Yargıtay Ceza Dairesi Numara 109-110-111-112-113-114/2015 Dava No 15/2015 Karar Tarihi 09.11.2015
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 109-110-111-112-113-114/2015 Dava No 15/2015 Karar Tarihi 09.11.2015
Numara: 109-110-111-112-113-114/2015
Dava No: 15/2015
Taraflar: Ali Osman Uçanok ve diğerleri ile KKTC Başsavcısı arasında
Konu: Tutukluluk - Dava görüşülünceye kadar tutukluluk emri - 1 ay tutukluluk emri verilmesi - Tutukluluk emrine karşı istinaf - Mahkemelerin tutukluluk verme yetkisi -Ttutukluluk şartları
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 09.11.2015

-D. 15/2015 Birleştirilmiş
Yargıtay/Ceza No: 109-110-111-112-
113-114/2015
(Gazimağusa Teminat No: 116/2015)


YÜKSEK MAHKEME HUZURUNDA.


Mahkeme Heyeti: Hüseyin Besimoğlu, Ahm-et Kalkan, Gülden Çiftçioğlu

Yargıtay/Ceza No: 109/2015
(Gazimağusa Teminat No : 116/2015)


İstinaf eden : Ali Osman Uçanok, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.1)
ile

Aleyhine istinaf edilen : KKTC Başsavc-ısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)


A r a s ı n d a.


İstinaf eden namına : Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına : Savcı Mustafa İldeniz



Yargıtay/Ceza No: 110/2015
(Gazimağusa Teminat No : 116/2015)


İstinaf e-den : Abbas Uçanok, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.2)
ile

Aleyhine istinaf edilen : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)

A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf ed-ilen namına: Savcı Mustafa İldeniz.


Yargıtay/Ceza No: 111/2015
(Gazimağusa Teminat No: 116/2015)


İstinaf eden : Hüseyin Özsaidoğlu, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.3)
ile


Aleyhine istinaf- edilen : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Mustafa İldeniz.


Yargıtay/Ceza No: 112/2015
(Gazimağusa Teminat -No: 116/2015)



İstinaf eden : Kamil Uçanok, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.4)
ile


Aleyhine istinaf edilen : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına-: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Mustafa İldeniz.




Yargıtay/Ceza No: 113/2015
(Gazimağusa Teminat No: 116/2015)



İstinaf eden : Mehmet Akdemir, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.5)
-ile

Aleyhine istinaf edilen : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)


A r a s ı n d a.



İstinaf eden namına: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Mustafa İldeniz.



Yargıtay/Ceza No: 114/2015
- (Gazimağusa Teminat No: 116/2015)



İstinaf eden : Cevat Beyazyüz, Merkezi Cezaevi Lefkoşa.
(Zanlı No.6)
ile


Aleyhine istinaf edilen : KKTC Başsavcısı, Lefkoşa.
(İddia Makamı)


A r a s ı n d a.



İ-stinaf eden namına: Avukat Emre Kadri
Aleyhine istinaf edilen namına: Savcı Mustafa İldeniz.





Gazimağusa Kaza Mahkemesi Kıdemli Yargıcı Banu Soyer'in, Gazimağusa Teminat No:116/2015 sayılı davada, 31.8.2015 tarihinde verdiği karara karşı, Zanlılar tar-afından yapılan istinaflardır.

----------------

K A R A R

Hüseyin Besimoğlu: Bu istinafta, Mahkemenin hükmünü, Sayın Yargıç Ahmet Kalkan okuyacaktır.

Ahmet Kalkan: İstinaf eden/Zanlılar, 31.8.2015 tarihinde, Gazimağusa Kaza Mahkemesinin ale-yhlerine verdiği, davaları görüşülünceye kadar 1 ayı geçmemek şartıyla tutuklu kalmaları emrine karşı bu istinafı dosyaladılar. Birleştirilerek dinlenen huzurumuzdaki istinaflarla ilgili olgular aşağıdaki gibidir.

İSTİNAF İLE İLGİLİ OLGULAR:

İstinaf i-le ilgili olgular özetle şöyledir.

