Yargıtay Büyük Genel Kurul 1948/7 Esas 1949/7 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1948/7
Karar No: 1949/7
Karar Tarihi: 18.05.1949

(743 S. K. m. 578, 579, 904, 639)

Müşterek miras bırakan üzerinde kayıtlı bir gayrimenkulu yirmi yıldan fazla bir zaman fasılasız ve nizasız malik gibi elinde bulundurmuş olan mirasçının diğer mirasçılara karşı iktisap zamanaşımı iddiasında bulunup bulunamıyacağı hususunda Yargıtay İkinci Hukuk Dairesinin 23.09.1947 tarih ve 2453/4683 ve Üçüncü Hukuk Dairesinin 22.12.1947 tarih ve 15579/12740 sayılı kararlarını havi ilamları arasında husule gelmiş olan içtihat ihtilafının çözümlenmesi ikinci Hukuk Dairesi Başkanlığının 13.05.1949 tarihli ve 2/1713 sayılı yazısı ile istenilmesine mebni uyuşmazlık konusunu teşkil eden ve zikri geçen ilam örnekleri çoğaltılarak dağıtılmış ve 20.04.1949 tarihine rastlıyan Çarşamba günü saat 9.30 da müzakerenin başlıyacağı Genel Kurul Üyelerine bildirilmişti.

Bugün toplanan Genel Kurula (ellidört) zatın iştirak ettiği görülerek müzakere nisabının tahakkuk ettiği anlaşılmakla Birinci Başkan Halil Özyörük'ün Başkanlığında müzakereye başlanacak uyuşmazlık konusu kağıtlar Birinci Başkan tarafından okunduktan ve olayın özeti anlatıldıktan sonra söz alan;

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Ben, kararımızın istinat ettiği maddeler üzerinde duracağım. Sonra da hadiseyi anlatacağım. Mecellenin maddesinden bahse lüzum yoktur. Zira, o madde emlake aittir. Arazi Kanununun zikri geçen maddesinin mahlul arazi hakkındaki hadisemize taalluku yoktur.

Arazi Kanununun yirminci maddesinde on senelik bir müruruzaman vardır. Bu iktisabı müruru zamandır. Burada tapu ile tasarruf olunan tabirinden maksat yollar ve meralar gibi umuma ait yerlerden ihtiraz içindir. Zira, umuma ait yerlerde müruruzaman yoktur. Vaktiyle Temyiz Mahkemesi bu Arazi Kanununun yirminci maddesi tapulu arazide cereyan etmez demişti, son zamana kadar böyle tatbik edildi. Medeni Kanunda iktisap müruruzamanı vardır. Görülüyor ki, hem Kanunu Medeni de, hem Arazi Kanununda iktisap müruruzamanı vardır. Bunlar hakkında Meriyet Kanununda da hüküm sevkolunmuştur. İktisap müruruzamanı eskiden on sene idi. Kanunu Medeniye göre eskiden geçmiş muteber bir müruruzaman varsa mütenasip mahsup olunacak mesela evvelce beş sene geçmiş ise Medeni Kanun zamanında on sene daha geçmekle iktisap müruruzamanı hasıl olacaktır. Fakat bu mahsup yapılabilmek için kanunun kabul ettiği müruruzaman eski kanunda da muteber olacaktır. Arzettim ki, eski kanuna göre kayıtlı arazide muteber bir müruruzaman yoktur, binaenaleyh 639 maddedeki yirmi sene hadisemizde Medeni Kanunun meriyetinden başlamak lazımdır. 578 de bir hüküm var. Miras sebebiyle istihkak davası sabit oldukta ilan... Bu madde ile 639 arasında mübayenet yoktur. 639 madde yirmi sene malik olarak tasarrufa 578 inci madde terekeden bir mala müstakillen varisim diye tasarrufa aittir. İşte her iki madde arasındaki fark budur. Üzerinde durduğumuz hadise de 639 uncu maddenin ikinci fıkrası mevzubahistir. Eskiden muteber bir müruruzaman olmadığından mahsup bahis mevzuu olamaz diyoruz.

Müddea aleyhler murisimiz Ahmet elli senedir tasarruf ediyor. Amcamızın çocukları 937 yılından beri müdahale ediyorlar. Gayrimenkul murisi evvel üzerinde kayıtlıdır. Hakim kendi hisselerine müdahale ediyorlar, tapuludur müruruzaman yoktur diye davayı reddediyor. Biz de eski kanun zamanında kayıtlı arazide müruruzaman yoktur. Medeni Kanunun meriyetinden sonra yirmi sene geçmemiştir diye hükmü tastik ediyoruz.

Birinci Başkan; Esas itibariyle tapulu olan yerde müruru zaman olmaz diye olan tevhidi içtihadın mesnedi nedir? Görülüyor ki, 1328 de verilmiş bulunan bu karar, hukuki bir mesnetten mahrumdur. İstanbul mülga Temyiz Mahkemesi Hukuk Dairesince ittihaz edilmiş bulunan karar, mahalli mahkemesinin ısrarı üzerine verilmiştir. Bu itibarla kanunu esasi hükümlerine göre Temyiz Mahkemesine tanınmış olan tefsir salahiyetinin kullanılması suretiyle verilmiş bir karar olmadığından esasen hükmü muta değildi. Bunu tefsiri bir karar olarak telakki mümkün değildir.

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Sabir Erbil; Ben ilmi vicdana hitap ediyorum. Bunlarda her kesin hakkı vardır. Bundan dolayı müruruzaman yoktur. Bu tapuya kaydı lazım arazii emiriyedendir.

Arazi Kanununun bu iki maddesi mutlak mıdır, değil midir? (Cemi ezmanda kayda karşı tasarruf iddiası mesmu değildir) iddiasını nereden çıkardık diye Vehbi hocaya sordum. Bu 1329 da verilmiş bir hissi karardır dedi. Biz emlakta iktisabi müruruzaman yoktur diyoruz, ben Kanunu Medeniden evel tapulu bir arazide mahlule diye oturmuşsam tabii benim namıma tescil edilir. Bunun mesnedi işittiğime göre meşrutiyetin ilanından sonra Amerikadan gelen Ermenilere bir cemile olsun diye çıkmış bir karardır. Talat paşa hatıratında Hüseyin Cahit Ermenileri müdafaa ettik diye beni itham ettiler diyor.

Yeni ahkama göre 639/6 mutlaktır. İster irs olsun ister iddia sebebiyle olsun tescil lazımdır. Diye birinci dairenin mütalaası vardır. Medeni Kanunun meriyetinden sonra 578 inci maddeye göre içtihadın tevhidine lüzum yoktur.

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Şimdiye kadar hiç bir daire hilafını düşünmedi. Kayda karşı müruruzaman olmaz denildi. Bunun hilafına düşünmeğe ne hakkımız vardır.

Hepimizin babadan, deden kalma arazimiz var, Temyizin bu içtihadına güvendik Medeni Kanundan itibaren 20 sene geçmeden dava açtık. Dünkü içtihada muhalif olarak ret mi edilecek?

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Sabir Erbil; 639 uncu madde gereğince murisin adına kayıtlı variste hüsnü niyet olsun olmasın, yirmi sene geçmesiyle tescil kabul edilir diyoruz. 328 tarihindeki kayda karşı tasarruf iddiası varit değildir, sözü ilmi midir, değil midir?

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Kanunu Medeniden evvel beş sene sonra on sene tasarruf etmişse burada müruruzaman vardır diyeceğiz. Ne için şimdiye kadar böyle demedik.

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkam Sabir Erbil; Bir içtihat takarrür edebilir, olmaz ilmi olmazsa neye uyalım.

