Yargıtay Büyük Genel Kurul 1941/10 Esas 1944/5 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Büyük Genel Kurul
Esas No: 1941/10
Karar No: 1944/5
Karar Tarihi: 15.03.1944

(818 S. K. m. 135)

Emre muharrer senetlere müsteniden yapılan icraî takiplerde icra dairesine gelen borçlunun yazılı ve imzalı ikrarı ile müruruzaman kesildiği surette bu tarihten itibaren cereyana başlayacak müruruzamanın Ticaret Kanunu hükümlerine göre yine üç sene mi yoksa Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrası veçhile on sene mi olacağı hususunda Temyiz İcra ve İflas Dairesinin 8/10/938 tarih ve 4359/4154 ve 19/2/940 tarih ve 144/756 sayılı kararlarını havi ilamları arasında meydana gelen içtihat ihtilafının halli adı geçen daire reisliğinin 20/2/941 tarih ve 161 sayılı yazısıyla istenilmesine mebni birinci toplanmada karar nisabı hasıl olamamasına binaen 23/2/944 tarihinde tekrar toplanan Heyeti Umumiyeye kırk iki zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve zikri geçen yazı ile ihtilafın mevzuunu teşkil eden ilamlar okunduktan ve hadise bir kerre de Birinci Reis Halil Özyörük tarafından izah edildikten sonra söz alan:

İ. İflas Reisi A. Aytemiz: Dairemizden sadır olan iki mübayin kararın mahiyetini izahtan evvel ihtilafın mevzuunu teşkil eden meselelerin hallinde lüzumlu gördüğüm kanunî hükümlerden bahsedeceğim. Borçlar Kanununda müruruzaman bir, beş, on senedir. Haksız fiilden ve haksız bir fiil ile mal iktisabından doğan borçlar bir Senelik, alelumum kiralarla resülmal faizleri, erzak bedeli, nafaka ve saire ki, Borçlar Kanununun 126 ıncı maddesinde sayılıdır, bunlarda beş senelik müruruzaman caridir. Ve bu kanunda başka suretle hüküm mevcut olmayan hallerde her dava on senelik müruruzamana tabidir.

Müruruzaman borç ikrar edilmekle ve bir miktar para ve faiz vermekle, rehin veya kefil gösterilmekle mahkemede dava açılmakla veyahut icraî takip ile kat edilmiş olur. Kat edilmiş olunca ne olur? Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin dediği gibi olur. İhtilafa mevzu teşkil eden bu maddeyi aynen arzediyorum. Müruruzaman kat edilmiş olunca kat'dan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeğe başlar. Borç bir senetle ikrar edilmiş veya bir hüküm ile sabit olmuş ise yeni müddet daima on senedir. Dairenin mübayin kararlarından Bay Asım'ın vekaleti zamanında verilen kararda emre muharrer bir senede müsteniden vaki takibe karşı borçlu icra dairesine gelerek imzası altında borcu ve senedi ikrar etmiş olduğundan bu tarihten sonra işbu emre muharrer senet on senelik müruruzamana tabi tutulmuştur. Çünkü Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrası mucibince borç bir senetle ikrar edilmiştir. Bundan evvel ve sonra verdiğimiz bir çok kararlarda ise böyle bir takibe karşı vukubulan ikrarın senedin mahiyetini ve tabi olduğu müruruzamanı tebdil edemeyeceği ve binaenaleyh mezkur maddenin ikinci fıkrasının hadiseye taalluk ve şümulü bulunmadığı mütalaa edilmiş ve şu suretle dairemizden sadır olan mezkur tek bir kararla bir çok kararları arasında tam bir mübayenet hasıl olmuştur.

Kanunu Medeni şarihlerinden Rosel'in dediği gibi bu madde poliçe ve emre muharrer gibi ticarî senetlerde tatbik edilmez. Emre muharrer bir senede müstenit takip üzerine borçlunun icra dairesine gelip senedi ve borcu ikrar etmesiyle müruruzaman kesilmiş olur. Bu ikrar emre muharrer senedin doğruluğunu kabulden başka bir şey değildir. Böyle yazı ile vaki ikrarın tecdit mahiyetinde olmadığı şüphesizdir, itimadı itibarî sürat esaslarına dayanan ticarî muamelelerde bir hususiyet var. Filhakika Ticaret Kanununun 597 ve 598 inci maddelerinde müruruzamanın altı ay, bir sene ve üç sene olduğu ve müruruzaman kat'ını müstelzim muamele her kim hakkında, vaki olmuş ise ancak onun hakkında hüküm ifade edeceği zikr ve tasrih olunarak müruruzamanın kat' sebepleri ve kat' halinde müruruzaman müddetinin ne olacağı meskût kalmıştır.

Ticaret Kanununun ikinci maddesinde mesaili ticariyenin mukavelelerle, bulunmadığı surette Ticaret kanunlarının sarahat ve delaletleriyle ve bunlarla da hal olunmadığı surette adatı ticariye ile, bu da mevcut değilse ahkamı medeniye ile hal olunacağı beyan edilmiştir. Kat' sebepleriyle kat' tarihinden itibaren nasıl bir müddet cereyan edeceği hususunda Ticaret Kanununda bir gûna sarahat ve delalet bulunmadığından Borçlar Kanununun 133 üncü maddesiyle 135 inci maddesinin birinci fıkrasının tatbiki zaruriir. Çünkü ticaret muamelatının hususiyetine mebni poliçe ve emre muharrer gibi senetlerde nispeten kısa bir müruruzaman kabul edilmiş. Şu halde müruruzaman kesilince o tarihten itibaren başlayacak müruruzamanın ayni müruruzaman olması tabiibulunmuştur. Çünkü birinci fıkra mucibince müruruzaman kat edilince kat'dan itibaren yeni yani ayni müddet cereyan etmeğe başlar, îkinci fıkranın ticari senetlere şümulü yoktur. Bu fıkra münhasıran adi muamelata mahsustur. Bu fıkra hükmü ticarisenetlere tatbik edilecek olursa kat' sebebi mevcut olan yerlerde ticari senetlerin mahiyetini ve mahsus olan müruruzamanı değişmiş ve adi bir senet halini almış olacaktır.

Ticaret Kanununda mesku kalan hususlarda Borçlar Kanunu hükümlerinin mutlak surette tatbiki lazım gelmeyip ticari uamelat hakkında mevzu hükümlerle kabili te'lif olmak şarttır, ikinci fıkra hükmünün tatbiki ise ticaribir senedin hususiyeti ile kabili tevfik değildir.

Hulasa ticarisenetlerde Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasının tatbikine kanuni imkan yoktur. Hadisede birinci fıkranın tatbiki zaruridir.

Y. K. Arslansan: Dairemizde bu mesele hakkında ihtilafı doğuran sebep ve amilleri anlatabilmek için ticarî senetler hakkındaki mevzuatımızla İsviçre kanunu ile kanunumuz arasındaki ayrılıklar ve sebepleri hakkında izahatta bulunmayı zaruri görüyorum.

Tediye, nakil, itibar vasıtası olan ve bankaların muamelelerinin mevzuunu teşkil eden ticarî senet namı verdiğimiz bu senetler yalnız ihdas olunduğu memleketin hududu içinde tedavül etmekle kalmadığından bunlara müteallik hükümlerin birleştirilmesi lüzumu on sekizinci asrın sonunda hissedilmeye başlanmış ve o tarihten itibaren ilmi ve resmi bir çok konferanslar toplanmış, bu mevzu üzerinde incelemeler yapılmış, bir takım kararlar ittihaz olunmuş ve mevzua dair mühim eserler neşrolunmuştur. Nihayet 19101912 tarihlerinde toplanan ve Hükümetimiz eski Temyiz Mahkemesi Birinci Reisi merhum Osman Halim tarafından temsil olunan lahey konferansında tevhit keyfiyeti tahakkuk ettirilerek poliçe ve emre muharrer senetlere müteallik müşterek bir nizamname, çekler hakkında da muvakkat bir takım mukarrerat kaleme alınmıştır. Fakat 1914 Cihan Harbi kat'i tasdika meydan bırakmamıştır.