Zanlılar aleyhine 20.8.2015 tarihinde, Gazimağusa Kaza Mahkemesi karşısındaki park alanında meydana gelen olaylarda, polis tarafından karşı grup olarak ifade edilen şahıslar arasında yer alan Ömer Satıağalar ve Özcan -Hangün'ün yaralanmaları ve olaylar sırasında işlendiği iddia edilen vahim zarar, yaralama, kasti hasar, kanunsuz topluluk, ciddi darp, kanunsuz bıçak taşımak, tecavüzkâr alet taşımak, rahatsızlık, uygunsuz tavır ve hareket suçlarıyla ilgili soruşturma başl-atıldı ve Mahkeme emriyle tutuklandılar.

31.8.2015 tarihine kadar sürdürülen soruşturma ve tutukluluk sürecinden sonra, tahkikatın tamamlanması nedeniyle, Zanlılar bu tarihte Gazimağusa Kaza Mahkemesi huzuruna çıkarıldılar.

31.8.2015 tarihindeki oturum-da, İddia Makamı o tarihte,
9 kişi olan Zanlılardan bugün huzurumuzda olan Zanlı No.1,2,3,4,5 ve 6'nın davaları görüşülünceye kadar tutuklu kalmaları, Zanlı No.7,8 ve 9'un ise uygun teminat ile serbest kalmaları talebinde bulundu ve bu talebi doğrultusund-a tanık dinletmeye başladı.

Zanlıları o tarihte temsil eden Avukatlar, İddia Makamının tutukluluk talebine itiraz ederek, Zanlılar No.1,2,3,4,5 ve 6'nın tanınan, muteber kişiler olduklarını, özellikle Zanlı No.1'in iş adamı olduğunu, yanında birçok insan-ın çalıştığını, yargılanmadan kaçmalarının söz konusu olmadığını, Mahkemenin uygun göreceği her türlü teminatı gösterebileceklerini ileri sürdüler ve bu hususta tanık dinleterek Zanlıların teminatla serbest kalmalarını talep ettiler.

Aynı gün İddia Makam-ının talebini ve huzurundaki şahadeti değerlendiren Gazimağusa Kaza Mahkemesi, hukuki duruma değindikten sonra, Zanlıların aleyhlerindeki soruşturmaya konu yaralama, vahim zarar, ciddi darp, kanunsuz bıçak taşıma, kasti hasar, rahatsızlık, uygunsuz tavır v-e hareket suçlarının Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmayı gerektiren ciddi suçlar olduğuna, Zanlıların mahkum olma olasılığının bulunduğuna, hapislik ile cezalandırılabileceklerine, taraflar arasındaki olayların ardı ardına devam eden ciddi olaylar olduğuna-, serbest kalmaları halinde yeniden suç işleme olasılığının bulunduğuna, aranmakta olan emarelere müdahale edebileceklerine bulgu yaptıktan sonra, Zanlı No.1,2,3,4,5 ve 6'nın davaları görüşülünceye kadar, 1 ayı geçmemek üzere cezaevinde tutuklu kalmalarına-, Zanlılar No.7,8 ve 9'un KKTC dışına çıkışlarının men edilmesine ve her birinin 3'er bin TL nakdi teminat, muteber 1'er kefilin kefaleti ile 30,000 TL'lik kefalet senedi ve haftada 1 gün en yakın polis karakoluna isbat-ı vücut etmelerine emir verdi.

İST-İNAF SEBEPLERİ:

Zanlılar No.1,2,3,4,5 ve 6, Avukatları vasıtasıyla dosyaladıkları istinaf ihbarnamesinde 15 istinaf sebebi ileri sürdüler.

Zanlıların ayrı ayrı dosyaladıkları istinaf ihbarnamelerindeki istinaf sebeplerini tek başlık altında toplamak m-ümkündür. Buna göre:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Zanlıların davaları görüşülünceye kadar 1 ayı geçmemek şartıyla cezaevinde tutuklu kalmalarına emir vermek ve Zanlıları teminatla serbest bırakmamakla hata etti.

