Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1944/ 8
Karar No: 1945 / 14
Karar Tarihi: 07.11.1945
(743 S. K. m. 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52) (818 S. K. m. 520) (6762 S. K. m. 485, 502, 1473) (1163 S. K. m. 98, 99, 100)
Kooperatif nevine dahil bulunan şirketlerin ticaret şirketlerinden madut bulunup bulunmadığı hakkında Yargıtay Ticaret Dairesinin yerleşmiş içtihadı ile Dördüncü Hukuk Dairesinin 17.7.942 tarih ve 2796/2061 sayılı ilamı arasında hasıl olan aykırılığın halli Yargıtay Ticaret Dairesi Başkanlığının 18.2.944 gün ve 27 sayılı tezkereleriyle istenilmesine mebni aykırılığın konusunu teşkil eden ilamlar çoğaltılarak Genel Kurul Üyelerine dağıtılmıştı.
Müzakere için tayin olunan 24.10.945 Çarşamba günü saat 9,30 da toplanan Genel Kurul Birinci Başkan Halil Özyörük'ün başkanlığı altında müzakereye başlıyarak ihtilafın esasını teşkil eden noktalar hulasaten Birinci Başkan tarafından izah edildikten ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra 9 muhalif oya karşı kırk iki oyla tevhidi içtihada mahal olduğuna karar verilmekle esas hakkında söz alan:
Ticaret Dairesi Başkanı F. Hulusi Demirelli: Biz kooperatif şirkete konusu ticari ise ticari şirkettir diyoruz. Dördüncü Hukuk Dairesi aliyesi ise her kooperatif ticaret şirketidir kanaatında bulunuyor. Gerçi bazı yapı kooperatifleri ticaret şirketi sayılırsa da hepsi böyle değildir. Kooperatifin ticaret sicilline kaydedilmiş olması ticaret şirketi olarak addedilmesi için kafi değildir. Zaten bunların ticaret odalarına kaydedilmeleri de yanlış bir muameledir. Adi bir kooperatif hakkında Ticaret Kanununun bunlara ait hükümleri kıyasen tatbik olunabilir. Bunlar temettü vergisi vermezler, iflas etmezler. Yaptıkları gayrimenkul işidir. Eğer bir müteahhitle aralarında bir dava çıkacak olursa bundan dolayı tabii ticaret mahkemesine gideceklerdir. Fakat azalariyle aralarında çıkan davadan dolayı adi mahkemelere gitmeleri icap eder. Nizamnameleri okunduğu takdirde orada ticari maksada ait bir kayıt bulunamayacaktır zannederim.
Dördüncü Hukuk Dairesi, Başkanı F. Bozer: Küçük evler yapı kooperatifinin ticari şirketlerden olup olmadığı hakkında dairemizle Yüksek Ticaret Dairesi kararları arasında ihtilaf hasıl olmuştur. Ticaret Kanunun 121. maddesinde, ticaret şirketlerinin nelerden ibaret olduğu gösterilmiştir. Bu maddeye göre ticaret şirketleri kollektif, komandit, limitet, anonim ve kooperatif nevilerine ayrılmıştır. Maddenin ıtlakına göre kooperatif şirketlerinin maksadı teşkili ve yaptıkları işin nevi ve mahiyeti nazara alınmayarak ticari sayılmaları lazım gelir. Fakat zirai ihtiyaç ve muameleleri yapmak maksadiyle kurulmuş olan kooperatifin medeni şirketlerden olduğuna Yüksek Kurulunuzca karar verilmişti. Bu kararla bağlı olduğumuz takdirde dahi küçük evler yapı kooperatifi teşkil maksadına göre de ticari şirketlerden sayılmak lazım gelir. Çünkü 24/Haziran/937 tarihli mukavelenin birinci maddesinde, arsa satın alarak müteahhit marifetiyle bina yapmak ve gayrimenkullere tasarruf ve istikraz akdetmek üzere mahdut mesuliyetli bir yapı kooperatifi kurulduğu ve elli beş, altmış iki, altmış üç ve altmış beşinci maddelerinde de, esas mukavelede tadilat için çağrılacak umumi heyetin içtimaında Ticaret Kanununun 386. maddesindeki muayyen şartlar ve ekseriyet nisabı aranacağı ve müddeti bittiğinde ticaret kanununun sözü geçen maddesindeki muayyen şartlar ve ekseriyet nisabı aranacağı ve müddeti bittiğinde Ticaret Kanunun sözü geçen maddesindeki merasime riayet şartiyle temdit olunabileceği ve şirketin kazancı ve yedek akçesi gibi mevcut paraları ve paraya çevrilecek diğer bütün malları ile eşyasının ortaklara mütesaviyen dağıtılacağı ve şirket acze düşerse Ticaret Kanunu hükümlerine göre feshedileceği açıkça gösterilmiştir. Bu sebeplere binaen yapı kooperatifi ile ortakları arasında çıkan anlaşmazlığın ticaret mahkemelerinde tetkik ve halledilmesi lazım geleceği fikrindeyim.