Milletlerarası ticarî senetlerin tevhidi keyfiyetini ele alarak 1930 senesinde Hükümetimiz de Bern Elçimiz tarafından temsil Olunan Cenevre Konferansında tevhit kati olarak tahakkuk ettirilmiş ve 1934 senesinden itibaren konferansa iştirak eden devletler tevhit olunan hükümler dairesinde kanunlar veya kanunlarda değişiklikler vücuda getirmeye başlamışlardır.

1926 senesinde Ticaret Kanunumuzu hazırlıyan komisyon, tasdika iktiran etmemiş olmasına rağmen dünyanın tanınmış mümtaz hukukçularından mürekkep murahhaslar tarafından elde edilmiş tecrübelerden istifade edilmek suretiyle büyük bir vukuf ve salahiyetle Lahey Konferansında kaleme alınmış olan müşterek nizamname ve muvakkat mukarrerattan pek ehemmiyetsiz tadilat müstesna olmak üzere aynen iktibas suretiyle ticarî senetler faslını hazırlamak suretiyle büyük bir isabet göstermiştir.

Müşterek nizamnamenin yetmiş ve yetmiş birinci maddelerinden alınan ticari senetlere dair müruruzaman kısmının 597, 598 inci maddelerinde poliçeyi kabul edenler aleyhindeki davaların üç sene, hamilin cirantalarla keşideci aleyhindeki davaların vaktinde tanzim olunan protesto tarihinden itibaren bir sene ve cirantaların yekdiğeri aleyhine ikame edecekleri davaların altı ay içinde müruruzamana uğrayacağı ve müruruzamanın kat'ını müstelzim muamele kimin aleyhinde icra edilmiş ise anın hakkında bir hüküm ifade edeceği gösterilmekle iktifa olunarak protokol da akit devletlerin kanunlarına bıraktığı kat' ve tatil sebepleri hakkında kanunumuzun ticarî senetler faslına gerekli hususî hükümler konulmamıştır.

Halbuki İsviçre Borçlar Kanununun 806, 807 inci maddelerinde ticari senetler için ayrıca kat' sebepleri ve kat'dan sonra cereyan edecek müruruzaman müddetleri hakkında hükümler konmuş ve ticari şirketlerle kıymetli evraka mütedair 1 temmuz 1937 tarihinde yürürlüğe giren yeni kanunun 1070, 1071 inci maddelerinde bu hükümlerde bazı değişiklikler yapılmıştır.

Binaenaleyh Borçlar Kanunu şarihlerinden Virjil Rosel'in ve Fritz Funk'un türkçeye de çevrilen eserlerinde Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasının kambiyo hukukuna şamil olmadığı hakkındaki mütalaaları İsviçre mevzuatında bu hususa mütedair hususî hüküm mevcut bulunmasından ileri geliyor. Bu mütalaanın İsviçre kambiyo hukukuna münhasır olduğu aşikardır. Kat' sebepleri ve kat'dan sonra cereyan edecek müruruzaman müddetleri hakkında ticarî senetler faslında hususî hüküm konulmamış olmak itibariyle İsviçre'den farklı olan kambiyo hukukumuza bu mütalaanın teşmiline bir veçhile imkan yoktur.

Müruruzaman alacaklının fiilî ve borçlunun kavlen ve fiilen borcu tanıması ile kesilir ve mukabili ikrar ile reconnaissance de dette) mukabili tanıma arasında fark bulunduğu halde 135 inci maddenin ikinci fıkrasında ikrar kelimesinin kullanılması aslına uygun değildir, istanbul Hukuk Fakültesi profesörlerinden Hıfzı Veldet'in türkçeye çevirdiği Fritz Funk'un eserinde de bu cihete işaret olunmuştur. Aslına göre, alacak bir senede rabtedilmek suretiyle veya bir mahkeme kararıyla sabit olmuş ise yeni müruruzaman müddeti-on yıl olduğuna dair olmak lazım gelen 135 inci maddenin ikinci fıkrasının kambiyo hukukumuza da tatbikine kambiyo hukukunun mahiyeti bir engel teşkil edemez,

