Yargıtay Büyük Genel Kurulu 2016/4 Esas 2018/1 Karar
Karar Dilini Çevir:
Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 2016/ 4
Karar No: 2018 / 1
Karar Tarihi: 16.02.2018


(2004 S. K. m. 16, 17, 59, 67, 69, 78, 100, 101, 106, 107, 111, 112, 113, 110, 123, 129, 140, 141, 142, 142/A) (2797 S. K. m. 16) (İcra ve İflas Kanunu Yönetmeliği m. 6) (19. HD. 01.03.2007 T. 2006/11709 E. 2007/1957 K.) (19. HD. 24.03.2010 T. 2009/9534 E. 2010/3280 K.) (23. HD. 05.11.2012 T. 2012/4479 E. 2012/6395 K.) (23. HD. 26.03.2012 T. 2012/1020 E. 2012/2296 K.) (12. HD. 14.04.2014 T. 2014/7949 E. 2014/10801 K.)

 

I. GİRİŞ

 

A. İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KONUSUNDAKİ BAŞVURU

 

23. Hukuk Dairesi Tetkik Hâkimi iken hâlen Hukuk Genel Kurulu Tetkik Hâkimliği görevini sürdüren Dr. C.F.K. 30/10/2014 tarihli dilekçesi ile, alacaklının satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde, yasal sürenin geçmesiyle özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşüp düşmeyeceği konusunda 12. Hukuk Dairesi, 19. Hukuk Dairesi, 23. Hukuk Dairesi ve Hukuk Genel Kurulu kararları arasında görüş aykırılığı olduğunu ileri sürerek, bu aykırılığın içtihatların birleştirilmesi yoluyla giderilmesini talep etmiştir.

 

B. YARGITAY BİRİNCİ BAŞKANLIK KURULUNUN KARARI VE İÇTİHATI

 

BİRLEŞTİRMENİN KONUSU

 

Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 21/11/2016 tarih ve 338 sayılı kararı ile, “Alacaklının satış talebinin icra müdürünce reddine ilişkin kararın şikâyet yolu ile ortadan kaldırılmaması hâlinde yasal sürenin geçmesiyle özellikle sıra cetveline esas alınacak haczin düşüp düşmeyeceği” hususunda farklı kararların bulunduğu belirtilerek içtihatların birleştirilmesi talebi nedeniyle raportör üye olarak Yargıtay Sekizinci Hukuk Dairesi Üyesi Nazmiye Beyazıtoğlu Kuşçuoğlu görevlendirilmiştir.

 

C. GÖRÜŞ AYKIRILIĞININ GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLAR

 

Hukuk Genel Kurulunun 13/10/2010 gün ve 2010/45 Esas -140 Karar, 17/10/2012 gün ve 2012/507 Esas - 722 Karar, 19. Hukuk Dairesinin 01/03/2007 gün ve 2006/11709 Esas, 2007/1957 Karar, 05/06/2008 gün ve 2008/4756 Esas - 6197 Karar, 24/03/2010 gün 2009/9534 Esas - 2010/3280 Karar,

 

23. Hukuk Dairesinin 05/11/2012 gün ve 2012/4479 Esas - 6395 Karar, 17/12/2012 gün ve 2012/5668 Esas - 7413 Karar, 03/10/2011 gün ve 2011/829 Esas - 781 Karar, 26/03/2012 gün ve 2012/1020 Esas - 2296 Karar, 11/06/2013 gün ve 2013/3200 Esas - 3972 Karar, 30/09/2013 gün ve 2013/4685 Esas -5861 Karar,

 

12. Hukuk Dairesinin 12/12/2013 gün ve 2013/32468 Esas - 39698 Karar, 14/04/2014 gün ve 2014/7949 Esas-10801 Karar

 

D. GÖRÜŞ AYKIRILIĞININ GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU KARARLARDA BELİRTİLEN GÖRÜŞLERİN ÖZETLERİ

 

1 - Şikâyet başvurusunda bulunulmaması hâlinde satış talebinin geçersiz olacağı ve haczin düşeceğine yönelik görüşün dayandığı esaslar

 

12. Hukuk Dairesi önceleri verdiği kararlarında, 19. Hukuk Dairesi sıra cetveline ilişkin verilen kararların teniyiz incelemesini yaptığı dönemde verdiği kararlarında, Hukuk Genel Kurulunun 19. Hukuk Dairesinin görüşünü benimsediği kararlarında ve 23. Hukuk Dairesi bir kısım kararlarında; alacaklının avans yatırmak suretiyle yaptığı satış talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine bu karara karşı şikâyet başvurusu bulunmadığından, satışın reddine ilişkin icra müdürlüğü kararının kesinleşmesi nedeniyle geçerli bir satış talebinin varlığından söz edilemeyeceği, şikâyet yoluna gitmeyen ilgilinin kanuna uygun verilmeyen kararı kabul ettiğinin varsayılması gerektiği belirtilmiştir.

