Yargıtay Ceza Dairesi Numara 13/2005 Dava No 3/2005 Karar Tarihi 06.01.2005
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 13/2005 Dava No 3/2005 Karar Tarihi 06.01.2005
Numara: 13/2005
Dava No: 3/2005
Taraflar: Ayten Lif ile KKTC Başsavcısı
Konu: Müstahdem Tarafından Sirkat - Para ödenmesi için yetki veren sahte evrak düzenleme - Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 06.01.2005

-D.3/2005 Yargıtay/Ceza 13/2005
(Ağır Ceza Dava No:2262/04;Lefkoşa)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.
Mahkeme Heyeti:Taner Erginel Başkan,Mustafa H.Özkök,Şafak Öneri.

İstinaf eden: Ayten Lif, Haspolat
- (Sanık)

ile -

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı, Lefkoşa

A r a s ı n d a.
İstinaf eden namına: Avukat Oktay Feridun ve Ortakları adına
- Avukat Serhan Çınar
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Sami Erginalp.


Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Narin Ferdi Şefik, Kıdemli
Yargıç Çetin Veziroğlu ve Yargıç Ömer Güran'ın 2262/2004 sayılı
davada 31.1.2005 tarihinde verdiği karara -karşı Sanık tarafından yapılan istinaftır.


------------------


H Ü K Ü M


Taner Erginel, Başkan: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın
Yargıç Mustafa H. Özkök okuyacaktır.

Mustafa H. Özkök: İstinaf Eden Sanık aleyhine Lefkoşa Ağır
Ceza Mahkeme-sinde dosyalanan 2262/2004 sayılı davada aşağıdaki
suçlarla itham edilmiştir.

"İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 331,333(a), 334 ve
336. maddelerine aykırı bankacılık yapan bir
kişi tarafından para ödenmesi için yet-ki veren
sahte belge düzenleme.


SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, 7.7.2003 tarihinde Lefkoşa'da, sahte-
karlıkla ve dolandırmak niyeti ile, Bankacılık
işlemi yapan Türk Bankası Ltd. Dereboyu şubesi
nezdinde bulunan Lefkoşa'lı Salim Mustafa
Ekinciler'-e ait vadeli mevduat hesabından
14.086.372.419TL para çekebilmek için Türk
Bankası Ltd'in 230-102-323 fiş nolu muhasebe
dekontunu Salim Mustafa Ekinciler adına tanzim
etmek suretiyle sahte belge düzenledi.


İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
- 2. Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 336 ve 339. madde-
lerine aykırı sahtelenmiş belgeyi tedavüle
sürme.

SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve
mahalde, bilerek ve hile ile, Lefkoşa'lı
Salim Mustafa Ekinciler'in Türk Ban-kası Ltd.
Dereboyu şubesinde bulunan vadeli mevduat
hesabından 14.086.372.419 TL para çekebilmek
için mezkur şahıs adına sahtelenmiş 230-1-2-323
fiş nolu muhasebe dekontunu bankada işleme
koymak suretiyle tedavüle sürdü.


İTHAM OLUNDUĞU SUÇ
- 3. Dava

Fasıl 154 Ceza Yasasının 255 ve 268. madde-
lerine aykırı müstahdem tarafından sirkat.


SUÇUN TAFSİLATI

Sanık, birinci davada belirtilen tarih ve
mahalde, Türk Bankası Ltd. Dereboyu şubesinde
vezneci olarak ist-ihdam olunduğu bir esnada,
Lefkoşa'lı Salim Mustafa Ekinciler'in Türk
Bankası Ltd. Dereboyu şubesinde bulunan
vadeli mevduat hesabından 14.086.372.419TL
para çekebilmek için mezkur şahıs adına
sahtelenmiş 230-102-323 fiş nolu muhasebe
dekontunu bankada işl-eme koyup hesabın
kapandığını göstermek suretiyle mezkur
meblağı zimmetine geçirip sirkat etti."


Sanık, aleyhine getirilen davaları kabul etmemiş ve dava-
nın duruşması yapılmıştır.

İddia Makamı davasını ispat için 7 tanık dinletmiştir.
Sa-nık ise bizzat şahadet vermiş ve 4 tanık dinletmiş, keza
8 adet emare de Mahkemeye ibraz edilmiştir.

Davayı dinleyen Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi sunulan
şahadet ve ibraz edilen emareleri değerlendirdikten sonra
Sanığı aleyhine getirilen 3 davadan -da suçlu bularak mahkûm etmiştir. Mahkûmiyet kararından sonra İddia Makamı ve Sanık avukatının beyanlarını dinleyen Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi,
Sanığa mahkûm olduğu her 3 davadan 2'şer yıl hapis cezası
vermiş ve cezaların birlikte çekilmesini öngörmüştü-r.

Sanık, gerek mahkûmiyet kararına karşı gerekse cezaların fahiş olduğuna dair işbu istinafı dosyalamıştır.

İstinaf ihbarnamesi 10 sebep içermekte, 9 sebep mahkûmi-
yete karşı, 1 sebep ise cezaya karşı dosyalanmıştır.

İstinafın duruş-ması yapılmıştır. İstinaf Eden Sanık
avukatı meselenin müşterek olgularını izah ettikten sonra
yaptığı hitabesinde, Bidayet Mahkemesinin hangi noktalarda
hata yaptığını ortaya koymaya çalışmıştır. Hitabının sonunda
ise Bidayet Mahkemesinin kararının hat-alı olduğunu ileri
sürerek iptalini talep etmiş, ceza ile ilgili ise bugüne
kadar benzeri suçlarda verilen cezalara değinerek Sanığa
verilen 2 yıllık hapislik cezasının alenen fazla olduğunu
belirtip cezaya müdahale edilmesi talebinde bulunmuştur.
İd-dia Makamını temsilen bulunan Savcı ise yaptığı
hitabesinde, sunulan şahadet ve ibraz olunan emareler değer-lendirildiğinde Sanığın itham olduğu suçları işlediğini
makûl şüpheden ari kanıtladıklarını ve Bidayet Mahkemesinin
bu doğrultuda karar verdiğini, -keza verilen cezanın işlenen
suçların vehameti ile orantılı olduğunu ve bugüne kadar
benzer suçlara verilen cezalarla uyum içinde olduğu cihetle
Mahkemenin müdahalesini gerektirecek kadar fahiş olmadığını
ileri sürerek istinafın reddini talep etmiştir.

- Tarafların beyanından keza dosya tetkikinden ve ibraz
olunan emareler incelendiği zaman meselenin olgularının
kısaca şöyle olduğu anlaşılmaktadır.

İstinaf Eden Sanık, olayın meydana geldiği 7.7.2003
tarihinde Türk Bankasının Köşklüçiftlik Şubes-inde veznedar
olarak görev yapmaktaydı. Tanık 7 Salim Mustafa Ekinciler
ise bankanın müşterilerinden olup Sanığın çalıştığı şubede
birden çok hesabı bulunmaktadır ve bankaya gittiği zaman
işlemleri genellikle Sanık tarafından yapılmakta olup
Sanık taraf-ından tanınan banka müşterilerinden biridir.
Salim Mustafa Ekinciler, 7.7.2003 tarihinde Tanık 6 Naciye
Boysan ile birlikte Sanığın çalıştığı banka şubesine
gitmişler ve Salim Mustafa Ekinciler'e ait 2 hesapla ilgili
vadelerini uzatma işlemi yapılmıştır-. Sanığa 3. bir hesapla
ilgili Tanık 6 ve 7 tarafından soru sorulmuş ve Sanık ise
böyle bir hesabın olmadığını söylediği ve Tanık 6 ve 7'nin
ellerinde evrak olmadığı cihetle daha fazla ısrar etmeyip
bankadan ayrıldıkları, aynı gün saat 11:00'de Salim Mus-tafa
Ekinciler'e ait dava konusu hesabın Emare 6 dekonta göre
kapatıldığı ve hesaptaki miktarın hesap sahibine ödendiği
görülmekle beraber Emare 6 dekontun arkasında hesap sahibi
olan Salim Mustafa Ekinciler'in ve işlemi yapan (veznedar)
Sanığın imzası ol-madığı, normal işlemlerde ise dekontun
arkasına işlemi yapan veznedarın "tamamen makbuzum olmuştur"
diye mühür basıp imza attığını ayrıca müşterinin imzasının atıldığını ve "müşterinin kimliği görülmüştür" diye müşterinin imzasına şahit girildiği ve ikinci- imza atıldığı bilâhare
yetkili "B" veya "A" imza sahibine ön tarafı imzalatıldıktan
sonra son olarak şube müdürünün imzası da atılarak işlemin tamamlandığı, işlemin dekontun üzerinde tamamlandıktan sonra müşteriye paranın ödendiği anlaşılmaktadır. Emar-e 6 dekontta
ise sadece ön yüzünde "B" imza sahibi Önay Latifoğlu'nun
imzası ile şube müdürü Meryem Barın'ın imzası bulunmaktadır. Kasım 2003 tarihinde hesap sahibi Tanık 7 Salim Mustafa
Ekinciler ve Tanık 6 Naciye Boysan ile birlikte dava konusu
hesa-bı ile ilgili evrağını bulup Türk Bankası Köşklüçiftlik Şubesine gitmiş ve yapılan kontrolde hesabın 7.7.2003 tarihinde saat 11:00'de kapatıldığının görüldüğü ve daha sonra yukarıda belirtilen Emare 6 dekontun bulunduğu, hesap sahibi olan
Salim Mustafa Ek-inciler'in hesabı kapatmadığı ve 7.7.2003'de parasını çekmediğini belirterek inceleme yapılmasına fırsat verilmek üzere evine ayrılmış bilâhare evine gelen Sanık ve
bir banka görevlisi tarafından getirilen Emare 6 dekontun
arkasını imzalamasını talep edi-lmiş, Salim Mustafa Ekinciler
ise parayı almadığını belirterek Emare 6 dekontun arkasını imzalamayı reddetmesi üzerine önce banka içi soruşturma
yapılmış bilâhare konu polise intikal ettirilmiştir.

