Yargıtay Büyük Genel Kurul 1945/18 Esas 1947/26 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1945/18
Karar No: 1947/26
Karar Tarihi: 17.12.1947

(1412 S. K. m. 41, 361)

Dava: Duruşma gününden haberi olduğu halde duruşmada hazır bulunmıyan şahsi davacının usulün 361 inci maddesi gereğince davasından vazgeçmiş sayılmasına karar verilirken (eksi hale getirme dileğinde bulunmak hakkı mahfuz olmak üzere) kaydının kararda tasrih edilmemiş olması bozma sebebi olup olamıyacağı bahsinde Yargıtay İkinci Ceza Dairesinin aynı günde verilmiş olan 19.12.1944 tarih ve 9514/9876, 9609/9825 sayılı kararları arasında uyuşmazlık mevcut olduğundan bahsile içtihatların birleştirilmesi yoluyla çözülmesi C. Başsavcılığının 8.10.1945 tarih ve 2244 sayılı yazılarıyla istenilmiş olmakla uyuşmazlık konusunu teşkil ettiği bildirilen ilam örnekleri çoğaltılarak 17.12.1947 tarihine rastlayan çarşamba günü saat 9,30 da müzakerenin başlıyacağı Genel Kurul Üyelerine bildirilmişti.

Karar: Bugün toplanan kurula elliyedi zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten sonra Birinci Başkan Halil Özyörük'ün Başkanlığında müzakereye başlanarak uyuşmazlık konusu kağıtlar okunup olayın özeti Başkan tarafından anlatıldı, söz alan;

İkinci Ceza Dairesi Başkanı S. Nafiz Akyollu: Dairemizin teşekkülünden bugüne kadar eski hale getirme talebinin kararda tasrih edilmemesi bozmaya sebep tutulmamıştır. 19.12.1944 tarihli ve 9609/9825 sayılı bozma kararının mesnedini teşkil eden 15.9.1944 tarihli ve 61/33 sayılı mahalli makemesi karar örneğindeki gayri musaddak (davalarından vaz geçmiş sayılacağından Türk Ceza Kanununun 99 uncu maddesi mucibince) ilave sonradan yapılmıştır. Usulün 361 inci maddesi mucibince düşme kararı verilmesi davacının gelmemesi haline mütevakkıf olup, kanunen davacıya eski hale getirme hakkı tanınmıştır. Ceza Kanununun 99 uncu maddesi şahsi davaya bağlı suçlarda, davadan davacının vazgeçmesi haline ait olup burada eski hale getirme hakkı esasen tanınmamıştır. Olabilir ki, Raportör bize işi izah ederken bir yanlışlık yapmış ve böyle bir kararın verilmesine saik olmuştur.

Yukarıda arz olunduğu üzere davacının gelmemesi halinde 361 inci madde mucibince verilmiş olan düşme kararlarında eski hale getirme hakkının mahfuz olmak üzere kaydının kararda tasrih edilmemesinin bozma sebebi olarak kabul olunmadığı yolunda senelerden beri müstakar içtihada mübayin olarak çıkan bir tek karar bir zühül eseridir. Binaenaleyh hadisede içtihadın birleştirilmesini gerekli kılacak bir vaziyet yoktur, dedi.

Birinci Başkan : Dairenin noktai nazarında değişiklik olmadığı Sayın daire Başkanının mütalaalarından ve okunan ilam örnekleri münderecatından anlaşılmakta ise de; hadisede evvel emirde tevhidi içtihada lüzum olup olmadığı noktasından oylara baş vuruyorum. Demeleriyle sonuçda;

Sonuç: Daire Başkanının verdiği izahata ve okunan kararlara nazaran olayda bir uyuşmazlık konusu bahis mevzuu olamıyacağından içtihadın birleştirilmesine lüzum ve mahal olmadığına 17.12.1947 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy