Yargıtay Ceza Dairesi Numara 1/1981 Dava No 6/1981 Karar Tarihi 11.03.1981
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 1/1981 Dava No 6/1981 Karar Tarihi 11.03.1981
Numara: 1/1981
Dava No: 6/1981
Taraflar: Başsavcılık ile Saffet Anibal arasında
Konu: İthali yasak alkollü içki bulundurma –Emirnamenin yürürlüğe girme tarihi - Beraat kararı aleyhine istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 11.03.1981

-D.6/81

Yargıtay/Ceza 1/8l
(Dava No.l531/80; Lefkoşa

Yüksek Mahkeme Huzurunda

Mahkeme Heyeti:Şakir Sıdkı İlkay, Salih S. Dayıoğlu, N. Ergin Salâhi.

İstinaf eden: K.T.F.D-. Başsavcılığı

- ile -

Aleyhine istinaf edilen: Saffet Anibal, Lefkoşa.

A r a s ı n d a


İstinaf eden namına: Osman Talât Enginsoy.
Aleyhine istinaf edilen namına: Tahir Seroydaş.



İthali yasak alkollü -içki bulundurma - Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 42, 208(1)(b) maddelerine ve Fasıl 315 Gümrük Idare Yasasının 41. maddesi uyarınca isdar olunan 1975 yılının 75 sayılı Emirnamesinin 3. maddesine aykırı olarak Güney Kıbrıs'ta imal edilen alkollü içkiyi ta-sarrufunda bulundurma.


Emirnamenin yürürlüğe girme tarihi - Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce tasarruf edilen içkilerin Emirnamenin yürürlüğe girmesiyle yasak hale gelmesi - Sanığın dava konusu içkilerin Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce tasarr-ufuna geçtiğini iddia etmesi.

Beraat kararı aleyhine istinaf - İlk Mahkeme Sanığın tasarrufunda içki bulunduğuna dair bulgu yaptığına göre Sanığı mahkûm etmesi gerektiğine ilişkin istinaf - Savcılığın tasarrufun Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce ger-çekleştiğine bakılmaması gerektiği görüşü.

-OLAY: Sanık ithali yasaklanan alkollü içkiyi tasarrufunda bulundurmakla itham edildi. Sanık suçunu kabul etmedi. İlk Mahkeme sözkonusu içkilerin Sanığın tasarrufunda bulunduğunu ancak bu tasarrufun Emirnamenin yayınlandığı tarihten önce başladığı kanısına -vararak Sanığı beraat ettirdi.
-
Başsavcılık tasarrufun Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiğine bakmaksızın İlk Mahkemenin Sanığı mahkûm etmesi gerektiğini iddia ederek beraat kararı aleyine istinaf etti.

SONUÇ: Yüksek Mahkeme, 75 sayılı Emirnamenin Kıbrıs Türk Federe Dev-leti sınırları dışında Güney'de imal edilen her nevi sigara ve alkollü içkinin K.T.F.D. bölgesine getirilmesini, muhafazasını ve satılmasını yasakladığını belirtti. Yasalara uygun olarak elde edilen mülkiyet hakkının kişinin elinden alınabilmesi için Yasan-ın bu niyeti açık ve seçik olarak ortaya koyması gerektiğini belirten Yüksek Mahkeme, Emirnamenin böyle bir niyet içermediği kanaatına vardı.

Dava konusu içkilerin 1975 yılından önce Sanığın tasarruafuna geçtiği iddiasının bir olgu meselesi olduğunu vurgu-layan Yüksek Mahkeme, İlk Mahkemenin takdir hakkına müdahale etmemeği uygun gördü ve istinafı reddetti.

---------------

H Ü K Ü M

Şakir Sıdkı İlkay: Bu başvuruda Mahkemenin hükmünü Sayın Salih S. Dayıoğlu verecektir.

