Yargıtay Büyük Genel Kurul 1986/8 Esas 1987/3 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1986/8
Karar No: 1987/3
Karar Tarihi: 09.03.1987

(818 S. K. m. 248)

Dava: Beyşehir Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28.3.1985 gün, 1983/542 sayılı yazısı ve 26.3.1985 günlü bir dilekçe ile, kiralanan taşınmaz malın zilyetliğini henüz devralmamış bulunan kiracının, kiralanan elatan 3. kişi aleyhine elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası açabilip açamayacağı hakkında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve 14. Hukuk Dairesi ile 3. Hukuk Dairesi kararları arasında aykırılık bulunduğu ileri sürülerek, aykırılığın içtihadı birleştirme yolu ile giderilmesi istenilmiştir. 1. Başkanlık Kurulu'nca kararlar arasında aykırılık bulunduğu belirlenerek içtihadı birleştirme yolu ile aykırılığın giderilmesi gerektiğine 25.9.1986 gün ve 71 sayı ile karar verildiğinden 6.3.1987 günü toplanan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nda Raportör Üye dinlendikten sonra konu görüşülüp tartışıldı:

Karar: 3. Hukuk Dairesi'nin 9.4.1984 gün ve 1755/1730 sayılı kararında; kiralanan taşınmaz malın Hazine tarafından kiracıya teslim edilmemesi nedeniyle kiracının taşınmaza elatan 3. kişiye karşı dava hıkkı bulunmadığı, ancak akdi bulunan Hazineden istekde bulunabileceği görüşü benimsenmiştir.

14. Hukuk Dairesi 20.1.1983 gün ve 6151/405 sayılı kararıyla; kiracı ile kiralayan Hazine tarafından kiralanan taşınmazın henüz kiracıya tesliminden önce taşınmaza elatan 3. kişi aleyhine elatmanın önlenmesi ve tazminat isteği ile bir gün ara ile ayrı ayrı açılıp birleştirilmek suretiyle görülen davada Hazine isteğinin aynen, kiracının davasının ise tazminat yönünden kabulüne dair mahkeme kararı, haksız elatmanın önelnmesi yönünden yerinde bulunmuş, ancak Hazinenin kira akti ile yararlanma hakkını diğer davacı kiracıya devretmesi nedeniyle kiracı yararına tazminata hükmedildiği gözetilmeden aynı süre için kiralayan Hazine yararına tazminata hükmedilmesi isabetsiz görülerek sadece bu yönden bozulmuştur.

Gene aynı Dairenin 17.1.1985 gün ve 3846/310 sayılı kararında ise, esas itibariyle kiracının kiralananı teslim almadıkça kiralanana elatan 3. kişi aleyhine elatmanın önelnmesi isteğiyle açacağı davanın dinlenme olanağının olmadığı görüşü benimsenmiştir (aynı doğrultuda, 14. Hukuk Dairesi'nin 19.12.1978 gün ve 4941/5871 sayılı kararı).

Hukuk Genel Kurulu'nun 27.9.1985 gün ve 173/758 sayılı kararıyla, taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasında, yargılama sırasında kiralana elatan 3. kişi tarafından taşınmazın davası olan kiracıya teslim edilmesi sebebiyle konusu kalmayan elatmanın önlenmesini isteği hakkında hükme yer olmadığı sonucuna varan yerel mahkeme kararı 14. Hukuk Dairesi'nce yerinde bulunmuş, ancak, yagrılama giderinin davacıya yükletilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle bozulmasını takiben direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu'na intikali üzerine konu yargılama gideri yönünden incelenerek Daire görüşü doğrultusunda direnme kararı bozulmuştur.

3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın düşünce yazısında; uygulamalarının 9.4.1984 gün ve 1755/1730 sayılı karar doğrultusunda sürdürüldüğü ve bu yolda kararlılık kazandığı açıklanmış, 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın yazısında, Dairenin yerleşmiş uygulamasının 17.1.1985 gün ve 3846/310 sayılı karar doğrultusunda bulunduğu belirtilmiştir.

Yukarıda açıklanan duruma göre, 3. ve 14. Hukuk Daireleri kararları arasında ilke yönünden bir aykırılık söz konusu olmamakta, kiracının kiralananı teslim almamışsa kiralanana elatan 3. kişi aleyhine elatmanın önlenmesi davası açamayacağı, taşınmazın tesliminden sonra elatmanın önlenmesi ve tazimnat isteğine hak kazanacağı konusnuda görüş birliği bulunmaktadır. 14. Hukuk Dairesi'nin aykırı görüş benimsendiği izlenimi doğuran 20.1.1983 gün ve 6151/405 sayılı kararının, kayıt maliki ile kiracı tarafından ayrı ayrı açılarak birlite götürülüp karara bağlanan davalara esas tutulan olayların özelliklerinden kaynaklandığı soncuna varılmıştır. Hukuk Genel Kurulu kararında ise ilke yönünden herhangi bir görüşe yer verilmemiştir.

Hal böyle olunca, ilgili Dairelerin ilkeye yönelik devamlılık kazanan kararları arasında herhangi bir aykırılığın varlığından söz edilemeyeceği cihetle içtihadı birleştirmeye gerek bulunmamaktadır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle içtihadı birleştirmeye gerek olmadığına, 6.3.1987 gününde ilk toplantıda oybirliği ile karar verildi.


Full & Egal Universal Law Academy