Yargıtay Ceza Dairesi Numara 10/1990 Dava No 3/1991 Karar Tarihi 08.03.1991
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay Ceza Dairesi Numara 10/1990 Dava No 3/1991 Karar Tarihi 08.03.1991
Numara: 10/1990
Dava No: 3/1991
Taraflar: Başsavcılık ile PM 1302 Hamit Karagözlü arasında.
Konu: Hırsızlık – Şahadetin değerlendirilmesi
Mahkeme: Yargıtay/ceza
Karar Tarihi: 08.03.1991

-D.3/91 Yargıtay/Ceza 10/90
(Ağır Ceza Dava No: 4102/89; Mağusa)

Yüksek Mahkeme Huzurunda
Mahkeme Heyeti: N. Ergin Salâhi, Aziz Altay, Taner Erginel

İstinaf eden: KKTC Başsavcıs-ı, Lefkoşa.
ile
Aleyhine istinaf edilen: PM 1302 Hamit Karagözlü, Dipkarpaz.
A r a s ı n d a.

İstinaf eden namına: İsmet Dağlar
Aleyhine istinaf edilen namına: Orhan -Zihni Bilgehan.



H Ü K Ü M

N. Ergin Salâhi: Bu istinafta Mahkemenin hükmünü Sayın yargıç Taner Erginel verecektir.

Taner Erginel: Sanık, geceleyin kırıp ikâmetgaha girme, hırsızlık ve hırsızlık olduğunu bildiği halde bazı eşyaları tasarrufuna geçirme -suçları ile itham edildi. Ağır Ceza Mahkemesi yapılan duruşma sonunda Sanığı itham olduğu sdavalardan suçsuz bularak beraat ettirdi. Bunun üzerine Savcılık önümüzdeki istinafı dosyalamış bulunmaktadır ve Sanık lehine verilen beraat kararının hatalı olduğu-nu yani Sanığın mahkûm edilmesi gerektiğini iddia etmektedir.

Bu davaya ilişkin olgular özetle şöyledir: Dipkarpazda yaşayan Eleni Fotopulu isimli yaşlı bir kadın, 5.12.1988 tarihinde vefat etti. Yaşlı kadının Güneyde kardeşleri odluğu halde Kuzeyde Dimi-tris Hristofi Dimitri isimli yeğeninden başka akrabası yoktu. Yaşlı kadının öldüğü gece Dipkarpaz polisi eşyalarının çalınmaması için bir tedbir alma gereğini duydu ve evin kapısına bir nöbetçi koydu. Ertesi gün evi kilitleyen polis anahtarı yaşlı kadının -yeğeni Dimitriye verdi. 9.12.1988 de Dimitri Dipkarpaz polisine başvurarak Eleninin evinin açıldığını ve içerisinden bir miktar eşyanın çalındığını ihbar etti. Bu ihbar üzerine eve giden P.Ç. Turan Erenköylü evin kapısının açık olduğunu, içerideki eşyalar-ın karıştırıldığını ve bir miktar eşyanın eksik olduğunu tespit etti. Bunun züerine PÇ. Turan Erenköylü polis arakdaşlarına uğrayıp bu oalydan haberleri olup olmadığını öğrenmek istedi.

Sanık, PÇ. Turan Erenköylü ile aynı karakolda görev yapan bir polis -eridir. PÇ. Turan Erenköylü Sanığın evine giderek bu olaydan haberi olup olmadığını sordu. Sanığın PÇ. Turan Erenköylüye verdiği yanıt İlk Mahkemede tartışma konusu olan noktalardan biridir. PÇ. Turan Erenköylünün ifadesine göre Sanık hiç tereddüt etmede-n Eleninin evini kendisinin açtığını ve eşyaları aldığını itiraf etti. Çalınan eşyaların kendisinde olduğunu söyleyen Sanık "şu anda evde misafirlerim var. Bu konunun açılması ayıp olacak. Eşyaları ben yarın Karakola getiririm." dedi. Sanık ertesi gün üç k-arton kutu içerisinde Eleni Foooulunun evinden alınmış eşyaları Karakola getirerek teslim etti. Bu eşyalar mutfak eşyaları, çarşaf, elbise, ayakkabı v.s. idi. Turan Çavuş eşyaları alarak Eleninin yeğeni Dimitriye teslim ett. Eleninin eşyalarının çalındığı- çervede duyulduğu için bir süre sonra bu konuda tahkikat başlatıldı. Bu nedenle Dipkarpaza gelen Müfettiş Muavini Ergün Kayacan 3.1.1989 tarihinde Dimitriyi ziyaret etti ve kendisine teslim edilen eşyaları tahkikat amacıyla geri aldı.

Müfettiş Muavini E-rgün Kaaycan 3.1.1989 tarihinde Sanıktan gönüllü bir ifade aldı ve 9.1.1989 tarihinde ona yazılı dava tebliğ etti. İddia Makamı duruşmada Sanığın gönüllü ifadesi ile dava tebliğine verdiği cevabı ibraz etmeye teşebbüs etti. Sanık avukatı itiraz ederek bu i-fade ile cevabın baskı altında alındığını ve yargıç kurallarına uygun alınmadıklarını iddia etti. Yapılan duruşma içinde duruşmaların sonunda Ağır Ceza Mahkemesi Sanığın 3.1.1989 tarihli ifadesinin gönüllü olmadığı sonucuna vararak ibrazına izin vermedi. S-anığın 9.1.1989 tarihli cevabının ise gönüllü olduğu kanısına vardı ve ibrazını kabul etti. Sanık bu cevabında "aldığımız eşyaları aynen iade ettik" dedi. Ağır Ceza Mahkemesi önünde bulunan şahadeti değerlendirdikten sonra İddia Makamının davasını şüpheden- ari olarak kanıtllayamadığı kanısına vardı ve sanığı beraat ettirdi.

Bu davada Sanık aleyhine herhangi bir görgü tanığı yoktur. Sanığı suça bağlayan PÇ. Turan Erenköylünün şahadeti ile yazılı dava tebliğine verdiği cevaptan ibarettir.

Sanık PÇ. Turan -Erenköylünün şahadetini kabul etmemektedir. Sanığın iddiasına göre PÇ. Erhan Erenköylünün kendisini evde ziyaret ettiği 8.12.88 tarihinden bir gün önce Osman kaba isimli bir şahıs kendisini zziyaret ederek İngiltereye gitmek üzere olduğunu söylemiş ve daha- sonra Eleniye ait odluğu anlaşılan üç kutu eşyayı kendisine satmaya teşebbs etmişti. Sanık da "eşyaları bırak, karım görsün, alamk isetdiklerini seçsin" diyerek üç kutu eşyayı evine koymuştu. Sanığın iddiasına göre bu gerçeği PÇ. Turan Erenköylü'ye söyled-i ve eşyaları bu izahatı yaparak iade etti. Şu halde bu davanın kaderini Sanığın mı yoksa PÇ. Turaan Erenköylünün mü gerçeği söylediği hususunda yapacağımız bulgu tayin edecektir. İlk anda PÇ. Turan Erenköylünün yalan söylemesi ve bir meslektaşını itham et-mesi için herhnagi bir neden olmadığı akla gelmesine rağmen duruşmada ortaya çıkanlar bu tanığın şahadetine gölge düşürmüştür. Şöyle ki Müfettiş Muavini Ergün Kayacan PÇ. Turan Erenköylünün Sanıkla suç ortağı olduğunu söylemiştir. Gerçekte PÇ. Turan Erenkö-ylünün aleyhine de Eleninin evinden bir kilim çaldığı için tahkikat başlattığı ve bir buçuk ay akdar görevden durdurulduktan sonra görevine döndüğü anlaşılmaktadır. PÇ. Turan Erenköylü aldığı kilimi Eleniden satın aldığını ve bu kilim için Eleniye öllümünd-en önce 50 Kıbrıs Lirası ödediğini iddia ederek tahkikattan kurtulmuştur. İşin ilginç yanı PÇ. Turan Erenköylü kilimi nasıl aldığı konusunda Ağır Ceza Mahkemesinde çelişkili şahadet vermiştir. Yani PÇ. Turan Erenköylü alelâde bir yanık olmayıp bu meselede-n hayli rahatsız olan bir kişidir. Ağır Ceza Mahkemesinin böyle bir tanığın şahadetini şüpheyle karşılamasından daha doğal birşey olamazdı.

İstinaf Mahkemesi genellikle İlk Mahkemelerin tanıkların şahadetine verdiği değere müdahale etmez. Çünkü İlk Mahke-meler tanıkların şahadetini değerlendirmede İstinaf Mahkemesinden daha avantajlı durumdadır. kaldı ki bu davada Ağır Ceza Mahkemesinin Müfettiş Muavini Ergün kayacan tarafından suç ortağı olduğu belirtilen ve aynı suçtan tahkikata uğramış ve ytanık olarak -şahadet verirken kendi suçluluğu ile ilgili çelişkili şahadet vermeye devam etmiş bir tanığa inanmaması normaldi.

Ağır Ceza Mahkemesi Sanığın eşyaları nasıl aldığı hussuunda verdiği şahadete önem vermiştir. Sanığın bu konudaki şahadetinin bir ölçüde dest-eklendiğini söylemek de mümkündür. Sanığın sözünü ettiği Osman Kaba İngiltereye gittiğinden Mahkemeye celbi mümkün olmamıştır. Fakat Sanıkla komşu olan Hristalleni Vasiliu isimli bir kadın bir gece Sanığın bir başka kişi ile kutuları evine taşıdığını gördü-ğünü söylemiştir. Bu tanığın şahadetinden kutuları eve taşıyan diğer kişinin Osman Kaba olduğu ve Sanığın iddiasının doğru olma olasılığı bulunduğu ortaya çıkmıştır. Hristalleni Vasiliunun şahadetinin Sanığın iddialarını bir ölçüde desteklediği söylenebili-r.

PÇ. Turan Erenköylünün Sanığı suça bağlayan şahadeti çürütüldükten sonra Sanık aleyhine tek delil "aldığımız eşyaları aynen iade ettik" sözleri kalmaktadır. Bu sözlerin de tek başına fazla bir anlamı olduğu söylenemez. Çünkü Sanık da Mahkemede eşyaları- Osman Kabadan aldığını sonra iade ettiğini iddia etmiştir. Bu sözlerde Sanığın iddiaları ile çelişen bir yön yoktur.

Yukarıdaki nedenlerle Ağır Ceza Mahkemesinin Sanığı beraat ettirmekle hata yapmadığı görüşündeyiz. Bu nedenle istinaf reddolunur.


(N.- Ergin Salâhi) (Aziz Altay) (Taner Erginel)
Yargıç Yargıç Yargıç

8 Mart 1991


-


-4-



-


Full & Egal Universal Law Academy