Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1988/4
Karar No: 1989/3
Karar Tarihi: 23.10.1989
(818 S. K. m. 72) (2709 S. K. m. 5, 13, 46) (2942 S. K. m. 3) (1086 S. K. m. 74, 75, 79)
Dava: Kamulaştırma bedelinin tam olarak ödenmediği iddiası ile bu karşılığın artırılması davasında faizin hangi tarihten başlatılması gerektiği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Beşinci Hukuk Dairesi'ni kararları arasında çıkan içtihat uyuşmazlığını giderilmesi DSİ. Genel Müdürlüğü vekilleri tarafından verilen 28.11.1987 günlü dilekçe ile istenmiş, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nca 28.4.1988 günlü, 41 sayılı karar ile içtihadın birleştirilmesi yoluna gidilmesi uygun görülmüş olup Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nda raportör üyenin açıklamaları dinlenip iş müzakere edildikten son, 24.2.1989 günlü oturumda; Hukuk Genel Kurulu'nun 3.4.1974 günlü, 245-470 sayılı ve 21.9.1979 günlü, 324-1255 sayılı; Beşinci Hukuk Dairesi'nin 3.3.1977 günlü, 1322-1374 sayılı; 7.4.1983 günül 35k04-3556 sayılı kararlarında "kamulaştırma bedelinin arttırılan bölümüne, idarenin taşınmaz mala fiilen el koyma gününden öncesi için faiz yürütülemiyeceği" benimsenmesine karşılık gene Beşinci Hukuk Dairesi'nin 16.2.1987 günlü 17860-1818 sayılı kararında ve müteakip kararlarında "Tapuda ferağ halinde, hukuki el koyma gerçekleşmiş olacağından bu tarihten itibaren de faizin hesaplanması gerektiği" kabul edilmiş olup içtihat aykırılığının bulunduğuna ve giderilmesi gerektiğine oybirliği ile karar verildikten sonra işin esasını görüşülmesine geçilmiş, ilk toplantıda ileri sürülen görüşlerden hiçbiri üçte iki çocuğunluğu sağlayamadığından 20.10.1989 gününde konu yeniden görüşülerek aşağıdaki sonuca varılmıştır:
Tam ödenmeyen kamulaştırma bedelinin ve faizin nitliği problemin çözümünü önemli ölçüde kolaylaştıracaktır: "para borçlarında faiz, alacaklının cebinde zamanında bulunmayan paradan mahrumiyet karşılayan bir ivaz" olarak ifade edilebilir.
Hiç şüphe yok ki kamulaştırma bir haksız fiil değildir. Anayasa tarafından kabul edilen hukuka uygun bir müessesedir. İdare ile mal sahibi arasında akti bir ilişkinin varlığından da söz edilemez. Zira akitte esas olan tarafların serbest iradelerinin birleşmesidir. Burada gerek hukuki işlemin kurulmasında gerekse unsurlarının tespitinde serbest iradelerin birleştiğinden de söz edilemez. şu halde kamulaştırma parasını hukuka uygun idare bir işlem sonunda malı alınan verilen bir karşılık olarak nitelemek yerinde olur. Daha önceki Anayasalarda olduğu gibi 1982 Anayasası'nın 46. maddesindede "Özel mülkiyete konu gayrimenkullerin karşılıkları peşin ödenmek şartı ile kamulaştırılabileceği" kabul edilmiştir.
İçtihadı Birleştirmeye ko