Y. Kemal Arslansan: Kooperatif şirketlerini mevzuları bakımından ticari veya adi surette bir tasnife tabi tutmak mı veyahut mutlak surette ticari saymak mı icap edeceği hususu dairemizce de tartışma konusu olamaktadır. Ticaret Kanununun 121. maddesinde kooperatif şirketleri ticari şirketler arasında, gösterilmiş olmasına göre hükmi şahsiyeti haiz olan kooperatif şirketlerinin mutlak surette ticari saymak kanun hükmü icabından olduğu hakkında ekalliyette kalan görüş ve düşünüşün dayandığı mucip sebeplerini izah etmeyi ve kooperatif şirketleri hakkında toplu bir malumat vermeyi meselenin aydınlanması bakımından lüzumlu ve faydalı görüyorum.
İngiltere'de 1844 yılında mahdut bazı işçiler tarafından ihtiyaçlarını en ucuz bir surette temin ve tedarik eylemek gayesiyle kurulan ve umulan sonuçların elde edildiği görülmesi üzerine tedricen inkişaf ederek bugünkü mütekamil duruma gelen kooperatif şirketleri bir çok ileri memleketlere de kurulmuş ve ortaklarını ve içinde kuruldukları yerlerin iktisadiyatına büyük yararlıkları dokunmuştur.
Her türlü kooperatif şirketleri diğer ticari şirketlerde olduğu gibi esas gayesi ortaklarına kar temin ve tevzii olmayıp ortakların meslek, sanat ve maişetlerine ait ihtiyaçlarını elbirliğiyle ve karşılıklı muavenet esasları dairesinde temin ve tedarik etmek düşüncesiyle kurulur ve bu gayenin elde edilmesine ve tahakkuk ettirilmesine çalışılır. Ancak kooperatif şirketleri içtimai ve iktisadi gayelerini tahakkuk ettirebilmek için mali ve ticari işlemlerde bulunurlar.
Ticaret Kanununun yirmi birinci maddesinin akidin sıfat ve niyeti gözönünde tutulmayarak mutlak surette ticari saydığı işler arasında sekizinci fıkrada ticari şirketlerde sayılmış ve 121. maddesinde kooperatif şirketleri ticari şirketler arasında gösterilmiş olmasına göre kooperatif şirketler kanunumuzda ticari telakki olunmuş olmakla beraber 122. madde gereğince hükmi şahsiyet haiz olan kooperatif şirketlerinin Ticaret Kanununun ikinci babı nın altıncı faslının birinci kısmı hükümlerine göre sözleşmelerinin Ticaret Bakanlığınca incelendikten sonra Bakanlar Kurulunca teşkiline mezuniyet verilmesi ve ticaret siciline kayıt olunmalı ve defter tutmak ve defterin şirket merkezinin bağlı bulunduğu ticaret mahkemesine tasdik ettirilmesi gibi kayıt ve şartlarda bir nevi şirketleri Ticaret Kanunumuzun ticari, saydığını teyit eder açık delillerdir.