TARAFLARIN İDDİA VE ARGÜMANLARI:

Zanlıl-ar Avukatı, istinaftaki hitabında özetle: Alt Mahkemenin huzurundaki şahadeti hatalı değerlendirdiğini, bu husustaki mevzuatı huzurundaki meseleye uygularken hata ettiğini, Zanlıların işledikleri iddia edilen suçlardan daha ağır bir suç işlemiş iması veril-erek, Zanlıların diğer kişilerle aynı zan altında bırakacak bir değerlendirme yapıldığını, masumiyet karinesinin gözetilmediğini, yargılanmaktan kaçmayacakları hususunda yeterince şahadet ve delil sunulmakla birlikte, Alt Mahkemenin bunlara yeterince değer- vermediğini, Zanlıların yargılanmadan hapse gönderilmeleri ve bu şekilde cezalandırılmaları sonucunu doğuran tutuklama emrinin hatalı olduğuna karar verilmesi ve tutukluluk emrinin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürdü.

İddia Makamını temsilen Başsavc-ılık hitabında, Alt Mahkemenin mevzuatı doğru değerlendirdiğini, huzurundaki şahadete uygun değerlendirme yaparak talep doğrultusunda emir verdiğini, iki grup arasında halkta infial yaratacak şekilde gelişen olayların Zanlıların serbest kalmaları halinde t-ekrarlanması olasılığının büyük olduğunu, Alt Mahkemenin Zanlıların yargılanmalarını sağlamak ve daha büyük olayların meydana gelmesini önlemek için Zanlıların 1 ay süreyle tutuklu kalmalarına emir vermesinin ceza hukuku prensipleri ile uyumlu ve yargılanm-ayı süratlendirici bir tedbir olduğunu, bu nedenle istinafın reddi gerektiğini ileri sürdü.

İNCELEME:

İstinaf sebepleri, tarafların iddia ve argümanları incelenip değerlendirildi. Şöyle ki:

Muhterem Bidayet Mahkemesi, Zanlıların davaları görüşülünceye -kadar 1 ayı geçmemek şartıyla cezaevinde tutuklu kalmalarına emir vermek ve Zanlıları teminatla serbest bırakmamakla hata etti.

Alt Mahkemenin kararını incelemeye geçmeden önce, öngörülen 1 aylık sürenin dolduğunu, Zanlılar aleyhine dava ikâme edildiğini-, bugün itibarıyla Sanık durumunda bulunan Zanlıların yargılanmak üzere, Ağır Ceza Mahkemesine havale edildiklerini, davalarının görüşülmek üzere Gazimağusa Ağır Ceza Mahkemesinin gündeminde bulunduğunu, Zanlılar aleyhine dava ikame edilmesinden sonra, hem- Alt Mahkemenin hem de Ağır Ceza Mahkemesinin Sanıkların/Zanlıların tutuklu yargılanmalarına emir verdiğini, soruşturma safhasında verilen huzurumuzdaki istinafa konu tutukluluk emrinin bugün itibarıyla akademik kaldığını belirtmek isteriz.

İstinafın bug-ün itibarıyla akademik kalması, halen davaları ve tutuklulukları devam eden Zanlıların istinaflarını incelememize engel değildir.

Hakkında cezai soruşturma başlatılan bir zanlı aleyhine yasanın öngördüğü tedbirlere bağlı olarak, yargılanmaktan kaçmasını -önleyici emir verebilme yetkisi, Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usûlü Yasası'nın 23 A maddesi altında verilmiştir.

