Yargıtay Büyük Genel Kurul 1944/26 Esas 1946/2 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1944/26
Karar No: 1946/2
Karar Tarihi: 23.01.1946

(1086 S. K. m. 81, 162, 176, 177, 392) (YİBK 14.02.1934 T. ve 1934/49 E. 1934/2 K.)

23.5.1934 tarihli resmi gazete ile yayımlanan 14.2.1934 tarih ve 49/2 sayılı tevhidi içtihat kararının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun tadiline dair olan 2606 sayılı kanun ile 176. maddenin değiştirilmesinden sonra dahi cari ve tatbiki lazım olup olmadığı hususunda Yargıtay Ticaret Dairesinin 23.3.1942 tarih ve 41-2451/861sayılı ilamına aykırı bir çoğunluk meydana gelmiş olduğundan aykırılığın tevhidi içtihat yoluyla halli Ticaret Dairesi Başkanlığının 17.7.1944 gün ve 95 sayılı tezkereleriyle istenilmesine mebni aykırılığın konusu olan ilam çoğaltılarak Genel Kurul Üyelerine dağıtılmıştı.

Müzakere için kararlaştırılan 16.1.1946 tarihine rastlayan Çarşamba günü saat 9:30 da toplanan Genel Kurul Birinci Başkan Halil Özyörük'ün Başkanlığı altında müzakereye başlıyarak ihtilafın esasını teşkil eden noktalar hulasaten Birinci Başkan tarafından anlatıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra söz alan:

Ticaret Dairesi Başkanı F.H.Demirelli: 934 senesinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seksen birinci maddesine nüstenit bir tevhidi içtihat kararı çıktı. Bundan sonra aynı kanunun 176. maddesi değiştirildi. Bu değiştirmenin sebebi herhalde şifahi muhakeme usulüne tabi işler tatilde görülemiyecekmidir meselesi üzerindeki ihtilaftır. Şifahi muhakeme usulüne tabi davalar tatilde görülebilir. Bu hakikat yeni tadille bir kat da açıklanma oldu. Bakanlık tarafından 176. maddeye ait neşredilen talimatta tebligattan bahis olmadığı için dairemizin eski ekseriyeti bu noktaya bakıp onu esas almış. Halbuki 176. madde hakkındaki bu genelgede tebligattan bahsedilmemiş olması yerindedir. Çünkü bu noktayı seksen birinci madde halletmiş bulunmaktadır. Tebligatın tatilde başka tarzda olacağı hakkında bir kayıt ve esas da vazedilemez; halbuki daire bunu esas alarak eski tevhidi içtihadın hükmü kalmamıştır sonucuna varmıştır. Bu istidlal isabetli değildir. Tevhidi içtihadın hükmü bakidir. O tevhidi içtihat seksen birinci maddeye dayanıyordu; dairemizin şimdiki içtihadı da ve ekseriyetimiz de tatilde yapılan tebligatın muteber olduğunu kabul merkezindedir.

Y.K.Aslansan: Malıkemelerin tatili sırasında yapılmış olan tebligatın muteber olup olmadığı hakkında Temyiz Ticareti Dairesinde çıkan içtihat ayrılığından dolayı mukaddema yüksek kurulumuza intikal eden ihtilaf konusu mesele incelenerek Hukuk Ulusu Muhakemeleri Kanununun seksen birinci maddesi sarahatına göre 176. maddenin manası tayin ve tefsir olunmak suretiyle mahkemelerin tatili esnasında yapılmış olan tebligatın muteber olduğu ancak müddetin bitmesi tatil zamanına tesadüf ettiği surette 177. madde gereğince yedi gün uzatılması lazım geleceği esası 14.2.1934 tarihinde içtihadın birleştirilmesi yoluyla kararlaştırılmıştı.