İhtilaf konusu olan küçük yapı kooperatifi şirketi de yukarıda arzeylediğim mucip sebeplere göre ticaridir. Bu nevi şirketler mali ve ticari işlemlerde bulunmadan içtimai ve iktisadi gayelerini tahakkuk ettirmeye imkan elvermez. Yapı kooperatif şirketi de mali ve ticari işlemlerde bulunarak gayesini tahakkuk ettirmeye çalışmaktadır. Kaldı ki Ticaret Kanunumuzun yirminci maddesi gereğince inşaat iltizam ve tekabbülü ticaridir. Kooperatif şirketlerinin ortaklarına karşı bedeli uzun vadeli tahsillerle ödenmek üzere ihtiyaçları teminen ev ve işyeri inşası taahhüdünde bulunmaları da ticaridir. Ticaret Kanununun 517. maddesi adi şirketten bahistir. İş bu maddenin ihtilafı konusu ile bir ilgisi yoktur. Kooperatif şirketlerinin iflas hükümlerine tabi olup olamayacağı keyfiyeti İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre çözülmek lazımdır. Kooperatif şirketlerini adi ve ticari olarak bir tasnife tabi tutmaya Ticaret Kanunu hükümleri müsait olmayıp kanunumuz mutlak surette ticari saymaktadır.
Ticaret Dairesi Başkanı F. Hulusi Demirelli: Sayın Bay Kemal Arslansan'ın okumuş oldukları parçalar tezlerim ispata kafi değildir. Ticaret Kanununun yirminci maddesinden bahsederek inşaat işleri alelıtlak ticaridir dediler. İnşaatın başka bir şahsa karşı iltizamı ticaridir. Bundan başka ticaret şirketi teşkili ticari bir muameledir dediler. Fakat 120. madde ticaret şirketi bir veya bir çok muamelei ticariye ile iştigal etmek için kurulur diyor. İktisadi gaye ticari gaye demek değildir. Ve bu tabirler müteradif değildirler. Aralarında umum-husus münasebeti vardır. İsviçre'de şu ticaret bu hukuk meselesidir diye mahkemeler arasında bir vazife ihtilafı doğması ihtimali yoktur. Zira orada ayrı bir ticaret mahkemesi mevcut değildir. Binaenaleyh bu konuda İsviçre'den başka yerlerin mevzuatına bakmak icap eder. Her iktisadi iş ticari değildir demiştim. İstihlak kooperatifi ticari iş görür; fakat yapı kooperatifi gayrimenkul işiyle uğraşır ki bu ticari olamaz. Kooperatif arsa alıp satmamakta, arsa üstüne ev yapmaktadır. Yüksek Kurulunuz zirai kredi kooperatiflerini adi addetmişti. Fakat o zaman zirai satış kooperatifi ticaridir denilmişti. Çünkü üçüncü şahıslara alış veriş yapmaktadır. Nizamnamesinde ticari gayeden bahseden kooperatif elbette ticari olacaktır. Fakat yapı kooperatiflerinde böyle bir gaye mevcut değildir.
Yüksek Dördüncü Hukuk Dairesi her kooperatifin ticaret şirketi olarak kabul ediyor. Ticaret Kanununun 121. maddesi ticaret şirketlerinin nevilerini sayar; fakat bu her kooperatif ticaret şirketidir demek değildir.