Fasıl 155 Ceza Muhakemeleri Usûlü Yasası'nın 23 A maddesi aynen şöyledir:

"23.(A) Hakkında mevcut yasalara aykırı hareket etmekten
dol-ayı cezai bir soruşturma veya kovuşturma başlatılan veya devam eden bir zanlı veya sanık aleyhine, herhangi bir mahkeme, tutuklu olup olmadığına bakılmaksızın, aşağıda belirtilen koşullara bağlı olarak yargılanmaktan kaçmasını önleyici bir emir verebilir. -
Davası görüşülene kadar, zanlının veya sanığın, her ne şart altında olursa olsun üç aydan fazla bir süre olmamak kaydıyla tutuklu kalmasına;
Zanlının veya sanığın pasaportunun polise teslim edilmesinin ve belirlenecek süre içinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhur-iyeti hudutları dışına çıkmasının yasaklanmasına;
Zanlının veya sanığın şahsen veya Mahkemenin veya Mukayyitliğin uygun göreceği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde yerleşik bir veya birden fazla kişinin ve Mahkemece belirlenecek nakdi teminat veya kefaletin-e veya her ikisine bağlı olarak serbest bırakılmasına;
Zanlının veya sanığın belli bir bölgede ikametine ve izinsiz o bölge dışına çıkmamasına;
Mahkemenin uygun göreceği koşullarda Mahkemenin belirteceği bir polis karakoluna isbat-ı vücut yapmasına."


Ya-sa maddesinden görülebileceği gibi, mahkeme veya yargıç, böyle bir emir verirken, zanlının veya sanığın yargılanmaktan kaçmasını önleyici tedbir almayı amaçlaması gerekmektedir.

Yine maddenin içeriğinden anlaşılacağı gibi, mahkeme veya yargıcın bu yetkis-i, hem soruşturma hem de kovuşturma safhalarını kapsamaktadır.

Yargıtayın, Fasıl 155 Ceza Usul Yasası'nın 23 A maddesinin uygulamadaki kriterlerini belirleyen birçok kararı mevcut olup, tüm kararlarında kriterler konusunda bütünlük sağlanmıştır.

Yargıt-ay/Ceza 40/2011 (D.2/2012) sayılı içtihat kararında, bu konu soruşturma ve kovuşturma safhalarını da içine alacak şekilde değerlendirilmiş ve neticede "her iki ahvalde esas kaide zanlının veya sanığın yargılanmak için davasında hazır olmasını sağlamaktır" -şeklindeki tümce ile Yasanın 23 A maddesindeki yetkinin kapsamı belirlenmiştir.

Yasanın 23 A maddesinde öngörülen çareler tedbir nitelikli olduğundan, mahkeme veya yargıçın bu yetkisini takdir hakkı çerçevesinde kullanacağı açıktır.

Mahkeme veya yargıç- takdir hakkını kullanırken keyfi olarak hareket edemeyeceğine göre, hangi kriterleri esas alacağına bakmamız gerekmektedir.

Yargıtay/Ceza 33/2008 (D.2/2008) sayılı kararda soruşturmanın tamamlanması neticesinde, zanlının davası görüşülünceye kadar tutuk-lu kalması gerekip gerekmediği hususu tezekkür edilirken, göz önünde bulundurulması gereken kriterler şu şekilde belirlenmiştir.

İthamın nev'i,
İthamı destekleyen şahadetin nev'i,
Mahkumiyet halinde verilecek cezanın huşuneti(ağırlığı)
Kefil olarak göst-erilenlerin müstakil olup olmadıkları veya sanık tarafından tazmin edilip edilmedikleri.

Çok bilinen bu prensipler, kaynakları ile birlikte, Yargıtay/Ceza 40/2011 (D.2/2012) sayılı kararda belirtildiğinden, kriterler konusunda ayrıca mezkur karara atıfta- bulunuruz.

Alt Mahkeme kararını değerlendirirken bu prensipleri yasal mevzuat çerçevesinde ele alıp almadığını, huzurundaki meseleye doğru uygulayıp uygulamadığını, bunun sonucunda takdir hakkını doğru bir şekilde kullanıp kullanmadığını incelememiz ger-ekecektir. Bu nedenle Yargıtay, mevcut olgular ile kendisinin ne emir vereceğine değil, Alt Mahkemenin verdiği emirde ve takdir hakkının kullanılmasında hata yapıp yapmadığını değerlendirecektir.

