Yargıtay Ceza Dairesi Numara 12,14/1987 Dava No 5/1987 Karar Tarihi 24.04.1987
Numara: 12,14/1987
Dava No: 5/1987
Taraflar: Mehmut Hüdaverdi ile Başsavcılık A r a s ı n d a
Konu: Uyuşturucu Maddeler Yasası –Ceza aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 24.04.1987
-D.5/87 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza 12/87 ve 14/87
Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: Salih S. Dayıoğlu, Aziz Altay, Taner Erginel
Yargıtay/Ceza 12/87
(Lefkoşa Dava No.7623/-86)
İstinaf eden: Mehmut Hüdaverdi, Lefkoşa
(Sanık)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı
A r a s ı n d a
İstinaf eden Namına: Me-nteş Aziz, Gürsel Kadri, Hasan Murat
Aleyhine istinaf edilen namına: Osman T. Enginsoy
Yargıtay/Ceza 14/87
(Lefkoşa Dava No.7623/86)
İstinaf eden: KKTC Başsavcılığı
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: Mahmut Hüdaverdi, Lefkoşa
- (Sanık)
A r a s ı n d a
İstinaf eden namına: Osman T. Enginsoy
Aleyhine istinaf edilen namına: Menteş Aziz, Gürsel Kadri, Hasan Murat
Uyuşturucu Ma-ddeler Yasası - 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasası - Uyuşturucu tasarrufu - 4/72 sayılı Uyuşturucu Maddeler Yasasının 3, 24(1)(a)(2)(3)'üncü maddeleri ve 4/72 sayılı Yasanın tadilleri - Sanığın ceplerinde cüzi miktarda cannabis reçinesi ve diamorfin bu-lunması.
Ceza aleyhine istinaf - Uyuşturucu suçlarında ceza takdiri - Uyuşturucu suçlarında genellikle ibret verici ve caydırıcı hapislik cezaları verilmesi gereği - İstisnai hallerde hapislik cezası vermenin doğru olmaması - Geçmişi temiz olan Sanığın ge-çmişte uyuşturucu müptelası olması ve ceplerinde geçmişten kalma cüzi miktarda uyuşturucu bulunması.
OLAY: Emekli bir kamu görevlisi olan Sanığın evi bir polis ekibi tarafından araştırıldı. Polis Sanığa ait ceketlerin cebinde 239mgr. cannabis reçinesi v-e 44mg diamorfin buldu. Suçunu kabul etmeyen Sanığı Ağır Ceza Mahkemesi duruşma sonunda suçlu bularak mahkum etti. Çoğunluk kararı Sanığa 3 ay hapis cezası verirken azınlık kararı Sanığın lehinde olan hususları dikkate alarak para cezası verilmesini tercih- etti. Sanık cezanın çok olduğunu Savcılık ise az olduğunu öne sürerek istinaf ettiler.
SONUÇ: Yüksek Mahkeme uyuşturucu suçlarında caydırıcı ve ibret verici ceza verilmesinin doğru olduğunu istisnai haller dışında bu cezanın hapis cezası olması gerektiği-ni belirtti. Sanığın geçmişinin temiz olduğunu, uzun yıllar ulusal kurtuluş savaşında önemli görevler üstlendiğini geçmişte uyuşturucu müptelası olup bundan vazgeçtiğini ve ceplerinde cüzi miktarda uyuşturucu kaldığını dikkate alan Yüksek Mahkeme Sanığa ha-pis cezası vermeyi uygun görmedi ve istinaf gününe kadar çektiği cezayı yeterli bularak Sanığı serbest bıraktı.