Y. Kemal Arslansan: İktisadi ve ticari mevzuları katiyyen birbirine karıştırmadım. Yalnız kooperatif şirketlerinin içtimai ve iktisadi gayelerini tahakkuk ettirebilmek için ticari mali işlemde bulunmak zaruridir. Mali ve ticari işlemde bulunmadan bu nevi şirketlerin gayelerini bu suretle tahakkuk ettirmeye imkan olmadığını belirtmeye çalıştım. Ticaret Kanununun yirmi bir ve 121. maddelerine göre kooperatif şirketlerinin mutlak surette ticari olduğu hakkındaki görüş ve düşünüşümü, Ankara Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Profesörü Ernest Hirşin eserlerine de dayanarak izaha çalıştım. Bu maruzatıma ilaveten yapı kooperatifi şirketlerinin ortaklarını ihtiyaçları için ev ve iş yeri yapmayı tekabbül ve iltizam etmemeleri de Ticaret Kanununun yirminci maddesi şumulüne giren ticari bir taahhüttür dedim. Çünkü yapı kooperatif şirketleri ortaklarının Ticaret Kanununun 484. maddesi gereğince en yukarı olarak koyacakları 500 liralık hisseye mukabil yirmi bir liralık bir ev ve sair bina yapıp teslim etmeleri imkanı maddeten yoktur. Şirketin hükmi şahsiyeti gayeyi elde edebilecek miktarda sermaye temin ve tedarik ederek bedeli mukassatan ödenmek ve ödenince ye kadar ipotek gösterilmek suretiyle ortaklarına ev ve sair bina yapmayı deruhte eylemleri inşaat tekabbül ve iltizamı mefhumuna giren ticari bir taahhütten başka bir suretle tavsif edilemez. Bu suretle her bakımdan yapı kooperatif şirketleri ve işlemler ticaridir.
Ticaret Dairesi Başkanı F. Hulusi Demirelli: Görüyorum ki; Sayın Bay Abdullah Aytemiz de Bay Kemal Arslansan gibi düşünüyor. Ticaret Kanununun 121. maddesi 120. maddesinden ayrılamaz. Ticaret Kanunu elbette ticaret şirketlerini ihtiva edecektir. Fakat ancak ticari muameleler yapan şirket ticaret şirketidir. Mezkur madde şirketi ticari farzettikten sonra envaını sayıyor. Her Kooperatif ticaret şirketidir demek değildir bu. Kooperatifin Ziraat Bankasının murakabesine tabi olması onun bir şubesi olarak addini icap ettirmez. Ziraat Bankasının tekaüt sandığı ticari midir? Hayır. Defter tutma mecburiyeti de adi muamele ile uğraşan bir kooperatife ticari vasfını veremez. Hiç bir kanunumuzda kooperatifler ticaret şirketleridir yolunda bir sarahat mevcut değildir. Yapı kooperatiflerinde inşaat tekabbul ve iltizamı yoktur. Azasına ev yapacaktır; fakat yapmazsa azaya tazminat mı verecektir? Hayır.
İkinci Hukuk Dairesi Başkanı H. Berki: Sayın Bay Fuat Hulusi Demirelli'nin kuvvetli bir delilleri var: Ticaret şirketleri ticaretle uğraşır ve kanunda da ticaret şirketlerinin nevileri gösterilmiştir. Kısım maksumda muhakkak surette dahil bulunmalıdır. Sayın Bay Abdullah Aytemiz ve Kemal Arslansan bu noktaya dokunmadılar; Şemsettin Temizer ise bu tarif eksiktir dediler. Kanunda noksan tarif olamaz. Ticaretle uğraşmayan bir şirket ticaret şirketi değildir. Kanunda kooperatif mutlak surette ticaret şirketidir diye bir sarahat mevcut olmadıkça bunlara ticaret şirket denilemez. Bir şirketin defter tutacağının, ticaret sicilline kaydedileceğinin tasrih edilmiş olması onun ticaret şirketi olmasını icap ettirmez.
Birinci Hukuk Dairesi Başkanı Ş. Temizer: Kanunda bir sarahat istediler. Borçlar Kanununa göre bir şirket ticaret kanunundaki şirket vasıflarını haiz değilse Borçlar Kanununa girer. Bu bir sarahattir. Kooperatiflerin Borçlar Kanununa gireceği hakkında bir sarahat mevcut değildir. Kooperatif bir küldür. Uğraştığı muameleler adiyse Borçlar Kanununa, ticari ise ticaret kanununa tabi olur yolunda bir tecezzi mümkün müdür?
Ticaret Dairesi Başkanı F. Hulusi Demirelli: Galiba ben sarahat denilen mefhumu kaybettim. Borçlar Kanununun 520. maddesi şöyle der (okudular) Ticaret Kanunu ticaret şirketini ticareti uğraşan şirket olarak tarif eder. Ticaretle uğraşmıyan kooperatif ticari değildir. Geçen günkü bir tevhidi içtihat toplantısında devlet tahvilleri hakkında anonim şirket eshamlarına ait hükümler kıyasen tatbik ettik. İşte kanundaki boşluklar böyle doldurulur. Rica ederim soruyorum: Bugün bazı memleketlerde bulunan cenaze kooperatifleri de ticaret şirketleri midir? Bizi İsviçre yanıltıyor. Halbuki İsviçre'de bir ayırma yoktur. Biz tıpkı devlet tahvileri hakkında yaptığımız gibi burada da kıyas yoluna sapmalıyız ve adi muamelelerle uğraşan kooperatifler hakkında Ticaret Kanununun ticari kooperatifler hakkındaki hükümlerini tatbik etmeliyiz. Fakat bundan dolayı o gibi adi işler için teşkil edilmiş olan kooperatifleri iflasa tabi tutmamalıyız. İcra ve İflas Kanununun 179. maddesinde de kooperatiflerden ticari olanları tahsis ve takyit yolu ile zikredilmiştir. Eğer her kooperatif ticari olsaydı o maddedeki "Ticari" kaydına lüzum görülmezdi.
Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı M. Ülgü: Ticaret Kanununun 120. maddesi bir prensip; koymuştur ki bu bütün maddelere hakim bir prensiptir. Diğer maddeler onun ışığı altında etüt edilmelidir. Orada, bir şirket ticaretle uğraşırsa ticaret şirketidir diyor; aksi halde adi şirkettir, ki madenci birleşip bir kollektif şirket kurduk diyorlar. Bunların muamelesi esas itibariyle gayri ticari olduğu halde şirketlerinin adı kollektiftir diye ortada bir ticaret şirketi vardır mı diyeceğiz?
Birinci Hukuk Dairesi Başkanı Ç. Temizer: Efendim ortada bir anlaşamamazlık var: Ticaret Kanunu ticaret şirketlerinin nevilerini bir maddede saydıktan sonra her birini ayrı ayrı faslı mahsusunda anlatmaktadır. Kooperatif şirketin mevzuunu metni madde yazıyor (okudular). Ben de bir soru sormak isterim: Sanat erbabı tacir midir? Mıhçı bir sanatkardır; bunlar toplanıp bir kooperatif kursalar bu ticaret şirketi olmayacak mı? Sanatkar ticari muamele yapmaz. Ticari sanat diye de bir tabir olur mu efendim?
Ticaret Dairesi Başkanı Fuat Hulusi Demirelli: Memurlar tacir değildir; bir istihlak kooperatifi kurmuşlardır ve burada istihlak zımnında ticaret yapılmaktadır. Azaların bizatihi tacir olmaları icap etmez. Yüksek Kurulunuz ve Ticaret Dairesi zirai istihlak kooperatiflerini ticari addetmişlerdir. Çünkü orada malları ucuzca mutavassıta kaptırmamak için azaların menfaat ve meslekleri icab bir birleşme vardır; yani ticari muamelelerden birini yapmak için kurulmuştur. Zirai kredi kooperatifi ticari değildir. Doktorlar bir istihlak kooperatifi teşkil etseler muamelei ticariye yapması sebebiyle bu da ticari olurdu.
