Yargıtay Büyük Genel Kurul 1944/32 Esas 1949/1 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1944/32
Karar No: 1949/1
Karar Tarihi: 12.01.1949

(1086 S. K. m. 414, 415, 434)

Posta ücretini vermeyen temyiz eden hakkında temyiz isteğinden vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi hususunun mahalli mahkemesine mi, yoksa Temyiz mahkemesine mi, ait olacağı noktasında Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesinin 16.10.1943 Tarih ve 4152/2801, 30.12.1943 Tarih ve 4982/3668 ve Ticaret Dairesinin 29.06.1944 Tarih ve 913/1590 sayılı kararlarını havi ilamları arasında meydana gelen içtihat uyuşmazlığının çözülmesi Ticaret Dairesi Başkanlığının 16.09.1944 Tarih ve 127 sayılı yazısiyle istenilmesine mebni uyuşmazlık konusunu teşkil eden ilam örnekleri çoğaltılarak 05.01.1949 tarihine rastlıyan Çarşamba günü saat 9.30 da müzakerenin başlıyacağı genel kurul üyelerine bildirilmişti.

Bugün toplanan kurula ellibir zatın iştirak ettiği görülerek müzakere nisabının tahakkuk ettiği anlaşılmakla Birinci Başkan Halil Özyörük'ün Başkanlığında müzakereye başlanarak uyuşmazlık konusu kağıtlar Birinci Başkan tarafından okunduktan ve olayın özeti anlatıldıktan sonra söz alan;

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Evvelki Tevhidi İçtihat müzakeresinde bu mühim noktayı da halletseydik, bugün bu, ihtilaf çıkmazdı. Hükmü temyiz eden posta masrafını vermezse evrak temyize gönderilemez. Bundan kim zarar görür. Şüphe yok ki, temyiz eden zarar görecektir. Fakat hüküm; menkul ve nukuda mütedair, olursa mesele yoktur. Çünkü, temyiz evrakı temyize gelmedikçe ve tehiri icra kararı verilmedikçe icra memuru hükmü icra eder. Fakat hüküm gayrimenkule müteallik olursa mesele çatallaşır. Ekseriyetle gayrimenkule müteallik işlerde temyiz masrafı verilmiyor, bu gibi hallerde temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilecektir. Bu kararı kim verecek. Hükmü veren hakim mi? Yoksa tabi olduğu Yargıtay Dairesi mi? Evvelki içtihadı birleştirme kararının sarahat ve delaletinden anlaşıldığı üzere bu kararı vermek; hükmü veren mahkemeye aittir. Çünkü posta ücreti verilmedikçe bu gibi hususi evrakın Yargıtaya ücretsiz olarak gönderilmesi, posta mevzuatına muhalif olur. Usulün 415 inci maddesi mucibince temyiz muamelesi, resen icrası emrolunan muamelelerden olmadığı cihetle bu ücretin Devletçe tesviyesine de karar verilemez. Bu sebep ve zaruret karşısında bu hususta karar vermek mahalli mahkemesine ait olduğu kanaatındayım.

Beşinci Hukuk Dairesi Başkanı Y. Kemal Arslansan; Resmi taahhütlü olarak gönderilir.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Resmi taahhütlü olarak hususi işler gönderilemez, posta kanunlarına muhalif olur.

Ticaret Dairesi Başkanı Faiz Yörükoğlu; Bize halli arzedilen ihtilaf konusu olan mesele basittir. Burada tesis ettiğimiz ve bendenizce hiç de isabetli olmıyan bir içtihada göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 414 üncü maddesine istinat edilerek verilen mühlete rağmen posta ücretini vermeyen mümeyyizin temyiz talebinden feragat etmiş sayılmasına ait kararı mahalli mahkemesi mi, yoksa Yargıtay Dairesi mi, vereceği hususudur. Biz yani dairemiz ve dördüncü hukuk dairesinden maada zannederim diğer bütün daireler bu husustaki kararın Yargıtay dairesi tarafından verileceği merkezindedir. Sebebi açıktır. Mahalli mahkemesi esas hakkında hükmünü vermiş olmakla o dosya ile alakasını kesmiş ve bu suretle o mesele hakkında kaza yetkisi sona ermiştir. Binaenaleyh Temyiz Mahkemesine hitabeden ve temyiz talebini ihtiva eden bir dilekçenin Temyiz Mahkemesinden gayri ve kaza yetkisi sona ermiş olan madun bir mahkeme tarafından reddedilmesi elbette doğru değildir. Mahalli hakiminin paranın yatırılması hakkında usulün malum hükmüne istinaden vereceği mühlet hakkındaki muamelesi tamamen Temyiz Mahkemesine niyabeten yapılmaktadır. Yoksa bizatihi bu salahiyeti haiz değildir. Bu yetkiyi Temyiz Mahkemesinin bütün hüküm ve kaza hakkına teşmil etmek yanlıştır. Kanunun açık hükümlerini aşarak bunun pratik kıymeti olduğundan bahsetmekte doğru değildir. Eskidenberi dairemizin tatbikatına uygun olarak devam eden müstekar noktai nazarda mucibi iştibah bir cihet görmüyoruz. Yüksek Dördüncü Hukuk Dairesi Başkam da bu noktai nazarı doğru ve kanuni bulmakta ancak, kolaylığı temin bakımından içtihatlarında değişiklik yapmış olduklarım bildirmektedir. Nitekim müellif Mustafa Reşit Bey de eserinde dördüncü hukukun eski içtihadının isabetini teyit ederek dairenin kararını eserinde zikretmektedir. Asliye mahkemesi esas hakkında hükmünü verdikten sonra yine aynı dava hakkında karar vermeğe müncer olacak içtihat bence doğru değildir. Mahalli mahkemesinin karar vermesi gerektiği yolundaki noktai nazarı kabul edersek fasit bir daire içine düşmüş oluruz. Hiç şüphesiz o kararın da temyiz kabiliyeti olacak ve bu suretle bu tevali edip gidecektir.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Mahalli mahkemesinin esas hakkında karar vermesi posta ücreti verilmediği hallerde temyizden vazgeçilmiş sayılmasına karar vermesine mani olmaz. Çünkü, mahalli mahkemesi bu karariyle esas hakkındaki kararını tebdil ve tağyir edecek değildir. Esas karar mahfuzdur, Hukuk Usulü Kanunu bu hususu sakitdir. Fakat Ceza Muhakemeleri Usulünde sarahat vardır. Şüphesiz bundan faydalanabiliriz. Sonra bunları temyize getirmekte hiç bir fayda tasavvur edilemez. Temyizi bunlarla bunaltmak doğru değildir. Asliye mahkemesine bırakılmalıdır.

