Yargıtay Ceza Dairesi Numara 11,15/2003 Dava No 4/2003 Karar Tarihi 20.06.2003
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 11,15/2003 Dava No 4/2003 Karar Tarihi 20.06.2003
Numara: 11,15/2003
Dava No: 4/2003
Taraflar: Hasan Fırat ile Başsavcılık
Konu: Cezaya karşı istinaf
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 20.06.2003

-D.4/2003 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza: 11-15/03
(Ağır Ceza Dava No:441/2002; Güzelyurt)

Yüksek Mahkeme Huzurunda.

Mahkeme Heyeti:Taner Erginel,Başkan, Gönül Erönen, Seyit A. Bensen.


Yargıtay/Ceza:- 11/03
(Ağır Ceza Dava No:441/2002; Güzelyurt)


İstinaf eden: Hasan Fırat-Merkezi Cezaevi
(Sanık 1)

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: KKTC Başsavcısı Lefkoşa

A r a s ı n d a.


İstinaf eden tarafından: Avukat E-rden Algun
Aleyhine istinaf edilen tarafından Savcı Mustafa Arsal


Yargıtay/Ceza: 15/03
(Ağır Ceza Dava No:441/2002; Güzelyurt)


İstinaf eden: KKTC Başsavcısı-Lefkoşa

-ile-

Aleyhine istinaf edilen: Hasan Fırat Mer-kezi Cezaevi
(Sanık 1)

A r a s ı n d a.

İstinaf eden tarafından :Savcı Mustafa Arsal
Aleyhine istinaf edilen tarafından: Avukat Erden Algun.
-
Güzelyurt Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hüseyin Besimoğlu, Kıdemli Yargıç Gülden Çiftçioğlu ve Yargıç Gülen Özkâmil'in 441/2002 sayılı davada 7.2.2003 tarihinde verdiği karara karşı Sanık tarafından ve KKTC Başsavcılığı tarafından karşılıklı olarak yapılan -istinaftır.






H Ü K Ü M
-
Taner Erginel, Başkan: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın Yargıç Gönül Erönen okuyacaktır.
Gönül Erönen: Bu dava ile ilgili olarak Bidayet Mahkemesi önünde bulunan olguların özeti şöyledir:

Sanık 1, 20 yaşında Sanık 2 ise 18 yaşındadır. Her iki Sanı-ğın da ateşli silâh taşımak veya kullanmak izinleri yoktur. Sanıkların patlayıcı madde bulundurma veya tasarruf izinleri de yoktur. Böyle olmasına karşın Sanıklar ve müteveffa 28.10.2001 tarihinde ava gitmek için aralarında anlaştılar. Sanıkların ve mütev-effanın av tüfeği olmaması nedeniyle, hep birlikte müteveffanın evine gittiler ve müteveffanın annesinin izin vermemesi üzerine burda başarılı olamadılar. Bunun üzerine Sanık 2, kendi evine giderek babasına ait üzümlü marka 45429 fabrika numaralı ve GY 292-0 kayıt numaralı av tüfeğini ve 4 adet canlı av tüfeği fişengini babasından izinsiz aldı ve Sanık 1 ile Müteveffaya teslim etti. Sanık 1 babasına ait DK 190 plâkalı Jib aracı kullanarak bu araca Sanık 2 ile müteveffayı da alarak takriben saat 14.00 raddele-rinde Aydınköy Gaziveren arasında avlanmaya çıktılar. Sanıklar ve müteveffa Gaziveren'de 54 numaralı av bölgesinde oldukları bir sırada Sanık No 1, elinde bulunan emare 1, av tüfeğini boşaltmak istediği bir sırada av tüfeğini kabzasından tutup namlusunu aş-ağıya bastırmak suretiyle av tüfeğini kırmaya yarayacak kolu bastırmak istemiş ve bu sırada parmağının tetiğe temas etmesi ile av tüfeğinin üst namlusundaki fişenk ateş almıştır. Bunun üzerine av tüfeğinden çıkan şaşma takriben bir metre gibi yakın bir mes-afede yürümekte olan müteveffanın sağ karın kısmına isabet etmek suretiyle müteveffanın vurulmasına neden olmuştur. Sanık 1'in dikkatsizliği ve tedbirsizliği sonucu müteveffa ağır yaralanmış bunun üzerine paniğe kapılan Sanıklar olay yerinden kaçmışlardır.- Müteveffa orada bulunan avcılardan tanık 1,2,3 ve 4 tarafından derhal Cengiz Topel Hastahanesine götürülmüş orada Dr. Nazım Beratlı tarafından müteveffaya ilk müdahale
yapılmış ve Lefkoşa Devlet Hastahanesine sevkedilmiştir. Ancak müteveffayı taşıyan am-bulans Alayköy kavşağına yaklaştığı sırada müteveffa ambulans içinde vefat etmiştir.

Müteveffanın ölüm nedeni: Ateşli silâh yaralanmasına bağlı iç organlarından (karaciğer, dalak, mide ve bağırsak- ların) harabiyeti ve buna bağlı kan kaybı sonucu dolaşım- yetmezliği olduğu (emare 10) otopsi raporu ile tesbit edilmiştir.

Sanıklar aleyhine 10 dava getirilmiştir ve Sanıklar aleyhlerine getirilen bu 10 davayı kabul etmişler ve kendi ikrarları ile suçlu bulunarak mahkûm edilmişlerdir. Sanıklar aleyhine getiri-len 10 dava aynen şöyledir:

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 7/89, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silahlar Yasasının 2,7(1)(A)(4)(A) 26 ve 27. Maddelerine aykırı 28 Ekim 2001 tarihinde Gaziveren'de ava açık bir -gün ve bölgede, KKTC yetkili makamı tarafından adlarına ısdar edilmiş ateşli silah kayıt belgesi olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeğini taşımak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasası-nın 20. maddesi ile 7/89,15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silahlar Yasasının 2,7(1)(A)(4)(A) 26 ve 27. Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, KKTC yetkili makamı tarafından adlarına ısdar edilmiş at-eşli silah kayıt belgesi olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeğini kullanmak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 7/89,15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen -Fasıl 57 Ateşli Silâhlar Yasasının 2,7(1)(A)(4)(B) 26 ve 27. Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde KKTC yetkili makamı tarafından adlarına ısdar edilmiş ateşli silâh kayıt belgesi olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 ka-yıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeğini tasarruflarında bulundurmak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 7/89, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silâhlar Yasasının 2,7(1)(B)(4)(A) 26- ve 27. Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, Kaymakamlık tarafından adlarına ısdar edilmiş ateşli silâh tasarruf ruhsatı olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte -kırma av tüfeğini taşımak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 7/89, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silâhlar Yasasının 2,7(1)(B)(4)(A) 26 ve 27. Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, K-aymakamlık tarafından adlarına ısdar edilmiş ateşli silâh tasarruf ruhsatı olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeğini kullanmak.

Dava Fasıl 154 Ceza yasasının 20. maddesi ile 7-/89, 15/92 ve 2/96 sayılı yasalar ile tadil edilen Fasıl 57 Ateşli Silâhlar Yasasının 2,7(1)(B)(4)(B) 26 ve 27. Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, Kaymakamlık tarafından adlarına ısdar edilmiş ateşli silâh tasarruf ruhsatı -olmaksızın 45429 fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeğini tasarruflarında bulundurmak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 55/88 sayılı yasa ile tadil edilen Fasıl 54 Patlayıcı Madd-eler Yasasının 2,4(1)(e)(4)(d) 5(a)(b). Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, KKTC Patlayıcı Maddeler Müfettişliğinden izinleri olmaksızın tasarruflarında 4 adet canlı av tüfeği fişengi taşımak.

Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının -20. maddesi ile 55/88 sayılı yasa ile tadil edilen Fasıl 54 Patlayıcı Maddeler Yasasının 2,4(1)(e)(4)(d)5(a)(b). Maddelerine aykırı birinci davada belirtilen ayni tarih ve mahalde, KKTC Patlayıcı Maddeler Müfettişliğinden izinleri olmaksızın tasarruflarınd-a 4 adet canlı av tüfeği fişengi bulundurmak.

9.Dava Fasıl 154 Ceza Yasasının 20. maddesi ile 23/92,
55/93, 1/94 ve 3/2000 sayılı yasalarla tadil edilen
Fasıl 65 Av ve Yabani Hayvanları Koruma Yasasının
2,4(1) ve 27. Maddelerine aykırı birinci d-avada




belirtilen ayni tarih ve mahalde, Kaymakamlıktan
adlarına ısdar edilmiş av ruhsatları olmaksızın 45429
fabrika numaralı ve GY 2920 kayıt numaralı üzümlü marka
bindirili Türkiye yapımı çifte kırma av tüfeği ile av
kovalamak.

10.D-ava 11/97 sayılı yasa ile tadil olunan Fasıl 154 Ceza
Yasasının 210. Maddesine aykırı birinci davada
belirtilen ayni tarih ve mahalde Aydınköy'lü Ali
Yücefer ve Süleyman Öz ile birlikte avlanırken,
Aydınköy'lü Cemil Yücefer adına kayıtlı ol-up, yetkili
makamdan adına kayıt belgesi ile ateşli silâh tasarruf
ruhsatı bulunmaksızın ve kayıt sahibinin izni
olmaksızın taşıdığı 45429 fabrika GY 2920 kayıt
numaralı üzümlü marka Türkiye yapımı bindirili çifte
kırma av tüfeği ile te-dbirsizlik ve ağır bir ihmal
teşkil etmeyen dikkatsiz bir fiil neticesi öldürme
kastı olmaksızın ateş etmek suretiyle Aydınköy'lü
Süleyman Öz'ün ölümüne sebep olmak.

İzah edilen olguları ve hafifletici sebebleri değerlendiren Ağır Ceza Mahkeme-si davanın duruşmasının neticesinde Sanık 1'e 10. davadan 18 ay hapislik cezası vermiş, 1.2.3.4.5.6.7.8.9. davalar 10. davanın olgularından neşet ettikleri gerekçesi ile bu davalardan Sanık 1'e ceza vermemiş ve sadece Sanık 1 aleyhine mahkûmiyet kaydetmişt-ir. Sanık 2'ye ise muhtelif para cezaları yanında 3 yıl süre ile tasarrufunda ateşli silâh bulundurmasını ve ateşli silâh kullanmasını yasaklamıştır. Sanık 1, verilen 18 aylık hapislik cezasının aşikâr surette fahiş olduğu görüşü ile istinaf etmiştir.

İ-ddia makamı da verilen 18 ay hapislik süresinin suçun vahameti nedeni ile aşikâr surette az olduğunu ileri sürerek istinaf etmiştir.

Sanık 1'in dosyaladığı Yargıtay/Ceza 11/03 ve İddia Makamının dosyaladığı Yargıtay/Ceza 15/03 istinaflar birleştirilerek -dinlenmiştir.



Yargıtay/Ceza 11/03 sayılı istinafta istinaf eden Sanık istinaf gerekçelerini iki başlık altına koymuştur.

İki istinaf başlığı aynen şöyledir:
Muhterem Ağır Ceza Mahkemesi, Sanığı mahkûm ettiği 10.
davadan Sanığa 18 ay hapis cezası -takdir etmekle
hatalı hareket etmiştir ve takdir edilen 18 ay hapis
cezası alenen fahiştir.

2. Muhterem Ağır Ceza Mahkemesi suçun unsurlarını yanlış
değerlendirmiş ve suçun unsurlarından çok suçun
meydana gelmesindeki vasıtaya ağırlık vere-rek mahkûma
ağırlıklı olarak mahkûmu mahvedici bir cezaya
çarptırmış olup verilen ceza alenen fahiştir.

İstinaf eden Sanığın avukatı istinafın duruşması sırasında yapmış olguğu hitabında özetle şu hususlar üzerinde durmuştur.

Ağır Ceza Mahkemesi, -Sanık 1'in özel sağlık durumunu ve Sanığın bu olaydaki rolünü yeterli ve doğru bir şekilde değerlendirmemiştir. Sanık (1) lehine alınabilecek hususları yeterince dikkate almamıştır. 10. davaya konu edilen Ceza Yasamızın 210. maddesi ile ilgili suçun esas u-nsuru dikkatsizlik olduğu halde yani Sanık 1'in fiilinin kasıtlı bir adam öldürme olayı olmadığını, bu tür dikkatsizlik sonucu ölüme sebebiyet verici davalarda geçmişte verilen cezalara oranla Sanığa verilen ceza alenen fahiştir. Keza Sanığın ciddi rahatsı-zlığı vardır ve bu husus Ağır Ceza Mahkemesi önünde olmakla beraber Ağır Ceza Mahkemesi ceza takdir ederken bu hususu yeterince dikkate almamıştır.

Sanık 1 avukatı argümanlarına devam ederek Ağır Ceza Mahkemesinin sırf olay ölümle neticelendiği için Sanı-k lehine olan diğer hususları dikkate almadığını ve olay günü Sanık 1'in esas isteğinin arkadaşlarını ava götürmekten ibaret olduğunu söylemiştir.