120. madde amm, şamil ve hakim bir prensiptir. Bir muamelei ticariye yapmak için teşekkül eden kooperatif ticaridir. Yapı kooperatiflerinde ise inşaatı iltizam eden müteahhittir, kooperatif değil.
Birinci Başkan: Konumuz dünya ölçüsünde önemli bir meseledir ve bütün hukuki mevzuatla ilgilidir. Kararımız esaslı ve doğru olmalıdır. Tensip ederseniz yüksek kurulumuz için üzerinde biraz daha durmalıdır;
Demeleriyle görüşme gelecek oturuma bırakıldı. 24.10.945
- İkinci oturum: 31.10.945
Söz alan:
Ali Yiğit: Geçen celse müzakeresine başlanan ve bugün de devam eden Yapı Kooperatiflerinin muameleleri adi olduğu hakkındaki kararı veren hakim bendenizim. Bana bu kararı verdirmeye amil olan saiki anlatayım: Ticaret Kanununun ticari şirketlere ait olan faslında kooperatiflerin de mutlak surette ticari olarak vasıflandırıldığı görülüyor. Binaenaleyh ticari şirket addedilmeleri icap eder. Ancak kararıma tekaddüm eden zamanlarda Tevhidi İçtihat Genel Kurulu'nunun Zirai Kooperatifler adi mahiyettedir yolunda bir kararına rastladım. Ziraai Kooperatif adi olunca evsiz kimseleri bir mesken sahibi etmek için teşekkül eden yapı kooperatiflerinin de adi olması icap edeceğine kani oldum. Yapı kooperatiflerinin inşaatlarından azalar haricinde hiç kimse istifade edemez. Memurların da bir kooperatifleri vardır; bir ticarethane açmıştır ve buradan sadece azalar değil herkes alış veriş etmektedir. Yapı kooperatiflerinde ise hariçteki kimselerle böyle bir muamele yapılamamaktadır. Kooperatiflerin muamelatı mutlak olarak ticari addedilirse evvel emirde zirai kooperatifler hakkındaki tevhidi içtihat kararı kaldırılmalıdır kanaatındayım.
Birinci Başkan: Geçen celsede de izah etmiştim. O karar tevhidi içtihat mahiyetinde değil tayini merci mahiyetinde mutlak ekseriyetle verilmiş bir karardır.
Y. Kemal Arslansan: 943 yılında yayınlanan tanınmış Fransız iktisatçılarından "defosse" nin "istihlak kooperatif şirketleri" ünvanlı eserinden ve İsviçre Borçlar Kanununun ticari şirketler ve kıymetli evraka dair kısımlarında 937 tarihli kanun ile yapılan değişikliklerden ihtilaf konusu ile ilgili bulduğu bazı önemli noktaları hakkında yüksek kurulunuza izahat vermeyi münasip görüyorum.
"Defosse" eserinde Fransız mevzuatına göre kooperatif şirketlerini adi ve ticari olarak ikiye ayırıyor, fakat netice olarak kooperatif şirketleri ne bir sermaye ve ne de bir şahıs şirketi olmayıp üçüncü katagori bir şirket olduğunu belirtiyor.
1911 tarihli Borçlar Kanununda ticari şirketler arasında kooperatif şirketleri de gösterilmiş olduğu halde 937 tarihli kanun ile yapılan değişikliklerde faslın başında ticari şirketler ve kooperatif şirketleri demiştir ki bu ayırma ticari şirketlerle kooperatif şirketlerinin ayni mahiyette telakki edilmediğini açıkça göstermektedir.
Hakikat halde kooperatif şirketleri ile şahıs ve sermaye şirketleri arasında tam bir benzerlik yoktur. Bilakis esaslı farklar vardır. Mesela anonim şirketleri aksiyonerlerine koydukları sermaye nisbetinde her hesap yılı nihayetinde faiz ve temettü dağıtmayı gaye ittihaz ederler. Halbuki kooperatif şirketleri ortaklarına koydukları sermaye nispetinde bir temettü değil ancak yaptıkları alış veriş ve muameleler nispetinde yüzdeler üzerinden bir para -Risturnetevzi ederler. Bu suretle Ticaret şirketlerle kooperatif şirketler arasında bariz farklar bulunduğu halde Ticaret Kanunumuz mutlak surette ticari saymıştır.
Yapı kooperatiflerine gelince: Ticaret Bakanlığından buldurduğum statüsünde maksadın elde edilmesi için menkul ve gayrimenkul mallara tasarruf, para istikraz ve ev, iş yerleri inşası veya satın alınması için muktazi her türlü mali ve ticari işlerin görülmesi ve elindeki gayrimenkulleri zikir olunan maksatlar için ipotek suretiyle terhin hususlarında her türlü selahiyeti haiz oldukları gösterilmiş olmasına göre yapı kooperatifi şirketlerinin ticari olduğu açıktır.
Kararın yapı kooperatif şirketlerine hasrı muvafık olacağı düşüncesiyle yüksek 4. Hukuk Dairesinin kararı Ticaret kanunu hükümlerine ve sitatüye uygundur.
Birinci Hukuk Dairesi Başkanı Ş. Temizer; Geçen celsede kooperatif şirket adi midir yoksa ticari midir meselesini kanunumuza göre halletmeye başlamıştım. Ve bence başka bir delil aramaya ihtiyaç yoktur; çünkü kanundaki o tarif kooperatifin mahiyeti kanuniyesini tebellür ettirmektedir demiştim. Muhterem muarızlarım bu maruzatımı pek şayanı kabul görmediler; senedi sarahat yoktur dediler ve 120. maddeye müstenit bulunan itirazları daha da ileri götürdüler. Bu bahis üzerinde durmak isterim; Denildi ki, 120. maddeye göre şirketler ticari muamele yapmak için teşekkül eder ve 121. maddede sayılan şirketlerin ticari olabilmesi için gaye ve mevzularının ticari olması lazımdır. Ve yine denildi ki, gerçi bu maddelerde yekdiğerine aykırılık var gibi görünüyorsa da kanuna hata isnat olamaz.
Maalesef bu kaide bizim kanunlarımız için değildir; kanunlarımızda birbirine aykırı maddeler mevcuttur. Kanunda hata olmaz kaidesi belki de ilahi kanun için doğrudur. Kanunlarımız beşer eseridir ve hatadan salim değildir. Bu arada Ticaret Kanununda da mütebayin hükümler mevcuttur; biz bu aykırılıkları gidermeye mecburuz. İşte şimdi de 120 ve 121. maddeler arasındaki aykırılığı halletmek mecburiyetinde bulunuyoruz. 120. maddeyi: Bir veya bir çok ticari muamele yapmak için teşekkül eden şirketler ticari olduğu gibi aşağıda sayılan şirketler de ticaridir diye anlamaktan başka çare yoktur. Bendenize göre ticaret şirketlerinden kollektif ve komandit şirketlerin muameleleri muhakkak surette ticari olmalıdır Fakat anonim, limitet, kooperatif şirketlerin mevzuunun mutlaka ticari olması esasını kanunumuz kastetmiş değildir. Ticaret Kanununun bu tadadı da hasri değildir. Çünkü bunlardan başka kanunlarımızda hususi şirketler ve evvela adi olup da sonradan ticari olan şirketler de vardır.
