Yargıtay Büyük Genel Kurul 1959/5 Esas 1959/16 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1959/5
Karar No: 1959/16
Karar Tarihi: 04.03.1959

(4274 S. K. m. 16)

4274 Sayılı Köy Okulları ve Enstitüleri Teşkilat Kanununun 16 ncı maddesi mucibince Köy İhtiyar Meclislerince verilen para cezası kararları aynı maddenin 1, 2, 3 üncü bentlerinde belirtilen mehil ve tebliğlere riayet edilmemek suretiyle ittihaz edilmiş bulunduğu takdirde zikri geçen maddenin 6 ncı bendindeki hürriyeti bağlayıcı ceza hükmünün tatbiki icap edip etmiyeceği noktasından Temyiz Mahkemesi 3 üncü Ceza Dairesinin 29.3.1951 tarih ve 1713/1894 sayılı ve Beşinci Ceza Dairesinin 21.4.1956 tarih ve 2422/2595 sayılı kararları arasında uyuşmazlık bulunduğundan bahisle halli istenmekle toplanan Tevhidi içtihat Ceza Umumi Heyetince bu kararlar okunup Üçüncü Ceza Dairesi kararında; 4274 sayılı kanunun 16 ncı maddesinde bahsedilen mehillerin ve tebligatın Köy İhtiyar Meclisinde nazara alınması gerektiğine ve mezkur maddenin beşinci bendinde Köy İhtiyar Meclisleri kararlarının itiraz kabiliyeti olduğu musarrah bulunmasına nazaran bu hususun araştırılması keyfiyetinin bu kararları itirazen tetkik edecek idari mercie ait olup mahkemenin yetkisi dışında kaldığı ve buna mukabil Beşinci Ceza Dairesinin kararı ise altıncı bentteki suçun teşekkülü için para cezası kararlarının bu tebliğ ve mehillere riayet edilmek suretiyle verilmiş olmasının zaruri bulunduğu kanaatına dayandığı anlaşılmakla her iki karar arasında tevhidi içtihadı mucip mübayenet mevcut ve ihtilaf tehaddüs etmiş olduğuna karar verildikten sonra işin esası müzakere edildi:

Okuma çağında bulunan küçükleri okula göndermeyen veya gönderdikten sonra devamını temin etmeyen velilere; çocuğun okula gönderilmemesi sebebinin bildirilmesi veya bar mazereti yoksa devamının yazılı, olarak öğretmen veya eğitmen tarafından en çok üç gün içinde tebliğ olunacağı ve bu tebliğ üzerine çocuk yine mazeretsiz olarak gelmezse keyfiyetin en çok beş gün içinde öğretmen veya Eğitmen tarafından Muhtara ihbar olunacağı ve ihtiyar Meclisince en çok bir hafta içinde veli hakkında para cezası verileceği ve bu cezanın veli ile muhtara, eğitmen veya öğretmene tebliğ olunacağı 16 ncı maddenin 1,2,3 üncü bentlerinde tasrih edilmiş olup tebliğ ve ihbarın müddetleri içinde yapılmaması veya İhtiyar Meclisinin müddeti içinde keyfiyeti bir karara bağlamaması halinde de (cezai takibin düşeceği) aynı maddenin 4 üncü bendi hükmü iktizasından bulunmuştur.

16 ncı maddenin 6 ncı bendinde ise: iki defa para cezasına mahkum edildikten sonra çocuğunu okula göndermeyen veya devamını temin etmeyen veliler hakkında Sulh Mahkemelerince bir haftadan bir aya karar hafif hapis cezası verileceği ve tekerrür halinde evvelce verilen cezanın iki kat olarak ve ayrıca da beş liradan elli liraya kadar hafif para cezası hükmolunacağı esası vazedilmiştir.

Bu bentteki suçun unsurları (Velinin iki defa para cezasına mahkum edilmiş bulunması ve yine çocuğunu okula göndermemesi veya devamını temin etmemesi) olduğuna göre hürriyeti bağlayıcı cezanın verilebilmesi; para cezası kararlarının kanun hükümlerine uygun olarak ittihaz edilmesiyle mümkündür. Aksi halde maddenin 4 üncü bendinde açıklandığı üzere bu mehil ve tebliğlere riayet edilmezse Cezai takip düşeceği cihetle ihtiyar Meclisince esasen para cezası verilmemesi icap etmektedir.

İhtiyar Meclislerince verilen para cezası kararlarına karşı alakalıların beş gün içinde idare makamlar nezdinde itirazda bulunabilecekleri ve bu makamlarca verilen kararların kesin olduğu maddenin 3 üncü bendi hükmü iktizasından ise de; maznuna isnat olunan suçun kanuni unsurları mevcut olup olmadığını her hadisede tetkik mecburiyetinde olan hakimin bu hususu araştırmasında zaruret bulunmaktadır. Nitekim; çocuğun yaşı itibariyle mecburi okuma çağını geçmiş bulunması veya devamsızlığın meşru ve muhik mazeretlere dayanması gibi suçun tekevvününe mani halleri de Hakimin tahkik etmesi gerekir. Binnetice mahkemelerce para cezası kararlarının iptaline karar verilmiyeceğine nazaran ortada idari merciin tasarrufunu ihlal bahis mevzuu olmayıp inceleme sırf hürriyeti bağlayıcı cezanın uygulanması icap edip etmediğine matuf bulunmaktadır.

Bu itibarla birinci ve ikinci para cezai kararlarının ihtiyar Meclislerince kanunun tayin ettiği mehil ve tebliğlere riayet edilmemek suretiyle ittihazı halinde 4274 Sayılı Kanunun 16. maddesinin 6 nci bendinde yazılı suçun teşekkül etmiyeceğine mevcudun üçte ikisini geçen ekseriyetiyle ilk oturumda 23.02.1959 tarihinde karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy