Yargıtay Ceza Dairesi Numara 1/2007 Dava No 3/2007 Karar Tarihi 02.04.2007
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 1/2007 Dava No 3/2007 Karar Tarihi 02.04.2007
Numara: 1/2007
Dava No: 3/2007
Taraflar: Durali Ünaldı ile KKTC Başsavcılığı
Konu: Müstahdem tarafından sirkat - Cezaya karşı istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 02.04.2007

-D.3/2007 Yargıtay/Ceza 1/2007
(Ağır Ceza Dava No:5960/05;Lefkoşa)

YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.

Mahkeme Heyeti: Nevvar Nolan, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.

İstinaf eden: Durali Ünaldı, Merkezi Cezaevi, Le-fkoşa
(Sanık)
- ile -
Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcılığı, Lefkoşa
A r a s ı n d a.

İstinaf eden tarafından: Avukat Levent Kızılduman
-Aleyhine istinaf edilen tarafından: Savcı Ahmet Varol.


Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Türker, Kıdemli Yargıç İlker Sertbay ve Yargıç Peri Hakkı'nın 5960/2005 sayılı davada 16.1.2007 tarihinde verdiği karara karşı Sanık tarafından yapılan isti-naftır.

-----------------

H Ü K Ü M


Nevvar Nolan: Ağır Ceza Mahkemesinde Ceza Yasasının 255 ve 268. maddelerine aykırı müstahdem tarafından sirkat suçu ile itham edilen sanık, suçunu Mahkeme huzurunda kabul etti. Ağır Ceza Mahkemesi de sanığı mahkum e-derek sanığa 1 yıl hapis cezası takdir etti.

Sanık cezanın alenen fahiş olduğu iddiası ile cezaya karşı istinaf etti.

Sanık avukatı sanığın sabıkasız olduğunu, bakmakla yükümlü olduğu bir çocuğu ile yaşlı annesi olduğunu, işverenini tazmin ettiğini ve- işvereni tarafından affedildiğini, geçmişte benzer davalara verilen cezalar da dikkate alındığında tüm bunlar ışığında 1 yıl hapis cezasının alenen fahiş olduğunu iddia etmektedir.

Ağır Ceza Mahkemesi istinaf eden/sanığa 1 yıl hapis cezası takdir ederke-n, sanığın istemi ile aleyhindeki beş davayı daha dikkate almıştır. Bu dikkate alınanlar, müstahdem tarafından sirkat, sahte evrak düzenleme ve sahtelenmiş evrağı tedavüle sürme davalarıdır ve konu suçların tümü 4 aylık bir zaman dilimi içerisinde işlendil-er. Tüm suçlar 1.4.2003 ile 31.7.2003 tarihleri arasında işlendiler ve tüm davalara konu miktar 4,214 Yeni Türk Lirasıdır.

Ağır Ceza Mahkemesi cezayı saptarken bir taraftan sanığın mahkum olduğu suçun ciddi bir suç olduğunu ve kamu yararının göz önüne al-ınması gereğini öte taraftan sanık lehine sunulan tüm hafifletici nedenleri dikkate aldı ve sanığa 1 yıl hapis cezası takdir etti.

Cezaya karşı yapılan istinaflarda, Alt Mahkemeler tarafından sanıklara takdir edilen cezalara Yargıtayın yaklaşımını ve uy-guladığı ilkeleri açıklayan birçok Yargıtay kararı vardır. Bir sanığa ceza takdir etmek öncelikle sanığı yargılayan Alt Mahkemenin sorumluluğunda olan bir husustur ve Alt Mahkeme bu görevini çok ciddi bir şekilde yerine getirmekle yükümlüdür. Alt Mahkeme c-ezayı takdir ederken, dikkate alması gereken tüm hususları dikkate almış, dikkate almaması gerekenleri dikkate almamışsa, Alt Mahkemenin takdirine müdahale edilmemesi gerekir; ancak Alt Mahkeme tüm hususları doğru bir şekilde dikkate almış ve doğru değerle-ndirmiş olmasına rağmen, yine de, Mahkemenin takdir ettiği cezanın alenen yetersiz veya alenen fahiş olduğu görülürse, böyle bir durumda Yargıtay Alt Mahkemenin saptadığı cezaya müdahale edebilir. Burada Yargıtayın kaçınması gereken bir husus vardır, şöyle- ki, Yargıtay kendi takdirini, sanığı yargılayan ve sanığa cezayı saptayan Alt Mahkemenin takdiri yerine koymaktan olabildiğince kaçınmalıdır. Davanın tüm olgularından, işlenen suçun ağırlığı ile saptanan cezanın orantılı olmadığı, cezanın suça ve suçluya -uymadığı açıkça görülmedikçe, saptanan ceza aşikar surette, müdahaleyi gerektirecek kadar ağır veya yetersiz olmadıkça, Yargıtay Alt Mahkemenin ceza takdirine müdahale etmemelidir.

İstinaf edenin mahkum olduğu suç Ceza Yasasının 255 ve 268. maddelerine a-ykırı müstahdem tarafından sirkattır ve bu oldukça ciddi bir suçtur; bu, istinaf eden tarafından kendisine ekmek veren kapıya yapılan bir yanlıştır. İstinaf edenin mahkum edildiği suç yedi yıla kadar hapis cezası taşımaktadır; içeriğinde güvenin kötüye kul-lanıldığı, suistimal edildiği görülen suçlarda verilecek cezanın "caydırıcılık özelliğini" belirgin şekilde taşıması gerekir.

Her davada takdir edilen cezanın türünü ve eğer hapis cezası ise süresini, o davanın kendine özel olguları belirler.

Yukarıda- belirtilenler ışığında, Ağır Ceza Mahkemesinin cezayı saptarken değerlendirmelerinde hatalı olduğunu, cezanın fahiş olduğunu söyleyemeyiz. Sonuç olarak istinaf reddedilir. Hapis cezası Ağır Ceza Mahkemesinin karar tarihinden başlayacaktır.



Nevvar Nolan- Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Yargıç Yargıç Yargıç


2 Nisan, 2007



3






Full & Egal Universal Law Academy