Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1974/6
Karar No: 1974/5
Karar Tarihi: 13.05.1974
(1412 S. K. m. 226)
Kaçakçılıktan sanık Batı Almanya uyruklu H. U.nun İzmir Beşinci Asliye Ceza Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan duruşması sonunda sanığın yurt dışında bulunması ve adresinin bilinememesi nedeniyle sorguya çekilmesine lüzum görülmeksizin 1918 sayılı Kanunun 25/3 üncü maddesi gereğince hükümlülüğüne karar verilmiştir.
Sanık vekilinin temyizi üzerine Yargıtay Yedinci Ceza Dairesince: Evvelki hüküm bozma ile ortadan kaldırılmış bulunmasına göre uyulması ve yeniden hüküm tesisinin sanığın sorgusunun yapılmasından sonra mümkün olacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm verilmesi yasaya aykırı görülerek bozulmuş, buna karşılık mahkeme sanığın yurt dışına çıktığı, adresinin bilinemediği, işin zaman aşımına uğramaması ve sürüncemede kalmaması gerektiği gibi nedenlerle evvelki kararında direnilmiştir. Direnme hükmünün sanık vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunca:
25 Mart 1973 tarihinde yürürlüğe giren 1696 sayılı Kanunla değişik 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 226 ncı maddesinin ikinci fıkrasında ağır cezalı suçların maadasında sanığın daha önce sulh veya Sorgu Hakimi tarafından sorguya çekilmemiş ise ... istinabe suretiyle sorguya çekileceğini amirdir. Bu fıkra mefhumu muhalifi ile daha önce sorgusu yapılmış kimselerin yeniden sorguya çekilmeyebileceği kuralım yeni bir hüküm olarak ortaya getirdiğinden söz edilerek direnme kararı onanmış bulunmaktadır.
Alıkoymak ve rıza ile cinsi münasebette bulunmaktan sanık A. F. nin Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan duruşması sırasında 24.5.1973 günlü son oturumda sulh hakimliğinde ifadesinin alınmış bulunduğundan söz edilerek celbinden ve sorguya çekilmesinden vazgeçilmiş ve TCK. nun 430/2, 416/son, 418/20, 71 inci maddelerine göre mahkumiyetine karar verilmiştir.
Sanığın temyizi üzerine Yargıtay Beşinci Ceza Dairesinin 29.1.1974 gün ve 131/160 sayılı Kararında:
1 - CMUK. nun bazı maddelerinin değiştirilmesine ve bazı maddelerin eklenmesine dair Hükümet tarafından hazırlanan gerekçenin 226 ncı maddeye ilişkin bölümünde ağır cezalı işlerde sanığın duruşmadan vareste tutulması halinde istinabe suretiyle sorguya çekilmesine imkan verildiğine ve vekaletnamesinde sarahat olan haller de müdafiin istemesiyle de bu maddenin uygulanmasının sağlandığına işaret edilmekle yetinilmiştir. Gerekçede Asliye ve Sulh mevaddından olan işlerde duruşmadan vareste tutulmasını istememiş olan sanığın yokluğunda duruşma yapılıp karar verilebileceğine dair bir kayıt yoktur.
Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun temel ilkesi mahkemeye gelmeyen sanık hakkında duruşma yapılamayacağıdır. Usulün 223 üncü maddesinde bu ilke çok açık olarak ifade olunmuştur.
2 - Aynı Kanunun 224 üncü maddesi sanığın sorgusu yapılmış olsa bile duruşmadan savuşmasının önüne geçmek için mahkemece ne gibi tedbirlerin alınacağını belirlemiştir.
3 - Usulün 225 inci maddesi ise sanığın gelmemesi halinde duruşma yapılabilecek suçları ve bunun koşullarını açıklamıştır.
4 - CMUK. nun 135 ve 236/2 nci maddeleri de iddianame veya son tahkikatın açılması kararı okunmak suretiyle sanığın sorgusunun yapılmasını zorunlu tutmuştur.
5 - Yukarıda açıklanan CMUK. nun 223, 224, 225 ve 226 ncı maddeleri bir bütün halinde gözden geçirildiğinde duruşmadan vareste tutulmasını kendisi veya vekaletnamesinde sarahat olması kaydiyle müdafii aracılığı ile istememiş olan sanığın daha önce sulh veya sorgu hakimliklerin