Yargıtay Büyük Genel Kurul 1972/2 Esas 1972/12 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1972/2
Karar No: 1972/12
Karar Tarihi: 02.11.1972

(1086 S. K. m. 516, 533) (818 S.K. m. 19) (YİBK 09.05.1960 T. 1960/21 E 1960/9 K.)

Dava: Kazım Rüştü Güven vekili Ankara Barosu Avukatlarından Saffet Nezihi Bölükbaşı Yargıtay Birinci Başkanlığına verdiği 21.9.1969 tarihli dilekçe ile: Avrupa'da yaş meyve ve sebze ihraç etmek için kurulacak adi ortaklık sebebiyle müvekkili ile (Yaşmeyve Sebze Tarım Satış Kooperatifleri Birliği) arasında çıkan uyuşmazlığın halli için tahkim yoluna başvurduklarını, hakemlerce verilen kararları inceleyen Yargıtay Ticaret Dairesinin verdiği kararın, eskiden verilmiş kararlarıyla çeliştiğini, böylece arada içtihat aykırılığı belirtildiğini, keza Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin aynı uyuşmazlığın başka bir bölümü ile ilgili bir kararı ile de içtihat aykırılığı meydana geldiğini ileri sürmüştür.

Öte yandan tasfiye halinde olan "Yaş meyve ve Sebze Tarım Satış Kooperatifleri Birliği" vekilleri İstanbul Barosu Avukatlarından Dr. Sait Önen ile Rasih Yeğengil tarafından müştereken Yargıtay Birinci Başkanlığına verilen 20/Mayıs/1971 günlü dilekçede aynı iddialar tekrarlanmıştır.

İçtihat aykırılığının giderilmesi için Yargıtay Birinci Başkanlığınca birleştirilen iki ayrı dosya Yargıtay Hukuk Bölümü İçtihadı Birleştirme Genel Kuruluna havale edilmişse de, dosyanın raportörü olan üye tarafından aynı konu ile ilgili Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna ait 16.2.1972 gün ve 708/93 sayılı ayrı bir kararın varlığından söz edilmiş, bu itibarla Tevhidi İçtihat Büyük Kurulunca içtihat uyuşmazlığının çözülmesi gerekmiş dosya 8.4.1972 günlü ara kararı ile Büyük Kurula intikal etmiş ve kurulca ilgililerin müracaat dilekçelerine ekledikleri daire ilamları ile raportör üye tarafından ibraz edilen Hukuk Genel Kurulu ilamı incelenmiş, arada içtihat uyuşmazlığının varlığı oybirliği ile kararlaştırıldıktan sonra Büyük Tevhidi İçtihat Genel Kurulunda keyfiyet incelenip müzakere edilmiştir.

Gerçek veya tüzel kişiler, kamu düzeni ile ilgili olmayan uyuşmazlıklarının hakem eliyle çözülmesi için tahkim anlaşması yapabilirler. Bu akit serbestisinin tabii bir sonucu olup, Borçlar Kanunun 19 ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 516. maddeleriyle mümkün kılınmıştır. İlgililerin mahkemeye başvurmayıp da hakeme gitmelerinin yegane sebebi, aralarındaki uyuşmazlığın bir an önce halledilmesini arzu etmiş olmalarıdır. Esasen kanun koyucu da bunu sağlamak amacıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 529. maddesinde; hakemlerin ilk içtimalarından itibaren 6 ay içinde hüküm vermeye mecbur oldukları ilkesine yer vermiş, bununla da yetinmemiş, bir an önce sonuca ulaşmaları gayesiyle de, diledikleri yargılama usulünü seçmekte onları serbest bırakmıştır.

Hakem kararları da, mahkeme kararları gibi, tarafları bağlayıcı ve "kesin hüküm" vasıf ve mahiyetindedir. Bilindiği üzere, kesin hükmün gayesi taraflar arasındaki uyuşmazlıkları bir daha ortaya atılamayacak bir şekilde halletmekten ibarettir. Mahkeme kararları için öngörülen ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 237. maddesinde yer alan "kesin hüküm" şartları hakem kararları için de aynen caridir. Yukarıda işaret edildiği üzere, hakem kararları da mahkeme kararları gibi taraflar için "kesin hüküm" niteliği taşıdığı için, Yargıtayın bozma sebepleri dışında kalan diğer hususların kesinleşeceği tabiidir. 9.5.1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Büyük Kurulu Kararında da belirtildiği veçhile bozmaya uyulmakla bir taraf yararına "usuli müktesep hak" doğar. Artık bozmanın kapsamına girmeyen hususlarda yeni bir karar verilemez. Aksi takdirde, eskiden hakemlerce lehinde karar verilen taraf aleyhinde bozmadan sonra yeni bir karar verilmesi daima mümkün ve muhtemel bir hale girer ki, bu adalete güven duygusunu zedeler. İstikrarsızlığa ve kesmekeşliğe yol açar. Bununla da kalmaz, tahkim müessesesinin ihdas sebebi olan, "bir an önce uyuşmazlığın çözülmesi" ilkesini ortadan kaldırır.

Hakem veya hakem heyeti tarafından verilen kararların Yargıtayca bozulması üzerine eski kararın tamamen kalkmış sayılması, başka bir deyimle "keenlemyekün" addedilmesi halinde yukarıda değinilenlerin dışında sakıncalar da ortaya çıkabilir. Şöyle ki: Bilindiği üzere, Borçlar Kanununun 133. maddesinin 2. bendine göre, alacaklının mahkemede veya hakem nezdinde dava açması ile zamanaşımı kesilir. Yargıtay'ın bozması üzerine eski hak

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.