Yapılan soruşturma sonucunda Sanık aleyhine yuka-rıda
izah edilen davalar getirilmiş, davanın duruşmasını
müteakiben Sanık mahkûm edilerek aleyhine getirilen her 3
davadan 2'şer yıl hapse çarptırılmıştır.

İstinafın, mahkûmiyet ve cezalara karşı yapıldığı
yukarıda belirtilmiştir. Bu meselede t-arafların da
belirttiği gibi görgü tanığı yoktur. Diğer bir deyişle
Sanığın sahte belge düzenlediği ve davada itham edildiği gibi 14.086.372.419TL parayı zimmetine geçirdiğine dair görgü
tanığı yoktur. Mahkeme, sunulan şahadette İddia Makamı Tanığı
6 D-oktor Naciye Boysan ve Tanık 7 Salim Mustafa Ekinciler'in
7.7.2003 tarihinde 2 hesapla ilgili Sanığın çalıştığı bankada
işlem yapıp vadelerin uzatıldığını belirtmekte ki bu ihtilâfsız
bir olgudur 3. hesapla ilgili kendilerine böyle bir hesabın
olmadığının -söylendiği ve ellerinde evrak olmadığı nedeniyle
daha fazla ısrar etmediklerini belirtmişler keza Salim Mustafa
Ekinciler de şahadetinde parayı almadığını, davadan önce Emare
6'yı imzalatmak için evine giden Sanığa ve banka görevlisine
söylemiş ve emare de-kontu imzalamamıştır. Bu husus da Sanığın
şahadeti ile teyit edilmektedir. Emare 6'nın arkasında parayı
çeken olarak görülen Salim Mustafa Ekinciler'in imzalamadığı ihtilâfsız bir olgudur.

Sanık, dekontu imzalatmamasını unutkanlık olarak izah
et-meye çalışmış, Mahkeme ise bu izahatın mantıklı olmadığı
gibi inandırıcı olarak da bulunmadığını belirterek bu hususta bulgu yapmıştır.

Bu meselede Bidayet Mahkemesi huzurunda şahadet veren tanıkları izlemiş ve neticede gerek İddia Makamı tanıklar-ını gerekse müdafaa tanıklarının doğruyu söylediği sonucuna varmış-tır. Müdafaa tanıkları şahadetinde daha çok 7.7.2003 tarihinde
saat 11:00 raddelerinde yani dava konusu hesap ile ilgili
işlem yapıldığı saatlerde banka hesaplarına yatırılmak üzere kendil-eri tarafından sayılmış ve miktarı belli parayı veznedar olarak görev yapan Sanığa bıraktıkları ve dekontlarını bilâhare aldıkları yönündedir. Bu nedenle Mahkeme de bu şahitlerin şahadetine inanmış ve dava konusu hesapla ilgili işlem yapıl-
dığı sırada fi-ilen Sanığın yanında hesap miktarı kadar paranın olduğu bulgusuna varmıştır.

