerçekleri tezekkür ettikten sonra, Sanığı suçlu bulup mahkum etmiş ve hapislik cezası ile cezalandırmıştır.

Sanık, adil bir yargılama yapılmadığını, cezaların alenen fahiş olduğunu ileri sürerek, bu ist-inafı dosyalamıştır.


İSTİNAF SEBEPLERİ

İstinaf Eden, 12 istinaf sebebi ileri sürmüş olmakla birlikte, istinaf sebeplerinden 1'den 6'ya kadar sıralananları bir başlık altında; 7'den 12'ye kadar sıralananları ise ayrı bir başlık altında ele almıştır-. İstinaf Edenin, iki başlık altında ele aldığı istinaf sebepleri kısaca şöyledir:

Sanık, ikrar değişikliğini, avukatının baskı ve telkini ile ithamların nitelik ve nedenini anlamadan yaptığından;
Sanığa başka avukat tutmak için fırsat verilmediğinden-;
Sanığa savunması sırasında aleyhindeki suçlamalar için
yeniden duruşma yapması için izin verilmediğinden,
Sanığın savunma hakları ihlal edildiğinden ve adil bir
yargılama yapılmadığından, Alt Mahkeme Sanığı mahkum
etme-kle, hatalı hareket etmiştir.

Alt Mahkeme, Sanığın özel durumunu ve suçun işleniş
tarzını ve diğer ilgili ceza prensiplerini yanlış
değerlendirmiş ve Sanığa 1. davadan 4 yıl, 2.davadan 1
yıl, 3.davadan 1 yıl ,4.davadan 6 ay süre ile fahiş-
hapislik cezaları takdir etmek ve 5.davadan mahkumiyet
kaydetmekle hatalı hareket etmiştir.

TARAFLARIN İDDİALARI

İstinaf Eden, özetle, duruşma sırasında Sanığın savunma haklarının ihlal edildiğini, Sanığın, anlamadan ikrar değişikliği yaptığın-ı, avukatı tarafından yanıltıldığını ve adil bir yargılama yapılmadığını, Sanığın, yeniden yargılanması için, davanın Alt Mahkemeye iade edilmesi gerektiğini, her halükarda Sanığa takdir edilen hapislik cezalarının alenen fahiş olduğunu ileri sürmüş ve ist-inafın kabulünü talep etmiştir.

Aleyhine İstinaf Edilen, özetle; Alt Mahkemenin, adil bir yargılma yaptığını, Sanığın kendi arzusu ile ikrar değişikliği yaptığını, Sanığa savunma hakkı tanındığını, cezaların fahiş olmadığını ileri sürmüş ve istinafın redd-ini talep etmiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ

1.başlık altındaki istinaf sebeplerinin incelenmesi:

"Sanık, ikrar değişikliğini, avukatının baskı ve telkini ile ithamların nitelik ve nedenini anlamadan yaptığından; Sanığa başka avukat tutmak -için fırsat verilmediğinden; Sanığa savunması sırasında aleyhindeki suçlamalar için yeniden duruşma yapması için izin verilmediğinden, Sanığın savunma hakları ihlal edildiğinden ve adil bir yargılama yapılmadığından, Alt Mahkeme, Sanığı mahkum etmekle hat-alı hareket etmiştir."

İstinaf Eden, Sanığın, ikrar değişikliğini, avukatının baskısı ve telkini ile ve durumu anlamadan yaptığını, Sanığa söz ve savunma hakkı verilmediğini, suçların nitelik ve nedenini anlamadığından ikinci kez ikrar değişikliği y-apmak istemesine rağmen buna olanak tanınmadığını, başka avukat tutmasına izin verilmediğini, ikrar değişikliğinden sonra, suçlamaları anlayıp anlamadığının kontrol edilmediğini ve Alt Mahkemenin hatalı olduğunu iddia etmekte ve adil bir yargılama yapılma-dığı gerekçesiyle Sanığın yeniden yargılanmasını talep etmektedir.

Aleyhine İstinaf Edilen ise; adil bir yargılama yapıldığını, Alt Mahkemenin, kararının hatalı olmadığını iddia etmektedir.

Dava zabıtlarına göre; Sanık, itham edildiğinde aleyhinde-ki ithamları kabul etmediği için davanın duruşmasına başlanmış, ancak duruşma sırasında Sanığın, yazılı ifadesinin ibrazına itiraz edildiğinden, bu ifadenin, gönüllü bir ifade olup olmadığı konusunda duruşma içinde duruşma yapılmış ve ifadenin gönüllü oldu-ğu sonucuna varılmıştır.

Dava zabıtlarına göre; Sanığın, 16.12.2012 tarihinde saat 15.000'de ikrar değişikliği ile ilgili Alt Mahkemede yaptığı beyanlar aşağıdaki gibidir:

"Av. Mustafa Şener: Efendim bu verilen arayı değerlendirdik savcılıkla görüş-memizi yaptık. Gönüllü ifadenin ve dava kabulünü de değerlendirdik. Bu nedenle bu safhada ikrar değişikliği yapmak niyetindeyiz, Mahkeme uygun görürse Meslektaşımın da itirazı olmazsa.

İ.M: Meslektaşımla zaten daha önceden de gönüllü ifadenin sonrasında b-ir etüd edecekleri konusunda konuşmamız olmuştu. Dolayısıyle bizim tabii ki itirazımız olamaz.

Mahkeme: Sanık avukatının beyanı kabul edilir ve Sanığın ikrar değişikliği yapmasına izin verilir.

Sanık itham olunur.

Sanık kabul eder(5 dava)"

Görüldüğü g-ibi; İstinaf Eden, ikrar değişikliği yapmadan önce avukatı ile bir değerlendirme yapmış, bu değerlendirme sonunda ise Alt Mahkemenin izni ile Sanık yeniden itham edilerek aleyhindeki ithamları kabul etmiştir.

Alt Mahkemede, ikrar değişikliği üzerine- yapılan beyanların şu şekilde olduğunu görürüz:

"Av. Mustafa Şener: Efendim yanlışım yoksa bir dosyamız daha olması gerekir. Bizim onu da bir araştırıp savcılıkla nazarı itibare aldırmak için tam hangi meseleyle ilgili olduğunu etüd ve tezekkür edebilmek- için bir de hafifletici nedenleri muhterem Mahkemeye beyan edebilmek, müştekinin avukatı ile de görüşüp müvekkilim lehine temin edebileceğim bir belgeyi temin etme çabası içerisinde olacağım. Bir haftalık bir süreye bugünden itibaren ihtiyacım vardır. Sür-e talep ederim.

Mahkeme: Dava savumanın hitabesinin alınabilmesi için
23.12.2011 tarihine tayin olunur.Sanık tutuklu
kalacaktır. Sanıkla ilgili Bring Up Order ısdarına
ayrıca emir verilir."


Buna göre, duruşmanın, 23.12.11- tarihine ertelenme sebebi, Sanığın savunma hazırlığı yapmasına olanak tanınması olmuştur.

Dava zabıtlarındaki olgulara göre; Sanığın, ikrar değişikliğini, avukatının baskı ve telkini sonucu veya suçların nitelik ve nedenini anlamadan yaptığı kabul -edilebilir mi?

Olgulara göre; Sanık lise mezunudur ve bir bankada yetkili banka memuru olarak görev ifa etmektedir. Konuşulanları ve okunanları anlayabilecek düzeyde eğitimli bir kişidir.

Dava zabıtlarındaki olgulara göre; Sanığa, ithamların- okunduğu, cevap vermesi için fırsat tanındığı, Sanığın, ikrar değişikliğini, herhangi bir baskı ve telkin altında olmadan, tamamen kendi arzu ve isteği sonucu, suçların nitelik ve nedenini anlayarak kabul ettiği görülmektedir.

Sanık, dava konusu it-hamları, herhangi bir baskıya maruz kalmadan, tamamıyla kendi arzu ve isteği ile kabul ettiğinden, Alt Mahkemenin duruşmaya devam etmesi hatalı olmamıştır.