H Ü K Ü M
Salih S. Dayıoğlu: Birleştirilerek dinlenen işbu istinaflar Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinin hükümlüyü (bundan sonra sadece sanık ol-arak anılacaktır) birlikte çekilmek üzere cannabis reçinesi tasarrufundan bir ay ve diamorfin tasarrufundan üç ay hapis cezasına çarptırdığı hükmüden yapılmış bulunmakta- dır. Olgular özetle şöyledir:
Bütün ilgili zamanlarda emekli bir kamu görevlisi ve -51 yaşında olan sanık 9.4.1986 tarihinde bir arama müzekkeresi ile teçhiz edilen bir polis ekibi eşliğinde Lefkoşa'daki evine gitti ve huzurunda ikametg(hı polis tarafından araştırıldı. Yatak odasında elbise dolabı üzerinde asılı bulunan ve sanığa ait bir -ceketin iç çakmak cebinde daha sonra cannabis reçinesi olduğu saptanan 235 mg. ağırlığında uyuşturucu madde bulundu. O anda kendisine bulunan bu maddenin ne olduğu sorulmasına karşılık, ne olduğunu bilmediğini söyledi. Aramaya devam eden polis ekibi bu sef-er elbise dolabı içinde sanığa ait bir ceketin iç çakmak cebinde parlak k(ğıda sarılı ve daha sonra diamorfin olduğu saptanan ve 44 mg. ağırlığında olan uyuşturucu maddeyi buldu. Bu maddenin bulunması üzerine sorulan bir soruya karşılık sanık bunu da bilme-diğini ve ceketi 20 seneden beridir giymediğini söyledi. Aynı gün tutuklanan sanıktan alınan gönüllü ifadesinde de bulunan maddelerin ne olduklarını bilmediğini ve uyuşturucu maddeler ile herhangi bir ilgisi bulunmadığını, cannabis bulunan ceketi bir hafta- önce giydiğini, diamorfin bulunan ceketi ise uzun zamandan beri giymediğini söyledi. İddia Makamının olguları Mahkemeye anlatmasından sonra müdafaa, sanık hakkında üç tanık dinletti. Bu tanıkların ikisi sanığı uzun zamandan beri tanıdıklarını, sanığın 195-5'lere uzanan yıllardan itibaren ulusal direniş uğrunda büyük emeği geçtiğini, gerek 1955-1963 dönemi gerekse 1963-1974 döneminde ulusal direniş mücadelesinde ön safhada yer aldığını ve hayli sıkıntılı ve stresli günler geçirdiğini, ciddi ve tehlikeli gör-evler ifa ettiğini söylediler. Üçüncü tanık olarak çağırılan psikiyatri mütehassısı Dr. Salih Ramadan da sanığı 1958 yılından sonra tanıdığını, özellikle 1963-64 yıllarında onu mevzi stresinden tedavi ettiğini, tanıklık yapmadan önce sanığı muayene ettiğin-i, bu muayenesi esnasında uyuşturucu madde kullanan kişilerde görülebilecek etkileri tesbit etmediğini, mamafih bu konuda gerekli deneyleri yapmadığı için sanığın geçmişte uyuşturucu madde müptel(sı olup olmadığını kesin bir şekilde söyleyemeyeceğini ifade- etti. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı azınlık hükmünü verirken sanığın özgeçmişini, kişiliğini, karakterini, ulusal direniş mücadelesindeki hizmetlerini, bunu yaparken geçirmiş olduğu sıkıntı ve streslerin etkisi ile uyuşturucu madde alışkanlığına başladığını- söyledikten sonra sanığı hapis cezası ile cezalandırmamayı ve onun yerine para cezası vermeyi uygun bulduğunu söyledi.
Ağır Ceza Mahkemesinin diğer iki yargıcı ise Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından özetlenen olguları kabul ettikten ve sanığın özgeç-mişini de dikkate aldıktan sonra kamu yararını gözeterek sanığa hapis cezasının verilmesinin doğru olacağı kanaatına vardılar ve sanığı daha önce söylendiği gibi birlikte çekilmek üzere cannabis tasarrufu suçundan bir ay, diamorfin tasarrufu suçundan da 3 -ay hapse gönderdiler. Sanık, hakkında hükmolunan hapis cezasının aşik(r surette çok olduğu nedenine binaen istinaf etti. Öte yandan Savcılık da verilen cezanın aşik(r surette az olduğu gerekçesine binaen istinaf etti.