Beşinci Hukuk Dairesi Başkanı Y. K. Arslansan; Tapuda muris üzerinde kayıtlı bulunan gayrimenkule zilyet bulunan mirasçı diğer mirasçılara karşı iktisap zamanaşımı ileri sürdüğü surette Medeni Kanun yürürlüğe girmeden evvel mülga Arazi Kanununun yetmişsekizinci maddesi hükümlerince işlemiş olan hakkı karar süresinin tatbikat kanununun yirminci maddesi gereğince arazinin tapuda kayıtlı olup olmadığına göre mi, yoksa mutlak surette mi mütenasiben hesaba katılmak hususları anlaşmazlığın esas konusunu teşkil etmekte bulunmaktadır.

Birinci Hukuk Dairesinin son içtihadı da; Medeni Kanunun 639 uncu maddesinin ikinci fıkrası hükmü mutlaktır. Mirasçıların bu hüküm dışında tutulduğuna dair başkaca bir hüküm mevcut değildir. 639 uncu maddenin mutlak hükmünün mirasçılar arasında da uygulanması gerektiği merkezindedir. 3260 Esas 3358 Karar.

Anlaşmazlığın konusunu teşkil eden olayın aydınlanması bakımından yekdiğeriyle ilgisi bulunan miras sebebiyle istihkak davalarından bahis 578, 579 maddeler ile iktisabi zamanaşımına mütedair 639 uncu madde hükmünün mukayeseli bir surette birlikte tartışılmasını faydalı ve zaruri görmekteyim.

Miras sebebiyle istihkak davalarından bahis Medeni Kanunumuzun onaltıncı babının beşinci faslı hükümlerine göre kanuni veya mensup mirasçı sıfatiyle racih hakkı olduğunu iddia eden miras sebebiyle açtığı istihkak davasına karşı terekeyi kısmen veya tamamen elinde bulunduran hasım iktisabi zamanaşımına dayanamaz, zira İsviçre Medeni Kanunu projesini düzenleyen tanınmış hukuk bilgini Oygen Hoberin İsviçre Medeni Kanunu mucip sebepleri adlı eserinde ve Medeni Kanunumuzun 578 inci maddesinde açıklandığı üzere miras sebebiyle istihkak davalarında zamanaşımı ile iktisap kabul olunmamıştır. Ancak, 579 uncu maddede yazılı sürelerin geçmesiyle miras sebebiyle istihkak davası açmak hakkı düştüğü tasrih olunmuştur. Halbuki 639 uncu madde hükmü işbu maddede yazılı kayıt ve şartlar altında malik sıfatiyle nizasız ve fasılasız bir gayrimenkulu belirli süre içinde elinde bulunduranlara zamanaşımı sebebiyle tapuda kendi mülkleri olmak üzere tescilini istemek hakkını tanıyor. Binaenaleyh 578, 579 uncu maddelerde bahis konusu dava, takip olunacak usul, zamanaşımı ile 639 uncu maddedeki tescil istemi, takip olunacak, zamanaşımı mahiyetleri birbirinden tamamen ayrı ve gayrıdır. Kanun koyucusu miras sebebiyle istihkak davalarında Medeni Kanunun 905 inci maddesindeki esastan ayrılarak bu davalar için hakkı düşüren zamanaşımını kabul etmiştir.

Binaenaleyh varislik sıfatının tanınması, ölüme bağlı bir tasarrufun iptali bir mirasın kerhen ve hataen reddedilmesinin iptali gibi miras sebebiyle istihkak davaları hakkındaki Medeni Kanunun beşinci faslı hükümlerinin iktisap zamanaşımı ile bir güna ilgisi bulunmaması bakımından olayda uygulanamaz.

