Yargıtay
Dairesi: Büyük Genel Kurulu
Esas No: 1943/ 29
Karar No: 1944 / 15
Karar Tarihi: 26.04.1944
(6762 S. K. m. 3)
Dava: Parasız veyahut da posta idaresine muayyen bir para vermek üzere posta işlerinin naklini taahhüt etmenin ticari mi, yoksa adi muamelelerden mi sayılacağı hususunda Temyiz Ticaret Dairesi'nin 27.11.1942 tarih ve 511/2696 sayılı ve 9.7.1943 tarih ve 2262/1363 sayılı ilamları arasında meydana gelen ihtilafın tevhidi içtihat yoliyle halli zikri geçen daire reisliğinin 17.9.1943 - 2446 sayılı yazısiyle istenilmesine mebni ihtilafın mevzuunu teşkil eden ilamlar teksir olunarak Umumi Heyet azasına tevzi edilmiştir.
Müzakere için tayin olunan 26 Nisan 944 tarihine rastlayan Çarşamba günü saa 9.30 da toplanan Umumi Heyet 1. Reis Halil Özyörük'ün başkanlığı altında müzakereye başlayarak ihtilafın esasını teşkil eden noktalar hülasaten 1. reis tarafından izah edildikten sonra söz alan :
Memduh Ülkü : Posta sürücülüğünü ötedenberi nakliyecilik sayıldığı için ticari muamele sayılır. Artırma Eksiltme Kanunu da postanın meccanen taşınabileceğine dair sarahat vardır. Sürücülerden son zamanlardan üste para vermek suretiyle bu işi kabul edenler zuhur etti. Çünkü vesaiti, telalifi harbiyeden hariç kalıyor, kendisine lastik ve benzin veriliyor ve bir de askerden kurtuluyor. Ticaret Kanunu'nun 887. maddesinde nakliyecilik tarif edilmiştir. Ücretsiz veya üste para vermek suretiyle yapılan bu muamele ticari olamaz.
Şu mülahaza akla gelebilir. (Ticaret Kanunu'nun 21. maddesinin 11. bendi ve 27. maddenin 4. bendini okuduktan sonra gerçi bu maddeler mutlaktır. Karzı ticari bahsinde 22. maddeye göre bir tacir istikrazda bulunur da ne için istikraz ettiği belli değilse sıfatına göre bunu ticari saymak lazımdır. Bu da münakaşayı mucip olmuş ve karzı ticari olmak için mebliği müstakrezenin ticari muamele için alınmış olması kabul olunmuştur. Binaenelayh nakliyecilik de böyle olmak lazımdır. Yani Ticaret Kanunu 887. madde hükmiyle mukayyet olmak icap eder.
Cevap Gücün : Nakliyecilik afaki olarak ticaridir. Karz hadisede misal olamaz. İki türlü nakliyecilik olmadığına göre alan götüren tüccar mı değil mi demeye mahal yoktur. Bir nakliyecinin bir muameleyi meccanen yapması hiç bir zaman bu muamelenin muamelei adiye denmesine cevaz vermez. Nitekim bazı vapurlar rekabet yüzünden meccanen nakliyat yapmışlardır. Bunların bu muameleleri ticari sayılamıyacak mı : Bir lokantanın bir hayır müessesesine tahsisi ettiği varidatı için yaptığı muamele keza böyledir. İlk kararları doğrudur. 2. kararda isabet yoktur.
Şefkati Özkutlu : Ücretsiz dahi olsa kanun kabul ettiğine göre ahlaka münafi olmıyacağı gibi ücretin alelıtlak aktin unsuru olup olmadığı meselesidir. Rekabet dahi bir menfaattır. Posta işleri bir hizmet akti değildir. Bu hadisede aktin tamam olduğundan ittifak vardır. Muayyen bir ücret yok, melhuz bir ücret vardır.
Y.K. Arslansaan : Ticaret Kanunu'nun 21. maddesinin 11. bendinde her nevi nakliyat da ticaret işleri meyanında gösterilmiş ise de bir işin ticari olabilmesi için unsuru asli temettü olmasına göre faslı mahsusta 887 ve Borçlar Kanunu'nun 431. maddesinde işaret olunduğu üzere nakliyatın ücret mukabilinde yapılmış olması lazımdır. Akit sırasında ücret tesbiye olunmıyan hallerde nakliye müteahhidi gördüğü iş mukabilinde bir ücrete müstahak olur. İhtilaf halinde nakliye müteahhidi istihkak ettiği ücreti hükmen alır. Binaenaleyh nakliyat işleri ancak mukabilinde ücret olduğu surette ticari sayılır.
Nakliyat müteahhitlerinin rekabet için ücretsiz ve hatta üzerine bir menfaat temin ederesk iş yaptıkları vakidir. Fakat bunda da hakim olan mülahaza ilerisi için kazanç teminidir. Yoksa gayesiz değildir, esasen olamaz da.
Hadisemizde olduğu gibi bir kimsenin eksiltmeye çıkarılan posta nakliyatını askeri mükellefiyetten kurtulmak, benzin lastik ve saire temin etmek düşüncesiyle arttırma suretiyle deruhte etmesi olağanüstü bir haldir. Ticari usul ve kaidelerine asla uygun olmadığından bir veçhile Ticaret Kanunu'nun şümulüne giremez. Adi bir muamele mahiyetinde kalır.
O. Nuri Köni : Ticaret Kanunu'nun sonraki hükümleri medarı hükümdür. İşte 887. madde ücret unsuru koymuştur. Vekalet dahi böyledir. Gayrimenkul satışı, başkasına satmak için alırsa ticaridir. Muamelatı bahriye istisna teşkil eder. Ticaret dairesinin son içtihadı doğrudur. Melhuz menfaatlar ücret olamaz. Akitte yazılı olmak lazımdır.
Şemsettin Temizer : 887. maddedeki ücret tabiri ihtirazi bir kayıt değildir. Ekser