Birçok içtihat kararında da belirtildiği gibi tanıkları şahadet verdikleri sırada inceleme fırsatı olan Bidayet
Mahkemesinin tanıkların şahadetlerini değerlendirirken daha-
avantajlı durumdadır. Çünkü şahadet verdikleri süre
içerisinde tanıkları izleme fırsatı bulunduğu, bu nedenle
tanıkların şahadetine dayanarak yapılan bulgulara kolay
kolay müdahale edilmediği meğer ki huzurundaki şahadetle
vardığı bulguların yanlış olduğ-u diğer bir deyişle huzurundaki
şahadeti yanlış değerlendirerek yanlış bulgulara vardığını,
iddia eden tarafın bu hususta Yüksek Mahkemeyi ikna etmesi
gerekmektedir.

Bu prensip ışığında Bidayet Mahkemesinin kararı incelen-
diği zaman huzurundaki ş-ahadeti titiz bir şekilde incelediği
ve vardığı bulguları yapabilmesi için huzurunda tekzip
edilmemiş şahadet olduğu anlaşılmakta, şöyle ki; Tanık 6 Naciye Boysan ve Tanık 7 Salim Mustafa Ekinciler 7.7.2003 tarihinde Sanığın görev yaptığı Türk Bankası Kö-şklüçiftlik Şubesine gittikleri, 2 hesap ile ilgili Sanık tarafından işlem
yapılarak vadeleri tazelediği, 3. hesabı sordukları ve 3.
hesabın olmadığı yönünde Sanıktan cevap aldıkları, ellerinde hesapla ilgili belge olmadığı cihetle daha fazla ısrar etme-yip bankadan ayrıldıklarını söylemekte ve bu hususla ilgili istintaklarında bankaya gitmedikleri veya 3. hesapla ilgili Sanıkla aralarında bir görüşme olmadığı yönünde soru sorulma-
dığı gibi Sanık da verdiği şahadetinde, 7.7.2003'te Tanık 6
ve 7 ile aras-ında 3. hesapla ilgili konuşma olmadığı yönünde
bir iddiada bulunmamıştır. Sadece 7.7.2003'te bankaya gelip
gidenleri hatırlamadığını, o gün işlerinin yoğun olduğunu belirtmekte ve Salim Mustafa Ekinciler'e saat 11:00'de bankaya geldiğini hatırlamadığını -söylemekle yetinmekte sadece Emare 6
dekonta bakarak Salim Mustafa Ekinciler'in dava konusu
hesapta belirtilen miktarı ödediğini söylemektedir. Halbuki
Emare 6 belgede yukarıda da belirtildiği gibi hesap sahibi
olan Tanık 7'nin imzası olmadığı gibi belge-yi imzalaması
gereken keza parayı çekene şahit olarak ikinci imza atması
gereken Sanığın (veznedar) sıffatı ile emare dekontun arkasını
imzalatmadığı belgeden de görülmekte ve taraflar arasında bu
hususta ihtilâf yoktur. Sanık, parayı çekene imzalatmamas-ını
ve kendisi tarafından da dekontun arkasını imzalatmamasını
sadece unutkanlık olarak izah etmeye çalışmaktadır. Halbuki
yine Sanığın verdiği yeminli şahadetinde her işlemi yaptığını,
işlemleri onay için şube müdürüne onaylattığını ve diğer bir deyiş-le Sanık veznede işlemleri tek tek yapmakta ve bütün
işlemi tamamladıktan sonra diğer işleme geçmektedir. Yine
kendi ifadesine göre dekontun bilgisayardan çıkmasından sonra arkasına "tamamen makbuzum olmuştur" mührünü atıp pul üzerine
imza attığını bilâ-hare dekontun arkasına para çekenin imzasını aldığını ve bu imzaya da şahit olduğunu göstermek için ikinci
bir imza attığını belirtmektedir. Emare 6 dekontta bu işlem-
lerin yapılmadığını, unutkanlık olarak izah etmeye çalışmış,
Bidayet Mahkemesi de bu -izahatı mantıklı ve inandırıcı
bulmamıştır. Bu hususta Bidayet Mahkemesinin hata yapmadığı
kanaatindeyiz.

