Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1957/7
Karar No: 1958/3
Karar Tarihi: 04.06.1958
(743 S.K. m. 659)
Dava: Temyiz Mahkemesi Altıncı Hukuk Dairesi'nin esas 5339, karar 4878 sayılı ve 20.10.1955 günlü kararıyla Hukuk Umumi Heyeti'nin esas 1/96 ve karar 103 sayılı ve 20.10.1954 günlü kararı arasında 1947 tarihli avukatlık tarifesinin yürürlükte bulunduğu devrede şufa davalarında avukatlık parasının nispi veya maktu olarak hükmedileceği noktasında birbirini tutmazlık bulunduğu bildirildiğinden İçtihadı Birleştirme Büyük Heyeti'nce mesele incelenip görüşülerek aşağıda açıklanacak sebeplerle Altıncı Hukuk Dairesi'nin içtihadının doğru olduğu neticesine varılmıştır.
1 - Birinci Hukuk Dairesinin bir kararını teyit eden Hukuk Umumi Heyeti kararında şufa davalarında hükmedilecek avukatlık parasının maktu olacağı, Altıncı Hukuk Dairesi'nin kararında ise nispi esas üzerinden hesaplanacağı kabul edilmiştir. Böylece kararlar arasında birbirini tutmazlık açıktır ve ortada içtihadı birleştirme sebebi vardır.
2 - Hadisede Avukatlık Kanunu hükümlerince adliye Vekaleti'nce çıkarılmış 1947 tarihli tarifenin hükümlerinin tatbiki söz konusu olduğundan, usule ait olan meselenin Medeni Kanunun esas hukuka ait hükümlerinden önce usule ilişkin tarife hükümlerine göre çözülmesi gerektir. Bu tarifenin hükümlerinin tefsiri için her şeyden önce 1941 tarihli Avukatlık Ücret Tarifesinin hükümleriyle bunun hükümlerinin karşılaştırılması uygun olacaktır. 1941 tarihli tarifenin maktu ücrete ait kısmının bir bendinde Medeni Kanunun 642. maddesi hükmüne dayanan davalar için (Bilfarz birinci sınıf merkezlerde) 50 lira ve diğer bendinde Medeni Kanunun 658, 659. maddelerine dayanan şufa davaları için (Bilfarz birinci sınıf merkezlerde) 75 lira avukatlık parası kabul edildiği halde 1947 tarihli tarifede sadece Medeni Kanunun 642. maddesine dayanan davalara ilişkin maktu ücret gösterilmiş ve fakat şufa davaları maktu ücret cetvelinden çıkarılmıştır. 1947 tarihli tarifenin esas prensibi, belli bir değeri bulunan ve maktu ücretlere ait kısımda anılmış olmayan bütün davaların nispi ücrete tabi tutulmasıdır. Şufa davalarında şefiin davalıya ödemesi gerekli şufa parası bulunduğu cihetle bunlar belli değeri olan davalardandır. Demek ki vekalet, şufa davalarının nispi ücrete tabi tutulması maksadıyla onları maktu ücretler cetvelinden çıkarmıştır. O halde, 1947 tarifesine göre şufa davalarında şufa parası yani şefiin davalıya ödemesi gerekli para üzerinden hesaplanacak nisbi avukatlık parasına hükmedilmesi