Yargıtay Büyük Genel Kurul 1958/13 Esas 1960/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1958/13
Karar No: 1960/2
Karar Tarihi: 14.03.1960

(818 S. K. m. 388) (6570 S. K. m. 7)

Hukuk Umumi Heyetinin 9/5/1956 tarih, 6/18-16 sayılı kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin 21/3/1957 tarih, 2247/2293 sayılı kararı arasında içtihat aykırılığı olduğu ileri sürülerek bunun giderilmesi istenilmekle mesele Büyük Heyette müzakere edilerek aşağıdaki neticeye varılmıştır:

Aralarında içtihat aykırılığı olduğu ileri sürülen her iki karar da mülkiyeti kendisine ait olmayan bir gayrimenkulu kiraya vermiş olan bir şahıs tarafından kiracısı aleyhine açılmış olan tahliye ve alacak davaları ile ilgilidir.

Tetkikinden de görüleceği üzere Hukuk Umumi Heyetinin kararına taalluk ettiği hadisede davalı her ne kadar davacı ile kira sözleşmesi yapmışsa da gayrimenkulu bilahara esas malikinden de kiraladığını, bu durum karşısında artık davacının dava açmaya hakkı olamayacağını ileri sürmüş, mahkeme de bu müdafayı yerinde görerek davayı reddetmiştir. Ret kararının Altıncı Hukuk Dairesince bozulması üzerine mahkeme eski hükmünde ısrara karar vermiş. Hukuk Umumi Heyeti de mecurun davacı adına kayıtlı olmamasının davacının akit sıfatıyla dava açmasına engel teşkil edemeyeceği, ancak sonradan esas malikle yapılmış olan sözleşmenin davacı ile olan sözleşmeye tercihi gerektiği mucip sebebiyle bu kararı tasdik etmiştir.

Altıncı Hukuk Dairesinin kararı ile ilgili hadisede ise davalı dava dilekçesine verdiği cevapta gayrimenkulun maliki ile kira sözleşmesi yaptığım ileri sürmemiş, sadece malik olmayan davacının dava ikamesine hakkı olamayacağını iddia etmiştir. mahkeme de davalının bu müdafaasına uygun olarak davanın reddine karar vermiştir. Altıncı Hukuk Dairesi de taraflar arasında kira sözleşmesi olmasına ve hukuki akit, akitlere raci bulunmasına göre davaya bakılmak gerektiği mucip sebebiyle mahkemenin bu kararını bozmuştur. Dairenin bu bozma kararından sonra davalı gayrimenkulun esas maliki olduğunu iddia ettiği Vakıflar İdaresi ile kira sözleşmesi yaptığım bildirerek davanın reddini istemişse de; mahkeme uyutan bozma kararına göre davacının dava hakkı olduğunu tanımanın zaruri olduğu mütalaasıyla davaya bakmış ve davalının işgali altındaki yerin tahliyesine karar vermiş, bu karar da, bozma kararına uygun olduğu gerekçesiyle, Altıncı Hukuk Dairesince 21.3.1957 tarih ve 2247/2293 sayılı ilamla tasdik olunmuştur. Şu hale göre Altıncı Hukuk Dairesinin kararında kiraya verdiği gayrimenkulun maliki olmayan davacı ile yapılan sözleşmenin mi, yoksa esas malikle sonradan yapılan akdin mi tercihi iktiza ettiği hususu münakaşa edilerek bir neticeye varılmış değildir.

Verilen bütün bu izahattan Hukuk Umumi Heyetinin kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin kararı arasında bir içtihat aykırılığı olmadığı anlaşılmaktadır. Netice;

Müzakere mevzuu olan Hukuk Umumi Heyeti kararı ile Altıncı Hukuk Dairesinin kararı arasında içtihat aykırılığı olmadığına, 14.03.1960 tarihinde üçte ikiyi geçen ekseriyetle karar verildi. (¤¤)

Full & Egal Universal Law Academy