 

2- Şikâyet başvurusunda bulunulmamasının satış talebinin varlığını etkilemeyeceği ve haczin düşmeyeceğine yönelik görüşün dayandığı esaslar

 

12. Hukuk Dairesi sonraki ve hâlen verdiği kararlarında, 23. Hukuk Dairesi bir kısım ve hâlen verdiği kararlarında, İİK'nın 106. maddesi ile alacaklının takibi sürüncemede bırakmamasının amaçlandığı, bu amaca uygun olarak alacaklı tarafından satış talebinde bulunularak avans yatırıldığından, alacaklının kanuni gerekleri yerine getirdiği ve haczin ayakta olduğunun kabulü gerektiği,

 

İcra müdürünün satışın yapılamayacağının tespiti mahiyetinde kabul edilmesi gereken ret kararının, satışın istenmemiş sayılması sonucunu doğurması ve bu bağlamda haczin düştüğünün kabulünün hakkın özüne zarar vereceği,

 

İcra ve İflas Kanunu'nda süresinde satış istendikten sonra haczi ve satışı düşüren sebepler öngörülmemiş, sadece aynı Kanun'un 129/son maddesinde ikinci ihalede alıcı çıkmazsa satışın düşeceğinin düzenlendiği, İİK'nın 106 ve 110. madde hükümleri alacaklının takibi sürüncemede bırakmaması amacıyla getirilmiş olup, alacaklı tarafından süresi içinde satış istenip avansın yatırılmasından sonra bir daha satış istenmesine gerek olmadan haczin ve satışın ayakta olduğunun kabulü gerektiği, satışın aynı iki yıl içinde yapılmasının zorunlu olduğu, aksi hâlde haczin düşeceği yönünde yasada bir hüküm bulunmadığı, alacaklıya yüklenen görevin, süresinde satış isteyerek avansı yatırmak olduğu,

 

İcra Müdürlüğünce satış talebinin reddi kararının alacaklının yasa ile doğan hakkının özünü ortadan kaldıran bir karar olması nedeniyle, süresiz şikâyete tabi olan bu karara yönelik şikâyetin sıra cetveline ilişkin dava ile icra mahkemesi önüne getirildiğinin kabulü gerektiği, anılan ret kararının bu durumda takip hukuku yönünden kesinleştiği sonucuna varılamayacağı,

 

Bir hakkın yerine getirilmemesi veya sebepsiz sürüncemede bırakılması ve kamu düzenine aykırı olan işlemlere karşı yapılacak şikâyetlerin süresiz olduğu, icra müdürünün işleminin sıra cetveline ilişkin davada savunma yolu ile ayrıca ileri sürülmesine göre, bu davada ele alınıp değerlendirilmesi gerektiği, süresiz şikâyet hakkına sahip olan şikâyet olunanın, aleyhindeki bu karara karşı İİK'nın 16. maddesine göre süreli şikâyet yoluna gitmeyerek, icra müdürünün kararını iptal ettirmemiş olmasının, hakkın özü olan İİK'nın 59, 106 ve 110. maddelerine uygun olarak süresinde yaptığı satış talebinin, ona sağladığı hukuki sonuçlan ortadan kaldırdığı sonucuna varılamayacağı,

 

İİK'nın 106. maddesi uyarınca iki yıl içinde satış talebinde bulunan ve 59. maddesi uyarınca masrafını yatıran şikâyet olunanın, kendisine yüklenen işlemleri yerine getirdiğinden, haczinin ayakta olduğunun kabulü gerektiği, icra müdürünün satış talebinin reddi kararına karşı süreli şikâyet yoluna başvurulmadığı gerekçesiyle haczin düştüğü sonucuna varılmasının, anılan yasal düzenlemeler ve hakkaniyetle bağdaşmayacağı, belirtilmiştir.

 

II. ÖN SORUN

 

İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulundaki görüşmeler sırasında, esasa ilişkin görüşmeye geçilmeden önce sıra cetveline ilişkin kararların temyiz incelemesini yapmakta olan 23. Hukuk Dairesinin şikâyet başvurusunda bulunulmaması hâlinde, satış talebinin varlığını koruyacağı, haczin düşmeyeceğine yönelik son dönemde ve hâlen istikrarlı olarak kararlar verdiğinden, içtihatların birleştirilmesine gerek olup olmadığı hususu ön sorun olarak gündeme getirilmiştir.