Halbuki Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seksen bir, 176. maddelerinde bahis olan tatil birbirinden tamamen ayrı ve gaiptir. Seksenbirinci madde pazar ve bayram günlerinden "Jours feries" ve 176. made ise 20 Temmuz dan 5 eylüle kadar süren mahkemelerin tatilinden bahistir. Kaldı ki seksen birinci maddenin iktibas olunduğu İsviçre'nin Nevşatel Kantonu Usul Kanununun yetmiş beş ve Alman Usul Kanununun 188. maddelerinde pazar ve yortu günlerinde hiç bir adli muamele yapılmaz denildiği ve hatta Alman Usul Kanunun 188. maddesinde tatil günlerinde ve gece tabligat yapılmıyacağı da açıkça gösterildiği halde Adliye Encümeninde kanun tasarısı üzerinde incelemeler yapıldığı sırada aslından ayrılarak seksen birinci maddede tebligat işleri istisna edilmiş ve maddeye "tebligat işleri müstesna olmak üzere tatil günlerinde aleyhine muamele yapılacak kimsenin muvafakatı olmaksızın bir muamele yapılamıyacağı" kaydı konmuştur. 177. maddemize tekabül Nevşatel Usul Kanununun 150. maddesinde "kanuni yollara müracaat ve eski hale getirme talebi müddetleri müstesnadır" fıkrası da alınmamıştır. Bu yüzden 176 ve 177. maddeleri hükmünün aslında istisna edilen bu fıkraya da uygulanması zaruretinde kalınmıştır. Taknin usullerine göre bir kanunun bir maddesine bir fıkra eklenmesi veya müstakil bir fıkranın o maddeden kaldırılması halleri dışında olarak bir madde tekrar kaleme alınmış olursa o madde tamamen değişmiş sayılır. Bu takdirde değişiklikten evvel ittihaz olunan tevhidi içtihat kararının yeni maddeye şumulü olamıyacağı aşikardır. Olayda 2606 sayılı kanun ile diğer maddeler arasında 176. madde yeniden kaleme alınmak suretiyle tamamen değiştirilmiştir. Binaenaleyh tevhidi içtihat kararından sonra yürürlüğe girmiş olan yeni 176. maddeye tevhidi içtihat kararlarının şumulü olamıyacağı düşüncesiyle ve yeni 176. maddede "görülmesi kararlaştırılan davalarla yapılacak başka işlerin tatil zamanında nasıl görüleceği Adliye Vekilliğince bir talimatname ile tayin olunur" diye gösterilen talimatnamede henüz yapılmamış olduğu gözönünde tutularak mahkemelerin tatili sırasında yapılmış olan tebligatın tekrar muteber olmadığı sonucuna varılmıştı.

Yukarıda belirttiğim gibi aslından ayrılarak pazar ve bayram günlerinde yapılan tebligatı muteber tutmuş olan seksen birinci madde hükmü adli tatile teşmil olunamaz. Mahkemelerin tatili sırasında görülecek adli işler 176. maddede bahis konusu olan talimatname ile tespit olunmak gereklidir.

177. maddemize tekabül eden Nevşatel Kantonu Usul Kanununun 150. maddesinin son fıkrası olan "kanuni yollara müracaat ve eski hale getirme talebi müddetleri" müstesnadır fıkrasının alınmaması da tatbikatta ittiratsızlık tevdilet etmektedir. 177. maddeye mezkur fıkranın alınmaması yüzünden 176, 177. maddeleri hükmünün aslında derpiş olunmıyan bu fıkraya da uygulanması gerekmektedir. Bu suretle, mahkemelerin tatilinden on dört gün evvel yapılmış olan tebliğlerde temyiz müddeti altmış altı güne baliğ oluyor ki yazın kanuni yollara müracaatta uzun bir müddet ve kışın kısa bir müddet kabul edilmiş oluyor. Usul kanunlarında hedef tutulan sade ve çabukluk esaslarıyla telifi mümkün olmayan bu ıttıratsızlığa artık son vermek zamanı çoktan gelmiş ve hatta geçmiştir. Arzeylediğim sebeplerden ötürü Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun seksen bir ve 177. maddeleri asıllarına göre düzeltilmek ve 176. maddede işaret olunan talimatname biran evvel çıkarılmak lazımdır. Bu iki maddede bi değişiklikler yapılıncaya ve talimatname çıkarılıncaya kadar mahkemelerin tatili sırasında yapılmış olan tebligatı muteber tutmamak veyahut hiç olmassa 177. maddedeki yedi günlük munzam müddetin tebligat işlerinde tatil müddetlerine dahil olduğu suretinde tefsir olunmak süretiyle mahkemelerin tatilinden on dört gün evvel yapılmış tebligatta olduğu gibi tatil müddetinin bitmesinden on dört gün evvel yapılan ve son günü altı Eylüle tesadüf eden işlerde de yedi günlük munzam müddetten bu alakalıların da istifade ettirilmesi hakkaniyet esaslarına daha uygun düşer kanaatindeyim.

Birinci Başkan: İcra ve İflas Kanunundaki tebligata ait tevhidi içtihat kararı sebebiyle bahsolunan bu maddeler ve asılları burada bir hayli münakaşa edilmişti. Buyurduğunuz tarzıhal kanunun meddulünü değiştirmeyecek ise kabul olunabilir.

Y.K.Aslansan: Amme intizamı esaslarına müstenit olan usul hükümleri mutlak surette ve geniş bir tarzda tefsir edilemez. Ancak arzettiğim husus hakkında tefsir caiz ve mahalli tafsirdir. Nitekim vaktiyle gaye manayada dahildir denilerek beş Eylül gününün tatile dahil olduğu yüksek kurulunuzca kararlaştırılmıştır. Bu kere de tebligat işlerinde 177. maddedeki yedi günlük munzam müddetin tatil müddetine dahil olduğunu kabul etmek ihtiyaca ve hakkaniyete daha uygun düşer.

Ş.Özkutlu : Bendenize eski tevhidi içtihat kararlarında bir zuhul var gibi geliyor. Seksen birinci madde açıktır ve şöyle diyor (okudular). Burada tatil olan bir mahkemede müstacel olmayan bir işin tebliği mevzubahis değildir. Kanun 162 ve 167. maddelerinde cuma, pazar meselesini de halletmiştir. (okudular). Burada yedi gün uzatılacağı kaydına rastlamıyoruz. Binaenaleyh kanunda bir insicamsızlık yoktur ve yazın müddetin uzaması, kışın kısalması gibi bir mantıksızlıkla da karşı karşıya bulunmuyoruz.

Evvelki tevhidi içtihatta biz tatillerin nevi üzerinde pek durmamışsız olsa gerektir İstinat ettiği madde tamamen değişmiş olduğu için artık eski tevhidi içtihat kararı bunu tefsir edemeyeceği için o kendiliğinden yürürlükten kalkmıştır.

Ticaret Dairesi Başkanı H.Demirelli: Efendim bendeniz tevhidi içtihat Genel Kuruluna hangi mesele için müracaat edildiğini arzettim; bunu dışına çıkmaya mahal yoktur. Bendeniz ki evvelki tevhidi içtihadın çıkmasında ekalliyette idim -mezkur tevhidi içtihat kararının meri olduğuna kailim. Çünkü seksen birinci madde değiştirilmemiştir. Bendeniz o zamanlar tatilde tebligat yapılamaz demiştim; Genel Kurul aksini kabul etti ve tevhidi içtihat kararı çıktı. Hakikaten bizde tatil günlerinde tebligat icrası daha kolaydır. Binaenaleyh bayram, pazar günleri tebligat icrası caiz olunca adliye tatilinde de icrası evleviyetle caiz olur. 177. maddede seksen birinci maddeye kıyas yapılmıştır ve seksen birinci madde elan bakidir. Tatil yapan tebligat memurları değil, mahkemelerdir.