Zanlılar aleyhine yaralama, vahim zarar, ciddi darp, tecav-üzkâr alet taşımak, kanunsuz topluluk, rahatsızlık, uygunsuz tavır ve hareket suçları ile ilgili cezai soruşturma başlatılmıştır.

Mevcut olgulara göre, Zanlılar aleyhine cezai soruşturma başlatılmasına sebebiyet veren olaylar, karşı grup olarak tanımlana-n bazı kişiler aleyhine, Gazimağusa Kaza Mahkemesinde açılmış bulunan bir davada müşteki durumunda bulunan Zanlı No.1'in şikayetinde ısrarlı olduğunu tekrarlaması üzerine, yargısal işlemin tamamlanmasından sonra, tarafların Gazimağusa Kaza Mahkemesinin kar-şısındaki park alanında karşılaşmaları ve buradan başlayarak yola, daha sonra da Gazimağusa Devlet Hastahanesine kadar uzaması şeklinde cereyan etmiştir.

Bu meselede, Alt Mahkeme, huzurundaki şahadeti değerlendirdikten sonra, Zanlılar aleyhine sürdürülen- soruşturmaya konu suçların ciddi olduğunu ve mahkum olmaları halinde hapislik cezası ile cezalandırılma ihtimali olduğunu belirtmiştir.

Olayların meydana geliş şeklini ve soruşturmaya konu suçları dikkate aldığımızda, Alt Mahkemenin bu tespitinde hata ya-ptığını söyleyemeyiz.

Özellikle aynı olaydan kaynaklanan ve karşı grup olarak adlandırılan taraflar ile aynı anda yürütülen bir cezai soruşturmada, kovuşturma aşamasına gelmeden, sonuçları itibarı ile farklı suça konu olacakları aşikar olan haller dışınd-a, Zanlılar arasında ayrım yapmak çok zordur. Alt Mahkemenin olayı bir bütün olarak değerlendirip olayın başlangıcında yer alan taraflar arasında ayrım yapma çabası içerisine girmemesini, soruşturma aşamasındaki olgular bakımından Alt Mahkemenin hatası ola-rak değerlendiremeyiz. Kaldı ki, Alt Mahkeme olayın başlangıcı ile Gazimağusa Devlet Hastahanesindeki sonuçlarına göre ayrım yapmış ve tutukluluk sürelerini farklı belirlemiştir. Buna göre, Alt Mahkemenin tarafları eşitleme çabası içerisine girdiğine ikna -edilmediğimizi belirtmek isteriz.

Yargılanmada hazır bulunma kriterindeki ölçü, zanlı ve/veya sanığın sadece kişisel ve sosyal durumu dikkate alınarak değerlendirilemez. Her mesele kendine has olguları içerisinde değerlendirilmeli ve olayların boyutuna b-ağlı olarak zanlılar aleyhine sürdürülen soruşturmanın ciddiyeti esas alınmalıdır.

Zanlıların mahkum olmaları halinde, hapislik cezası ile cezalandırılmaları ihtimali olan bir meselede, 23 A maddesinin 1. bendi kapsamında Mahkemenin veya Yargıcın, Zanlı -veya Zanlılar aleyhine takdir hakkını tutukluluk yönünde kullanmasında hata yoktur. Özellikle böyle bir meselede tutukluluk süresini 1 ay ile sınırlayan ve kısa sürede Zanlılar aleyhine dava getirilmesini sağlayan Alt Mahkemenin yukarıda serdettiğimiz pren-sipleri meseleye hatalı uyguladığı kanaatinde değiliz.

Alt Mahkemenin takdir hakkını tutukluluk yönünde kullanırken hata yapmadığı sonucuna ulaştığımızdan, Mahkemede şahadet veren ve Zanlılara kefil olmak isteyen kişilerin müstakil veya muteber kişiler o-lup olmadıkları hususunu incelememize gerek yoktur.


NETİCE:

Tüm yukarıdakiler ışığında istinaflar reddedilir.



Hüseyin Besimoğlu Ahmet Kalkan Gülden Çiftçioğlu
Yargıç Yargıç Yargıç


9 Kasım,2015







-



12












Full & Egal Universal Law Academy