Sanık ve iddia makamı tarafından dos-yalanan istinaf ihbarnameleri dörder sebep içermekle birlikte bunların tümü verilen hapis cezasının aşik(r surette çok olduğu ve Savcılık tarafından dosyalanan istinaf ise verilen cezanın aşik(r surette az olduğu noktasında toplanmaktadır. Her iki istinaf -birleştirilerek dinlenmiş bulunmaktadır. Uyuşturucu madde ile ilgili suçların ne denli vahim olduğunu söylemeyi gereksiz buluruz. Bu maddelerin insanlık için başlı başına bir tehlike arzettiğini, bunlar yüzünden nice ocakların söndüğünü ve nice genç yaşta- çocukları kötü akıbete soktuğunu mahkemelere intikal eden davalardan görmek mümkündür. Bu nedenle geçmiş bir çok kararlarımızda da üzerinde ısrarla durduğumuz gibi bu tür suçlar ile mahk(m olanlara ve özellikle uyuşturucu madde ticareti ile ilişkili olanl-ara, kamu yararı gözetilerek, caydırıcı ve ibretamiz cezaların verilmesi gerekir. Yine geçmiş bir çok içtihat kararlarımızda uyuşturucu maddeler ile ilgili olarak mahk(m edilen kişilerin istisnai durumlar dışında hapis cezası ile cezalandırılmaları gerekti-ğini vurgulamıştık. Bu genel ilkeden hareketle önümüzdeki istinafın olgularının bu meselenin hapis cezasını gerektirmeyecek istisnai bir durum yaratıp yaratmadığını incelememiz gerekmektedir. Müdafaa tarafından sanığın özgeçmişi ile ilgili olarak dinletmiş- olduğu 2 tanığın iddia makamı tarafından istintak edilmediği gerçeğinden hareketle sanığın geçmişinin temiz olduğu ve gençlik yıllarından bu yana ulusal direniş davasında fedak(rlıkla hizmet ettiği kabul edilmektedir. Bundan da kanaatımıca daha önemlisi s-anığın bidayette uyuşturucu madde müptel(sı olduğu ancak bundan kurtulduğu ve tasarrufunda bulunan uyuşturucu maddelerin, müptel(sı olduğu zamandan kalma kırıntılardan ibaret olduğu iddiasıdır. Bu iddia kanımızca çok önemlidir çünkü gerçekten ileri sürüldü-ğü gibi sanık durumunda olan bir kişi geçmişte herhangi bir nedenle uyuşturucu madde müptel(sı olduktan sonra gerek inisiyatifi gerekse tıbbi müdahale neticesi bundan kurtulur ancak müptel(sı olduğu zamandan kalma ve özellikle cüzi sayılabilecek bir miktar-ın daha sonra tasarrufunda bulunması halinde artık o kişinin tasarruf nedeni ile hapis cezası ile cezalandırılması doğru ve adil değildir. Hatırda tutulması gereken husus şudur ki sanığın tasarrufunda bulunan gerek cannabis reçinesi gerekse diamorfin, gram- ile değil, ancak miligram ile ölçülebilecek kadar cüzi idi. Ağır Ceza Mahkemesinin müdafaa tarafından ileri sürülen bu önemli noktayı yeterince değerlendirmediği ve buna gerekli önemi vermediği açıklıkla gözükmektedir. Eminiz ki Ağır Ceza Mahkemesi müdafa-a tarafından ileri sürülen bu önemli noktaya gereken dikkat ve ağırlığı vermiş olsaydı sanık hakkında hükmolunan ceza türü hapis cezası olmayacaktı. Bu durumda müdafaa tarafından takdim edilen ve 51 yaşına kadar sabıkasız gelen sanığın hüsnü ahl(k sahibi o-luşu ve de dava konusu olan uyuşturucu maddelerin müdafaa tarafından ileri sürülen iddiayı destekler mahiyette cüzi oluşu bu iddianın doğru olabilirliğini ortaya koymaktadır ve böyle bir durumda meselenin istisnai kurallar çerçevesinde mütal(a edilmesi ger-ekir. Bu gibi istisnai durumlarda sanık durumunda olan kişilere verilecek olan ceza, hapis cezası dışında bir ceza olmalıdır.
Önümüzdeki meselede sanığa verilmesi uygun cezanın para cezası olması gerektiği görüşünde olmakla beraber mahk(miyet tarihi olan- 7.4.1987 tarihinden beri hapis yattığı ve İlk Mahkemenin hükmünün iptal edilmesi ile sanığın bilfiil hapiste yattığı sürenin fiilen iptal edilemeyeceği gerçeği karşısında ona bir de para cezası kesilmesi bir anlamda sanığı hem hapis cezası hem de para cez-ası ile cezalandırmak anlamına gelir. Oysaki yukarıda değindiğimiz gibi mevcut olgular ışığında sanığa hapis cezası kesilmemesi gerekirdi. Bu durumda sanığa derhal tahliyesini mümkün kılacak bir cezanın verilmesi ile iktifa edilmesi gerekir.
Sonuç olarak- 12/87 sayılı istinaf kabul edilir ve Ağır Ceza Mahkeme- sinin hükmü iptal edilerek sanık hakkında hükmolunan hapis cezası, her ikisi de birlikte çekilmek üzere 1. davadan 17 ve 2. davadan 17 güne indirilmek suretiyle değiştirilir.
14/87 sayılı istinaf i-se reddolunur.
Bu durumda sanığın derhal tahliye edilmesine emir verilir.
(Salih S. Dayıoğlu) (Aziz Altay) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç - Yargıç
24 Nisan 1987
1
341
Full & Egal Universal Law Academy