Asıl mesele 176. maddenin tadili sebebiyle tevhidi içtihat kararı ortadan kalkmış mıdır meselesidir. Bendenizce, yukarıda da söylediğim gibi, kalkmamıştır; zira seksen birinci madde değiştirilmemiştir. O zaman bir kıyas yapılmıştı ve bu kıyas memleket ihtiyacına uygundu. Tevhidi içtihat kararının zuhule müstenit olup olmaması meselesi bizi ilgilendirmez.

Bakanlığın yapacağı talimatın lüzumu tebligatın tatildeki usulüne taalluk etmez; zira tebligatın bir kaç türlüsü yoktur. Talimatta tebligattan bahsedilmediği için tatilde tebligat yapılamıyacaktır sonucuna varılamaz. Talimat tatilde görülecek işlerin merci ve usulünü tanzim eder; tebligatın ise ne usulü ne de mercii değişmiş değildir.

Ş.Özkutlu: Üzerinde durduğumuz madde 177. maddedir. İlk tevhidi içtihatta da esas bu madde idi; seksen birinci madde 177, maddenin tefsirinde esbabı mucibe olarak ele alınmıştı. Esbabı mucibesini teşkil eden madde değiştirilmemiştir diye tevhidi içtihat kararı da meri ve muteberdir diyebilirmiyiz?

Tatilde tebligat caiz olunca müddet de işler; o halde neden son günden itibaren yedi günlük bir uzatma kabul edelim?
Mahkeme tatilde faaliyet halinde değildir ki mübaşire icap eden o kağıdı versin. İhtimallerle hareket olunamaz. 177. maddeyi ve binnetice eski tevhidi içtihat kararını kaldıran kanun tadilini nazara almak gerektir.

V.Yekebaş: Bendenizce kanunda tercüme zuhulü vardır. Kanunun 162. maddesinde müddetlerin mebdei mutlak olarak tefhim veya tebliğ tarihi diye gösterilmiştir. Bu mutlaktır; seksen birinci maddenin delaletiyle bu tefhim veya tebliğler tatil günlerinde dahi yapılabilir. Şayet müddet tatil içinde biterse bu takdirde iki hüküm mevcuttur:

1- 162. madde : Buna göre tatil müddette dahildir; şayet müddetin son günü tatile rastlarsa ertesi gün sona erer.

2- 177. madde : Tatilde yapılan tebligatlarda müddet son günden itibaren yedi gün uzatılır.

Şimdi farzedelim ki bir tebligat var; son günü dört eylüle, diğer birinin de beş Eylüle rastlıyor; bu takdirde dört Eylül'de sona erenin müddeti yedi gün uzatılmış olacaktır; Beş Eylül'de sona eren ise bir gün kazanmış olacaktır. Kanunda bu iki türlü bitiş farkı için sebep olarak ne alınmıştır bilmem belki de bir zuhul eseridir bu. Binaenaleyh biz bu tatilleri ayırmak ve manalarını tespit etmek zaruretinde bulunuyoruz. Bunun için elimizde bir karine vardır: Kanun da bir has var: 175. madde yirmi Temmuz ile beş Eylül arasındaki tarih adliye tatilidir. diyor: Binaenaleyh 177. maddedeki tatil ayrıdır ve birbuçuk aylık tatili içine alır. Şayet müddetin son günü bayram, yılbaşı gibi alelade tatillerden birine rastlarsa bittikden itibaren bir gün uzatılır; diğer büyük tatilde ise yedi gün uzatılır. Bunu ya bu arzettiğim şekilde anlamalı veya yetkili makam bu durumu düzeltmelidir; aksi halde hadisede sayın Bay Kemal Aslansan'ın bahsettikleri mantıksızlık sürüp gidecektir.

Birinci Başkan: Konumuz 2606 sayılı kanunla Hukuk Usulü Muhakemeleri kanununun 176. maddesinin değiştirilmesi evvelki tevhidi içtihat kararının meriyetten kalkmasına saik olmuş mudur meselesidir; yoksa tevhidi içtihat kararının musip olup olmadığı meselesi değil. Evvelki tevhidi içtihat kararı şöyle idi (okudular). 2606 sayılı kanunla seksen birinci madde değiş

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.