Muris uhdesinde kayıtlı bir gayrimenkule irs sebebiyle zilyet bulunan mirasçı 639 uncu madde hükmünden faydalanabilir mi? Medeni Kanunumuzun 633 üncü maddesi hükümlerince miras ile bir gayrimenkulu iktisap eden kimse tescilden evvel dahi ona malik olacağına ve 625 inci madde gereğince de mirasçı, ancak diğer mirasçıların hakları ile tevfik kabil oldukça müşterek şeyden istifade ve onu kullanacağına ve müşterek şeyde her bir paydaşın payı ve o şeyin her cüzüne cari ve şamil olmasına göre irs sebebiyle gayrimenkule el koymuş olan mirasçı diğer mirasçıların payını da malik sıfatiyle tasarruf ettiğini bir veçhile iddia edemez. Kaldı ki, mülga Arazi Kanununun yetmişsekizinci maddesindeki hakkı karar 639 uncu maddedeki zamanaşımı ile mahiyeten bir olmasına göre mülga Arazi Kanunu yürürlükte bulunduğu sırada bir kaç kardeşe müşaan intikal eden arazinin yalnız birisi tarafından on sene ziraat olunmasiyle hakkı karar sabit olamıyacağı Devlet Şurasının 16 Ocak 1322 tarihli kararı memleketimizin ihtiyacına daha uygundur. 639 uncu madde hükmü bu surette uygulanmak gerektir. Birinci ve Üçüncü Hukuk Dairelerinin son içtihatları memleketimizin sosyal bünyesine katiyyen elverişli değildir.

Bu mülahazalardan ötürü irs sebebiyle gayrimenkule zilyet olan mirasçı 639 uncu madde hükmünden faydalanamaz. İkinci Hukuk Dairesinin kararı kanun hükümlerine ve ihtiyacımıza tamamen uygundur.

İrs sebebinden gayri bir sebeple gayrimenkule zilyet bulunan mirasçı tabiatiyle 639 uncu madde hükmünden istifade edebilir.

Yalnız mülga Arazi Kanununun yürürlüğü sırasında yetmişsekizinci madde hükümlerince işlemiş olan hakkı karar süresinin hesabı bahis konusu olduğundan dairemizin Birinci ve Üçüncü Dairelerinin içtihatlarına aykırı olarak irs sebebiyle gayrimenkule zilyet bulunan mirasçının 639 uncu madde hükmünden faydalanamıyacağı yolundaki görüşünü muhafaza etmekle beraber mülga Arazi Kanununun yirminci maddesinin ıtlakı karşısında bahis konusu 328 tarihli temyiz kararı nazara alınamaz. Tapuda kayıtlı olup olmadığına bakılmaksızın mülga Arazi Kanununun yürürlükte bulunduğu sırada işlemiş olan sürenin tatbikat kanununun yirminci maddesi hükümlerince mütenasiben mahsup edilmesi lazım gelir mutalaasındayım.

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Sabir Erbil; Bir tevazün nazariyesi vardır. İki cümle var, iki cümle arasında tevazün olacak mütebayin olmıyacaktır. Arazii miriyede kayda karşı muteber müruruzaman yoktur buyuruldu. Sayın Kemal Arslansan 329 tarihli karar kanuna muvafık değildir, diyorlar. Böyle olunca arazii miriyedeki yirminci madde ve yetmişüçüncü maddedeki mutlak ıtlaka delalet eder. Demek ki, arazii emiriyede muteber bir müruru zaman vardır. Bir hakka malik olduğunu zan ile gelip dava etmek haline maksurdur. O birisi de mirasçılar arasındaki hale aittir. Bence kayıtlı kayıtsız arazii miriyede fark yoktur. Amma Devlet Şurası ve temyiz kararı vardır diyeceksiniz. 926 dan beri Birinci Dairenin içtihadı budur.

