Yargıtay Büyük Genel Kurul 1965/3 Esas 1965/3 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1965/3
Karar No: 1965/3
Karar Tarihi: 05.07.1965

(743 S.K. m. 7, 108, 109, 123) (1086 S. K. m. 290, 295)

Dava: Medeni Yasanın 88 ve sonraki maddelerinde evlenme aktine ilişkin olarak yer almış bulunan hükümlerine göre, aktin geçerli bir nitelikte meydana gelebilmesi için evlenecek kişilerin resmi kimliği bulunan bir memur önünde bu amaca uygun irade bildiriminde bulunmalarının yeterli olup olamayacağı konusunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu ile 2. Hukuk Dairesi ilamları arasında içtihat aykırılığı bulunduğu bildirilmiş ve içtihadın birleştirilmesi yoluyla bu aykırılığın giderilmesi istenilmiş olmakla, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Kurulunda ilamlar arasında birbirini tutmazlık bulunduğuna oybirliği ile karar verildikten sonra durum incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: 1 - Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 9.11.1964 gün ve 438/D-1-453 sayılı ilamında; evlenme aktinin geçerli olarak meydana gelebilmesi için, evlenecek kişilerin sadece irade bildirimlerini (beyanlarını) yetkili memur önünde açıklamaları yeterli olmayıp memurun da, sorularına karşı ilk aldığı olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazdıktan sonra aktin doğuşunu sağlamak için kendi iradesini açıklaması ve akti tamamlama bakımından da defteri imzalaması şart olup bunun yapılmamış olması halinde aktin geçerli bulunamayacağı görüşü benimsenmiştir.

Yargıtay İkinci Hukuk Dairesinin 29.5.1936 gün ve 2081-2936 sayılı, 9.7.1940 gün ve 982-2722 sayılı ve 19.1.1943 gün ve 1515-243 sayılı ilamlarında evlenmenin geçerli olabilmesi için tarafların evlenme memuru önünde rızalarını bildirmeleri yeterli olup bu halin deftere yazılarak imza altına alınması gibi yönlerin sadece şekle ait merasimden ibaret olduğu ve bunun yapılmaması ile Medeni Yasanın 105, 109 ve 123. maddeleri hükmünce aktedilmiş bulunan evlenmenin tamamlanmasına engel olamayacağından dolayı aktin feshine hükmolunamayacağı açıklanmıştır.

2 - Yurdumuzda evlenme aktini yapacak yetkili memur, kentlerde belediye başkan veya bunun evlenme işleriyle görevlendirdiği kimse, köylerde ise muhtardır (M.K. 108). Yetkili memur, evleneceklerden her birine, birbiriyle evlenmek isteyip istemediklerini sorarak alacağı olumlu karşılıklar üzerine evlenmenin her ikisinin rızalarıyla aktedilmiş olduğunu bildirir (M.K. 109).

Yasanın bu iki maddesinin hükümleri, evlenme aktinin niteliği bakımından soru ve cevapla kurulu sözlü bir akit niteliğinde bulunduğunu göstermektedir. Nitekim, 4.11.1929 gün ve 30/19 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararında dahi Medeni Yasa hükmünce evlenme aktine, belediye başkanı veya bunun evlenme işlerini yapmaya izinli bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre, sözlü başına evlendirme memuru yetkisini taşımakta olup evlenme işlerini yapmaya izinli bulunduğu belirtilmiştir. Buna göre, sözlü bir akit niteliğini taşıyan bu hukuki işlemde, evlenecek kişilerin yetkili evlendirme memuru önünde bu amacı güden ve birbirine uygun irade bildiriminde (beyanında) bulunmaları kişiliğe sıkı sıkıya bağlı hukuki bir işlem olan bu aktin esaslı unsurunu teşkil etmektedir. Bu esaslı unsur dışında yasa koyucu, daha bir takım şekil şartlarını öngörerek niteliklerini belirtmişse de bu şartlar ikinci derecede bir önem taşımakta olup yerine getirilmemeleri halinde evlenme akti geçerliliğini yitirmez. Nitekim Medeni Yasanın (şekil noksanı) başlıklı 123. maddesinde, (Belediye reisi veya vekili veya köylerde ihtiyar heyeti huzurunda aktedilmiş olan evlenme, kanuni şekillere riayet edilmemiş olması sebebiyle fesholunamaz) denilmektedir. Evlenme aktinin tarafların rızalarının birleşmesiyle meydana gelmesi, gerek İslam Hukukuna, gerekse Kilise Hukuku ilkelerine de uygun düşmektedir. O hukuklara göre de evlenme akti din adamlarının yapacağı bir işlemle değil, tarafların birbirine uygun rızalarını bildirmeleriyle meydana gelmektedir. Medeni Yasa, bu bakımdan bir değişiklik getirmiş değildir. Demek ki bugünkü Medeni Yasanın uygulanmasında da, az önce yapılan açıklamalara göre, evlenecek kişiler, yetkili evlendirme memuru önünde irade bildiriminde bulunmalarıyla evlenme aktine varlık kazandırırlar. O halde, yetkili memurun, sorusuna karşı taraflardan aldığı bu olumlu bildirimleri evlendirme defterine yazıp altını imzalaması ve evlenenlerle tanıklara imzalatması, yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara imzalatması, yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara imzalatması, yahut evlenmenin tamamlanmış olduğunu taraflara söylemesi, sadece düzenleyici nitelikte olan bir şekil işleminden başka bir şey değildir ve bu bakımdan, evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak birer şart olarak kabul edilemez ve dolayısıyla bu aktin nüfus sicilline kaydedilmemesi bile onun geçerli olmasına engel sayılamaz. Bu ilke, Medeni Yasanın birinci maddesi hükmünce, yasaların yorumunda göz önünde tutulması gereken hukuk bilimi alanında da benimsenmiştir.

a - Curti et Forrer'in Medeni Kanun şerhi kitabından tercüme olunan ve Adalet Bakanlığınca 1930 yılında İstanbul Cumhuriyet Matbaasında basılan "Şahsın Hukuku Aile Hukuku" başlıklı birinci cildinin 201. sahifesinde yer alan (merasimin şekli) başlıklı İsviçre Medeni Yasasının 117. maddesine karşılık olan Medeni Yasamızın 109. maddesi altında ve öncelikle 202. sahifesinin başında (3) rakamı ile başlayan yazıda aynen "ahvali şahsiye memuru tarafından vaki beyan, evlenme aktinin tekemmülü için elzem unsurlardan biri değildir. Evlenme akti, karı ve kocanın memur tarafından sorulan suallere müspet cevap vermeleriyle inikat eyler. Binaenaleyh evlenme akti, sonuncu olarak cevap veren nişanlının muvafakatını bildirdiği zaman münakit olur." denilmektedir.

b - İstanbul Üniversitesi Medeni Hukuk ve Roma Hukuku Ordinaryüs Profesörü Dr. Andreos B. Schwarz tarafından yazılmış olup Dr. Bülent Davran tarafından çevrilmiş bulunan ve 1942 yılında İstanbul'da Ülkü Matbaasında basılan "Aile Hukuku I" başlıklı kitabın bu konu ile ilgili 103. sahifesinde, "nişanlıların, birbiriyle evlenmeye matuf müterafik rızalarını evlendirme memurunun önünde beyan etmeleriyle evlenme vücut bulur." denildikten sonra, 105. sahifesinde de, "bu tanzim tarzına teferrü eden ameli netice şudur: Şayet iki nişanlı da muvafakat cevabı verir, fakat evlendirme memuru beyanda bulunmadan nişanlılardan biri ölürse, vefat eden, karı veya koca sıfatıyla ölmüş olur." denilmektedir.

c - Zürih üniversitesi Profesörü Dr. A. Egger tarafından yazılan ve Dr. Tahir Çağa tarafından çevrilerek 1943 yılında İstanbul'da Kenan Matbaasında basılan "Medeni Hukuk Şerhi Aile Hukuku" kitabının 99. sahifesinin (5-b) kenar başlıklı iştirakin tarzı yazısında, "ahvali şahsiye memurunun akte iştiraki, evleneceklerin her birine sual tevcihi ve verecekleri cevapları telakkiden ibarettir... Bundan anlaşılmaktadır ki, evlenme ahvali şahsiye memurunun zaruri olan iştirakine rağmen, eskiden olduğu gibi, evleneceklerin mukavelesiyle vücut bulmaktadır ve memurun evlenmenin aktedilmiş olduğunu "müeyyit beyanatı, nikahın bir müteberiyet şartı da değildir" denilmekte ve aynı kitabın 127. sahifesinde kanunumuzun 123. maddesine karşılık olan İsviçre Medeni Yasasının 131. maddesine ilişkin açıklamalarda, evlenme töreninin esaslı iki şartı bulunduğu, bunlardan birincisinin evleneceklerin sözlü bildirimde bulunmaları ve ikincisinin de yetkili memurun görevi dolayısıyla, bu bildirimleri dinlemiş bulunması olayından ibaret olduğu, ayrıca belirtilmektedir.

ç - Bern Üniversitesi Profesörü Pierre Tuor tarafından yazılan ve Dr. Amil Artus tarafından tercüme edilerek 1956 yılında Ankara'da Örnek Matbaasında bastırılan "İsviçre Medeni Kanununun Federal Mahkeme İçtihadlarına göre sistemli izahı" başlıklı kitabın birinci kısmının 151. sahifesinde (b) harfli "evlenme akti" küçük başlıklı yazıda, aktin şekli, nişanlıların ahvali şahsiye memurunun önünde ve iki kişinin huzurunda evlenme bağlarıyla birleşmek hususundaki karşılıklı iradelerini sözle beyandan ibaret olduğu belirtilmekte ve (evlenme muamelesinde esaslı şartın, iki tarafın evlenme hususundaki iradelerinin ahvali şahsiye memuru önünde İsviçre'de ki evlenme akti ahvali şahsiye memuru önünde yapılmaktadır beyanıdır) denilmekte, tanıkların bulunmaması veya memerun yetkisizliğinin evlenmenin geçerliğine etkili olamayacağı, buna karşılık ahvali şahsiye memuru olmayan bir kişinin önünde iradelerin bildirilmesinin evlenmeyi hükümsüz kılacağı açıklanmaktadır.

d - İstanbul Üniversitesi Medeni Hukuk Ordinarsüy Profesörü Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun, 1963 yılında İstanbul Nurgör Matbaasında bastırılan "Türk Medeni Hukuku" kitabının 340. sahifesinde (ee) harfleriyle başlayan yazısında, "... Medeni Kanunun 109. maddesinin 2. fıkrasına göre evlendirme memuru da, evlenmenin her iki tarafın muvafakatı üzerine kanunen aktedilmiş olduğunu beyan etmelidir. Fakat bu beyan evlenme aktinin asli unsuru değildir. Nişanlılar memurunun sorduğu sorulara onun karşısında evet dedikten sonra memur henüz bir beyanda bulunmadan ölürse veya nişanlılar evet dedikten sonra bunlardan biri, memur henüz beyanda bulunmadan önce ölürse evlenme tamamdır.) denilmekte, (pp) harfleriyle başlayan sonraki yazıda da bu yön, ayrıca doğrulanmaktadır.

e - Ekrem Tüzemen'in, Lozan Üniversitesinde savunmuş olduğu (Les registres de I4etat civil-Lausanne, Amprimerie La Concorde, 1940) adlı tezinin 72. sahifesinde, daha önce yapılması gerekli şekil işlemleri yerine getirilmiş olmasa bile bir İsviçre Nüfus Memurunun önünde yapılmış bulunan evlenme aktinin geçerli olduğu açıklanmakta ve 117, 118 ve 119. sahifelerinde de, şahsi hal kütüklerindeki bütün yazıların sadece belli bir durumu tespit eden nitelikte yazılar olup hukuki durumların o yazılardan önce meydana gelmiş olduğu belirtildikten sonra "ilk bakışta, evlenme kütüklerinin belli durumu tespit eder nitelikte bulunduğu, tereddüt uyandırabilir. Evlenme birliğinin, nişanlıların bildirimlerinin evlenme kütüğüne geçirilmesiyle meydana geleceği sanılabilir. Gerçekten bugün, evlenme sırf rızaya bağlı bir akit değildir; o az veya çok sıkı, bir takım şekil işlemlerine bağlanmıştır. Lakin, yalnız bu şekil işlemleri evlilik birliğini meydana getirmeye yetmez; ancak, ahvali şahsiye memuru önünde, tarafların karşılıklı olarak evlenme iradelerini açığa vurmalarıdır ki Medeni Yasanın bildirdiği birçok sonuçları doğuran ortaklaşa yaşamaya varlık verir. Demek ki evlenme, ahvali şahsiye memuru, şu veya bu sebepten dolayı tarafların bildirimlerini kütüğe yazmamış olsa bile, nişanlılardan her birinin evlilik bağı ile birleşmek istediklerini memura karşı bildirmiş oldukları andan başlayarak varlık kazanmıştır. Evlenme, taraflardan birisinin diğeriyle evlenmek istediğini bildirmesinden sonra, kütüğü imzalamaktan kaçınması halinde dahi, tamamlanmış bulunmaktadır." denilmektedir.

Bütün bu açıklamalara göre, şekle bağlı hukuki bir işlem niteliğini taşıyan evlenme aktinin geçerli olarak meydana gelebilmesi için, evlenecek kişilerin yetkili evlendirme memuru önünde sadece irade bildirimlerini bir arada ve sözle olumlu olarak açıklamaları yeterlidir. Evlenme memurunun aldığı bu olumlu karşılıklar üzerine, evlenmenin yasaca aktedilmiş olduğunu söylemesi bile evlenme aktinin meydana gelebilmesi için esaslı bir unsur olmadığı gibi, yapılan evlenme aktini deftere işleyip altını imzalaması da idari bir şekil işleminden ibaret olup evlenmenin geçerli sayılmasını sağlayacak bir şartı da olamaz. Bu sebeple evlenme aktinin teşekkülü ile bunun belgelendirilmesi işini birbirine karıştırmamak gerekir.

3 - Bu varılan sonuca göre evlenmenin resmi memur önünde yapılmış bulunduğu, tanık sözleriyle ispat edilebilecektir. Kurul üyelerinden kimisi, ceza davalarında tanık sözleriyle evlenme iddialarının kolayca ispatı yoluna gidilerek cezanın indirilmesinin sağlanabileceğini, bunun büyük bir sakınca olduğunu ileri sürmüşlerdir. Delillerin değerlendirilmesi, şüphesiz, ço

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.