Yargıtay Büyük Genel Kurul 1982/3 Esas 1982/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1982/3
Karar No: 1982/2
Karar Tarihi: 11.10.1982

(743 S. K. m. 581, 618, 629, 630, 894, 895, 896) (YİBK. 13.03.1981 T. 1979/8-80 E. 1981/143 K.) (1. HD. 17.01.1974 T. 1974/68 E. 1974/144 K.)

İçtihadi Birleştirmenin Konusu: Mirastan doğan iştirak halindeki mülkiyette,ortaklardan birinin yada bir kaçının kendi adına Medeni Kanunun 618.maddesi hükmüne dayanarak üçüncü kişilere karşı açtığı elatmanın önlenmesi davalarında ,davanın yürütebilmesi için diğer ortakların muvafakatının alınması yada Medeni Kanunun 581.maddesi uyarınca bir mümessil yayin ettirilmesi gerekir.

Dava: Anayasa Mahkemesi Raportörü Mustafa Sadrettin Aykonu, Şarkikaraağaç Hakimi Adnan Kocatürk ve Avukat Ömer Rakıcı; (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.3.1981 gün 8/80 esas, 143 karar ve 1. Hukuk Dairesi'nin 17.1.1974 gün ve 68-144 sayılı kararları ile Yargıtay 7. Hukuk Dairesi4nin 25.3.1981 gün ve 2559-3586 sayılı kararları arasında çelişki bulunduğunda söz ederek) içtihatların birleştirilmesini istemeleri üzerine konu incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 1. Hukuk Dairesi; (elatmanın önlenmesi davasının mirasçıların tümü ya da miras şirketine atanan temsilci tarafından açılabileceği, ancak bir mirasçı davayı açmışsa diğerlerinin muvafakatının sağlanması ya da miras şirketine temsilci atanması için davacıya imkan verilmesi gerektiği) görüşündedir.

Buna karşılık Yargıtay 7. Hukuk Dairesi; (iştirak halindeki ortaklardan birinin, 3. kişilerin taşınmaza elatmaları halinde hakkaetkin olmayan ve koruyucu niteliği bulunan bu tür davayı açmasının ve tek başına yürütmesinin mümkün olduğu ve terekede hak sahibi olmanın davacıya bu yetkiyi verdiği, bu itibarla terekenin temsil edilmesine olayda gerek bulunmadığı) görüşündedir. Böylece, Hukuk Genel Kurulu ve 1. Hukuk Dairesi kararları ile 7. Hukuk Dairesi kararı arasında bir çelişki olduğu ortaya çıkmış ve olayda içtihat uyuşmazlığı bulunduğu 14.6.1982 günlü toplantıda 2/3'yi aşan çoğunlukla kararlaştırıldıktan sonra işin esasına geçilmiştir.

İştirak halinde mülkiyet, diğer bir deyimle elbirliği mülkiyetin esası MK.nun 629-631. maddelerinde düzenlenmiştir.

MK.nun 629. maddesi iştirak halinde mülkiyeti, (kanun mucibince veya bir mukavele ile iştirak teşkil eden kimseler bir şeye malik olursa herbirinin hakkı o şeyin tamamına sari olur) biçiminde açıklanmıştır. Demek ki, eşya üzerinde ortakların doğrudan doğruya hakları olmayıp eşyanın mülkiyeti ortakların tümüne aittir. İştirak halinde mülkiyeti meydana getiren kişilerin hepsi bir arada hak sahibidirler. Bu mülkiyette malikler paydaş değil ortaktırlar. Zira, mülkiyet payları ayrılmış değildir. Tüzel kişiliğe sahip olmayan bu ortaklıkta, hakkın süjesi ortaklık olmayıp bir bütün halinde elbirliğiyle hareket etmek zorunda olan ortaklardır. Hakkın kullanılması, şey üzerinde tasarruf yetkisi ortakların tamamına aittir.

İştirak halinde mülkiyet, ya kanundan ya da kanunda sayılmış olan sözleşmelerden doğar. Kaynağını doğrudan doğruya kanunda bulan ve kanundan ötürü iştirak halinde mülkiyete varlık veren tek yol miras ortaklığıdır. Bu da MK.nun 581. maddesinde düzenlenmiştir.

İştirak halinde mülkiyette ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Bu durumda iştirak halindeki mülkiyete konu olan hak ve malları kullanmak, yönetmek, başkasına devretmek ve bunlardan yararlanmak ve üzerlerinde hak kurmak ve bunlar için dava açmak gibi hukuki tasarruflarda bulunmak yetkisini ya yasa ya da ortaklar arasındaki sözleşme belirler. Kanunda veya anlaşmada ortaklık adına hareket etmek gücünün kime ait olacağı tespit edilmemiş ise, saydığımız tasarruflar yönünden ortakların oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri gerekir. Bu kural MK.nun 630/2. maddesinde açıklanmıştır. Buraya kadar olan hususlarda gerek uygulamada ve gerekse doktrinde bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. İştirak halinde mülkiyete konu olan hak ve eşyanın korunması için gereken önlemlerin alınmasında ve bütün ortakların yararı söz konusu olduğu durumlarda, bir ortağın tek başına MK.nun 618. maddesine dayanarak açtığı davayı yine tek başına sürdürebilmesinin mümkün olup olmadığı doktrinden ve yargısal uygulamalarda görüş aykırılığına neden olmaktadır ve bu husus içtihadı birleştirmenin konusunu oluşturmaktadır.

A - Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 25.3.1981 gün ve 2559-3586 sayılı kararının ve buna katılan Kurul Üyelerinin dayandıkları esaslar şu şekilde özetlenebilir:

İştirak halinde mülkiyette ortakladan biri 3. kişilerin taşınmaza elatmaları halinde MK.nun 618. maddesine dayanarak haka etkin olmayan ve koruyucu niteliği bulunan men'i müdahale davasını açmaları mümkündür. Tereke hak sahibi olmak davacıya bu yetkiyi verir. Bu itibarla terekenin temsil edilmesine olayda gerek yoktur. İştirakin burada temsili değil hak sahibinin üçnücü kişiye karşı hakkının korunması söz konusudur. Bunun asine bir düşünüş MK.nun 630/2. maddesinde öngörülen ve ortakların yararına olan hükmün kanuna konuluş maksadına aykırı düşmektedir.

B - Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı, bunun doğrultusunda karar vermiş olan Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin kararları ve bu görüşü benimseyen Kurul Üyeleri Çoğunluğunun dayandığı esaslar da şöyledir:

Medeni Kanunumuzda yer alan (iştirak halinde mülkiyet) bir sistemdir. Yasa koyucu tarafından bu sistem kaldırılmadığı sürece buna uyulması zorunludur. İştirak halinde mülkiyetin gereği olarak miras yoluyla gelen terekeye dahil bir taşınmaza üçüncü kişi tarafından elatılması halinde MK.nun 618. maddesine dayanılarak ortaklardan biri ya da birkaçı tarafından dava açılamaz. Davanın birlikte ya da MK.nun 581. maddesine göre atanacak bir temsilci tarafından açılması gerekir. Bu kural MK.nun 630/2. maddes

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.