Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1948/5
Karar No: 1948/11
Karar Tarihi: 15.12.1948
(765 S. K. m. 258) (4081 S. K. m. 24, 30)
Mahsulata zarar ika etmesinden dolayı yakalanıp köy odasına götürülmekte olan hayvanın sahibi tarafından korucuya karşı cebir ve tehdit icrasiyle elinden alınmasında kendisini cezadan kurtarmak maksadının bulunduğu bilbeyan Ceza Kanununun 258 inci maddesinin üçüncü fıkrasının ceza tatbikinde göz önünde bulundurulması gerekeceği sebebine dayanılarak Yargıtay Özel Dairesinden verilmiş olan bir ilam Ceza Genel Kurulunca 24.11.1947 gün ve 273 sayılı kararla kabul edilerek mahalli mahkemesinin ısrar kararı bozulmuş olduğu halde eşit bir hadisede, evvelki karara muhalif bir çoğunluk hasıl olması üzerine birbirine uymıyan içtihatların birleştirilmesi Yargıtay Birinci Başkanlık makamının 07.02.1948 tarihli ve 1948/3 sayılı yazısıyla istenilmesine mebni zikri geçen yazı ve ilam örnekleri çoğaltılarak 15.12.1948 tarihine rastlayan çarşamba günü saat 9.30 da müzakerenin başlıyacağı Genel Kurul Üyelerine bildirilmişti.
Bugün toplanan kurula ellialtı zatın iştirak ettiği görülerek müzakere nisabının tahakkuk ettiği anlaşılmakla Birinci Başkan Halil Özyörük'ün Başkanlığında müzakereye başlanarak uyuşmazlık konusu kağıtlar Birinci Başkan tarafından okunduktan ve olayın özeti anlatıldıktan sonra söz alan;
Rıfat Alabay: Heyeti Umumiyedeki müzakerelerden edindiğim intiba sevke sebep suçlunun yaptığı fiilden dolayı hapis ve tevkif ihtimali var bu itibarla tahfif cihetine gidiliyor zannediyorum.
Başkan: Bir adamı tevkif ve hapis için almış götürülürken mukavemet meselesidir, yoksa bir takım deliller tasni ederek isnat olunan suçtan kendisini tebriye etmek değildir.
Rıfat Alabay: Kanunun maksadı da buyurduğunuz gibidir. Kendi yakalanmamış hayvanı yakalanmıştır.
Başkan: Hayvan bu kısma girer mi?
Arif Güngören: Daire burada bir hayvan yakalanıp götürülünce muayyen bir yerde kapanabilir ve hayvan sahibinden ceza da alınabilir. Bendeniz esasına muhalifim. Yani binnetice hayvan dolayısıyle göreceği cezadan kurtulmak için yaptığı dairece kabul edilmektedir; bu şekilde bozmasına devam ediyor.
İkinci Ceza Dairesi Başkanı Selim Nafiz Akyollu: Burada Dördüncü Ceza Dairesi noktai nazariyle Heyeti Umumiye arasında bir mubayenet var. Dördüncü Ceza Dairesi zannımca müfrit hareket ediyor. Bir adam yakalanınca ceza görecektir diye düşünüyor.
Şimdi çiftçi mallarının korumasını yapan bekçinin vazifesi nelerdir? Kanun bekçinin hudut vazifesini tayin ve tasrih etmiştir. Bunun yapacağı iş zarar yapan hayvanı götürüp hayvanı hapis ve zararı tespit için hayvanı teminat olarak elde tutmaktır. Bunun hapis tevkif ve yakalama hakkı olmadığına göre hapisten kurtulmak için yaptı diye 258/3 üncü maddeyi tatbik yolsuzdur. Bence tereddüt edilmesi lazım gelen bir mesele var. Kanun hapis tevkif diyor. Bu ıstılah hukukidir. Bir adam ne suretle hapsolunur, ne suretle tevkif olunur? Bunun için ne lazım hepimiz biliriz. Elinde hapis, tevkif için vesika olmayan bir adam diğerini yakalarsa bunun hapse veya tevkife hakkı var mıdır? Ya ilam ya tevkif müzekkeresi vardır. Bir müfrit düşüncede arz ettiğim gibi budur. Bir adam bir meşhut suç üzerinde yakalanmış, burada adam yakalanınca mukavemet ederse 258/3 üncü maddeyi tatbik lazım gelir mi, gelmez mi?
İtalya Ceza Kanununun bu maddenin aslı olan maddesini araştırdık. Acaba bu madde hapis, tevkif kelimesini niçin koymuştur? Bunu tetkik ettik, İtalya Ceza Kanununda kullanılan kelimenin yakalamayı da şümulüne alacak şekilde, olduğu Rifat bey arkadaşımız bize izah etti. Binaenaleyh heyeti umumiyenin no