Yargıtay/Ceza 11/03 sayılı davada istinaf eden Sanığa cevaben ve Yargıtay/Ceza 15/03 sayılı istinafını dest-eklemek babında İddia Makamı adına söz alan Savcı, Sanığın suç tarihinde ateşli silâh bulundurmak için yaş sınırı olan 21 yaşın altında olduğunu bunun da suçun ciddiyetini gösterdiğini keza bu meselede bir kişinin ölmüş olmasının da kamuyu yakından ilgilen-dirdiğini ve amme menfaatinin ağır bastığını, Sanığın sağlık durumu ile ilgili bilgilerin Ağır Ceza Mahkemesinin bilgisine getirilmiş olduğunu ve tüm bu hususların da ceza takdir edilirken dikkate alındığını ileri sürmüştür. Devamla olayın oluş şeklinin de- dikkate alındığı zaman Sanığa verilen cezanın aşikâr surette az olduğunu iddia etmiştir.

Sanığın kabul edip mahkûm olduğu 10. dava 3 yıla kadar hapislik cezası öngören bir suçtur. Ağır Ceza Mahkemesi Sanığa ceza takdir ederken kararının bir kısmında şu h-ususlara yer vermiştir.

"Sanık No 1, 28.1.1981 doğumludur. Suç tarihinde 20 yaşında olup sabıkasız ve bekâr birisidir. 1999 Nisan ayında askere giden Sanık 1, 2000 yılının Şubat ayında askerde iken kendi kendini G3 piyade tüfeği ile vurmuş ve ağır surett-e yaralanmasına sebebiyet vermiştir. Bu nedenle Sanık 1, 2 yıl süre ile tedavi görmüştür. Tanık Dr. Ali Pilli'nin şahadetine göre Sanık 1'in dalağı, bir böbreği alınmış kalın bağırsağının, ince bağırsağının ve göğüs kafesi arasındaki zarın bir kısmı alınmı-ştır. Sanık 1, 2 yıl süre ile belinde fistül takılı olarak dolaşmıştır. Olay tarihinde de Sanık fistül takılı avlanmakta idi. Bu hususlar emare 2 Sağlık kurulu raporundan da görülmektedir. Sanık 1 bu nedenle Özürlüleri Koruma Rehabilite ve İstihdam Yasası -altında Güzelyurt Spor Dairesinde spor salonunda görevlendirilmiştir. Yine Sanık No 1 leyhine tanzim edilmiş emare sosyal tahkikat raporu mevcuttur. Sanık 1 polise yardımcı olmuş ve Mahkemede de suçunu kabul etmekle adalete de yardımcı olmuştur. Sanık 1, 2-8.10.2001 tarihinde saat 16.30'da tutuklanmış ve 8.11.2002 tarihinde saat 9.55 raddelerinde serbest bırakılmıştır. Tüm bu gerekçeler ceza takdir ederken Sanığın leyhine alınacak cezasını hafifletici sebeblerdir.


.........................
...............-............................
Tüm gerekçeleri dikkate aldığımız zaman Sanık No.1'in işlemiş olduğu suçlar kamuyu yakından ilgilendirmekte ve kamu menfaati bu tür suçlarda ceza tayininde diğer cezalandırma faktörleri yanında en önemli faktör olarak karşımıza- çıkmaktadır. Sanık 1'in dikkatsiz ve ihmalkâr fiili neticesinde 5.9.84 doğumlu bir genç vefat etmiştir. Sanık 1'in işlemiş olduğu suç ciddi ve vahim bir suçtur. Sanık No 1 genç yaşta hayat tecrübesizliğinin kurbanı olmuştur. Bu gibi suçları işleyen kişile-re başkalarına ibret verici olması bakımından etkin ve caydırıcı cezalar verilmesi kaçınılmazdır. Suçun işleniş şekline ve vehametine bakıldığı zaman kamu menfaatinin ağırlık kazandığı bu davada kamu menfaatini dikkate alarak bu tür bir suçu işleyen Sanık -1'e verilmesi gereken en uygun ve adil cezanın hapislik cezası olması gerektiği görüşündeyiz. Yine hayat tecrübesizliğinin kurbanı olan Sanık No.1'e azami hoşgörünün gösterilmesi ve modern ceza infaz sisteminde güdülen gaye doğrultusunda suçluyu cezalandır-maktan ziyade onu ıslah etmek ve topluma kazandırmak düşüncesiyle islah edici ve suç işlemekten caydırıcı bir hapislik cezası vermeyi uygun gördük.
Netice itibarıyle Sanık 1'in yaşını sabıkasız oluşunu ailevi durumunu ağır yaralanmasından dolayı uğradığı -bedensel sakatlığı, polise yardımcı olduğunu, Mahkemede suçunu kabul etmek suretiyle adalete yardımcı olduğunu tutuklu kaldığı süreleri leyhine ve aleyhine alınan faktörleri, leyhine düzenlenmiş olan sosyal tahkikat raporunu ve diğer tüm gerçekleri nazarı -dikkate aldıktan sonra Sanık 1'i mahkûm ettiğimiz 10.davadan bu günden başlamak üzere 18 ay süre ile hapislik cezasına çarptırılmasına"


Görüleceği gibi Ağır Ceza Mahkemesi Sanık 1'e ceza takdir ederken gerek olguları gerek olayın oluş şeklini gerekse san-ığın özel ve sağlık durumunu da dikkate almıştır. Sanık 1'in özel durumunu dikkate almakla beraber konu meselede suçun vahim bir suç olduğunu, ve kazaen de olsa bu gibi suçları işleyen kişilere ibret verici ve caydırıcı cezalar verilmesini öngörmek suretiy-le kamu menfaatını ön plana çıkarmıştır. Bu nedenle 18 ay hapislik cezasını uygun görmüştür.



Mahkemenin nazarında amme menfaatini koruma prensibinin ağır bastığı durumlarda, işlenen suça verilen cezanın nasıl olması gerektiği tezekkür edilirken verilen -hapislik cezasının sanığın üzerindeki etkisinden çok toplum fertlerine suçun önemini vurgulamak için cezalar verilmektedir. Bu konuda D.A. Thomas'ın Principles of Sentencing-"1979, 2'nci baskı kitabının 15. sayfasında şöyle denmektedir:

"The choice of a t-ariff sentence ... results from a positive determination by the Court that the gravity of the offence and its likely consequences require to be emphasized, notwithstanding that the effect of the sentence on the offender's future behaviour will not be benef-icial. A tariff sentence will normally be upheld, without regard to the problems and needs of the offender, for a wide range of offences, in some cases with a degree of consistency which suggests the existence of a firm policy".


Yar-gıtay'ın görevleri bir çok meselede belirttiğimiz gibi Bidayet Mahkemesinin yerine geçip ceza vermek değil Ağır Ceza Mahkemesinin vermiş olduğu kararın herhangi bir şekilde hatalı bir karar olup olmadığını, hukuk prensiplerini doğru uygulayıp uygulamadığın-ı, dikkate alması gereken hususları dikkate alıp almadığını, veya dikkate almaması gereken hususları dikkate alıp almadığını denetlemek ve bu hususları değerlendirerek verilen kararı bu şekilde süzgeçten geçirmek, gerekli gördüğü hallerde, değiştirmek veya- aynen bırakmaktır.

Ceza Yasamızın 210. maddesi altında işlenen suçlar kasıt olmaksızın kazaen de olsa ölümle neticelenen suçlar için kullanılmaktadır. Yasa koyucu bu tür suçlara para cezası ve üç yıla kadar hapislik cezası öngörmektedir. Huzurumuzdaki- meseleye has verilen hapislik cezası Sanık 1'in durumundaki bir kişi için oldukça yüksek bir hapislik cezası olduğunu kabul etsek dahi, bunun amme menfaatini koruma prensibine önem



verilmesi karşısında, aşikâr surette fahiş olduğuna ikna olmadık.

Bu- görüşlerimiz neticesinde gerek Y/C 11/03 gerekse Y/C 15/03 sayılı istinafların, reddedilmesi gerekir. Bundan anlaşılacağı gibi verilen cezanın aşikâr surette az olduğu iddialarına da itibar etmiyor ve Sanık aleyhine verilen cezayı yükseltmek için herhangi- bir neden görmüyoruz.

Netice olarak, yapılan her iki istinaf reddedilir. Sanığın hapislik cezası mahkûmiyet tarihinden başlayacaktır.



Taner Erginel Gönül Erönen Seyit A. Bensen
Başkan Yargıç Y-argıç


20/6/2003
-


10



-


Full & Egal Universal Law Academy