Yargıtay Büyük Genel Kurul 1969/10 Esas 1970/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1969/10
Karar No: 1970/2
Karar Tarihi: 26.05.1970

(818 S. K. m. 20)

Dava: Yargıtay 1. Başkanlığı'na dilekçe ile Hukuk Genel Kurulu'nun 05.10.1966 gün ve 3/112-255 sayılı kararı ile Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 13.10.1966 gün ve 965/6564-8898 sayılı kararı arasında içtihat aykırılığı bulunduğu ileri sürülerek tutmazlığın içtihadı birleştirme yoluyla giderilmesinin istenmesi üzerine, ilamlarla ilgili daire başkanlarının yazılı mütalaaları Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'na tevdi edilmiş olmakla, kararlar arasında birleştirilmesini gerektiren içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığı görüşüldü:

Karar: Yargıtay'ın kuruluşuna dair 1221 sayılı Kanun'un 6082 sayılı Kanun'la değişik 8. maddesi uyarınca; kararlar arasında aykırılık bulunması sebebine dayanılarak içtihadı birleştirme yoluna gidilebilmesi için, kararların benzer olaylara ilişkin bulunması gerekir. Aralarında tutmazlık olduğu ileri sürülen Hukuk Genel Kurulu'nun 05.10.1966 gün ve 3/112-255 sayılı kararı ile 4. Hukuk Dairesi'nin 13.10.1966 gün ve 965/6564-8898 sayılı kararı Borçlar Kanunu'nun, akitlerde kısmi butlanı düzenleyen 20. maddesinin 2. fıkrası ile ilgili ise de; Borçlar Kanunu'nun 20/2. maddesi uyarınca; aktin muhtevi olduğu şartlardan bir kısmının butlanı akti iptal etmeyip yalnız şart lağvolunur. Fakat bunlar olmaksızın aktin yapılmayacağı meczun bulunduğu takdirde, akitler tamamıyla batıl addolunur.

Her davada, olayın özelliği gözetilerek medeni hukuk veye kamu hukukunca yasak edilen muhteva olmaksızın sözleşmenin yapılıp yapılamayacağı ve bu yüzden sözleşmenin tümünün batıl olup olmayacağını incelemek icap eder.

Aralarında içtihat aykırılığı olduğu ileri sürülen Hukuk Genel Kurulu'nun 05.10.1966 günlü ilamının ilgili bulunduğu olaydaki avukatlık ücret sözleşmesi ile 4. Hukuk Dairesi'nin 13.10.1966 günlü kararına ilişkin davada dayanılan ve taraflar arasındaki sözleşmenin merbutu sayılan, Akbank Türk Anonim Ortaklığı Hukuk, İştişare ve Dava İşleri Servisi Talimatnamesi 12. maddesinin C fıkrası aynı kapsam ve nitelikte bulunmamaktadır.

Hukuk Genel Kurulu ilamında açıklandığı üzere; ilgili avukatlık ücret sözleşmesinde, mahkemece hükmolunacak ücretin vekili ile müvekkil arasında yarı yarıya bölüşüleceğine ilişkin şartın asli mahiyette bulunduğu ve takip edilen üç dava için ayrıca belirtilen 200 lira maktu ücretin ise feri olarak sevkedildiği gerek miktar ve gerekse sözleşmenin yazılış tarzından anlaşıldığı belirtilerek ücrete ilişkin esas unsur geçerli bulunmadığına göre Borçlar Kanunu'nun 20. maddesi 2. fıkrasının son cümlesi olaya uygulanıp sözleşmenin tümünün batıl sayılması gerektiği sonucuna varılmış bulunmaktadır.

4. Hukuk Dairesi'nin 13.10.1966 günlü kararında ise, olayın özellikleri ile hal ve şartlar gözetilerek davaya dayanak tutulan söz konusu yönetmeliğin (karşı tarafa yükletilen avukatlık ücretinden tahsil edilenlerinin müşavir ve avukatlara, belli aylık ücretlerine ilave olarak paylaştırılacağı) hakkındaki 12/C maddesindeki şartın feri mahiyette bulunduğu ve Borçlar Kanunu'nun 20/2. maddesi son cümlesinin olayda uygulama yeri olmadığı kabul edilerek, sözleşmenin bölünebileceği ilkesi uyarınca, o tarihte yürürlükteki Avukatlık Kanunu'nun 129. maddesiyle yasaklanan şartın lağvı yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.

Bu nedenle, kapsadıkları konularda benzerlik bulunmadığından ilamlar arasında içtihat aykırılığı olduğu düşünülemez.

Sonuç: Hukuk Genel Kurulu ile 4. Hukuk Dairesi'nin yukarıda tarih ve numaraları yazılı ilamları arasında giderilmesi gereken içtihat aykırılığı söz konusu olamayacağına, 04.05.1970 gününde oybirliği ile karar
verildi.


Full & Egal Universal Law Academy