 

Ön soruna ilişkin yapılan değerlendirmede dairelerin ve Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin farklı kararlarının bulunduğu, Yargıtay Kanunu’nun 16/1. maddesinin 5. bendine göre içtihatların birleştirilmesi gerektiğine oy çokluğu ile karar verilmiştir.

 

III. KONUYA İLİŞKİN YASAL DÜZENLEMELER

 

İCRA VE İFLAS KANUNU

 

Şikâyet ve şartlar:

 

MADDE 16- (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.) Kanunun hâllini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere İcra ve İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikâyet olunabilir. Şikayet bu muamelelerin öğrenildiği tarihten yedi gün içinde yapılır. Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürünemede bırakılmasından dolayı her zaman şikâyet olunabilir.

 

Şikayet üzerine yapılacak muameleler:

 

MADDE 17 - Şikâyet icra mahkemesince, kabul edilirse şikâyet olunan muamele ya bozulur, ya da düzeltilir.

 

Memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunur.

 

Takip masrafları:

 

MADDE 59 - (Değişik: 6/6/1985 - 3222/4 md.) Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder.

 

Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarım alabilir.

 

Talep için müddetler:

MADDE 106 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.) (Değişik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/21 md.) Alacaklı, haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir.

 

Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı taşınır hükmündedir.

 

Haczin kalkması:

 

MADDE 110 - (Değişik: 2/7/2012-6352/22 md.) Bir malın satılması kanuni müddet içinde İstenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider on beş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar. Hacizli malın satılması yönündeki talep bir defa geri alınabilir. Haczedilen resmi sicile kayıtlı malların, icra dairesiyle yapılacak yazışmalar sonucunda haczinin kalktığının tespit edilmesi hâlinde, sicili tutan idare tarafından haciz şerhi terkin edilir ve işlem ilgili icra dairesine bildirilir.

 

Birinci fıkra gereğince haczin kalkmasına sebebiyet veren alacaklı o mala yönelik olarak, haczin konulması ve muhafazası gibi tüm giderlerden sorumlu olur.

 

İhale:

 

MADDE 129 - (Değişik: 2/7/2012-6352/31 md.) Birinci ve ikinci ihale icra memuru tarafından, ilanda belirlenen yer, gün ve saatte, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif üzerinden başlatılır. Taşınmaz üç defa bağırıldıktan sonra, elektronik ortamda verilen en yüksek teklif de değerlendirilerek, en çok artırana ihale edilir. Şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan diğer alacaklar o malla temin edilmişse bu suretle rüçhanı olan alacakların mecmuundan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını aşması gerekir.

 

Birinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı miktara ulaşılmazsa satış icra memuru tarafından geri bırakılır.

 

İkinci ihalede, alıcı çıkmazsa veya bu maddede yazılı şartlar gerçekleşmezse satış talebi düşer.

 

Sıra cetveli:

 

MADDE 140 - Satış tutarı bütün alacaklıların alacağını tamamen ödemeye yetmezse icra dairesi alacaklıların bir sıra cetvelini yapar.

 

Alacaklılar 206 ncı madde mucibince iflas halinde hangi sıraya girmeleri lazım geliyorsa o sıraya kabul olunurlar.

 

Bununla beraber ilk üç sıraya kayıt için muteber olan tarih haciz talebi tarihidir.

 

Cetvel suretlerinin tebliği:

 

MADDE 141 - Sıra cetvelinin birer sureti icra dairesi tarafından alakadarlara tebliğ edilir.

 

Cetvele itiraz:

MADDE 142 - (Değişik: 3/7/1940 - 3890/1 md.) Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel mündericatına itiraz edebilir.

 

Dava basit yargılama usulüyle görülür.

 

İtiraz alacağın esas ve miktarına taallûk etmeyip yalnız sıraya dairse şikâyet yoluyla icra mahkemesine arzolunur.

 

Teminat karşılığı ödeme:

 

MADDE 142/a- (Ek: 17/7/2003-4949/39 md.) Sıra cetveline karşı 142 nci madde uyarınca şikâyet veya itiraz yapılmışsa, tebligatı alan ve sıra cetvelinde hak sahibi görünen her alacaklı, bir bankanın kesin teminat mektubunu dosyaca ibraz ederek payına düşen meblâğı tahsil edebilir. 36 ncı maddenin ikinci fıkrası burada da uygulanır.

 

Teminat mektubunda, alacaklının dosyadan tahsil ettiği meblâğ ile bu meblâğın kısmen veya tamamen icra dosyasına iadesinin gerekmesi hâlinde iade tarihine kadar geçecek süreye ait olan faizin, icra dairesinin ilk yazılı talebi üzerine dosyaya ödenmesi taahhüt edilmelidir. Bu esaslar dahilinde teminat mektubuyla garanti edilecek miktar icra dairesince belirlenir.

 

IV. GEREKÇE

 

Aynı mal için, birden fazla haciz konulması hâlinde hacze iştirak söz konusu olur.

 

Hacze takipli iştirak (İİK m. 100) olabileceği gibi, yasada belirtilen nedenlerin varlığı hâlinde takipsiz iştirak de mümkündür (İİK m.101).

 

Takipli iştirak için borçlu aleyhine bir icra takibinin yapılması ve haciz isteme yetkisinin gelmiş olması gerekir. Hacze iştirak, satılan malın bedeli icra veznesine girinceye kadar istenebilir. İcra Müdürü hacze iştirak talebinde bulunanın haciz isteme yetkisinin gelip gelmediğini inceler. Haciz isteme yetkisi gelmiş ise, İİK’nın 100. maddesindeki koşulların varlığı hâlinde talebi kabul eder.

 

Haciz istemek hakkı, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren bir sene geçmekle düşer. İtiraz veya dava hâlinde (İİK m.67-69) bunların vukuundan, hükmün kesinleşmesine kadar veya alacaklıyla borçlunun icra dairesinde taksit sözleşmeleri (İİK m.111) yapmaları hâlinde taksit sözleşmesinin ihlaline kadar geçen zaman hesaba katılmaz (İİK m.78/2).

 

Haciz talebi kanuni müddeti içinde yapılmaz veya geri alındıktan sonra bu müddet içinde yenilenmezse dosya işlemden kaldırılır (İİK m.78/4). Bu durumda sadece takip dosyası işlemden kaldırılır, takip düşmez. Yenileme talebi üzerine alacaklı aynı takip dosyası üzerinden yeniden haciz isteyebilir.

 

Alacaklı bir yıllık süre içinde haciz talebinde bulunmuşsa, bu süre içinde haciz uygulanmamış olsa da takip dosyası işlemden kaldırılmaz.

 

Hacze takipsiz iştirakin koşulları İİK’nın 101. maddesinde gösterilmiştir. Hacizli malın satış bedeli icra veznesine girinceye kadar icra müdürlüğünden talepte bulunulabilir. İtiraz edilirse hacze iştirak talebi geçici olarak kabul edilir. İtiraz hâlinde talep sahibinin itiraz edene dava açması gerekir. Dava lehe sonuçlanırsa geçici katılma kesin katılmaya dönüşür.

 

İçtihadı birleştirme konusunun netleştirilebilmesi için haczin hangi hâllerde düşeceğinin açıklığa kavuşturulması gerekir.

 

Hacizli malın satılmasını alacaklı (İİK m.107) veya borçlu (İİK m.113) isteyebilir.

 

Alacaklı haczedilen mal taşınır ise hacizden itibaren altı ay, taşınmaz ise hacizden itibaren bir yıl içinde satılmasını isteyebilir. Borçlunun üçüncü şahıslardaki alacağı taşınır hükmündedir. Para alacağında, paranın satılarak paraya çevrilmesi söz konusu olamayacağından, hacizden itibaren altı ay içinde haczedilen paranın icra dosyasına celbinin istenmesi gerekir. Aksi hâlde haciz düşer.

 

Alacaklının süresinde satış istememesi nedeniyle haciz düşer. Bu husus kamu düzenini ilgilendirir ve resen gözetilir. Buna rağmen hacizli malın satılması düşmüş olan hacze geçerlilik kazandırmaz.

 

Satış isteme süresi kesin haciz tarihinden başlar. Bu konuda kaydi haciz ile fiili haciz arasında bir fark yoktur.

 

Satış talebinde bulunan alacaklının satış giderlerini peşin yatırması gerekir (İİK m.59). Süresi içinde satış istenmesine rağmen avanslar süresinde yatırılmazsa süresinde satış istenmemiş sayılır ve haciz düşer.

 

Bir malın satılması kanuni müddeti içinde istenmez veya gerekli avans on beş gün içinde depo edilmezse veya tale

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.