Sadede gelelim: Kanun kollektif ve komandit şirketleri şöyle tarif ediyor: (okudular)
Görülüyor ki, bu iki tarifte de "icrayı ticaret kastiyle" tabiri mevcuttur. Halbuki yine ayni kanun, limitet anonim ve kooperatif şirketleri tarif ederken bu kaydı kullanmamaktadır. Kanunumuzun bu noktadaki kastını aramalıdır. Malumu devletleridir ki. Ticaret Kanunumuz kendine mahsus bir tarz ve prensip takip eder. Bazı muamelatı, yapanın maksat ve niyetine bakmaksızın doğrudan doğruya mevaddı ticariyeden addeder ki bunlardan biri de ticaret şirketlerinin teşkilidir. Denildi ki ticari muamele kasti ticari ile yapılır, şayet kastı ticari yoksa o alanda ticari ahkam cari olmaz. Bendenizce bir kere ticari muamele ile tacir sıfatını ve ticari kelimesini ayırmalıdır. Kanunun ticari muamele diye tavsif ettiği şeylerden bazısında ticaret kastı hiç de bulunmıyabilir. Mesela poliçe, çek emre muharrer senet tanzimi gibi. Bundan başka bir kimsenin tenezzüh için bir yat alıp kullanması ticari bir muameledir. Deniz ticareti kanunu bu hususta sarihtir. İmdi hal böyle olunca Ticaret Kanunun birinci ve ikinci maddelerini gözönüne alalım (okudular) Görülüyor ki burada Medeni Kanun ahkamı en geri safa konulmuştur. Çünkü Ticaret Kanununu meydana getirmek için teşekkül eden komisyonun azalan işe başladıkları zaman önlerinde Mecelleyi görüyorlardı ki onun ahkamı ile ticari muameleleri pek telif edemeyeceklerinden bu şekilde harekete mecbur kaldılar. Komisyonun çalışmalarının sonlarına doğru Medeni Kanun çıktı. Bu komisyon muamelatı ticariyeyi bir kitaba almak ve Mecelle'nin taarruzundan kurtarmak için ticarete bir parça irtibatı olan muameleleri de bu kitaba koydu. Onun için bu kitaba ticari muameleler gibi ticari olmıyan muameleler de girdi.
Bu mukaddemeden ve kooperatif şirketin tarifini de gözonüne aldıktan sonra diyebiliriz ki kooperatif ticari veya gayri ticari bir maksatla teşekkül etsin, her iki halde de o ticaret şirketlerindendir. Zaten Ticaret Kanununun prensibi budur. Kanun kollektif ve komandit şirketten gayrisade ticari maksattan bahsetmemektedir. Maahaza kanunda buna ait bulunan ayrıca bir sarahat arzedeceğim: Limitet şirket bir ticari şirkettir. Limitet şirket hakkında 504 maddede şöyle bir sarahat mevcuttur: (okudular). Kanun burada "maksadı teşekkülü ne olursa olsun" demektedir. Bu ne demektir? Bu madde ile, husule gelecek iltibasları bertaraf etmek gayesi güdülmüştür. Bir de (dahi) tabirin dikkat buyrulmasını istirham edeceğim. Görülüyor ki kanun bunların gayesini araştırmadan ticaret şirketi olduklarını kabul etmiş kastı ticari aramamıştır.
Ticaret Dairesi Başkanı Fuat Hulusi Demirelli: yüksek kurulunuzun vereceği kararın memleket için büyük önemi vardır. Geçen celse müzakerenin talik edilmiş olması bu bakımdan çok isabetli olmuştur. Sayın Bay Kemal Aslansan da adi kooperatifler bulunduğunu kabul ediyorlar. Fransız Kanun ve müellifleri şirketleri başka noktai nazardan tasnif ederler. Orada kooperatif hakkında bir kelime yoktur. Zira bunlar ne şahıs, ne mal ve ne de esham şirketleri değildir. Evet bir limitet şirket teşekkül etse ve muameleleri ticari olmasa bile o ticaret şirketidir. Çünkü kanunda bu hususta sarahat vardır. Fransız Kanununda kollektif şirketler için de böyle bir sarahat vardır. Fakat bizim kanunumuzda limited şirket hakkında sarahat olduğu halde kooperatifler hakkında bir sarahat mevcut d