İstinaf Eden, Alt Mahkemenin, Sanığa söz ve savunma hakkı tanımadığını, Sanığa ikinci kez ikrar de-ğişikliği yapmasına izin vermediğini, avukat tutmasına imkan tanımadığını iddia etmektedir.

Dava zabıtlarına göre; 23.12.2011 tarihli duruşmada Sanık, avukatı ile görüş ayrılığına düştüğünden, Sanık avukatı Sanığın avukatlığından çekilmek için iz-in istemiş ve yapılan bu talep üzerine, Alt Mahkeme, Sanık avukatına, Sanığın avukatlığından çekilmesine izin vermiştir. Daha sonra ise Sanık, Alt Mahkemede savunmasını şahsen yapmıştır.

Duruşmada izlenen yöntem ve İstinaf Edenin ikrar değişikliği ko-nusundaki beyanlarını göz önünde bulundurduktan sonra, bu konudaki yasal mevzuata kısaca değinmeyi uygun buluruz:
Bir ceza yargılamasında, bir Sanık, aleyhindeki suçlamalarla ilgili itham edildiğinde, usullerin neler olduğu, Fasıl 155 Ceza Muhakemeler-i Usulü Yasası'nın 67. maddesinde düzenlenmiştir.

Yasa'nın ilgili maddesi aynen şöyledir:

67. When the accused is called upon to plead, he may plead guilty or not guilty or any such special plea as is specified in section 69 of this Law and his- plea shall be recorded by the Court.

Buna göre; bir ceza yargılamasında, sanık, itham edildiğinde, ithamı kabul edebilir veya etmeyebilir veya 69. maddede belirtildiği biçimde yanıt verebilir.

Sanığın suçunu kabul etmesi veya etmemesi halin-de ise, uygulanacak usullerin neler olduğu aynı Yasa'nın 68. maddesinde düzenlenmiştir:

"68. (1) If the accused pleads guilty and the Court is satisfied that he
understood the nature of his plea, the Court shall proceed as if
- the acceused had been convicted by the judgment of the Court.
(2) If the accused pleads not guilty, the Court shall proceed with the
hearing of the case in the manner i-n section 74 of this Law
provided.
(3) If the accused refuses, or will not answer directly, or by reason of
physical infirmity is u-nable to plead, the Court shall proceed in
the same manner as if he had pleaded not guilty.

İlgili Yasa maddesine göre; sanığın suçunu kabul etmesi ve mahkemenin sanığın bu davranışının niteliğini anlayacak bir- durumda olduğu kanısına varması halinde, mahkeme, sanığın mahkeme kararı ile mahkum edilmiş gibi işlem yapar. Sanığın suçunu kabul etmemesi halinde ise, Yasa'nın 74. maddesinde öngörüldüğü biçimde davayı dinlemeye başlar.

Dava zabıtlarına göre, Alt Mahk-eme, Sanık, aleyhindeki ithamları kabul etmediğinden, Yasa'nın 74. maddesinde öngörüldüğü şekilde davanın duruşmasına başlanmıştır.

Davanın duruşması sırasında ve Sanığın ifadesinin gönüllü olduğuna karar verildikten sonra ise, Sanık, Mahkemenin -izni ile ikrar değişikliği yaparak aleyhindeki suçlamaları kabul etmiştir. Alt Mahkeme, bunun üzerine Ceza Muhakameleri Usulü Yasası'nın 68. maddesine göre, Sanığı aleyhindeki ithamlardan suçlu bularak mahkum etmiştir.

Görüleceği gibi, Alt Mahkeme-, Sanığın avukatsız olduğunu dikkate alarak, Sanığa avukat tutması ve savunmasını yapması için imkan tanımış ve ona söz hakkı vermiştir. Daha sonra ise, Sanık, ilgili yasal mevzuatın öngördüğü şekilde yargılanıp, mahkum edilmiştir.

