Yargıtay Büyük Genel Kurul 1955/9 Esas 1955/17 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1955/9
Karar No: 1955/17
Karar Tarihi: 06.07.1955

(677 S. K. m. 1)

677 sayılı kanunun birinci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı üfürücülük ve nüshacılık suçlarının tekevvünü için bu fiillerin mutat sanat ve maişet vasıtası haline getirilmeği meşrut olup olmadığı noktasında Ceza Umumi Heyetinin (17.2.1936) (26.11.1945) tarihli kararlariyle Üçüncü Ceza Dairesinin (9.6.1945 ve 12.6.1945) tarihli kararları arasında tehaddüs eden içtihat ayrılığının halli istendiğinden toplanan Tevhidi İçtihat Umumi Heyetinde bu kararlar okunarak, Ceza Umumi Heyetinin; 677 sayılı kanunun maksat ve gayesine ve üfürükçülük ve nüshacılık tabirlerinin mana ve medlullerine göre bu fiillerin mutat sanat ve medarı maişet ittihaz edildiğine delalet edecek ve üfürükçü ve nüshacı unvan ve sıfatının izafesine mahal verdirecek şartlar altında işlenmesini suçluluk için lüzumlu bir unsur olarak mütalaa etmekte olduğu, buna mukabil Üçüncü Ceza Dairesinin ihtilafa mevzu olan kararlarının; suçun teşekkülü için itiyat şart olmamakla beraber ücret tesmiye olunmasına ve bu fiilinin mutat sanat ve maişet vasıtası haline getirilmesine de ihtiyaç bulunmadığı ve gaipden haber vermek ve murada kavuşturmak maksadiyle bir defa işlenmesinin suçun husulüne kafi olduğu kanaatına dayandığı anlaşıldı.

Evvel emirde bu kararlar arasında tevhidi içtihatı mucip mübayenet mevcut olup olmadığı görüşülerek içtihat ayrılığı tehaddüs etmiş bulunduğuna karar verildikten sonra işin esası müzakere edildi.

677 sayılı Kanunun ruh ve maksadı; cemiyeti hurafelerden ve batıl itikatlardan kurtarmak ve halkın bu yüzden istismar edilmesini önlemekten ibaret olduğuna göre üfürükçülük ve nüshacılık suçlarının kanunun maksadı dairesinde teşekkülü için bu fiillerin menfaat temini maksadına müstenit olarak mutat meşgale haline getirilmesi ve bunlarla iştigal edenlerin halk tarafından üfürükçü ve nüsha unvan ve sıfatlariyle tanınmış bulunması meşrut olup menfaat esasına dayanmıyan münferit fiillerin üfürükçülük ve nüshacılık tabirlerinin delalet ettiği mananın şümulü dışında kalması gerekeceğinden mücerret bir hastaya şifa dilemek niyetiyle Kuran okumanın ve aynı maksatla dua yazmanın üfürücülük ve nüshaalıkla bir ilgisi olmadığına ve Ceza Umumi Heyetinin yukarıda zikir ve telhis edilen ilamlariyle tesis olunan içtihadın kanunun maksadına uygun bulunduğuna; ancak, başka maişet vasıtalarına sahip, olanların da bu filler menfaat saikiyle mutat meşgale haline getirmeleri ve bunlara mahsus unvan ve sıfatları kullanmaları kabil olduğundan suçun tekevvünü için bu fiillerin medarı maişet ittihaz edilmesi meşrut olmadığına 06.07.1955 tarihinde ekseriyetle karar verildi. (¤¤)



Full & Egal Universal Law Academy