Üçüncü Ceza Dairesi Başkam İ. Ethem; Ceza usulündeki hükmü nazara almak için bu maddeyi tetkik lazımdır. Orada iki hal vardır, biri temyizin şartını yerine getirmemesi diğeri müddet meselesidir.

Güçlük şüphesiz ki, hatıra gelen şey şudur: Haddi zatında salahiyeti olan Temyiz Mahkemesidir. Bütün bunlar da niyabeten mahalli mahkeme tarafından yapılan şeylerdir. Bu iyi noktaya maksuren müddet ve şarta uyarak onlar karar veriyor. Maksat maslahatı teshildir.

Tatbikatta bir çok mahkemelerimiz 315 i tatbik etmiyorlar, biz mutlaka onu zorlamayız. Çünkü, asıl salahiyet bizimdir. Bize niyabeten yapmak için sarahat lazımdır. Bu sarahatin bir zerresini mahalli mahkeme tecavüz etti mi, biz müdahale eder, sen bunu yapamazsın deriz. Çünkü, mahalli mahkeme sade iki noktadan karar verebilir. Bu böyle olunca Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundan istiane meselesi olmamak lazımdır. O halde bu tevhidi içtihat kararı karşısında yeniden bir tevhidi içtihat yapmak lazımdır. Feragat davalarında hukuta ne olur. Cezada ya Müddeiumumi vaz geçmiştir ya taraflardan biri. Müddeiumumi vazgeçmişse onu dinlemeyiz, usulde bu hususta hüküm vardır. Taraflardan biri zımnen feragat etmişse ne olacak? Bu hususta temyiz karar verecek. Ceza usulünden istiane ettiğiniz için söz aldım. Böyle olunca ceza usulünden istiane edilemez. Böyle olunca evrak temyize nasıl gelecek. Bir defa mutlak bu kararı temyizin vermesi lazım, bu noktada tereddüt yoktur. Fakat bu işi temyize nasıl getirelim. Temyizden vaz geçmiş saymayı mahalli mahkeme karar veremez. Bunu temyize nasıl getireceğiz, müşkilat buradadır.

Birinci Ceza Dairesi Başkanı Fuat Tuğcu; Acaba Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu 415'e uymıyor mu? 15 gün içinde posta ücretini veriniz dedik, verilmedi. Mahkeme bir karar verir 50 kuruş ilerde icap edenlerden istifa edilmek üzere Devlet hazinesinden ödenir. Evrak temyize gelir. Bilahare haksız çıkana ödetilir. Kanun böyle demekte iken neden Ceza Usulü Muhakemelerinden istiane edilemez.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkam Fevzi Bozer; O resen icrası icra olunan muameledir, bu oraya girmez.

Başkan; Kendiniz bir hükme varıyorsanız onu söyleyin!

Ticaret Dairesi Başkanı Faiz Yörükoğlu; Bizim ihtilafımız posta ücretini hazine versin mi, vermesin mi, noktasından değildir. Buradaki ihtilaf kararı kimin vereceği noktasıdır.

Beşinci Hukuk Dairesi Başkanı Y. Kemal Arslansan; Hükmü temyiz edenin posta ücretini vermekte temerrüdü halinde temyiz faslında yalnız harç ve resimden bahis olan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434 üncü maddesi hükmü değil kıyas yoluyla 414 üncü madde hükmü uygulanacağı hakkındaki 24/12/1941 tarihli içtihadı birleştirme kararı üzerine posta ücretini vermeyen temyiz edenin, temyiz isteminden vaz geçmiş sayılması hükmü veren mahkemece mi, yoksa Temyiz mahkemesince mi, verileceği ihtilafı çıkmış bulunmaktadır.

Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 414 üncü maddesi hükmü lahik olmadan evvelki muamelelere ait ve münhasır olduğu maddenin açık hükmü icaplarındandır. 414 üncü madde hükümden sonraki muamelelere bir veçhile teşmil olunamaz.

Her ne kadar 434 üncü maddede yalnız harç ve resim denilmiş ise de, çağrı kağıtlariyle ilam ve sair belgelerin ücreti olarak alınan para mahiyeten harç olduğu gibi dava dosyasının temyize gönderilmesi için verilmesi gereken posta ücreti de harç mesabesindedir. Sair yargılama gideri gibi haksız çıkana yüklenecektir. Binaenaleyh hükmü temyiz edenin posta ücretini vermekte temerrüdü halinde 434 üncü madde uygulanmak gerekir.

Yüksek kurulunuzca 434 üncü maddenin uygulanması lazım geleceği kabul olunduğu takdirde anlaşmazlık kalkacaktır. 414 üncü maddenin uygulanması üzerinde durulduğu takdirde verilecek mehil içinde posta ücreti ödenmezse 415 inci madde gereğince hazinece verilerek Harç Tarife Kanunu hükümlerince maliyeye verilecek liste ile haksız çıkandan tahsil olunmak icap eder. Temyiz Ticaret Dairesinin kararı veçhile temyiz isteminden vaz geçmiş sayılmasına karar vermek hasren temyiz mahkemesine ait ve racidir.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Eğer böyle derseniz mesele kalmaz. Çünkü, tevhidi içtihat Usulün 415 inci maddesine dayanmaktadır. Bu eski tevhidi içtihat kalkarsa o zaman laf söylemeye bile lüzum yoktur. Sayın Fuat Tuğcunun gösterdiği 415 inci maddenin hadiseye şümulü yoktur. Çünkü, bunlar resen yapılacak muamelelerdir. Şahsi muameleler buraya girmez. Mesela; Hakim meselenin aydınlanması için keşfe lüzum görebilir. Bu resen yapılacak muameledir. Fakat taraflar keşif masrafı vermezse o zaman masraf Devletten alınır. Sayın İbrahim Ertem de Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundan istiane olunamaz buyurdular. Biz de temyizi dava eden kimsenin posta ücretini vermesi şarttır. Bu şartın yerine getirilmemesinden dolayı pekala Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunundan da istifade olunabilir.

Talat Tokuz; Ben tevhidi içtihattan istifade etmeyi düşünüyorum. Bay Fevzinin noktai nazarı kabul olunursa iki mahzur olur. 1 - Teselsül olur dairei faside çizilir. 2 - Hakim ben temyiz arzuhalini reddettim derse o zaman adamın hakkı kaybolur. Devlet bunun masrafını vermeye mecbur değildir. Hükümlerde temyizin icrayı durdurmadığı hallerde mesele yoktur. Fakat gayrimenkule müteallik kararlarda mesele ne olacak? Bunda on gün zarfında masrafı ver dedik vermedi. Diğer taraf ilamın icrasını istiyor. İcra memuru ben bunu infaz edemem diyor. Bu halde bunu mahkumunaleyhden tahsil etmek doğrudur.

Dördüncü Hukuk Dairesi Başkanı Fevzi Bozer; Sayın Talat Tokuz diğer taraftan alınır diyorlar. Evvelki tevhidi içtihat kararında lazım olmıyan masrafla diğer taraf ilzam edilemez diyor. Bu hale göre diğer tarafa bunu yüklemek olamaz. Tevhidi içtihadı kaldırırsak mümkündür. Binaenaleyh mütalaaları evvelki tevhidi içtihat kararına muhaliftir.

Vehbi Yekebaş; Bir defa Ceza Usul Muhakemeleri hususi bir usulü muhakemedir. Diğeri yani Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu umumidir derler, bence ikisi de umumi usulü muhakemedir. Asıl mevzua gelince 414 üncü maddedeki sair muamele tabirinin muzafunileyhi, mukaddemi nedir? Onu tayin etmedikçe bunun medlulünü tayin eylemek lisan ve edebi kaidelere münafi olur. Madde iki taraftan her biri istimaını talebettiği şahitler ve ehli hibrenin veya talebine mebni icra kılınacak keşif ve sair muamelenin masrafını tediye eder diyor. Görülüyor ki, sair muamelenin matuf olduğu hadiseler duruşma esnasında ileri sürülecek taleplerdir. O kabil taleplere matuf olunca, ve bu irtibatı genişletecek bir sarahat, ve hiç olmazsa, bir karine de olmayınca bu sair muamele hükümden mukaddem mahkemece yapılacak muameleyi müfid bulunmak zaruri olur. Hükümden sonraki kararlara şümulü yoktur. İkincisi eğer başka çare bulamazsa Bay Fuat'ın dedikleri gibi 415 den istiane kabildir. Vakıa o madde resen yapılacak muamelelerden bahistir, bu oraya girm

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.