Binaenaleyh icraya konan ticarî senet muhteviyatı borçlusu tarafından tanındığı takdirde kanunumuzda kat'dan sonra cereyan edecek müruruzaman hakkında ticarî senetler faslında ayrıca hususî bir hüküm mevcut olmamasına binaen kaideten umumî hükümlere gidilmek lazım ve zaruridir. Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasına uygun olan bu tanımadan sonra işleyecek müruruzaman müddeti bittabi on senedir. Tanıma keyfiyetinde tecdit hükümleri bahis mevzuu olamaz. Bu görüş tarzına muhalif mütalaada bulunan sayın arkadaşlarımı dinledikten sonra tecdide mütedair mütalaamı ayrıca arzederim.

Abdullah Aytemiz: Bay Kemal'in sözlerini hadise ile alakalı bulmadığını ve nihayet bir konferans mahiyetinde telakki ettiğiniz Borçlar Kanununda asil hakkında müruruzaman kesilirse kefil hakkında da kesilir. Ticaret Kanununda kat' sebebi sarî değildir.

Ticaret Kanununda kat'dan sonraki müruruzaman hakkında sarahat olmayınca Borçlar Kanununun 135 inci maddesine gidilmek lazım geldiğini ve borç senede istinaden değilse birinci fıkra, senede müstenit ise ikinci fıkra tatbik edilmek lazımdır.

Hadisemizde alacak senede bağlıdır. Mahiyeti ticariyeyi haiz olan bir senet bu hususiyeti ikrar muvacehesinde kaybetmez, zannederim. Aslı senede bağlı olunca kanunu mahsusundaki müruruzaman cereyan eder. Yani ikrardan sonra da hadisemizde üç senelik müruruzaman cereyan etmek lazımdır.

Memduh Ülkü: Ruznamemizde mesele şu şekilde vaz olunmuştur: Bir emre muharrer noter senedine müsteniden yapılan icraî takip sırasında borçlunun borcu ikrar etmesi halinde müruruzaman müddeti Ticaret Kanununa göre mi yoksa Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre mi hesap edilir. Ben hadisede Borçlar Kanununun 135 inci maddesinin ikinci fıkrasının esasen tatbiki kabil olmadığını ve meselenin Borçlar Kanununun 114. üncü maddesinde bahsedilen tecdit hükümlerine göre halledilmesi iktiza ettiğini arz ve izaha çalışacağım.

Evvela Borçlar Kanunumuzun 135 inci maddesinin aslı olan İsviçre Borçlar Kanununun 137 nci maddesinin sadık bir tercümesi şöyle

Paket Özellikleri

Programların tamamı sınırsız olarak açılır. Toplam 9 program ve Fullegal AI Yapay Zekalı Hukukçu dahildir. Herhangi bir ek ücret gerektirmez.
7 gün boyunca herhangi bir ücret alınmaz ve sınırsız olarak kullanılabilir.
Veri tabanı yeni özellik güncellemeleri otomatik olarak yüklenir ve işlem gerektirmez. Tüm güncellemeler pakete dahildir.
Ek kullanıcılarda paket fiyatı üzerinden % 30 indirim sağlanır. Çalışanların hesaplarına tanımlanabilir ve kullanıcısı değiştirilebilir.
Sınırsız Destek Talebine anlık olarak dönüş sağlanır.
Paket otomatik olarak aylık yenilenir. Otomatik yenilenme özelliğinin iptal işlemi tek butonla istenilen zamanda yapılabilir. İptalden sonra kalan zaman kullanılabilir.
Sadece kredi kartları ile işlem yapılabilir. Banka kartı (debit kart) kullanılamaz.

Tüm Programlar Aylık Üyelik

9 Program + Full&Egal AI
Ek Kullanıcılarda %30 İndirim
Sınırsız Destek
350
199
Kazancınız 151₺
7 Gün Ücretsiz Dene Ücretsiz Aboneliği Başlat Şimdi abone olmanız halinde indirimli paket ile özel fiyatımızdan sürekli yararlanırsınız.