Yukardaki gerçek-lere göre; Alt Mahkeme, Sanığın avukatsız olduğunu dikkate almış, başka avukat tutmasına fırsat vermiş ve Sanığa savunmasını yapmak için söz hakkı tanımıştır. Bu gerçeklere göre, Alt Mahkeme hatalı hareket etmemiştir.

İstinaf Eden, Alt Mahkemen-in, Sanığın ikrar değişikliği yapıp suçlamaları kabul ettikten sonra, ikinci kez ikrar değişikliği yapmasına izin vermemekle hatalı olduğunu iddia etmektedir.

İthama verilen cevabın değiştirilmesine karar vermek, yargıcın takdirinde olan bir husustu-r. İthama verilen cevabın yanlış anlamadan veya bir hatadan veya başka bir nedenden kaynaklandığı tespit edilirse, ithamın değiştirilmesine izin verilebilir. İthama verilen cevapta herhangi bir hata veya yanlış anlama olmadığı kanaatine varılırsa, ithamın- değiştirilmesine izin verilmez.

The AllEngland Law Reports 1954 Volume 2 sayfa 372
R.v.MONTALLY

"If he has pleaded circumstances from which the court can see that there is no question of mistake, the court is not bound to allow him to withdraw h-is plea."

"The question whether or not a plea can be withdrawn is entirely one for the learned judge who is not bound to allow a plea to be withdrawn once it has been made. If the court came to the conclusion that there was a question of mistake or misun-derstanding, or that is would be desirable on any ground that the prisoner should be allowed to join issue, no doubt, the court would allow him to do it."

Dava ile ilgili olgulara göre; Sanık ikrar değişikliğinden önce avukatı ile görüşmüş ve yapılan bu -görüşme sonucunda Sanık kendi arzu ve isteği ile ikrar değişikliği yapmıştır. Alt Mahkeme, Sanığın bu yöndeki beyanlarını tezekkür etmiş ve takdirini ikrar değişikliğinin yapılmaması yönünde kullanmış ve Sanığa izin vermemiştir.

Alt Mahkemenin bu tak-dir hakkını hatalı kullandığı konusunda ikna edilmediğimizden, bu yöndeki iddialara itibar etmeyiz.

İstinaf Eden, Sanığın izah ettiği olguların, İddia Makamının izah ettiği olgulardan farklı olduğunu, bunun Alt Mahkeme tarafından dikkate alınmadığını, -dikkate alınarak Sanığın tekrar ikrar değişikliği yapmış gibi davanın duruşmasının yapılmasının gerektiğini iddia etmekte, adil bir yargılama yapılmadığından istinafın kabul edilerek, Sanığın beraat ettirilmesi gerektiğini ileri sürmektedir.

Sanığın-, savunması sırasında aleyhindeki suçlar konusunda yaptığı izahatın, iddia makamının yaptığı izahat ile çelişmesi halinde, çelişen olguların doğruluğunu saptamak alt mahkemenin görevidir. Çelişen olgulardan, sanığın ithamnamedeki suçlamaları kabul etmediğ-i ortaya çıkarsa, bu konuda duruşma yapılmalıdır.

Dava zabıtlarını tezekkür ettiğimizde; Sanığın savunmasında, Sanığın müştekinin bulunduğu daireye, tasarrufunda bulunan anahtar ile daire kapısını açmak suretiyle girdiği, daha sonra ithamnamede belir-tilen suçları işlediği ve daha sonra pencereden atlayarak kaçtığı şeklinde olduğu görülür.

İlk nazarda, Sanığın bu konuda izah ettiği olgular ile İddia Makamının izah ettiği olgular arasında bir farklılık olduğu anlaşılır. Ancak, Sanığın izah ettiğ-i olgular, İddia Makamının olguları ile çelişir görünmekle birlikte, Sanığın beyanları, ithamnamede, 1,3,4 ve 5. davanın tafsilatında verilen suçları işlemediği yönünde çelişkili değildir. Başka bir anlatımla, Sanık 1,3,4 ve 5. davadaki suçları işlemediği -ve suçsuz olduğunu iddia etmemiştir. Bu nedenle, mahkumiyet ile ilgili karara müdahale edilmemesi gerekir.

Ancak,2.dava ile ilgili , Sanığın, suç mahalline giriş ve çıkış konusundaki beyanları, İddia Makamının, bu konudaki beyanlarından farklı o-lduğu dikkate alındığında, ne yapılması gerekirdi?

Sanığın suç mahalline nasıl girdiği ve nasıl çıktığı konusunda olgularda farklılık olduğuna göre, Alt Mahkeme bunu dikkate alarak ve Sanığın eve giriş ve çıkışı konusundaki beyanlara itibar ederek, -bu iddiaların ispat edilmesine fırsat vermeli ve bu konuda duruşma yapmalıydı. (gör: Y/C 29-33/76)

Alt Mahkemenin, Sanığın suç mahalline giriş ve çıkış konusundaki beyanlarını dikkate almaması, Sanığın bu iddialarını ileri sürmesine izin vermem-esi hatalı olmuştur.

Normalde olguların ispatlanmasına fırsat verilmeyen hallerde veya iddia makamının olguları ile çelişen suçlar ile ilgili olarak, yalnızca olguların belirlenmesi amacıyla duruşma yapmak üzere davanın iadesi düşünülebilir. Ancak, b-u meselede olduğu gibi, sorun, sadece bazı suçların olgularına ilişkin ise, duruşma yapılmayan suçların ispatlanamadığı sonucundan hareketle, Sanığın beraat ettirilmesi daha uygun ve adil olur.

Yukardaki nedenlerle, İstinaf Eden, 1. istinaf başlığı -altındaki 1,2,3,4,5 ve 6. istinaf sebeplerinde kısmen başarılı olmuştur. Alt Mahkemenin Sanığı, 2.davadan mahkum eden kararı hatalı olduğundan, Sanık bu davadan beraat ettirilmelidir.

2. başlık altındaki 7,8,9,10,11 ve 12 istinaf sebeplerinin incelenme-si:

"Alt Mahkeme, Sanığın özel durumunu ve suçun işleniş tarzını ve diğer ilgili ceza prensiplerini yanlış değerlendirmiş ve Sanığa 1. davadan 4 yıl, 2.davadan 1 yıl 3.davadan 1 yıl, 4.davadan 6 ay süre ile fahiş hapislik cezaları takdir etmek ve 5.dava-dan mahkumiyet kaydetmekle hatalı hareket etmiştir."

İstinaf Eden, Alt Mahkemenin, Sanığın durumunu, suçun işleniş tarzını ve cezalandırma prensiplerini yanlış değerlendirdiğini ve Sanığa fahiş ceza takdir ettiğini iddia etmektedir.

Alt Mahke-me, suçun işlenişi, ceza takdiri ve suçun vahameti konusunda, kararında şu ifadelere yer vermiştir:

Gerek olayın meydana geliş şekli gerekse son zamanlarda kadına, namusa, ahlaka aykırı cinsel suçlarının işlenmesinde artış meydana gelmiş olması ve işbu su-çların kişilerin ruh ve bedensel sağlığını tehdit ettiği ve aynı ölçüde kamu vicdanında da tedirginliğe sebebiyet verip büyük tepkilere yol açan suç türlerinden olması, bizleri sanıkla ilgili hapislik cezası vermeye yönlendirdi ve oybirliği ile Sanığa hapi-slik cezası vermeye karar aldık."
"Sanığın işbu suçu geceleyin, müştekinin evine girmek suretiyle ve müştekinin tamamen savunmasız olduğu uyku halinde olduğu bir sırada işlemiş olduğu;
Tecavüzün gerçekleşmesini sağlamak maksadı şiddete müracat edip müşteki-nin yüzüne iki kez yumruk vurmak suretiyle darp edip bedensel incinmesine sebebiyet vermesi ve sol kulağına yumruk vurmak suretiyle kulak zarının yırtılmasına ve delinmesine sebebiyet vermiş olmasını;
Sanığın kendi arzusu ile tecavüz girişiminden vazgeçmey-ip tamamıyla müştekinin hareketine bağlı olarak suçun tamamlanamadığı ve teşebbüs halinde kaldığını; aleyhine ağırlaştırıcı birer unsur olarak değerlendirdik.
Bunun yanında Sanığın sabıkasız olduğunu;
İşlemiş olduğu suçlardan ötürü Mahkemeden özür dileyip -nedamet getirdiğini,
İşlemiş olduğu işbu suçlardan ötürü eşini ve işini kaybetmiş olduğunu;
Tahkikat maksatlı poliste tutuklu kaldığı süreyi;
Suçlarını kabul ederek Mahkemeye yardımcı olduğunu lehine hafifletici birer unsur olarak değerlendirdik."