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Sayın Kemal Arslansan doğru söylediler. Miras sebebiyle olan istihkak davasiyle buranın mülkü değildir, şeklindeki tasarruflara aittir. Şimdi tapulu araziye karşı müruruzaman olmaması 326 da başlamıştır. O vaktin;

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Sabir Erbil; Bir maslahat vardır. Toprakların rekabesi Devlete aittir. Nitekim Devlet arazii miriyede oğlan kız birdir dedi. Bunu Devlet der. Maslahattır. Bunu Devlet yapabilir. Fakat temyiz yapamaz. Kanunu Medeninin 639 uncu maddesi mutlaktır. Filhakika Kanunu Medeniye kadar Sivas, Eskişehir, İstanbul mahkemelerinde böyle değildi. Ben yirmi senedir zilyedim ey hakim tescil et derse, hakim ne diyecek? Başkasının uhdesinde mi kayıtlıdır, diyecektir?

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Alacak davalarında on sene geçince alacağın sukut edeceği bir kaidedir. Ancak, gayrimenkul davalarında bu kaide mutlak bir surette cereyan etmez. Tapulu araziye karşı mülkümdür diye tasarruf şartiyle zamanaşımı iddiası mesmudur, bu hüküm Medeni Kanunun 639 uncu maddesinden ve Arazi Kanununun yirminci maddesinden vazıhan anlaşılır.

Gayrimenkulu mülkümdür diye tasarruf eden kimse, tabii esbabı temellüten birine isnita edecektir. Şira ve hibe gibi. Varislerden biri gayrimenkule tasarruf etse bu tasarruf neye müstenittir? Şüphesiz şirkete müstenittir. Şirket ve hissedarlık sıfatiyle müşterek şeye tasarruf eden kimsenin zamanaşımı iddiası mesmu değildir, kanunun hükmü budur.

Birinci Başkan; Her iki daire arasında ihtilaf mevzuu olan işlerdeki gayrimenkuller tapuludur. İhtilaf edilen nokta Kanunu Medeninin meriyetinden sonra yirmi sene geçmesinde değildir.

Asıl ihtilaf, Medeni Kanunun meriyeti tarihine kadar geçen zamanın müruruzamana mahsup edilip edilmiyeceği keyfiyetidir. Mesele buradadır. Müstenasiben mahsuptan istifade etmek istiyorlar,

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Tasarruf; Medeni Kanun meriyetinden evvel veya sonra olsun müşterek şeye hissedar sıfatiyle tasarruf eden kimse zamanaşımı ile ona malik olamaz.

Tapulu arazide müruruzaman mutlak surette cereyan etmez Zaten temyizin bu hususta daha evvel kararları vardır.

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Ben bugün tapulu araziye karşı müruruzaman iddia edilebilir mi, iddia edilemez mi? diye soruyorum.

Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı Sabir Erbil; 1515 numaralı kanun ve 639 uncu madde hariç ayni hak sicil ile doğar. Bunun bir iki müstesnası vardır. 639 ve 1515 numaralı kanundur. Kayda karşı Medeni Kanun Arazi Kanunundan daha hassastır. Arazi Kanunu hak tanır. Kanunu Medeni ayni hakları hatta icareyi dahi tapuya geçerse ayni hak olarak tanır, bunlar istisnalardır. 326 veya 327 tarihli temyiz kararı kanunu takyit ediyor. Buyurdular ki, maslahattır. Hazine üç sene tasarruf etmezse mahlul olur diyor on sene eker, biçerse al sana tapu diyor. Bu müktesep bir hakkı karardır.

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Bu istidlal müsadere alel matluptur. Ayni haklar tapuya tescil edilmezse doğmaz buyurdular. Bunun hikmeti nedir? Eski hukukta da ayni hak diyorlardı, o zaman da böyle idi.