Salih S. Dayıoğlu: Sanık (aleyhine -istinaf edilen), Lefkoşa Kaza Mahkemesi huzurunda 1531/80 sayılı ceza davası tahtınde 26/61, 36/63 ve 76/63 sayılı yasalarla tadil edilen Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 42, 208(1)(b) maddelerine ve Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 41. maddesi uyarınca ıs-dar olunan 1975 yılının 75 sayılı Emirnamesinin 3. maddesine aykırı olarak Güneyde imal edilip ithali yasaklanan alkollü içkiyi bulundurmak suçu ile itham edilmişti. Sanık suçunu kabul etmedi ve 26.11.1980 tarihinde yapılan duruşmayı müteakip suçsuz buluna-rak beraat ettirildi ve beraatı üzerine 169 adet alkollü içkinin sanığa iadesi emredildi. Başsavcılık İlk Mahkemenin beraat ve dolayısıyle içkilerin iadesi hususundaki kararından istinaf etmiştir.

İlk Mahkeme dava konusu içkilerin Güneyde imal edildikleri-ni, bunların sözü edilen Emirnameye uygun olarak sanığın muhafazasında bulunduğunu bir bulgu olarak bulmuş fakat içkilerin Emirnamenin yayınlandığı tarihten öncesinden beri sanığın muhafazasında bulunduğu kanısına varmış ve bu hususu kanuni bir özür olarak- telâkki etmiştir.

Başsavcılık, yukarıda değinildiği gibi İlk Mahkemenin hükmünden istinaf etmiştir. İstinaf ihbarnamesi dört istinaf sebebi içermekle birlikte bunları tek bir başlık altında toplamak mümkündür. Şöyle ki: İlk mahkeme dava mevzuu alkollü iç-kileri sanığın tasarrufunda bulundurduğuna dair bir bulguda bulunduktan sonra böyle bir tasarrufun Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce gerçekleştiğine bakılmaksızın sanığı mahkûm etmeliydi.

Bu iddianın tezekkürüne geçmeden önce dava ile ilgili olgulara- ve yasal metinlere değinmekte fayda vardır.

28.1.1980 tarihinde yapılan bir ihbarı değerlendiren Gümrük memurları sanığın ilkin Lefkoşa'daki dükkânına ve daha sonra evine gittiler ve orada Güneyde imal edilen 169 adet muhtelif marka alkollü içki bulup z-aptettiler. Davanın duruşmasında sanık 1957 yılından beri restorant ve meyhane sahibi olduğunu ve bu içkileri 1977 yılında bozduğu dükkânından evine taşıdığını Gümrük memurları tarafından zaptedilen 169 şişe alkollü içkinin dükkânından evine taşıdığı içkil-erden geriye kalanlar olduğunu iddia etti. İlk Mahkeme de sanığın verdiği izahatı ile tatmin oldu ve beraatına hükmetti.

Fasıl 315 Gümrük İdare Yasasının 41(1) maddesi Bakanlar Kuruluna Emirname ile herhangi bir emtia veya sınıf emtianın ithalatını yasakl-ama, kısıtlama ve düzenleme yetkisi vermektedir. Aynı maddenin (2). fıkrası ise sair şeyler meyanında böyle bir yasaklama veya kısıtlamanın emtianın çıkış ülkesine göre yapılabilmesine cevaz vermektedir. Aynı Yasanın 208(b) maddesi ise isbat külfeti kendi -üzerinde olmak üzere yasal özürü bulunmaksızın kontraband veya yasaklanmış emtiayı tasarrufunda bulunduranların ne gibi cezalara çarptırılabileceklerini öngörmektedir. 9.7.1975 tarihinde 38 sayılı Resmi Gazete'nin Ek. III'ünde yayınlanan 75 sayılı bir Emir-name ile Güneyde imal edilen her nevi sigara ve alkollü içkinin Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesine getirilmesi, muhafazası ve satılması" yasaklandı. İlgili Emirnâmenin 2. maddesi "Güney" sözcüğünü "Kıbrıs adasının Kıbrıs Türk Federe Devleti bölgesinin Gü-neyinde bulunan saha" olarak tanımladı.

Kanımızca işbu istinafta tezekkür edilmesi gereken esas sorun Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce satın alınan veya mülk olarak elde edilen ve tasarrufu yasak olmayan bir emtianın Emirnameden sonra tasarruf veya -muhafazasının özeti yukarıda verilen yasanın ilgili maddelerine veya Emirnameye aykırı olup olmadığıdır.

Emirnamenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Güneyde imal edilen alkollü içkilerin K.T.F. Devletine ithali veya bu gibi içkilerin K.T.F. Devletinde tas-arrufunun mevzuata aykırı olduğunu savcılık iddia etmemiştir. Aksine bunların tasarrufunun 9.7.1975'den önce yasal olduğunu ancak ilgili Emirname muvacehesinde 9.7.1975'ten sonra tasarrufun yasaklandığı iddia edilmiştir. İlgili zamanlarda yasalara aykırı o-lmaksızın elde edilen mülkiyet hakkının kişinin elinden alınabilmesi böyle bir hakkı elinden alan yasanın veya kuralın bu niyeti, zımnen de olsa, açık ve seçik olarak ortaya koyması gerekmektedir. Fasıl 315 madde 208(1) ve 41. madde altında yapılan Emirnam-enin böyle bir niyet içerdiği açık ve seçik olarak görülmemektedir. Kanımızca ilgili yasa maddesi tasarruftan bahsederken böyle bir tasarrufun zaman be zaman çıkarılacak Emirname ile belirlenecek yasak emtianın ilgili Emirnamenin yayınlanmasından sonra yas-aya veya Emirnameye aykırı olarak elde edilen tasarrufunu veya muhafazasını murat etmektedir. Esasen bunun aksi varit olsa bazı abes sonuçlar ortaya çıkabilir. Örneğin 1975'den önce yasal olarak elde edilen alkollü 1-2 şişe içkiyi muhafaza eden her kişi Em-irnamenin yayınlanmasından hemen sonra suçlu duruma düşmüş olurdu. Sarih
veya zımni hüküm yokluğunda, bir emtianın tasarrufunu yasaklayan bir Emirnamenin yürürlüğe girmesinden önce vaki tasarruf Fasıl 315 madde 208(1)(b) maksatları bakımından kanuni bir öz-ür olarak telâkki edilmesi gerekir kanısındayız.

Önümüzdeki meselede Güneyde imal edilen alkollü içkilerin sanığın muhafaza veya tasarrufuna 1975 öncesi geçtiğine ilişkin sanık tarafından bir iddia yapılmıştır. Böyle bir tasarrufun 1975 öncesi husule geli-p gelmediği bir olgu meselesidir ve birçok defalar değinildiği gibi olgular hususunda geçerli şahadet muvacehesinde bulguda bulunmak ilk etapta ilk mahkemelere düşen bir görevdir. İlk Mahkemelerin bulguda bulunurken hangi tanığa inanıp inanmayacakları husu-sundaki takdir hakkına Yargıtayın kolaylıkla müdahalede bulunamayacağı da bilinen bir gerçektir. Önümüzdeki meselede İlk Mahkeme Yargıcı takdir hakkını kullanarak sanığın verdiği izahatın doğru olabilirliği sonucuna varmıştır. Böyle bir sonuca İlk Mahkeme -Yargıcının varabilmesi için önünde kâfi derecede şahadet vardı.

Yukarıda söylenenlerden anlaşılacağı gibi istinaf edenler istinaflarında muvaffak olmuş değildir.

Sonuç olarak istinaf reddolunur.


(Şakir Sıdkı İlkay) (Salih S. Dayıoğlu) (N-. Ergin Salâhi) Yargıç Yargıç Yargıç

11 Mart 1981





























Full & Egal Universal Law Academy