Diğer bir husus ise Tanık 6 ve 7 7.7.2003 tarihinde
-3. hesapla ilgili işlem yapmadıklarını ve bankadan dava konusu parayı almadıklarını söylemektedirler. Emare 6 dekont bu
hususu teyit etmekte, çünkü parayı çeken olarak görülen Tanık
-7'nin yukarıda izah edildiği gibi dekontun arkasında imzası yoktur. Tanık 7 parayı almadığını, Kasım 2003'te olayın ortaya çıkmasından hemen sonra Emare 6 dekontu imzalatmak için evine giden Sanığa ve banka görevlisine söylemiştir. Keza müdafaa,
Tanığı S-anığın kocası olan Hasan Lif de yeğeni ile birlikte
Tanık 7'yi ziyaret etmiş, ona da parayı almadığını söylemiştir. Tanık 7 Mahkemede de şahadet verdiği sırada parayı almadığı yönünde şahadet vermiştir.

Tüm söylenenler ışığında Bidayet Mahkemesinin- şahadeti
yanlış değerlendirdiği ve yanlış bulguya vardığı hususunda
ikna edilmedik.

Yukarıda söylenenler ve varılan bulgular ışığında
İstinaf Edenin mahkûmiyetle ilgili istinafında başarılı
olmadığı cihetle istinafın reddedilmesi gerekir kanaat-in-
deyiz ve bu hususta bulgu yaparız.

Ceza ile ilgili yapılan istinaf incelendiği zaman ise
Sanığın aleyhine 3 dava getirildiği ve 3. dava maksatları bakımından bankaya ait 14.086.372.419TL miktarı zimmetine
geçirmek suretiyle sirkat ettiği anlaşı-lmaktadır. Bu durumda
esas menfaat temin ettiği suç 3. davada itham edildiği suçtur. Suçu işlemek için Emare 6 dekontu düzenlediği anlaşılmaktadır.

Sanığın işlediği suçların ağır suçlar olduğu Ağır Ceza
Mahkemesinde de ifade edilmekte ve bu tür s-uçlara suçun
vehameti ile orantılı bir ceza verilmesi gerektiği görüş-
lerine biz de katılmaktayız. Her davada Sanıklara verilecek
olan ceza takdir edilirken suçun işleniş tarzı ile meselenin kendine has olgularının dikkate alınması gerektiği kanaatin-
de-yiz. Bu meselede suç işleyen Sanığın ilk kez Mahkeme
huzuruna geldiği, herhangi bir sabıkası olmadığı, evli ve
2 küçük çocuk annesi birisi olduğu, bu suç nedeniyle işini kaybettiği ve işsiz kaldığı, verilen doktor şahadetine göre tansiyon hastası olduğu- hususları dikkate alındığı zaman
meselenin kendine has olguları ile Sanığın özel ve ailevi
durumu da göz önünde tutulduğunda, keza son olarak benzeri bir suçta Yargıtay/Ceza 68/2001 (D.11/2001) sayılı davada verilen cezalar da göz önünde tutulduğunda, S-anığa takdir edilen
cezalara müdahalemizi gerektirecek bir ceza olduğu kanaatine varmış bulunmaktayız.

Yukarıda söylenenler ışığında Sanığa her 3 davadan verilen 2'şer yıl hapislik cezasının 1'er yıla indirilmesi gerektiği kanaatindeyiz ve bu husu-sta bulgu yaparız.

Netice itibarıyle Sanığın mahkûmiyet aleyhine yapmış
olduğu istinaflar reddedilir. Ceza ile ilgili istinaf ise
kabul edilerek cezaların 1'er yıla indirilmesine karar verilir.

Cezalar mahkûmiyet tarihinden başlayıp birlikte-
çekilecektir.




Taner Erginel Mustafa H. Özkök Şafak Öneri
Başkan Yargıç Yargıç


1 Haziran 2005
-


10



-


Full & Egal Universal Law Academy