Birinci Başkan; İhtilaf 578 ve 579 uncu maddelerle alakalı değildir.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Sayın Himmet Berki ile aramızda bir ihtilaf yoktur. Bence kaide olarak ayna müteallik davalarda müruruzaman cereyan etmez. Ayın; menkul olsun gayrimenkul olsun müsavidir. Medeni Kanunun 701 inci maddesine göre bir menkulü beş sene mülkümdür diye tasarruf eden kimse, bunu isbat ederse onun mükliyetine itiraz olunamaz. Gayrimenkule gelince; gayrimenkul ya kayıtlı olur, ya kayıtsız olur. Kayıtsız olursa mülk hükmü cereyan etmez. Kayıtlı gayrimenkullerde behemehal mal mülkümdür diye tasarruf şarttır. Burada hadiseden anlaşıldığına göre mülkümdür diye tasarruf yok. Hissedarlık sıfatiyle tasarruf vardır. Bu gibi tasarruflar, diğer hissedarların hakkını ıskat etmemek lazım gelir.

Birinci Başkan; Dosyalar elimizde yoktur. İhtilafı şümullendirmeyelim. İki tarafın ihtilaf noktası şudur. Tapuda kayıtlı arazide müruruzaman cereyan etmiyeceğine dair olan temyiz kararına rağmen Arazi Kanununun yirminci maddesi hükmünün cari olup olmıyacağı keyfiyetidir. Arazinin rekabesine Devlet maliktir. Bugünkü prensibi Arazi Kanununun yürürlükte bulunduğu zamana teşmile imkan yoktur.

639 uncu madde hükmü açık ihtilafsız diyor, hasım da yok. Hatta burada bila hasım ve bila ilan tescil isteyeceğini tevhidi içtihat yoluyla hallettik. 639/2'de de ihtilaf ve niza yoktur. 579, 578, 577'de miras sebebiyle olan istihkak davaları nizalıdır. İkisini karıştırmamak lazımdır. Arazi Kanununun yirminci maddesinde on senelik bir müruruzaman kabul edilmiştir. Temyiz kararının ittihazına saik olan sebebi, maslahatın icabı olarak mülahaza buyuruyorlar. Halbuki Arazi Kanunu hükümleri sarihtir. Nasıl içtihat edildiğini anlıyoruz. Zararın neresinden dönülürse kardır.

Asıl nokta bu İstanbul Temyiz Mahkemesinin 326'da kanunun sarahatına rağmen ileri sürülen içtihadı bugün yine muteber midir? İhtilaf edilen nokta budur. Ona göre Üçüncü Hukuk veya ikinci Hukukun kararları mukayese edilecektir. İkinci Hukuk böyle bir müruruzaman yoktur. Medeni Kanunun meriyetinden itibaren yirmi sene geçmişse müruruzaman vardır diyor, Üçüncü Hukuk ise Kanunu Medeninin meriyetinden evvel de geçmiş zamanı mahsup ederiz diyor, ihtilafı bu suretle reyinize vazediyorum. Demeleriyle oylara başvurularak sonuçta, üçte iki oyçokluğu hasıl olamadığından gelecek oturuma bırakılması tensip kılındı. 20/04/1949

(İkinci oturum: 27.04.1949 Çarşamba)

İkinci Hukuk Dairesi Başkanı Himmet Berki; Hadisenin halli Medeni Kanun 638, 639 Arazi Kanununun maddesi bir de Meriyet Kanununun yirmidokuzuncu maddesine taalluk ediyor. İhtilafın menşeini arzedeceğim. 939 uncu maddeye göre bir kimse tapuda kaydı olmıyan veya tapu kaydından sahibi belli olmıyan bir gayrimenkule nizasız ve fasılasız yirmi sene tasarruf ederse müruruzamana müsteniden tescil isteyebilir. Ve bir de sahibi yirmi sene evvel vefat etmiş veya gaibliğine hükmedilmiş bir gayrimenkule aynı şerait altında yedinde bulunduran kimse dahi bu hakkı haizdir. Amma Kanunu Medeniden evvel de zaman geçmişse Kanunu Medeniden evvel geçen zaman mahsup edilir mi? Tatbikat Kanununun yirminci maddesinde eğer Kanunu Medeniden evvel muteber bir müruruzaman varidise geçen müddet mütenasiben mahsup edilir der. Eski kanunda muteber bir müruruzaman yoksa mahsup

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.