Gö-rülebileceği gibi; Alt Mahkeme, Sanığa ceza takdir ederken, suçların işleniş şeklini, Sanığın durumunu, suçların vahametini, suçların ciddiyetini, suçun işlenmesinde şiddet kullanıldığını, Sanığın sabıkasız olduğunu, özür dilediğini, ailevi durumunu ve işi-ni kaybetmiş olduğunu dikkate almıştır.

Cinsel suçların her geçen gün artmakta olduğunu, huzurumuza gelen davalardan gözlemlemekteyiz. Bu tür suçlar kamu tarafından tasvip edilmeyen ve tedirginlik yaratan suçlar olduğu için, bu tür suçlara ceza takdir edi-lirken, cezalandırma prensiplerini göz önünde bulundurup, kamu menfaatine ağırlık verilmeli ve suçun vahameti ile orantılı caydırıcı hapislik cezaları takdir edilmelidir.

Fasıl 154 Ceza Yasası madde 146'ya göre, ırza geçmeye teşebbüs suçu 10 yıla kadar ha-pisliği; madde 231'e göre ağır yaralama suçu 7 yıla kadar hapisliği; madde 151'e göre kadınlara karşı namus ve ahlaka aykırı saldırı suçu 3 yıla kadar hapisliği ve madde 243'e göre, bedensel fiili zarar suçu 3 yıla kadar hapisliği öngörmektedir.

Al-t Mahkeme, cezalandırma ilke ve prensiplerini göz önünde bulundurup kamu menfaatti gereği, Sanığa hapislik cezası öngörmesi hatalı olmamıştır.

Dava ile ilgili gerçekleri ve yasal mevzuatın öngördüğü cezaları dikkate aldığımızda, Sanığa takdir edilen- hapislik süreleri alenen fahiş midir?

Sanığa takdir edilen hapislik cezalarının fahiş olduğu konusunda, Alt Mahkemeyi ikna yükümlülüğü, İstinaf Edendedir. Birinci davanın olguları değişmiş olmasına rağmen, ispatlanmış olgulara göre, müdahalemizi g-erektirecek ölçüde fahiş ceza verilmemiştir.İstinaf konusu olguları, Sanığın şahsi ve ailevi durumunu ve suçun işleniş şekli ile yasal mevzuatın bu suçlar için öngördüğü hapislik sürelerini dikkate aldığımızda, Alt Mahkemenin, Sanığa takdir ettiği hapislik- cezalarının müdahalemizi gerektirecek oranda fazla olduğuna ikna edilmedik.

İstinaf Eden, yukarıdakiler ışığında, 2. başlık altındaki 7,8,9,10,11 ve 12. istinaf sebeplerinde başarılı olamamıştır.

NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında, İstinaf Eden, is-tinaf sebeplerinde kısmen başarılı olduğundan, Alt Mahkemenin 2. dava ile ilgili Sanığı mahkum eden kararı iptal edilir ve Sanık bu davadan beraat ettirilir.

İstinaf Edenin 1 ve 2. başlık altındaki diğer istinaf sebepleri iptal edilir.

San-ığa, 1,3,4 ve 5. davadan takdir edilen cezalar, Alt Mahkemenin karar tarihinden itibaren başlayacak ve birlikte çekilecektir.





Narin F. Şefik Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan
Yargıç Yargıç Yargıç

-
31 Ocak, 2013












16






Full & Egal Universal Law Academy